MAUN SURESİNİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
16 Nisan 2016 Cumartes
Gördün mü o, dini yalan sayanı?
İşte odur yetimi itip kakan;
Yoksulu doyurmayı özendirmez o.
Vay haline o namaz kılanların ki,
Namazlarından gaflet içindedir onlar!
Riyaya sapandır onlar / gösteriş yaparlar.
Ve onlar, kamu hakkına / yardıma / zekâta / iyiliğe engel olurlar (107/Maun/1-7)
Din, Dünya ve Ahiret Mutluluğu sağlayan bütün bir ahlaki değerler sistemidir.
Yalan, aldatmak amacıyla bilerek ve gerçeğe aykırı olarak söylenen söz, uydurma demektir. Dini yalan saymak ise dinde mevcut olan bütün ahlaki değerleri, insanları aldatmak amacıyla, bilerek ve gerçeğe aykırı olduğunu kabul ederek beyan etmektir.
*****
“Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste…”
İnsanların çok kullandığı, fakat mahiyetini değiştirdiği kavramlardandır zulüm ve zalim...
Kuran’ın en çok üzerin de durduğu kavramlardan olan zulüm ve zalim, Diyanet İşleri Başkanlığının Dini Kavramlar sözlüğünde şöyle açıklanmıştır:
Zulüm kavramı, Kur'ân öncesi Arap toplumunda insanî ilişkilerde her türlü olumsuz söz, fiil ve davranışları ifade etmekte kullanılmıştır.
Kur'ân'da bu kavram, insanlar arasındaki olumsuz ilişkiyi ifade etmekle birlikte çoğunlukla Allah'a karşı görevlerde inkâr ve isyan olan söz, fiil ve davranışları ifade etmektedir.
TIKLAYINIZ.
*****
Bazı Kur’an araştırmacıları Kur’an’ın sadece Mekke ve çevresindeki Arap toplumu için indirilmiş bir Kitap olduğunu iddia ile aşağıdaki ayeti delil olarak gösterirler:
“İşte böyle! Biz sana Arapça bir Kur'an vahyettik ki, ülke ve medeniyetlerin anasını ve çevresindekileri uyarasın. Ve toplama günü konusunda da uyarıda bulunasın. Hiç kuşku yok o günde. Bir bölük cennetedir, bir bölük ateşte.” (42/ŞÛRÂ/ 7)
Oysa, Kur’an sevdalıları:
“Kur’an’a nispet ettiğimiz dar anlayışımız veya Kur’an’dan anladığımız, Kur’an’ın mutlak manası ve hükmü gibi gösterilemez”
derler
derler
Ve bir kural olarak:
“Kur’an’ın bütününü bilmeden bir kısmını doğru anlayamayız ve bir ayeti ihmal ederek diğer ayetlerini yorumlayamayız”
ilkesini benimserler.
ilkesini benimserler.
Çünkü Kur’an, kendi kendini tefsir eden (açıklayıp, yorumlayan) bir kitaptır.
TIKLAYINIZ.
http://kemaladal.blogspot.com.tr/2016/02/kuran-tum-insanlik-ve-alemler-icindir.html
*****
TIKLAYINIZ.
*****
ŞEHİT KİMDİR-KİM ŞEHİTTİR HAKKINDA
Kimlerin şehit sayılacağı, kimlerin şehit sayılamayacağı hakkında çeşitli görüşler öne sürülüyor.
Bu görüş ve anlayış farklılıkları, genellikle, Halkın çoğunluğunun örfi anlayışı ile Kuran ifadelerini yorumlayan fakih ve din âlimlerinin “şehit” kavramını anlayış ve algılamaları arasındaki farklılıktan kaynaklanmaktadır.
Günümüzün sade vatandaşın çoğu, şehit denildiğinde, genellikle sadece vatan için / Allah Yolunda çarpışırken öldürülen Müslüman ve (bir kısmı da) ehlikitap gayrimüslim kişileri anlarken, şehidin Kuran terminolojisinde, aynı zamanda şahit / tanık (gerçeği bilmek ve delillendirmek) anlamını da taşıdığının farkında bile değildir.
TIKLAYINIZ.*****
GÜNCEL BİR FIKRA VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ (İBRETLİK)
Önemin sebebiyle tekraren, "Yapacağımız her seçim ve tercihlerimizden önce hatırlayıp değerlendirilmesi umut ve dileği ile" dikkatlerinize sunarım.
M. Kemal Adal
A. FIKRA
Soğuk, karlı bir gündür. Ağıldaki koyunlar birbirlerine sokulmuş, ısınmaya çalışmaktadırlar.
Birden ağılın kapısı açılır, eşikte kurt görünür.
Koyunlar korkudan donakalırken, kurt konuşur:
- Selamünaleyküm!
- Selamünaleyküm!
Koyunlar rahat bir soluk alıp, sevinçle melerler:
- Şükürler olsun, Müslüman’mış!
B. ALLAH İLE ALDATMAK (YAŞAR NURİ ÖZTÜRK)
Kur’an, “Allah ile aldatılmayın!” ihtarında bulunuyor. Neden? Çünkü Allah ile aldatılanların en büyük sorunu, aldatıldıklarının farkında olma imkânından büyük ölçüde yoksun bulunmalarıdır. Çünkü derinden inandıkları ve içtenlikle teslim oldukları bir değer kendilerinin aleyhinde kullanılıyor. Bunu fark etmeleri kolay değildir.
1. Aklın işletilmesi,
2. Takvanın yâni dindarlığın insanlar arasında üstünlük ölçüsü olmaktan çıkarılması.
TIKLAYINIZ.
*****
ARKADAŞ PEYGAMBER
R.İhsan Eliaçık
Kur’an’da peygamber isimlerinin “İbrahim”, “Musa”, “Nuh” “Muhammed” şeklinde “mahalleden arkadaşıymış gibi” alabildiğine tek ve yalın kullanılması öteden beri çok dikkatimi çekmiştir. Bu konuda nicedir bir şey yazmak istiyordum…
Acaba bu tür isimler Kur’an’da neden yalın geçiyor?
Ben bunun bilinçli bir kullanım ve mesaj olduğunu düşünmekteyim.
TIKLAYINIZ.
*****
KURAN'DA İÇKİ KONUSUNDA BİR YORUM ve BİR CEVAP
BU YAZI RESUL KUR'AN'IN KUR'AN TEFSİRİ E - KİTAP (MKA) 16. NAHL SURESİ, 67. AYET DİP NOTUNDAN ALINTILANMIŞTIR. MKA
16 / Nahl / 67
Y.N. Öztürk
Hurmalıkların meyvelerinden, üzümlerden de sarhoş edici bir içecek ve güzel bir rızık elde edersiniz. İşte bunda, aklını işleten bir topluluk için kesin bir mucize vardır.
M. Esed
Ve hurma ağaçlarının ve asmaların ürününden hem sarhoş edici içkiler, hem de güzel, temiz rızıklar elde edersiniz: işte bunda da, aklını kullanan kimseler için bir ders vardır!
Hurmalıkların meyvelerinden, üzümlerden de sarhoş edici bir içecek ve güzel bir rızık elde edersiniz. İşte bunda, aklını işleten bir topluluk için kesin bir mucize vardır.
M. Esed
Ve hurma ağaçlarının ve asmaların ürününden hem sarhoş edici içkiler, hem de güzel, temiz rızıklar elde edersiniz: işte bunda da, aklını kullanan kimseler için bir ders vardır!
KURAN'DA İÇKİ KONUSUNDA BİR YORUM ve BİR CEVAP
KUR'AN'DA İÇKİ KONUSUNDA BİR YORUM:
4Nisa-43
Ey inananlar! Sarhoşken, ne dediğinizi bilene kadar, namaza yaklaşmayın...
16Nahl-67
Hurma ağaçlarının meyvelerinden ve üzümlerden kendinize mest edici içitler (arak, şarap) yaparsınız, güzel rızık elde edersiniz... aklı olanlar için bunda bir işaret vardır.
Buradan da anlaşılan şudur; içki tümden yasak değildir. (Bir Bilim Adamının Yorumu)
Ey inananlar! Sarhoşken, ne dediğinizi bilene kadar, namaza yaklaşmayın...
16Nahl-67
Hurma ağaçlarının meyvelerinden ve üzümlerden kendinize mest edici içitler (arak, şarap) yaparsınız, güzel rızık elde edersiniz... aklı olanlar için bunda bir işaret vardır.
Buradan da anlaşılan şudur; içki tümden yasak değildir. (Bir Bilim Adamının Yorumu)
CEVABIM:
TIKLAYINIZ.
http://kemaladal.blogspot.com.tr/2016/02/kuranda-icki-konusunda-bir-yorum-ve-bir.html
*****
*****
İBLİS, ŞEYTAN VE KİBİR
BU YAZI ADI NE OLURSA OLSUN SADECE KENDİ "KAMİL" OLANLARA İTHAF EDİLMİŞTİR.
M. Kemal Adal.
KAMİL VE OLGUN…
"İkisi de aynı anlamda.
Birisi eski, diğeri yeni Türkçe.
Kemale ermiş.
Görgülü, terbiyeli.
Paylaşımcı.
Geniş bilgili.
Hoşgörülü.
Kendini aşmış."
/ Erdal İZGİ /
İBLİS, ŞEYTAN VE KİBİR
“O vakit biz meleklere, "Âdem'e secde edin" demiştik de İblis dışında tümü secde etmişti. İblis yan çizmiş, kibre sapmış ve nankörlerden olmuştu.” (2/Bakara/34)
A. İBLİS KİMDİR, NEDİR?
TIKLAYINIZ.
*****
PEYGAMBERLERE NE GEREK VAR? TOPLUMLARIN PEYGAMBERLERİ KİMDİR?
BİR ANEKDOT: PEYGAMBERLERE NE GEREK VAR?
N. Fazıl Kısakürek (başka biri de olabilir, lakin kesinlikle "fazıl"- faziletli, erdemli- bir kişi olmalı... MKA), vapurla Karakköy'e geçerken yanına (felsefeye düşkün) biri yaklaşıp "üstat" diye sormuş:
"Peygamberlere ne diye gerek duyuldu? Biz kendimiz de yolumuzu bulabilirdik."
N. Fazıl, okuduğu kitaptan başını kaldırmadan:
"Ne diye vapura bindin ki, yüzerek geçsene karşıya" cevabını vermiş.
TOPLUMLARIN PEYGAMBERLERİ (NEBİ VE / VEYA RESULÜ) KİMDİR?
1. Peygamber (nebi ve / veya resul) lerin hepsi, yaşadıkları / yaşatıldıkları çağda, içinde bulundukları toplumun / ümmetin / milletin, doğru yolu göstereni ve rehberi / önderi / lideridir. “…Her topluluk için doğruyu ve iyiyi gösteren bir önder vardır.” (13/Rad/7) ve kim ne derse desin, bütün önderler / liderler / peygamberler sadece bir uyarıcıdır ve bütün toplumlar için (asıl) yol gösterici Allah'tır.
TIKLAYINIZ.
*****
HIRİSTİYANLIKTAKİ BABA-OĞUL MESELESİ
DİNE EN BÜYÜK ZARARI SAHTEKÂR DİN ADAMLARI VERİYOR
*2/4: Daha önceki Tanrısal kitaplar tahrifata uğramasına rağmen Tanrısal mesajı hala içerir. Tevrat ve İncil, SADECE Tanrı'ya kul olma mesajını hala taşır (Tesniye 6:4-5, Markos 12:29-30 ) Ana mesajla ilgili tüm tahrifatlar kolaylıkla belirlenebilir.
TIKLAYINIZ.
*****
DİNCİ TAHAKKÜME KARŞI ÇIKIŞIN PROTOTİPİ (İLK ÖRNEĞİ) OLARAK EBU ZER.
Kur'an'ın getirdiği din, insanoğlunu iki tahakkümden kurtarmayı amaçlamaktadır:
1. Servet tahakkümü,
2. Saltanat tahakkümü.
Kur'an bu iki tahakkümü dışlayacak ilkeyi iki kelimeyle koymuştur: "el-mülkü lillah." Yani toprakta mülkiyet ve saltanat Allah'ındır.
Bu ilke, Kur'an'ın bildirdiğine göre, bütün peygamberli dinlerin esasıdır. Bu dinler adına gündem yapılan ne varsa, bu esasa yaradığı sürece makbuldür. Arap-Emevî dinciliği, bu esasa dayalı kaydırılmış bir 'sözde İslam' yarattı ve Müslümanların kaderini bu 'sözde İslam'a bağladı.
VE
Kur'an'ın getirdiği din, insanoğlunu iki tahakkümden kurtarmayı amaçlamaktadır:
1. Servet tahakkümü,
2. Saltanat tahakkümü.
Kur'an bu iki tahakkümü dışlayacak ilkeyi iki kelimeyle koymuştur: "el-mülkü lillah." Yani toprakta mülkiyet ve saltanat Allah'ındır.
Bu ilke, Kur'an'ın bildirdiğine göre, bütün peygamberli dinlerin esasıdır. Bu dinler adına gündem yapılan ne varsa, bu esasa yaradığı sürece makbuldür. Arap-Emevî dinciliği, bu esasa dayalı kaydırılmış bir 'sözde İslam' yarattı ve Müslümanların kaderini bu 'sözde İslam'a bağladı.
VE
TIKLAYINIZ.
*****
DİN VE İBADET ANLAYIŞIMIZ (1-2)
R. İhsan Eliaçık
Türkiye’de birisi için “Dine yönelmiş, ibadete başlamış” deyince neden akla gelen “Namaza başlamış, örtünmüş” oluyor?
Keza “Dini bırakmış, ibadeti terk etmiş” denince de neden “Artık namaz kılmıyormuş, başını da açmış” denmek istendiği anlaşılıyor?
Yani din ve ibadet denince neden namaz, oruç, hac, başörtüsü, cüppe, sakal vs. birkaç şeklî ibadet ve görüntüden başka bir şey düşünülemiyor?
Çünkü din ve ibadet anlayışımızın içi boşaltılmış ve muazzam bir anlam kaymasına uğramıştır.
TIKLAYINIZ.
*****
DİNİN DİREĞİ NEDİR?
DİNİN DİREĞİ NEDİR?
R. İhsan Eliaçık
Yazının başlığını okuyunca “Tabiî ki namaz” demiş ve hemen “Namaz dinin direğidir” hadisini (!) hatırlamışsınızdır. Çünkü bunu bilmeyenimiz yoktur.
Öncelikle yazının başında söyleyeyim ki, “Namaz vaktinde eda edilmesi gereken bir farzdır” (Nisa; 4/103), beş vakittir, tekbir alarak başlar, kıyam, kıraat, rüku ve secdeden oluşur, sağa sola selam vererek bitirilir; amenna…
Kur’an’da 123 yerde geçer; bunların 67’sinde “es-Salât” (lam-ı tarif ve yuvarlak te) ile ıstılahlaşmış anlamıyla, 56’sında kök anlamıyla (SLY) kullanılır. Yani genellikle “es-Salât” şeklinde geçen (67) yerde bildiğimiz anlamda namaz, diğer (56) yerde de yöneliş, dua anlamında kullanılır; amenna, öptük başımıza koyduk…
Hatta denilebilir ki İslam’da en çok bilinen “nüsuk” namazdır. Yüzyıllardır Hz. Peygamber’in gösterdiği şekilde kılana gelmektedir. Ben de bu gösterilen yoldan gidenlerdenim…
Buraya kadar bir sorun yok.
***
Fakat “Namaz dinin direğidir” sözüne bir mim koyalım.
Çünkü…
Buraya kadar bir sorun yok.
***
Fakat “Namaz dinin direğidir” sözüne bir mim koyalım.
Çünkü…
TIKLAYINIZ.
*****
İSLAM'I YIKAN ÜÇ ŞEY (3M)
R. İhsan Eliaçık
Yeryüzünde 1 milyar Müslüman…
Mağripten maşrika saraylar, hanlar, hamamlar…
Mavi göğe yükselen minareler…
Susmayan ezanlar, inmeyen bayraklar…
Namazlar, cumalar, bayramlar, kurbanlar…
Kabirler, türbeler, fatihalar, yasinler…
Bütün bunlar İslam’ın yeryüzünde gürül gürül yaşandığı, dimdik ayakta durduğu anlamına mı geliyor?
Eğer öyleyse “Geçip giden varsa İslam’ın şu çiğnenmiş diyarından”, “ümmet-i merhume” (ölü ümmet) haline gelmiş ve “felç-i iradiye mübtela olmuş” hal-i pür melalimize (yerlerde sürünen acınak halimize) ne diyeceğiz?
Mağripten maşrika saraylar, hanlar, hamamlar…
Mavi göğe yükselen minareler…
Susmayan ezanlar, inmeyen bayraklar…
Namazlar, cumalar, bayramlar, kurbanlar…
Kabirler, türbeler, fatihalar, yasinler…
Bütün bunlar İslam’ın yeryüzünde gürül gürül yaşandığı, dimdik ayakta durduğu anlamına mı geliyor?
Eğer öyleyse “Geçip giden varsa İslam’ın şu çiğnenmiş diyarından”, “ümmet-i merhume” (ölü ümmet) haline gelmiş ve “felç-i iradiye mübtela olmuş” hal-i pür melalimize (yerlerde sürünen acınak halimize) ne diyeceğiz?
TIKLAYINIZ.
*****
“DOST” VE “DÜŞMAN” IMIZI TANIYIP SEÇMENİN ve "EMANET" E SAHİP OLMANIN YOLU
“Allah'a ulaşan yollar mahlûkatın nefesleri adedincedir".
Herkesin “bu yol benim için en iyi yol” dediği bir yolu, elbette vardır.
Bu yazıda irdeleyip bulunmaya çalışılan şey, inancımız ve beklentimiz her ne ise, ilerlediğimiz yolda karşılaşıp beraber yol alacağımız kişi ve zihniyetinin, bizim için şeytan / ayartıcı olup olmadığını, Kuran’daki Sünnetullah’ın ışığında gösterilen evrensel verilerden istifade ile algılayıp anlayabilmenin yöntemlerinden birisidir.
Aslında tam olarak söylemek istediğim, tüm insanlar için indirilen (4 / NİSA / 174 - 175) ve / fakat sadece inananlar için rehber olan (2 / Bakara / 2; 5 / MAİDE / 16; 41 / Fıssulet / 44) Kuran’ın ışığında, inanmayanların da dilemeleri ve muhakeme etmeleri halinde, “Vahiy, Kainat ve İnsan Kitaplarında” (51/ Zariyat/ 20- 21; 10/ yunus/ 101; 7/ Araf/ 185; 41/ Fıssulet/ 53) görebileceği ve çıkarabileceği bir çok gerçeğin var olduğudur.
Bildiğim, tecrübe ettiğim, faydasını gördüğüm, mutluluk, huzur ve selamet bulduğum yol bu olduğu için, meramımı bu yolla (Kuran ayetlerinden / delillerinden / verilerinden hareketle) ifade ediyorum. Yoluma paralel yolların yolcuları ile yoldaşlık yaparken, dileyenlerle de bildiklerimi bu yolla paylaşmayı yeğliyorum.
TIKLAYINIZ.
*****
http://kemaladal.blogspot.com. tr/2016/03/cennet-ve- cehennemlikleri-allah.html
*****
*****
Hz. İBRAHİM'İN SORULARI
Kimler soru sorar?
R. İhsan Eliaçık
Soru soran zihin nasıl bir zihindir?
Bir toplumda “soru saran adam” olmak ne demektir?
Örneğin bir peygamberi “sorun soran adam” olarak hiç düşündünüz mü?
Eğer öyleyse gelin “İbrahim’in soruları” üzerine düşünelim.
Bir toplumda “soru saran adam” olmak ne demektir?
Örneğin bir peygamberi “sorun soran adam” olarak hiç düşündünüz mü?
Eğer öyleyse gelin “İbrahim’in soruları” üzerine düşünelim.
Bakın Hz. İbrahim neler sormuş?
TIKLAYINIZ.
http://kemaladal.blogspot.com. tr/2016/03/hz-ibrahimin- sorulari.html
*****
Bir önceki ayete bakalım:
Öncelikle içimizden olan ve bizim seçeceğimiz “Hüküm ve yetki sahipleri”ne bu emanetleri verecek olan Müslümanların, işe ehil olanlarını seçmesi / atandırması ve seçilmiş / atanmış olanların da insanlar arasında hükmettiğinde adaletle hükmetmesiAllah tarafından emrediliyor.
*****
İTAATSİZLİK MEŞRU MU?
İÇİMİZDEN SEÇTİĞİMİZ HÜKÜM VE YETKİ SAHİBİNE YAPILAN İTAATSİZLİK, KURANA GÖRE MEŞRU MUDUR?
“Resule ve sizin içinizden olan / sizin seçtiğiniz hüküm ve yetki sahiplerine de itaat edin. Sonra bir şeyde tartışmaya girdiniz mi, eğer Allah'a ve âhiret gününe inanıyorsanız, onu Allah'a ve resule arz edin. Böyle yapmanız hem daha hayırlı hem de sonuç bakımından daha güzeldir.” (4 / NİSA / 59)
“Şu bir gerçek ki, Allah size emanetleri, onlara ehil olanlara vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğinizde adaletle hükmetmenizi emrediyor. Allah size bu şekilde ne güzel öğüt veriyor. Allah Semî'dir, çok iyi duyar; Basîr'dir, çok iyi görür. Ey iman sahipleri! Allah'a itaat edin. “(4 / NİSA / 58)
4 / NİSA / 58 ayette Allah’ın emri açık ve net: ” Şu bir gerçek ki, Allah size emanetleri, onlara ehil olanlara vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğinizde adaletle hükmetmenizi emrediyor.”
Bundan hareketle 4 / NİSA / 59 ayetteki İTAAT EDİLMESİ GEREKEN “SİZİN İÇİNİZDEN OLAN / SİZİN SEÇTİĞİNİZ HÜKÜM VE YETKİ SAHİPLERİ” NİN “EMANETE EHİL OLANLAR VE ADALETLE HÜKMEDENLER” OLDUĞU KESİNDİR.
Hüküm ve yetki sahibi, içimizden de olsa / bizim seçtiğimiz de olsa, “ehil değilse ve adaletle hükmetmese bile, Allah’ın emri ve isteği budur diye bu ayete yorum getirmek, ayetin anlamını kaydırmak ve saptırmaktır. Allah’ın böyle bir uygulamaya rızasının olacağını Kuran’ın verdiği mesajda var olduğunu söylemek muhaldir. (Olamaz, olmaz, olmayacak, olması, gerçekleşmesi olanaksız) .
“Çünkü Allah Zalimleri / Zulme sapanları sevmez” (3 / 57, 140; 42 / 40)
TIKLAYINIZ.
http://kemaladal.blogspot.com. tr/2016/03/itaatsizlik-mesru- mu.html
*****
*2/55: Allah'ın varlığını kabul etmek için fiziksel delil isteyenlerden söz eden bu ayetteki 'Allah' kelimesi 19'uncudur. Nitekim 19 sayısı üzerine kurulu matematiksel sistem bize fiziksel bir delil sunar.
*****
4 Mart 2016 Cuma
ÖLÜNÜN- ÖLENLERİN DİRİLTİLMESİ
İSRAİLOĞULLARI VE MUCİZE TALEPLERİ / AZGINLIKLARI:
*2/55: Allah'ın varlığını kabul etmek için fiziksel delil isteyenlerden söz eden bu ayetteki 'Allah' kelimesi 19'uncudur. Nitekim 19 sayısı üzerine kurulu matematiksel sistem bize fiziksel bir delil sunar.
**2/55-56 Allah'ı görmek isteyenlerin akıbeti: 2/55. ayetteki Yıldırım çarpması bir ceza olarak değil, bir ders olarak verilmişti. Nitekim bir sonraki ayet bunu iyice açıklıyor.
ÖLÜM, (KIYAMET ÖNCESİNDE VE SONRASI) ÖLÜNÜN- ÖLENLERİN DİRİLTİLMESİ:
Bu yazı RESUL KUR'AN'IN KUR'AN TEFSİRİ 2-BAKARA SURESİ 55 ve 56 ncı ayetlerin tefsirinden alıntıdır.
M. Kemal Adal.
TIKLAYINIZ.
*****
KURAN'DA İNANÇ KONULARI
Allah'ın varlığı, birliği, merhameti, sonsuz kudreti, ahireti yaratması gibi en temel konularda Kuran'ın anlattığı dinle, bilinen büyük mezhepler ters düşmemişlerdir. İslam'ın bu en temel noktalarındaki ortak inanç, tüm olumsuzlukların yanında çok güzel bir noktadır.(Bazı çok sapkın, çok az taraftar bulmuş, örneğin Hz. Ali'yi ilahlaştırmış veya şeyhine Allah'ın girdiğini iddia etmiş sapkın mezhepleri saymıyoruz.)
Fakat Allah'ın tek hüküm koyucu olduğu konusunda Kuran'ın anlattığı dinle mezhepler arasında büyük bir fark vardır. Kuran'a göre tek hüküm koyucu Allah'tır. Allah'ın hükümlerinin toplandığı Kuran, Allah'ın dininin bütününü oluşturur.
TIKLAYINIZ.
*****
KUR'AN'DA 'LANET' VAR MI?
YAPANI, YAPTIRANI ve DESTEKLEYENİ İLE
ŞEHİTLERİMİZE RAHMET DİLİYORUM.
(TIKLAYINIZ.)
M. Kemal Adal
R. İhsan Eliaçık
24 Aralık 2013
Kur'an'da "lanet" kelimesi 26 yerde geçer.
Bunları tek tek incelediğimizde “ davranış” ile ilgili olduğu görülür:
TIKLAYINIZ
*****
KUR’AN’IN IŞIĞINDA HİKMET
HİKMET BİLGİSİ
1. KAVRAM OLARAK, HİKMET BİLGİSİ
2. HİKMET SAHİPLERİ VE ÜSTÜNLÜKLERİ
a) Allah Peygamberlerine Kitap-İlim ve Hikmet Verdi
b) Allah Hikmeti Dilediğine Verir
c) Hikmet Sahiplerinin Üstünlükleri
3. HİKMET KUR’AN’ DADIR, ÖĞRENİN UYGULAYIN
a) Hikmetten Vahyedilenler Kur’an’dadır
b) Hikmeti Peygamberlerden-Kitap’tan Öğrenin, Uygulayın
AKIL, AKLI VE GÖNLÜ ÇALIŞTIRMAK:
1. ZANDAN KURTULMANIN YOLU; 'BİLGİ KAYNAKLARINI ETKİN KULLANMAK' TIR:
2. AKLINI VE GÖNLÜNÜ İŞLETİP ÇALIŞTIRANLARA, İŞARETLER / İBRETLER VARDIR:
3. ANCAK AKIL VE KALP / GÖNÜL İŞLETİLEREK 'KİTAP' BİLGİSİNE SAHİP OLUNUR:
4. ÖNKOŞUL OLARAK AKLINI VE GÖNLÜNÜ İNANMAMAYA ŞARTLANDIRANLAR, 'KİTAP'TAKİ HAKKI / GERÇEĞİ GÖRMEZ, İŞİTMEZ VE İNKÂR EDERLER. BU ONLARIN SEÇİM VE TERCİHLERİ SEBEBİYLEDİR:
5. 'KİTAP' BİLGİSİNİ BİR KENARA ATIP, DÜŞÜNMEKSİZİN, KENDİ DUYGU VE ARZUSUNUN (HEVA) PEŞİNDE KOŞAN, HÜR İRADESİYLE YAPTIĞI BU TEMEL SEÇİM VE TERCİHİ İLE ZARARDADIR:
1. KAVRAM OLARAK, HİKMET BİLGİSİ
TIKLAYINIZ
ALLAH'I YARDIMA ÇAĞIRMAK (DUA)
ALLAH'I YARDIMA ÇAĞIRMAK (DUA)
RESUL KUR’AN’IN TEBLİĞİ KUR'AN MESAJI –VI. AHLAK E KİTAP (MKA) B.1.f. İNSANIN ALLAH'A KARŞI AHLAKİ SORUMLULUKLARI
Kavram olarak, Ahlak, İnsanın Allah'a Karşı Ahlaki Sorumlulukları, İyi ve Öğülen Tutum ve Davranışlar, Allah'ı Yardıma Çağırmak (Dua)
Allah'ı Yardıma Çağırmak (Dua): 2/186
İMAN EDEN / İNANAN (MÜMİN) VE SALİH AMELLİ / İYİ (MÜSLİM) KULLAR.
ALLAH KARİB'DİR, KULLARINA ÇOK YAKINDIR, NAMAZI /SALÂTI- DUAYI İŞİTİR VE CEVAP VERİR:
TÜRKÇE (ANA DİLDE) İBADET
TÜM KAVİMLERİN DİLLERİNİN YARATICISI ALLAH'TIR
OSMANLI DÖNEMİNDE KURAN'IN YERİ
SARHOŞVARİ NAMAZ
SONUÇ OLARAK...
(1) Kavram olarak, Ahlak, İnsanın Allah'a Karşı Ahlaki Sorumlulukları, İyi ve Öğülen Tutum ve Davranışlar, Allah'ı Yardıma Çağırmak (Dua)
TIKLAYINIZ
*****
ALLAH'A KARŞI NANKÖRLÜK (KÜFÜR) VE O'NA DÜŞMANLIK ETMEK
RESUL KUR’AN’IN TEBLİĞİ KUR'AN MESAJI E KİTAP (MKA) - VI. AHLAK. B. 2.
b) Allah'a Karşı Nankörlük (Küfür) ve O'na Düşmanlık Etmek
(2) Küfrü seçmek Hakkı / Gerçeği tanımamaktır. En büyük zulümdür
RESUL KUR'AN'IN KUR'AN TEFSİRİ E - KİTAP (MKA) 3. ÂLİ IMRÂN SURESİ 3/2. AYET VE DİP NOTLARI
Allah'a Karşı Nankörlük (Küfür) ve O'na Düşmanlık Etmek: 3/32.
YASAMA YETKİSİ:
(Allah ve resulü, kavram olarak, uyulma / itaat yönünden iki ayrı kaynak değildir. 'Allah'a ve resule itaat', 'Allah'ın indirdiğine ve resulünün de bildirdiğine itaat' anlamındadır. Bu sebeple, Kur'an'a uyan / itaat eden, Allah ve resulüne uymuş / itaat etmiş olur - Ayrıca Kur'an ve anadile çevirileri de Allah'ın resulleridir. Resulün resulleri de resuldür.- MKA).
*3/32: Elçiye itaat, sadece Allah'a kul olmak ve yalnız Kuran'ı izlemekle olur. 6/112-116; 9/1.
TIKLAYINIZ
*****
26 Mart 2016 Cumartesi
1. NASIL İSLÂM?
Ahmet Akyol
23 MART 2016
Kur’an’daki İslâm, yaşanılan çağa uygun, gelişmiş medeniyetlerde hiçbir sorun olmadan uygulanabilen mükemmel bir din!
Ne var ki, Kur’an dışı söylev ve uygulamaların sosyal yaşamda büyük sapmalar doğurduğu da bir gerçek!
.......
2. İSLÂMİ ÜLKE NERESİ, MÜSLÜMAN KİM?
Yaşar Nuri Öztürk
09 Eylül 2015, 11:20
‘Kur’an’la doğdum, Kur’an’la öleceğim. Dindar nesil yetiştireceğiz, helâlı haramı bileceğiz, Hazreti Ömer’in adalet anlayışı düsturumuz olacak, garip gurebanın hakkını yemeyeceğiz ve yedirmeyeceğiz, İslam dünyasına model olacağız, mazlum milletlerin sesi olacağız, minareler süngümüz kubbeler miğferimiz olacak. Yoksulluğu, yolsuzluğu, yasakları yok edeceğiz.”
Şimdi muhasebe zamanı...
Bu 13 yılın sonunda, dini referansların üzerinden Türkiye’yi dönüştürmek isteyenlerin karakter ve icraatının bir muhasebesi gerekmez mi?
Muhasebeyi; George Washington Üniversitesi öğretim üyelerinden, İran kökenli iki profesörün, ‘Global Economy Journal’ isimli dergide yayınladıkları ‘Ekonomik İslamik Endeks’ başlığını taşıyan çalışmanın ve Gediz Üniversitesi Öğretim Üyesi Abdülkadir Civan’ın, ‘Türkiye İslamî Bir Ülke midir?’ başlığıyla ele aldığı çalışmanın üzerinden yapacağız.
.......
3. TÜRKİYE İSLAMİ BİR ÜLKE MİDİR?
Abdülkadir Civan
Türkiye son 10 yılda birçok yönden değişti, dönüştü, gelişti. Bu değişimin bir boyutu olarak dindar kesimlerin görmüş olduğu tazyikler azaldı. Artık dinin ve dindarlığın bazı emareleri sosyal politik ve ekonomik hayatta daha fazla görülür ve tolere edilir hale geldi.
Bu gelişmeler Türkiye daha İslami bir ülke haline mi geliyor sorusunu gündeme getirdi.
Ben bu yazıda ülkelerin ne kadar “İslami” olduklarını belirlemeye çalışan iki ekonomistin makalesini özetleyeceğim.
Sevgili Kardeşim ve Gönül Dostum Ahmet Akyol’un yazısının sonunda verdiği linkten indirdiğim İngilizce metinde, ayrıntılı 6 tablo ve 2 ek vardır.
Becerebildiğimce çevirdiğim Tablo I ve Ek - 2 yi, İngilizceyi hiç bilmeyenlere bir fikir vermesi bakımından aşağıda sunuyorum.
Yapılan söz konusu çalışma, bilimsel / akademik bir araştırma olup; sonuçlarının değerlendirilmesi yönüyle, bu çalışmanın tüm "İslam konferansı örgütü ülkeleri" ilgilileri ve sorumluları için ders ve ibret alınacak verileri ve önemi vardır.
İngilizce metnin tamamının tablo ve ekleriyle birlikte, Türkçeye tercüme edilerek paylaşılması, bu lisana hakkıyla vakıf, zamanı ve imkanı olanların ilgi ve takdirlerine kalmıştır.
Becerebildiğimce çevirdiğim Tablo I ve Ek - 2 yi, İngilizceyi hiç bilmeyenlere bir fikir vermesi bakımından aşağıda sunuyorum.
Yapılan söz konusu çalışma, bilimsel / akademik bir araştırma olup; sonuçlarının değerlendirilmesi yönüyle, bu çalışmanın tüm "İslam konferansı örgütü ülkeleri" ilgilileri ve sorumluları için ders ve ibret alınacak verileri ve önemi vardır.
İngilizce metnin tamamının tablo ve ekleriyle birlikte, Türkçeye tercüme edilerek paylaşılması, bu lisana hakkıyla vakıf, zamanı ve imkanı olanların ilgi ve takdirlerine kalmıştır.
M. Kemal Adal
26 Mart 2016/İZMİR
.......
TIKLAYINIZ
*****
30 Mart 2016 Çarşamba
KURAN'I ANLAMAK VE YAŞAMAK
18.06.2015 00:02
Kâinatı, gökleri ve yeri, bu ikisi arasındakileri anlamlı ve amaçlı yaratan yüce Allah, insanı da misafir olarak dünyaya göndermiştir.
Maddi ve manevi birçok nimetler sunduğu insana da Yüce Yaratıcı iman etmek, ibadet etmek, itaat etmek ve onun gösterdiği yolda yürümek sorumluluğunu da yüklemiştir.
Ona iman etmenin, ibadet etmenin yollarının nasıl olacağını gösteren vasıta olarak da kitaplar göndermiştir. Bu kitaplar içinde en son gönderilen ve kıyamete kadarda devam edecek olan kutsal kitabımız Kuranı Kerimdir.
Kuranımız, Peygamberimize 23 yıllık peygamberlik süresince, muhtelif vesilelerle Yüce Rab katından, Cebrail aracılığıyla indirilen son ilahi kitaptır.
TIKLAYINIZ
*****
10 Nisan 2016 Pazar
MÜSLÜMAN OLMAK TERCİH, İMANA ERMEK NASİPTİR.
KUR’AN’I ANLAMADA YOL HARİTASI
49. sure (HUCURÂT) 14. ayet (Resmi: 49/İniş:105/Alfabetik:37)
قَالَتِ الْاَعْرَابُ اٰمَنَّا قُلْ لَمْ تُؤْمِنُوا وَلٰـكِنْ قُولُوا اَسْلَمْنَا وَلَمَّا يَدْخُلِ الْاٖيمَانُ فٖى قُلُوبِكُمْ وَاِنْ تُطٖيعُوا اللّٰهَ وَرَسُولَهُ لَا يَلِتْكُمْ مِنْ اَعْمَالِكُمْ شَيْپًا اِنَّ اللّٰهَ غَفُورٌ رَحٖيمٌ
Okunuş
Kaletil a'rabu amenna, kul lem tu'minu ve lakin kulu eslemna ve lemma yedhulil imanu fi kulubikum, ve in tuti'ullahe ve rasulehu la yelitkum min a'malikum şey'a, innellahe ğafurur rahîm.
Y.N. Öztürk
Bedeviler: "İman ettik." dediler. De ki: "Siz iman etmediniz. Ancak 'Müslüman' olduk deyin. İman sizin kalplerinize girmemiştir. Eğer Allah'a ve resulüne itaat ederseniz Allah, yapıp ettiklerinizden hiçbir şey eksiltmez. Çünkü Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir."
M. Esed
Bedeviler, "Biz imana erdik" derler. De ki (onlara, ey Muhammed!): "Siz (daha) imana ermediniz. 'Biz (zahiren) teslim olduk' demeniz daha doğrudur; çünkü (gerçek) inanç henüz kalplerinize girmiş değil". Ama Allah'a ve Elçisi'ne (gerçekten) kulak verirseniz O, hiçbir işinizin boşa gitmesine izin vermez çünkü şüphesiz Allah çok bağışlayıcıdır, bir rahmet kaynağıdır.
Kaletil a'rabu amenna, kul lem tu'minu ve lakin kulu eslemna ve lemma yedhulil imanu fi kulubikum, ve in tuti'ullahe ve rasulehu la yelitkum min a'malikum şey'a, innellahe ğafurur rahîm.
Y.N. Öztürk
Bedeviler: "İman ettik." dediler. De ki: "Siz iman etmediniz. Ancak 'Müslüman' olduk deyin. İman sizin kalplerinize girmemiştir. Eğer Allah'a ve resulüne itaat ederseniz Allah, yapıp ettiklerinizden hiçbir şey eksiltmez. Çünkü Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir."
M. Esed
Bedeviler, "Biz imana erdik" derler. De ki (onlara, ey Muhammed!): "Siz (daha) imana ermediniz. 'Biz (zahiren) teslim olduk' demeniz daha doğrudur; çünkü (gerçek) inanç henüz kalplerinize girmiş değil". Ama Allah'a ve Elçisi'ne (gerçekten) kulak verirseniz O, hiçbir işinizin boşa gitmesine izin vermez çünkü şüphesiz Allah çok bağışlayıcıdır, bir rahmet kaynağıdır.
Dipnot: 49/14*: (Allah ve resulü, kavram olarak, uyulma / itaat yönünden iki ayrı kaynak değildir. Allah'ın indirdiği ve resulünün bildirdiği anlamındadır. Bu sebeple, Kur'an'a uyan / itaat eden, Allah ve resulüne uymuş / itaat etmiş olur-Ayrıca Kur'an ve anadile çevirileri de Allah'ın resulleridir.-MKA).
Öncelikle bakalım ve hatırlayalım:
ELÇİYE (RESULE, PEYGAMBERE)İTAAT NE DEMEKTİR?
Her insanın kendi varlık yapısına göre, “Vahiy (Kur’an), Kâinat ve İnsan Kitaplarında” gördüğü, işittiği, okuduğu bir “ayeti” anlamakta bir yolu elbet vardır.
Dileyenlerin yararlanması için, Kur’an’ı anlamada Kur’an’ın gösterdiği yolu, Resul Kur’an’dan görüp anlayıp bildiğimce, 49 / Hucurat / 14. Ayeti üzerinden , “gözler önüne sermek” tir muradım.
1. Bu ayette (49/14) Allah’ın bize bildirdikleri nedir, nelerdir?
TIKLAYINIZ
*****
13 Nisan 2016 Çarşamba
KUR’AN’A GÖRE İSLAMIN VE İMANIN ŞARTI KAÇTIR, NEDİR, EMİN MİSİNİZ?
Müslüman’ım diyen kime sorsak, birçoğundan hiç beklemeksizin, bellenmiş aynı cevabı alırız.
İSLAMIN (MÜSLÜMAN OLMANIN) ŞARTI BEŞTİR, İMANIN ŞARTI ALTIDIR DER VE SAYARLAR.
AMA
KUR’AN’DA LAFZI, “İSLAMIN ŞARTI BEŞTİR” ve / veya “İMANIN ŞARTI ALTIDIR” OLAN BİR AYET GÖSTER, SÖYLE DEDİĞİMİZDE, HİÇ KİMSE GÖSTEREMEZ ve SÖYLEYEMEZ.
ÇÜNKÜ BÖYLE BİR AYET, BÖYLE BİR ALLAH KELAMI SÖZ, KUR’AN’DA YAZILI DEĞİLDİR.
O HALDE BİRÇOK MÜSLÜMANIN BU KADAR YAYGIN OLAN BU İTİKADI KABULLERİNİN KAYNAĞI NEDİR?
İslam’ın şartı (rüknü / o olmazsa, olmaz parçası), bazılarının sandığının aksine, İslam’ın 5 şartı olarak bilinen; Kelimeyi şahadet getirmek, namaz kılmak, oruç tutmak, zekât vermek ve hacca gitmekten ibaret değildir.
Yani, İslam’ın şartı (rüknü / o olmazsa, olmaz parçası), sadece yukarıda sayılan bu 5 şart ile sınırlandırılmış değildir. Bu ifade, Kuran’da yazılı bir ayetin veya Kuran’ın bütününden çıkartılan bir sonucun ifadesi de değildir.
Hz. Muhammed’in bir hadisine dayandırılan bir ifadedir ve doğrusu, Hz. Muhammed’in söylediği şudur:
*****
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder