İŞTE ATATÜRK

İŞTE ATATÜRK
Allah Kuran’da: “Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz ve gönlün hepsi bundan sorumlu tutulacaktır.” (17/İSRA/36) buyurmuştur. Atatürk de: “Türk Kuran'ın arkasında koşuyor; fakat onun ne dediğini anlamıyor, içinde neler var bilmiyor ve bilmeden tapınıyor. Benim maksadım; arkasında koştuğu kitapta neler olduğunu Türk anlasın” (Osman Ergin, Türk Maarif Tarihi 1-5, 1977 /A. Gürtaş, s. 41) demektedir.- "İŞTE ATATÜRK" PORTALINA GİRMEK İSTEDİĞİNİZDE YUKARIDAKİ RESMİ TIKLAYINIZ.

9 Aralık 2017 Cumartesi

BİR CUMA VAAZI HAKKINDA





BU YAZI DAHA ÖNCEDEN İLGİLİ KİŞİ VE KURUMLARIN ÖZELİNE, E- POSTA OLARAK TARAFIMDAN GÖNDERİLMİŞ OLDUĞUNDAN, HERKESE AÇIK OLARAK YAPTIĞIM AŞAĞIDAKİ  PAYLAŞIMDA,TARİH, YER, KİŞİ VE KURUM İSİMLERİ (....) İLE VURGULANMIŞ; ÖZELE GÖNDERİLMİŞ YAZI EKLERİNİN DE BLOKTAKİ LİNKLERİ VERİLMİŞTİR.

M. Kemal Adal


Sayın Vaiz Efendi,

(.....) günü (......) camisinde verdiğiniz, Cuma vaazınızı dinledim. Cuma namazı sonrası cenaze namazlarının bitimini müteakip yüz yüze görüşebilmek maksadıyla sizi araştırdığımda (.....)ü olduğunuzu ve o an itibariyle camide olmadığınızı öğrendim. (Eğer vaazı veren (.....)ü değilse, (.....)den aleni helallik diliyorum.)

Vaazınızın sonlarına doğru “vahy-i metluv”  “ ve “vahy-i gayri metluv” den bahsederek “Peygamberimizin hadis kitaplarındaki hadisleri de vahiydir. Kur’an ayetleri, “vahy-i metluv / okunan vahiy”; Hadisler, “vahy-i gayri metluv / okunmayan vahiydir”  dediniz. 

Hâşâ Kur’an’ı eksik; Hadis kitaplarını da Kur’an’ın eksiklerini tamamlayıcı ve açıklayıcıymış gibi, ikinci tür vahiy olarak “vahy-i gayri metluv” hakkında açıklamalar yaptınız.

Sayın vaiz, İtikadi olan bu konuda ne sizin ne de bir başka Allah kulunun hakkında “hüküm vermek” hakkım da değildir, haddim de değildir.  Ama Allah’ın koruması altındaki Kur’an ayetleri ile insan yazması hadis kitaplarındaki bütün “söz”leri bir tutmayı, (Dini Beyyine / delil olarak değer sıralamasını Kur’an, hadis, icma, kısas …olarak yaparak, önceliği Kur’an’a vererek bile olsa) dinin bir hükmü olarak eşdeğer saymayı, kendi nefsim için ŞİRK kabul ederim.

Kur’an’da ayetle bildirilmemiş, serbest bırakılmış hususlarda da Kur’an ayetleri ile verilmiş dini hükümlere ilave ve/ veya eksiltme sayılabilecek her sözü / hadisi de, “Allah’ın dinin gereği”  gibi söylemeyi ALLAH’A VE RESULÜNE YAPILMIŞ İFTİRA bilirim. Geleneği “din” yapmaktan da , “yalnız ve ancak Allah’a özgülenecek dini“  yozlaştırmaktan da Allah’a Sığınırım.

Bu sebeple vaaz konusu ile ilgili olduğunu gördüğüm ve Sayın vaizin sözlerine benzer şekilde ifade edilen, bir incelemeden alıntıladığım aşağıdaki  “Yanlış İddiaları” ve sadece Kur’an ayetleriyle delilendirilerek yapılan “Düzeltmeleri”, ALLAH RIZASI İÇİN HALKI İRŞAD ETMEKTE YARARLANILMASI VE KULLANILMASI İÇİN, bilgi, İnceleme, tetkik ve değerlendirmelerinize sunarım:

***


Yanlış İddia 1: Peygamberin her söylediği vahiydir. 53. Sure’nin 3. ve 4. ayetleri der ki, peygamber arzusuna göre konuşmaz; söyledikleri vahiy edilenden başkası değildir. Bu yüzden peygamberin hayatı boyunca söylediği her söz ve yaptığı her şey Allah’tan gelen vahiydir.

Düzeltme 1: Bakınız: EK-1. PEYGAMBERLERİN HER SÖYLEDİĞİ VAHİY MİDİR?

BAKINIZ:


https://kemaladal.blogspot.com.tr/2017/11/peygamberlerin-her-soyledigi-vahiy-midir.html

***


Yanlış İddia 2: Kuran Allah’a ve O’nun peygamberine itaat etmemizi istemektedir. Bu durumda Allah’a itaat etmek için Kuran’a, peygambere itaat etmek için ise Kuran dışındaki kaynaklara uymalıyız.

Düzeltme 2: Bakınız: EK 2. PEYGAMBERE İTAAT ETMEK İÇİN KURAN DIŞINDAKİ KAYNAKLARA MI UYMALIYIZ?

BAKINIZ:



***


Yanlış İddia 5: Ahzab Suresi 21. ayette şöyle denilmektedir: “Yemin olsun, Allah elçisinde sizin için, Allah’ı ve âhiret gününü arzu edenlerle Allah’ı çok ananlara güzel bir örnek vardır.” (33:21). O halde geleneksel din kaynaklarına ve peygambere isnat edilen hikâyelere bakmalıyız.

Düzeltme 5: Bakınız: EK – 5. PEYGAMBERİ ÖRNEK OLARAK İZLEMEK İÇİN KUR'AN DIŞI GELENEKSEL KAYNAKLAR GEREKİR Mİ?


BAKINIZ:




***


Yanlış İddia 6: Peygambere Kuran dışında, ona benzer bir vahiy daha indirilmiştir. Kuran’a benzeyen bu kaynak peygamberin davranışlarını içerir ve bu kaynak hadis kitaplarında bulunur.

Düzeltme 6: Bakınız: EK - 6. PEYGAMBERE KUR'AN DIŞINDA, HADİS KİTAPLARINDA BULUNAN KUR'AN'A BENZER BAŞKA BİR VAHİY İNDİRİLMİŞ MİDİR?


BAKINIZ:




***


Yanlış İddia 7: Kuran rehberlik için gereken her şeyi içermez. Dinle ilgili konularda kaynak olarak yeterli değildir.

Düzeltme 7: Bakınız: EK - 7. KUR'AN REHBERLİK İÇİN GEREKEN HER ŞEYİ İÇERİR Mİ?


BAKINIZ:



***


Yanlış İddia 8: Haşr Suresi’nde şöyle buyurulmaktadır: “Elçi size ne verdiyse onu alın, sizi neden alıkoyduysa ondan da sakının.” O halde geleneklerin ve hadis külliyatının bize öğreti olarak verdiklerini kabul etmeli, bizden yasakladıklarından kaçınmalıyız. Ayrıca Nisa Suresi 65. ayette belirtildiği gibi insanlar Allah’ın elçisini aralarındaki anlaşmazlıklarda hakem kabul etmedikçe ve onun kararlarına içten bir şekilde uymadıkça inanmış sayılmayacaklardır. Bu ayet de geleneksel kitapların ve hadis kitaplarının önemini vurguluyor.

Düzeltme 8: Bakınız: Ek - 8. PEYGAMBER KUR'AN DIŞINDA BAŞKA BİR DİNİ ÖĞRETİ, HÜKÜM TEBLİĞ EDER Mİ?


BAKINIZ:



***


Yanlış İddia 9: Vahiy iki türlüdür. Birincisi “vahy-i metluv” yani Kuran’da yer alan ve inananlara okunan vahiydir. İkinci tip vahiy ise “vahy-i gayri metluv”dur ki bu tip vahiy Kuran’da yer almaz. Bu ikinci tip vahyi, gelenek ve hadis kitaplarında bulabiliriz.


BAKINIZ:


Düzeltme 9: Bakınız: EK - 9. KUR'AN'IN DIŞINDA, GELENEK VE HADİS KİTAPLARINDA BULUNAN İKİNCİ BİR VAHİY TÜRÜ VAR MIDIR?


***


Yanlış İddia 12: Din ile ilgili konularda “akıl”a yer yoktur. Kutsal mesajı ya da atalarımızın yorumlarını akıl ile anlama teşebbüsünde bulunmamalıyız. Bize düşen onların bizi yönlendirdikleri şeye mütevazı bir şekilde boyun eğmektir. Aklın, Kuran ile ilgili konuları anlamakta kullanılması yasaklanmıştır. Bu yasağa uyarak, atalarımızın bize dinen doğru olarak sunduklarını takip etmeli ve aklımızı devreye sokmamalıyız.

Düzeltme 12: Bakınız: EK -12. AKLIN KUR'AN'I ANLAMAKTA KULLANILMASI YASAKLANMIŞ MIDIR?


BAKINIZ:



***


Yanlış İddia 13: Din adamları (imamlar, mollalar ve benzerleri) dinin muhafızlarıdır. Kutsal mesajın yorumlanmasında onları yegâne otorite olarak görmeli ve alçakgönüllü bir tavırla bize verdikleri bilgileri almalıyız. Din adamlarının doğruladığı hiçbir şeye karşı gelmemeliyiz çünkü onlar Allah’ın elçilerinin soylarından gelmektedirler.

Düzeltme 13: Bakınız: EK - 13. DİN ADAMLARI KUR'AN'I YORUMLAMADA, DOĞRULADIKLARI KARŞI GELİNMEZ OTORİTE MİDİR?


BAKINIZ:



*** 


(Vaazla doğrudan ilgili olmayan iddialar ve düzeltme ekleri yazıya konmamıştır.)

***
ALLAH’IN SELAM, RAHMET VE BEREKETİ İLE HİDAYET VE MAĞFİRETİ DİLEYENLERİN ÜZERİNE OLSUN.


T.C. / M. Kemal Adal 



10 Ek




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder