İŞTE ATATÜRK

İŞTE ATATÜRK
Allah Kuran’da: “Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz ve gönlün hepsi bundan sorumlu tutulacaktır.” (17/İSRA/36) buyurmuştur. Atatürk de: “Türk Kuran'ın arkasında koşuyor; fakat onun ne dediğini anlamıyor, içinde neler var bilmiyor ve bilmeden tapınıyor. Benim maksadım; arkasında koştuğu kitapta neler olduğunu Türk anlasın” (Osman Ergin, Türk Maarif Tarihi 1-5, 1977 /A. Gürtaş, s. 41) demektedir.- "İŞTE ATATÜRK" PORTALINA GİRMEK İSTEDİĞİNİZDE YUKARIDAKİ RESMİ TIKLAYINIZ.

26 Ekim 2016 Çarşamba

GÜNAH VE GÜNAHLAR


III. DİN


B. İNSANIN İKİ TEMEL TERCİHİ: İMAN VE KÜFÜR


2. İKİ TEMEL İNANÇ GURUBU -5


b)  İnanmayanlar (Kâfirler) ve Özellikleri -4


(5) Günah

(a) Günah, mahiyeti, kapsamı

Bütün bunlardan sonra siz şu insanlarsınız: Birbirinizi öldürüyorsunuz. İçinizden bir zümreyi yurtlarından çıkarıyorsunuz. Onlar aleyhine kötülük ve düşmanlık hususunda dayanışmaya giriyorsunuz. Esasında onları yurtlarından çıkarmak size haram edildiği halde, esir olarak size geldiklerinde fidyelerini veriyorsunuz. Şimdi siz Kitap'ın bir kısmına inanıp bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz? İçinizden bunu yapanın cezası, dünya hayatında rezillikten başka bir şey değildir. Kıyamet gününde ise böyleleri azabın en şiddetlisine itilir. Allah, yapmakta olduklarınızdan habersiz değildir. 2. sure (BAKARA) 85. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

Mallarınızı aranızda haksız ve uydurma yollara baş vurarak yemeyin; bilip durduğunuz halde insanların mallarından bir kısmını günaha saparak yemek için onları yargıçlara aktarmayın. 2. sure (BAKARA) 188. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

Küfre sapanlar, onlara süre tanımamızın kendileri için hayırlı olduğunu asla düşünmesinler. Onlara, biraz daha günah işlesinler diye süre veriyoruz. Yere geçirecek bir azap var onlar için. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 178. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)

Onların birçoğunun günahta, düşmanlıkta, haram yemede yarıştıklarını görürsün. Ne kötüdür o yapmakta oldukları! 5. sure (MÂİDE) 62. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)

De ki: "Rabbim, ancak şunları haram kıldı: İğrençlikleri -görünenini, gizli olanını- günahı, haksız yere saldırmayı, hakkında hiçbir kanıt indirmediği şeyi Allah'a ortak koşmayı, bir de Allah hakkında bilmediğiniz şeyler söylemeyi." 7. sure (A'RAF) 33. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)

Hani, sana: "Rabbin, insanları çepeçevre kuşatmıştır." demiştik. Sana gösterdiğimiz o rüyayı da Kur'an'da lanetlenmiş bulunan o ağacı/soyu da insanları sınamak dışında bir sebeple göndermedik. Biz onları korkutuyoruz ama bu onların kudurganlığını artırmaktan başka bir katkı sağlamıyor. 17. sure (İSRÂ) 60. ayet (Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)

Ey iman edenler! Zandan çok sakının! Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Sinsi casuslar gibi ayıp aramayın! Gıybet ederek biriniz ötekini arkasından çekiştirmesin! Sizden biri, ölmüş kardeşinin etini yemek ister mi? Bakın bundan iğrendiniz. Allah'tan sakının! Hiç kuşkusuz, Allah tövbeleri çok kabul eden, rahmeti sonsuz olandır. 49. sure (HUCURÂT) 12. ayet (Resmi: 49/İniş:105/Alfabetik:37)

Görmedin mi şu fısıldaşmaktan yasaklananları ki, biraz sonra, yasaklanmış oldukları şeye dönüyorlar ve günah, düşmanlık, peygambere isyan konusunda fısıldaşıyorlar. Sana geldiklerinde, seni Allah'ın selamlamadığı biçimde selamlıyorlar. Kendi içlerinde ise şöyle diyorlar: "Söylediğimiz şey yüzünden Allah bize azap etse ya!" Cehennem yeter onlara. Girecekler oraya. Ne kötü dönüş yeridir o! 58. sure (MÜCÂDİLE) 8. ayet (Resmi: 58/İniş:104/Alfabetik:66)

O yalancı, o günahkâr alnı. 96. sure (ALAK) 16. ayet (Resmi: 96/İniş:1/Alfabetik:6)

(b) Günah, Haktan ayrılıp batıla sapmak, doğru / iyi / güzel yerine yanlış / kötü /  çirkin olanı seçmek, yapmak ve sonuçları

Ne var ki zulme sapanlar, bir sözü kendilerine söylenmiş olandan başkasıyla değiştirdiler. Bunun üzerine biz, bu zalimler üstüne, ürettikleri kötülüklere karşılık olarak gökten bir pislik indirdik. 2. sure (BAKARA) 59. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

Ehlikitap'a sen her türlü mucizeyi getirsen de onlar senin kıblene uymazlar; sen de onların kıblesine uymayacaksın. Onlar birbirlerinin kıblesine de uymazlar. Eğer sen, ilimden nasibin sana geldikten sonra onların boş ve iğreti arzularına uyarsan, işte o zaman kesinlikle zalimlerden olursun. 2. sure (BAKARA) 145. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

Nereden çıkarsan çık, yüzünü Mescid-i Haram'a çevir. Nerede olursanız olun, yüzünüzü ona doğru çevirin ki, insanların elinde sizin aleyhinize bir delil bulunmasın. Onların zulme sapanları müstesna. Artık onlardan korkmayın, benden korkun. Yüzünüzü Mescid-i Haram'a dönün ki, üzerinizdeki nimetimi tamamlayayım. Ve bu sayede güzeli ve iyiyi bulmanız da umulmaktadır. 2. sure (BAKARA) 150. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

İnsanlar içinde öyleleri vardır ki, Allah dışında bazılarını Allah'a eş tutarlar da onları Allah'ı sevmiş gibi severler. İman sahipleri ise Allah'a sevgide çok kararlı ve taşkındırlar. Zulme saplananlar, azabı gördüklerinde tüm kuvvetin Allah'ta bulunduğunu, Allah'ın azabının çok şiddetli olduğunu fark edeceklerini anlayabilseler! 2. sure (BAKARA) 165. ayet (Resmi: 2/İniş:92/ Alfabetik:11)

Mûsa'dan sonra İsrailoğulları'nın kodamanlar meclisini görmedin mi? Kendilerine gelen bir peygambere şöyle demişlerdi: "Bize bir kral gönder, Allah yolunda çarpışalım." Peygamber dedi ki: "Üstünüze savaş yazılır da savaşmazsanız ne olacak?" Dediler ki: "Nasıl olur da Allah yolunda savaşmayız? Yurtlarımızdan çıkarıldık, oğullarımızdan uzak düşürüldük." Nihayet, üzerlerine savaş yazıldığında pek azı hariç yüz çevirdiler. Allah, zalimleri çok iyi bilir. 2. sure (BAKARA) 246. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

Allah'ın, kendileri hakkında hiçbir delil indirmediği şeyleri Allah'a ortak koştukları için, küfre sapanların kalplerine korku salacağız. Barınakları ateştir onların. Ne kötüdür o zalimlerin varacakları yer! 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 151. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)

"Ben istiyorum ki, sen benim günahımı da senin günahını da yüklenip ateş halkından olasın. İşte budur zalimlerin cezası!" 5. sure (MÂİDE) 29. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)

Ey iman edenler! Yahudileri ve Hıristiyanları gönül dostları edinmeyin. Onlar birbirlerinin gönül dostlarıdır. Sizden kim onları gönül dostu edinirse o, onlardandır. Allah, zalimler toplumunu doğruya ve güzele kılavuzlamaz. 5. sure (MÂİDE) 51. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)

Ey iman sahipleri! Allah'ın size helal kıldığı şeylerin temiz ve güzel olanlarını haramlaştırmayın; azıp sınırı aşmayın; Allah azıp sınırı aşanları sevmez. 5. sure (MÂİDE) 87. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)

Eğer onların bir günah işledikleri kesinlikle anlaşılırsa o zaman, tercih edilmiş olan bu ikisinin yerine bunların aleyhinde bulundukları taraftan iki kişi geçerek şöyle yemin ederler: "Allah şahit olsun ki bizim tanıklığımız, onların tanıklığından daha doğrudur. Biz hiçbir haksızlık yapmadık. Aksi halde mutlaka zalimlerden olurduk." 5. sure (MÂİDE) 107. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)

Sabah akşam, yüzünü isteyerek Rablerine yalvarıp yakaranları kovma! Onların hesabından bir şey sana ait olmadığı gibi, senin hesabından bir şey de onlara ait değildir. O halde onları kovarsan zalimlerden olursun. 6. sure (EN'ÂM) 52. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)

Size ne oluyor da üzerine Allah'ın adı anılmış olanlardan yemiyorsunuz? Zorda kalışınız dışında üzerinize haram kıldığını bizzat kendisi size ayrıntılı olarak açıklamıştır. Birçokları ilimsiz bir biçimde kendi keyiflerine uyarak halkı şaşırtıyorlar. Hiç kuşkusuz, senin Rabbin sınır tanımaz azgınları çok iyi bilmektedir. 6. sure (EN'ÂM) 119. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)

Azabımız onlara gelip çattığında, yaptıkları, şu çığlığı yükseltmekten başka birşey olmamıştır: Biz gerçekten zalimlerdik! 7. sure (A'RAF) 5. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)

Bir mümin hakkında onlar ne bir yemine saygı gösterirler ne de bir antlaşma şartına. Onlar düşmanlık dolu, azmış kişilerin ta kendileridir. 9. sure (TEVBE) 10. ayet (Resmi: 9/İniş:113/ Alfabetik: 104)

İnsanlara zorluk dokunduğu zaman; yan yatarken, otururken, ayaktayken bize yalvarır. Ama sıkıntısını çözdüğümüzde, kendisine dokunan bir zorluk yüzünden bize hiç yalvarmamış gibi çekip gider. Haksızlığa/aşırılığa sapanlara, yapmakta oldukları, işte böyle süslü gösterilmiştir. 10. sure (YÛNUS) 12. ayet (Resmi: 10/İniş:51/ Alfabetik:109)

Nûh'un ardından birçok resulleri daha toplumlarına gönderdik. Onlara açık seçik kanıtlar getirdiler. Ama onlar daha önceden yalanladıkları şeye bir türlü inanmadılar. Azgınlığa sapanların kalplerini biz, işte böyle mühürleriz. 10. sure (YÛNUS) 74. ayet (Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik: 109)

Firavun ve kodamanlarının kendilerine kötülük etmelerinden korktukları için, kavmi arasından bir gençlik grubu dışında hiç kimse Mûsa'ya inanmadı. Çünkü Firavun, o toprakta gerçekten çok üstündü ve gerçekten sınır tanımaz azgınlardan biriydi. 10. sure (YÛNUS) 83. ayet (Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik:109)

"Allah'ın berisinden, sana yarar sağlamayacak ve zarar veremeyecek şeylere yakarma! Eğer bunu yaparsan mutlaka zalimlerden olursun." 10. sure (YÛNUS) 106. ayet (Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik: 109)

Sonra biz, korunup sakınanları kurtaracağız. Zalimleri de orada dizleri üzerinde çökmüş bırakacağız. 19. sure (MERYEM) 72. ayet (Resmi: 19/İniş:44/Alfabetik:63)

Sonra onlara verilen söze sadık kaldık da onları ve dilediklerimizi kurtardık. Ve israfa saplanıp haddi aşanları helâk ettik. 21. sure (ENBİYÂ) 9. ayet (Resmi: 21/İniş:73/Alfabetik:21)

Allah'tan ayrı olarak, hakkında O'nun hiçbir kanıt indirmediği şeye kulluk ediyorlar. Kendilerinin de onunla ilgili bir ilmi yoktur. O zalimlerin yardımcısı olmayacaktır. 22. sure (HAC) 71. ayet (Resmi: 22/İniş:88/Alfabetik:32)

Cehennem de şımarıp azanların karşısına getirilir. 26. sure (ŞUARA) 91. ayet (Resmi: 26/İniş:47/ Alfabetik:94)

"Savurganlık edenlerin/haddi aşanların buyruğuna uymayın." 26. sure (ŞUARA) 151. ayet (Resmi: 26/İniş:47/Alfabetik:94)

Dediler: "Uğursuzluk kuşunuz sizinle beraberdir. Size öğüt verildi diye mi bütün bunlar? Hayır, siz savurganlığa, aşırılığa sapmış bir topluluksunuz." 36. sure (YÂSÎN) 19. ayet (Resmi: 36/İniş:41/Alfabetik:108)

"Bizim size karşı bir sultamız yoktu. İşin esası şu ki siz azmış bir topluluktunuz." 37. sure (SÂFFÂT) 30. ayet (Resmi: 37/İniş:56/Alfabetik:90)

Bu, budur! Azgınlara da kötü bir gelecek vardır elbette! 38. sure (SÂD) 55. ayet (Resmi: 38/İniş:38/Alfabetik:88)

Zalimlere, "kazanmış olduğunuzu tadın!" denildiğinde, kıyamet günü o kötü azaptan yüzünü kim koruyabilir? 39. sure (ZÜMER) 24. ayet (Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)

Eğer yerdekilerin tamamı ve beraberinde bir o kadarı, zulmedenlerin olsa, kıyamet günü azabın kötülüğünden kurtulmak için tümünü mutlaka fidye verirlerdi. Çünkü hiç hesaba katmadıkları şeyler, Allah tarafından karşılarına çıkarılmıştır. 39. sure (ZÜMER) 47. ayet (Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)

Onları, yaklaşan felaket günü hakkında uyar! Yürekler gırtlaklara dayanmıştır; habire yutkunurlar. Zalimlerin ne bir dostu vardır ne de sözü dinlenir bir şefaatçıları. 40. sure (MÜ'MİN) 18. ayet (Resmi: 40/İniş:60/Alfabetik:69)

Firavun hanedanından, imanını gizleyen bir adam şöyle konuştu: "Rabbim Allah'tır, dediği için bir adamı öldürüyor musunuz? Üstelik size, Rabbinizden açık seçik deliler de getirdi. Eğer yalancıysa yalancılığı kendi aleyhinedir. Eğer doğru sözlü ise size vaat ettiklerinden bir kısmı başınıza gelir. Kuşkusuz, Allah, haddi aşan yalancıları doğruya ulaştırmaz." 40. sure (MÜ'MİN) 28. ayet (Resmi: 40/İniş:60/Alfabetik:69)

Siz, haddi aşanlardan/zulme sapanlardan oluşan bir toplumsunuz diye, o zikri/Kur'an'ı sizden uzak mı tutalım? 43. sure (ZUHRUF) 5. ayet (Resmi: 43/İniş:63/Alfabetik:113)

Ey inananlar! Bir topluluk başka bir toplulukla alay etmesin! Olabilir ki, alay ettikleri topluluk kendilerinden hayırlıdır. Kadınlar da başka kadınlarla alay etmesinler. Alay ettikleri, kendilerinden hayırlı olabilir. Öz benliklerinizi ayıplamayın/kendi nefislerinizde ayıplar aramayın; birbirinize lakaplar yakıştırmayın. İmandan sonra sapıklıkla adlanmak ne kötü şeydir! Kim ki tövbe etmez, işte böyleleri zalimlerdir. 49. sure (HUCURÂT) 11. ayet (Resmi: 49/İniş:105/Alfabetik:37)
 
Durmadan hayrı engelleyeni, azgını, işkilciyi... 50. sure (KAF) 25. ayet (Resmi: 50/İniş:34/Alfabetik:49)

"Rabbin katında, sınır tanımazlar için işaretlenmiş taşlar." 51. sure (ZÂRİYÂT) 34. ayet (Resmi: 51/İniş:67/Alfabetik:111)

Bunu aralarında vasiyetleştiler mi? Hayır, azıp sapmış bir topluluk bunlar. 51. sure (ZÂRİYÂT) 53. ayet (Resmi: 51/İniş:67/Alfabetik:111)

Hayrı engelleyen, sınır tanımaz saldırgan, günaha batmış, 68. sure (KALEM) 12. ayet (Resmi: 68/İniş:2/Alfabetik:51)

"Yazıklar olsun bize, dediler, biz gerçekten azgınlarmışız." 68. sure (KALEM) 31. ayet (Resmi: 68/İniş:2/Alfabetik:51)

Kim bunun ötesini isterse, işte böyleleri sınırı aşanların ta kendileridir. 70. sure (MEÂRİC) 31. ayet (Resmi: 70/İniş:79/Alfabetik:62)

Dilediğini / dileyeni rahmetinin içine sokar. Zalimlere gelince, onlar için korkunç bir azap hazırlamıştır. 76. sure (İNSÂN) 31. ayet (Resmi: 76/İniş:90/Alfabetik:43)

Artık azmış olan, 79. sure (NÂZİÂT) 37. ayet (Resmi: 79/İniş:81/Alfabetik:78)


(6) Günahlar

(a) Günahların Çeşitleri, Fuhşiyat, Kötülüklerin görüneni ve gizli kalanı

Günahın açığını da bırakın, gizlisini de. Günah kazananlar yapıp ettiklerinin karşılığını yakında göreceklerdir. 6. sure (EN'ÂM) 120. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)

De ki onlara: "Hadi gelin, Rabbinizin size neleri haram kıldığını yüzünüze karşı okuyayım: Hiçbir şeyi O'na ortak koşmayın. Ana-babaya çok iyi davranın. Yoksulluk endişesiyle çocuklarınızı öldürmeyin; biz sizi de onları da rızıklandırırız. Kötülüklerin görünenine de gizli kalanına da yaklaşmayın. Allah'ın saygın ve aziz kıldığı cana, bir hakkı savunmak dışında kıymayın. Allah size bunları önerdi ki, aklınızı işletebilesiniz." 6. sure (EN'ÂM) 151. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)

(b) Günahlar, Yüklenilmesi ve taşınması

"Ben istiyorum ki, sen benim günahımı da senin günahını da yüklenip ateş halkından olasın. İşte budur zalimlerin cezası!" 5. sure (MÂİDE) 29. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)

Allah'ın huzuruna varmayı yalanlayanlar, gerçekten hüsrana uğramıştır. Sonunda o saat ansızın kendilerine gelip çatınca, sırtlarında günahlarını taşır bir halde şöyle demişlerdir: "Dünya hayatında düştüğümüz  aşırılıklardan dolayı vay hasretimize!" Dikkat edin! Ne kötü şeylerdir taşıyıp durdukları. 6. sure (EN'ÂM) 31. ayet (Resmi: 6/İniş:55/ Alfabetik:20)

Şunun için ki onlar, kıyamet günü kendi günahlarını tamamen yüklendikten başka, ilimsizlik yüzünden saptırdıkları kişilerin günahlarının bir kısmını da yüklenecekler. Bakın, ne kötü şey yükleniyorlar! 16. sure (NAHL) 25. ayet (Resmi: 16/İniş:70/ Alfabetik:75)
 
Kim yola gelirse kendisi için yola gelmiş olur. Sapıtan da kendi aleyhine sapıtmış olur. Hiçbir günahkâr, bir başka günahkârın yükünü taşımaz. Ve biz, bir resul göndermedikçe azap edici değiliz. 17. sure (İSRÂ) 15. ayet (Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)

Hiçbir günahkâr, bir başkasının günahını yüklenmez. Yükü ağır gelen, onu taşımaya çağırsa bile, kendisinden hiçbir şey yüklenilmez. Akraba bile olsa... Sen ancak Rablerinden için için korkanları ve namaz kılanları uyarırsın. Arınıp temizlenen, kendi benliği için arınıp temizlenir. Dönüş Allah'adır. 35. sure (FATIR) 18. ayet (Resmi: 35/İniş:43/Alfabetik:24)

Gerçek şu ki, hiçbir günahkâr bir başka günahkârın yükünü sırtlamaz. 53. sure (NECM) 38. ayet (Resmi: 53/İniş:23/Alfabetik:80)

(c) Günahlar, Kötü bir iş yapan, sadece yaptığı kadarıyla cezalandırılır

Kim bir güzellikle gelirse ona, getirdiğinin on katı var. Kötülükle gelene ise yaptığının kadarından fazla ceza verilmez. Onlar, haksızlığa uğratılmayacaklardır. 6. sure (EN'ÂM) 160. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)

"Kötü bir iş yapan, sadece yaptığı kadarıyla cezalandırılır. Erkek ve kadından mümin olarak iyi bir iş yapana gelince, işte böyleleri cennete girerler ve orada hesapsız bir biçimde rızıklandırılırlar." 40. sure (MÜ'MİN) 40. ayet (Resmi: 40/İniş:60/Alfabetik:69)

(d) Günahlar, Ahirette itiraf edilir ve pişmanlıkla kurtuluş aranır

Dediler: "Rabbimiz! Bizi iki kez öldürdün, iki kez dirilttin. Artık günahlarımızı itiraf ettik. Buradan çıkmak için bir yol daha var mı?" 40. sure (MÜ'MİN) 11. ayet (Resmi: 40/İniş:60/Alfabetik:69)

Günahlarını işte böyle itiraf ettiler. Çılgın ateşin halkına böyle kahır yaraşır. 67. sure (MÜLK) 11. ayet (Resmi: 67/İniş:77/Alfabetik:68)

(e) Günahtan sakındırmayan ruhban ve hahamlara / Bilgin, âlim, din adamı ve fakihlere, atalara uyulmaz

Ruhbanları ve hahamları onları, günah oluşturan sözlerinden, haram yemekten alıkoysalardı olmaz mıydı? Ne kötüdür onların sınaat/teknoloji olarak üretmekte oldukları. 5. sure (MÂİDE) 63. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)

Bir iğrençlik yaptıklarında şöyle derler: "Atalarımızı bu hal üzere bulmuştuk. Yani Allah emretti bize bunu." De ki: "Allah, edepsizliği/iğrençliği emretmez. Allah hakkında, bilmediğiniz şeyler mi söylüyorsunuz?" 7. sure (A'RAF) 28. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)

(f) Günahlar, Allah'ın sözüne uymamak, Zulümdür / Hakkı reddetmektir

"Ey Adem! Sen ve eşin cennette oturun, dilediğiniz yerden yiyin ama şu ağaca yaklaşmayın. Yoksa ikiniz de zalimlerden olursunuz." 7. sure (A'RAF) 19. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)

(g) Günahlar, ancak ve yalnız Allah bağışlar / affeder

Şöyle demiştik: "Girin şu kente; orada, dilediğiniz yerde bol bol yiyin. Kapıdan secde ederek girin ve 'Affet bizi!' deyin ki, hatalarınızı bağışlayalım. Biz güzel davranıp, güzellik üretenlere daha fazlasını da veririz." 2. sure (BAKARA) 58. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

Sadakaları açıklarsanız bu da güzeldir. Ama onları gizler ve yoksullara bu şekilde verirseniz, bu sizin için daha hayırlıdır; günahlarınızdan bir kısmını örter. Allah, Habîr'dir, yapmakta olduklarınızdan gereğince haberi vardır. 2. sure (BAKARA) 271. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

Kullar ki şöyle derler: "Ey Rabbimiz, kuşkusuz olarak sana inandık. Bağışla günahlarımızı, ateş azabından koru bizi." 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 16. ayet (Resmi: 3/İniş:94/ Alfabetik:7)

Onlar, çirkin bir iş yaptıklarında yahut öz benliklerine zulmettiklerinde, Allah'ı hatırlar da günahları için af dilerler. Günahları Allah'tan başka kim affeder ki? Ve onlar yaptıklarında bile bile ısrar etmezler. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 135. ayet (Resmi: 3/İniş:94/ Alfabetik:7)

"Ey Rabbimiz! Bir çağırıcının, 'Rabbinize inanın!' diye imana çağırdığını işittik ve iman ettik. Ey Rabbimiz! Günahlarımızı bağışla bizim. Kötülüklerimizin üstünü ört ve bize iyilerle birlikte ölmek nasip et." 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 193. ayet (Resmi: 3/İniş:94/ Alfabetik:7)

Allah'ın, kabulünü üstlendiği tövbe, bilgisizlikle kötülük işleyip de çok geçmeden tövbe edenler içindir. Allah, işte böylelerinin tövbesini kabul eder. Allah Alîm'dir, Hakîm'dir. 4. sure (NİSA) 17. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)

Kim düşmanlık ve zulümle intihar günahını işlerse onu ateşe sokacağız. Bu, Allah için çok da kolaydır. 4. sure (NİSA) 30. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)

Kim bir kötülük yapar yahut öz benliğine zulmeder de sonra Allah'tan af dilerse Allah'ı çok affedici, çok merhametli bulur. 4. sure (NİSA) 110. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)

Yemin olsun ki, Allah İsrailoğullarının mîsakını almıştı da içlerinden on iki temsilci/başkan göndermiştik. Allah şöyle demişti: "Ben sizinle beraberim. Namazı kılarsanız, zekâtı verirseniz, resullerime inanır, onları desteklerseniz ve Allah'a güzel bir biçimde borç verirseniz, kötülüklerinizi elbette örteceğim ve sizi, altlarından ırmaklar akan cennetlere elbette koyacağım. Artık bundan sonra küfre gideniniz yolun denge noktasından sapmış olur." 5. sure (MÂİDE) 12. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)

O Kitap'ta onlar üzerine şöyle yazmıştık: Cana can, göze göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe diş... Yaralamalar karşılığında da kısas. Kim kısası bağışlarsa, bu bağışlaması kendisi için günahlara bir perde olur. Allah'ın indirdiğiyle hükmetmeyenler zalimlerin ta kendileridir. 5. sure (MÂİDE) 45. ayet (Resmi: 5/İniş:110/ Alfabetik:60)

Eğer Ehlikitap, iman edip korunsaydı, onların kötülüklerini mutlaka örter ve kendilerini bol nimetli cennetlere mutlaka sokardık. 5. sure (MÂİDE) 65. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)

Ayetlerimize iman edenler sana geldiğinde şöyle söyle: "Selam size! Rabbiniz, benliği üzerine rahmeti yazmıştır. İçinizden her kim bilgisizlikle bir kötülük işler de ardından tövbe edip halini düzeltirse, hiç kuşkusuz, Allah çok affedici, çok merhametlidir." 6. sure (EN'ÂM) 54. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)

Günahlar işlendikten sonra tövbe ile iman edenlere gelince, o tövbe imandan sonra Allah çok affedici, çok merhametli olacaktır. 7. sure (A'RAF) 153. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)

Onlara şöyle denildi: Şu kentte oturun, orada istediğiniz yerden yiyin. 'Affet' diye yalvarın; kapıdan da secde ederek girin ki, hatalarınızı bağışlayalım. Güzel düşünüp güzel iş yapanlara daha fazlasını da vereceğiz. 7. sure (A'RAF) 161. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)

Ey iman sahipleri! Eğer Allah'tan korkarsanız, Allah size hakla bâtılı/iyiyle kötüyü ayırma gücü verir, kötülüklerinizi örter. Allah, o büyük lütfun sahibidir. 8. sure (ENFÂL) 29. ayet (Resmi: 8/İniş:93/Alfabetik:22)

Şu da var: Rabbin, bilgisizlik yüzünden kötülük işleyip de bunun ardından tövbe edip hallerini düzeltenler lehindedir. Sonra senin Rabbin gerçekten Gafûr ve Rahîm'dir. 16. sure (NAHL) 119. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)

"Biz Rabbimize inandık ki, günahlarımızı ve senin bizi zorladığın büyüyü affetsin. Allah daha hayırlı, daha süreklidir." 20. sure (TÂHÂ) 73. ayet (Resmi: 20/İniş:45/Alfabetik:96)

Tövbe ederek inanan ve barışa yönelik iyi bir iş yapan müstesna. Allah, böylelerinin kötülüklerini güzelliğe dönüştürür. Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir. 25. sure (FURKÂN) 70. ayet (Resmi: 25/İniş:42/Alfabetik:29)

İman edip hayra ve barışa yönelik hareketler sergileyenlere gelince, biz onların çirkinliklerini elbette ki örteceğiz. Ve biz onları, yapmakta oldukları işlerin en güzeliyle elbette ödüllendireceğiz. 29. sure (ANKEBÛT) 7. ayet (Resmi: 29/İniş:85/Alfabetik:8)

Ki Allah amellerinizi hayra ve barışa yarayışlı kılsın, günahlarınızı affetsin. Allah'a ve O'nun resulüne itaat eden, büyük bir başarıyı elde etmiştir. 33. sure (AHZÂB) 71. ayet (Resmi: 33/İniş:97/ Alfabetik:4)

Böylece, Allah onların yaptıklarının en kötülerini örtecek, ödüllerini, yaptıklarının en güzeliyle verecek. 39. sure (ZÜMER) 35. ayet (Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)

De ki: "Ey öz benlikleri aleyhine sınırı aşan/aşırı giden kullarım! Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin! Allah, günahları tümden affeder. Çünkü O, mutlak Gafur, mutlak Rahim'dir." 39. sure (ZÜMER) 53. ayet (Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)

Ğafir'dir, günahı affedendir. Tövbeyi kabul eden, azabı çetin, lütfu bol olandır O. İlah yoktur O'ndan gayrı. Yalnız O'nadır varış ve dönüş. 40. sure (MÜ'MİN) 3. ayet (Resmi: 40/İniş:60/Alfabetik:69)

Öyleyse sabret! Kuşkun olmasın ki, Allah'ın vaadi haktır. Günahın için af dile. Akşam ve sabah, Rabbini överek tespih et! 40. sure (MÜ'MİN) 55. ayet (Resmi: 40/İniş:60/ Alfabetik:69)

Kullarından tövbeyi kabul eden O'dur. Çirkinlikleri/kötülükleri affeden O, yapıp ettiklerinizi bilen O... 42. sure (ŞÛRÂ) 25. ayet (Resmi: 42/İniş:62/Alfabetik:95)

Bunlar, cennet halkı arasında o kimselerdir ki, yaptıklarının en güzelini kabul ederiz, çirkinliklerini görmezlikten geliriz. Bu onlara verilmiş olan şaşmaz vaattir. 46. sure (AHKAF) 16. ayet (Resmi: 46/İniş:66/Alfabetik:3)
 
İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlar ve Muhammed'e indirilene -ki o onların Rablerinden bir haktır- inanmış olanlara gelince, Allah onların çirkin davranışlarını örtmüş ve gönüllerini barışa yöneltmiştir. 47. sure (MUHAMMED) 2. ayet (Resmi: 47/İniş:99/Alfabetik:64)

Allah'tan başka tanrı olmadığını kuşkusuzca bil! Hem kendi günahın için hem de mümin erkeklerle mümin kadınlar için af dile. Allah sizin, dönüp dolaşacağınız yeri de varıp ulaşacağınız yeri de bilir. 47. sure (MUHAMMED) 19. ayet (Resmi: 47/İniş:99/Alfabetik:64)

Ki Allah senin günahından geçmiş olanı da gelecek olanı da bağışlasın, nimetini senin üzerinde tamamlasın ve seni dosdoğru bir yola kılavuzlasın. 48. sure (FETİH) 2. ayet (Resmi: 48/İniş:109/Alfabetik:27)

İnanmış erkekleri ve inanmış kadınları, altlarından ırmaklar akan cennetlere sokması içindir bu. Sürekli kalıcıdırlar orada. Ve onların çirkin davranışlarını örtüp gizlemesi içindir. İşte bu, Allah katında çok büyük bir kurtuluş ve eriştir. 48. sure (FETİH) 5. ayet (Resmi: 48/İniş:109/Alfabetik:27)

Günahlarınızı affeder ve sizi, altından nehirler akan bahçelere, sürekli cennetlerdeki temiz, bereketli barınaklara yerleştirir. İşte bu en büyük başarıdır. 61. sure (SAFF) 12. ayet (Resmi: 61/İniş:108/Alfabetik:89)

"Toplanma günü" için sizi bir araya getirdiği gün, karşılıklı aldatış ve aldanışların ortaya çıktığı gündür. Kim Allah'a iman eder, barışa ve hayra yönelik iş yaparsa Allah onun çirkinliklerini örter ve kendisini altından nehirler akan bahçelere, içlerinde sürekli kalmak üzere yerleştirir. İşte büyük başarı budur. 64. sure (TEĞÂBÜN) 9. ayet (Resmi: 64/İniş:107/Alfabetik:101)

İşte bu, Allah'ın size indirmiş olduğu emridir. Kim Allah'tan korkarsa O, onun çirkinliklerini örter ve onun ödülünü büyütür. 65. sure (TALÂK) 5. ayet (Resmi: 65/İniş:100/ Alfabetik:98)

Ey iman edenler! Etkili öğüt veren bir tövbe ile Allah'a yönelin. Umulur ki Rabbiniz, çirkinliklerinizi ve günahlarınızı örter ve sizi altlarından ırmaklar akan cennetlere yerleştirir. O gün Allah, peygamberi ve onunla birlikte inananları utandırmayacaktır. Onların ışığı önlerinden ve sağ yanlarından koşup gelir. Şöyle derler: "Ey Rabbimiz! Işığımızı tamamla ve bizi bağışla! Sen her şeye Kadîr'sin, her şeye gücün yeter." 66. sure (TAHRÎM) 8. ayet (Resmi: 66/İniş:106/Alfabetik:97)

Eğer ona, Rabbinden bir nimet ulaşmasaydı, horlanmış bir halde cascavlak bir yere atılırdı. 68. sure (KALEM) 49. ayet (Resmi: 68/İniş:2/Alfabetik:51)

Allah, günahlarınızı affetsin ve sizi belirli bir süreye kadar ertelesin. Çünkü Allah'ın eceli geldiğinde ertelenmez. Bir bilebilseydiniz!" 71. sure (NÛH) 4. ayet (Resmi: 71/İniş:71/Alfabetik:83)

(h) Günahlar, karşılığı kazanılan cezayı Allah erteler, düzeltilmesine zaman tanır, çoğunu da affeder

Eğer Allah, insanları, kazandıkları yüzünden hesaba çekseydi, yerkürenin sırtında hiçbir canlı bırakmazdı. Ne var ki, onları belirli bir süreye kadar, ecelleri gelinceye kadar erteliyor. Allah, kullarını iyice görmektedir. 35. sure (FATIR) 45. ayet (Resmi: 35/İniş:43/Alfabetik:24)

Size gelip çatan her musibet ellerinizin kazandığı yüzündendir. Allah birçoklarını da affediyor. 42. sure (ŞÛRÂ) 30. ayet (Resmi: 42/İniş:62/Alfabetik:95)

Yahut onları, içindekilerin kazançları yüzünden mahveder. Ama birçoğunu affediyor; 42. sure (ŞÛRÂ) 34. ayet (Resmi: 42/İniş:62/Alfabetik:95)

(i) Günahlar, Allah neyin günah olduğunu apaçık açıklamıştır, Hakla batılı ayırmıştır

Sana uyuşturucuyu/şarabı ve kumarı sorarlar. De ki: "Bu ikisinde büyük bir günah vardır; insanlar için çıkarlar da vardır. Ama onların kötülüğü yararlarından çok daha büyüktür." Ve sana neyi infak edeceklerini de soruyorlar. De ki: "Helal kazancınızın size ve bakmakla yükümlü olduklarınıza yeterli olanından artanını verin." İşte Allah, ayetleri size böyle açıklar ki, derin derin düşünebilesiniz. 2. sure (BAKARA) 219. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

Yoksa, kötülükleri yapıp yapıp da her birine ölüm geldiğinde, "işte şimdi tövbe ettim" diyenler için tövbe yoktur. Küfre batmış olarak ölenlere de tövbe yoktur. Böylelerine biz korkunç bir azap hazırladık. 4. sure (NİSA) 18. ayet (Resmi: 4/İniş:98/ Alfabetik:82)

Kim düşmanlık ve zulümle intihar günahını işlerse onu ateşe sokacağız. Bu, Allah için çok da kolaydır. 4. sure (NİSA) 30. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)

Bir bak, nasıl yalan düzüp iftira ediyorlar Allah'a! Açık günah olarak bu yeter. 4. sure (NİSA) 50. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)

Bir mümini kasten öldürene gelince, onun cezası içinde sürekli kalmak üzere cehennemdir. Allah gazap etmiştir böylesine, lanetlemiştir onu; çok büyük bir azap hazırlamıştır ona. 4. sure (NİSA) 93. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)

Kim bir hata yahut günah işler de sonra onunla bir suçsuzu itham ederse hiç kuşkusuz, büyük bir iftira ve açık bir günah yüklenmiş olur. 4. sure (NİSA) 112. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)

Allah, kendisine ortak koşulmasını affetmez ama bunun dışında kalanı/bundan az olanı dilediği kişi için affeder. Allah'a şirk koşan, dönüşü olmayan bir sapıklığa dalıp gitmiştir. 4. sure (NİSA) 116. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)

De ki onlara: "Hadi gelin, Rabbinizin size neleri haram kıldığını yüzünüze karşı okuyayım: Hiçbir şeyi O'na ortak koşmayın. Ana-babaya çok iyi davranın. Yoksulluk endişesiyle çocuklarınızı öldürmeyin; biz sizi de onları da rızıklandırırız. Kötülüklerin görünenine de gizli kalanına da yaklaşmayın. Allah'ın saygın ve aziz kıldığı cana, bir hakkı savunmak dışında kıymayın. Allah size bunları önerdi ki, aklınızı işletebilesiniz." 6. sure (EN'ÂM) 151. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)

Bir iğrençlik yaptıklarında şöyle derler: "Atalarımızı bu hal üzere bulmuştuk. Yani Allah emretti bize bunu." De ki: "Allah, edepsizliği/iğrençliği emretmez. Allah hakkında, bilmediğiniz şeyler mi söylüyorsunuz?" 7. sure (A'RAF) 28. ayet (Resmi: 7/İniş:39/ Alfabetik:9)

Zinaya yaklaşmayın. Çünkü o iğrenç bir iştir; yol olarak da çok kötüdür. 17. sure (İSRÂ) 32. ayet (Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)

İnsan, aceleden yaratılmıştır. Ayetlerimi size göstereceğim. Benden acele istemeyin! 21. sure (ENBİYÂ) 37. ayet (Resmi: 21/İniş:73/Alfabetik:21)

O bir şeyden habersiz iffetli mümin kadınlara iftira atanlar, dünyada da âhirette de lanete çarptırılmışlardır. Büyük bir azap vardır onlar için. 24. sure (NÛR) 23. ayet (Resmi: 24/İniş:102/Alfabetik:84)

Ey peygamber hanımları! Sizden kim açık / kanıtlanmış bir edepsizlik yaparsa, kendisi için azap iki katına çıkarılır. Ve bu, Allah için çok kolaydır. 33. sure (AHZÂB) 30. ayet (Resmi: 33/İniş:97/Alfabetik:4)

Mümin erkeklerle mümin kadınları, yapmadıkları bir şeyden dolayı rahatsız edenler, bir iftira ve açık bir günah yüklenmişlerdir. 33. sure (AHZÂB) 58. ayet (Resmi: 33/İniş:97/Alfabetik:4)

Öyle kişilerdir ki onlar, günahın büyüklerinden ve iğrençliklerden çekinip kaçınırlar. Bazı küçük sürçmeler hariç. Hiç kuşkusuz, senin Rabbin affı geniş olandır. Sizi en iyi bilen O'dur: Hem sizi topraktan oluşturduğu zaman hem de annelerinizin karınlarında ceninler halinde bulunduğunuz zaman. O halde kendi kendinizi temize çıkmış göstermeyin; kimin sakındığını en iyi bilen O'dur. 53. sure (NECM) 32. ayet (Resmi: 53/İniş:23/Alfabetik:80)
 
"Yazıklar olsun bize, dediler, biz gerçekten azgınlarmışız." 68. sure (KALEM) 31. ayet (Resmi: 68/İniş:2/Alfabetik:51)

(j) Günahlar, Allah, Tövbe ederek inanan ve barışa yönelik iyi bir iş yapanların kötülüklerini güzelliğe dönüştürür

Tövbe ederek inanan ve barışa yönelik iyi bir iş yapan müstesna. Allah, böylelerinin kötülüklerini güzelliğe dönüştürür. Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir. 25. sure (FURKÂN) 70. ayet (Resmi: 25/İniş:42/Alfabetik:29)

(k) Günahlar, Zaruret ve hata hallerinde, tövbe edip düzeltilen işlerde, kazanılmış günahları Allah affeder

Allah size leşi, kanı, domuz etini, Allah'tan başkası adına kesileni haram kılmıştır. Ama zorda kalanın, sınırı aşmadan, şuna-buna haksızlık ve tecavüze gitmeden yemesinde kendisi için günah yoktur. Allah çok affedici, çok merhametlidir. 2. sure (BAKARA) 173. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

Kim vasiyet edenin haksızlığa sapmış veya günah işlemiş olmasından endişelenip de ilgililerin arasını bulursa ona günah yoktur. Allah çok affedici, çok merhamet edicidir. 2. sure (BAKARA) 182. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

Evlatlıklarınızı öz babalarına nispet ederek çağırın! Böyle yapmanız Allah katında adalete daha uygundur. Eğer onların babalarını bilmiyorsanız, o takdirde onlar sizin din kardeşleriniz ve dostlarınızdır. Yanılarak işlediğiniz şeyde, üzerinize günah yoktur; fakat kalplerinizin kastetmiş oldukları müstesna. Ve Allah Gafûr ve Rahîm'dir. 33. sure (AHZÂB) 5. ayet (Resmi: 33/İniş:97/Alfabetik:4)

Şu da var: Rabbin, bilgisizlik yüzünden kötülük işleyip de bunun ardından tövbe edip hallerini düzeltenler lehindedir. Sonra senin Rabbin gerçekten Gafûr ve Rahîm'dir. 16. sure (NAHL) 119. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)

"Koru onları kötülüklerden! O gün kötülüklerden koruduğuna mutlaka rahmet etmişsindir sen. İşte budur o en büyük kurtuluş ve eriş." 40. sure (MÜ'MİN) 9. ayet (Resmi: 40/İniş:60/Alfabetik:69)

(l) Günahlar, Tövbe edip düzeltmedikçe, bağışlanmayan günahlar sebebiyle kazanılana karşılık Allah mutlaka adil bir ceza verecektir

İş onların sandığı gibi değil. Kötülük ve çirkinlik kazanan, suçu kendisini kuşatmış olan kişiler, ateşin dostudurlar. Sürekli kalacaklardır orada. 2. sure (BAKARA) 81. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

Allah hiç bir benliğe, yaratılış kapasitesinin üstünde bir yük yüklemez/teklifte bulunmaz. Her benliğin yaptığı iyilik kendi lehine, işlediği kötülük kendi aleyhinedir/kişinin hem kendisi hem başkaları için kazandığı onun lehine, yalnız kendi nefsi için kazandığı onun aleyhinedir/kişinin kendi emeği ile kazandığı lehine, başkalarının sırtından kazandığı aleyhinedir. "Ey Rabb'imiz! Unutur yahut hata edersek bizi hesaba çekme. Ey Rabb'imiz! Bize, bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır yük yükleme. Ey Rabb'imiz! Bize, güç yetiremeyeceğimiz şeyleri de yükleme. Affet bizi, bağışla bizi, acı bize. Sen bizim Mevlâ'mızsın. Küfre sapanlar topluluğuna karşı yardım et bize!" 2. sure (BAKARA) 286. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

Tıpkı Firavun hanedanı ve onlardan öncekilerin durumu gibi. Ayetlerimizi yalanlamışlardı da Allah, onları günahları yüzünden yakalamıştı. Allah, cezayı çok şiddetli vermektedir. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 11. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)

Yoksa, kötülükleri yapıp yapıp da her birine ölüm geldiğinde, "işte şimdi tövbe ettim" diyenler için tövbe yoktur. Küfre batmış olarak ölenlere de tövbe yoktur. Böylelerine biz korkunç bir azap hazırladık. 4. sure (NİSA) 18. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)

Sen de aralarında, Allah'ın indirdiğiyle hükmet. Onların keyiflerine uyma. Dikkat et de Allah'ın sana indirdiğinin bir kısmından seni uzaklaştırıp fitneye düşürmesinler. Eğer yüz çevirirlerse bil ki, Allah onları bazı günahları yüzünden belaya çarptırmak istiyor. Zaten insanların birçokları doğru yoldan iyice sapmış bulunuyorlar. 5. sure (MÂİDE) 49. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)

Ey iman sahipleri! İhramda olduğunuz zaman av öldürmeyin. Sizden kim kasten onu öldürürse cezası şudur: Öldürdüğü hayvana denk deve-sığır, davar cinsinden, Kâbe'ye varacak kurbanlık bir hediye ki, içinizden adalet sahibi iki kişi belirleyecektir. Yahut yoksullara yedirme şeklinde bir keffâret, yahut buna denk oruç. Taki yaptığının vebalini tatsın. Allah, geçmişi affetmiştir. Kim bir daha yaparsa, Allah ondan öc alacaktır. Allah çok güçlüdür, öc alıcıdır. 5. sure (MÂİDE) 95. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)

Kendilerinden önce nice yurt ve medeniyeti yerle bir ettiğimizi görmediler mi? Biz o yurtlara yeryüzünde size vermediğimiz imkânları vermiş, üzerlerine gök bereketini bol bol indirmiş, nehirleri altlarından akar hale getirmiştik. Derken, onları kendi günahlarıyla helâk ettik ve arkalarından başka bir nesil oluşturduk. 6. sure (EN'ÂM) 6. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)

Allah'ın huzuruna varmayı yalanlayanlar, gerçekten hüsrana uğramıştır. Sonunda o saat ansızın kendilerine gelip çatınca, sırtlarında günahlarını taşır bir halde şöyle demişlerdir: "Dünya hayatında düştüğümüz  aşırılıklardan dolayı vay hasretimize!" Dikkat edin! Ne kötü şeylerdir taşıyıp durdukları. 6. sure (EN'ÂM) 31. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)

Günahın açığını da bırakın, gizlisini de. Günah kazananlar yapıp ettiklerinin karşılığını yakında göreceklerdir. 6. sure (EN'ÂM) 120. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)

Kim bir güzellikle gelirse ona, getirdiğinin on katı var. Kötülükle gelene ise yaptığının kadarından fazla ceza verilmez. Onlar, haksızlığa uğratılmayacaklardır. 6. sure (EN'ÂM) 160. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)

Öncekiler de sonrakiler için şöyle konuşurlar: "Artık sizin, bizim üzerimizde bir üstünlüğünüz yok. O halde kazandıklarınıza karşılık azabı tadın." 7. sure (A'RAF) 39. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)

Tüm bu olanlar, eski sahiplerinden sonra yeryüzüne mirasçı olanlara şunu göstermedi mi: Dilersek onları günahları yüzünden belaya çarptırırz, kalpleri üzerine mühür basarız da artık söz dinleyemez olurlar. 7. sure (A'RAF) 100. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)

Tıpkı Firavun hanedanı ve onlardan öncekilerin gidişi gibi. Allah'ın ayetlerini inkâr ettiler de Allah onları günahları yüzünden yakalayıverdi. Allah Kavîdir, çok güçlüdür; azabı çok şiddetli yapandır O. 8. sure (ENFÂL) 52. ayet (Resmi: 8/İniş:93/Alfabetik:22)

Tıpkı Firavun hanedanı ve onlardan öncekilerin tavırları gibi. Rablerinin ayetlerini yalanlamışlardı. Biz de onları günahları yüzünden mahvettik. Firavun hanedanını da boğmuştuk. Bunların tümü zulme sapanlardı. 8. sure (ENFÂL) 54. ayet (Resmi: 8/İniş:93/ Alfabetik:22)

Kazanır oldukları yüzünden artık az gülsünler, çok ağlasınlar. 9. sure (TEVBE) 82. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)

Kötülük kazananlara ise kötülüğün miktarınca karşılık vardır. Ama yüzlerini bir zillet de kaplar. Onları Allah'tan kurtaracak kimse yoktur. Yüzleri gece parçalarından karanlıklarla kaplanmış gibidir. Ateşin dostlarıdır bunlar. Sürekli kalıcıdırlar içinde. 10. sure (YÛNUS) 27. ayet (Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik:109)

Şunun için ki onlar, kıyamet günü kendi günahlarını tamamen yüklendikten başka, ilimsizlik yüzünden saptırdıkları kişilerin günahlarının bir kısmını da yüklenecekler. Bakın, ne kötü şey yükleniyorlar! 16. sure (NAHL) 25. ayet (Resmi: 16/İniş:70/ Alfabetik:75)

O ifki / yalan haberi / iftirayı getirenler, içinizden bir gruptur. Onu sizin için şer sanmayın. Aksine o, sizin için bir hayırdır. Onlardan her kişiye o günahtan kazandığı vardır. Onların, günahın büyüğünü yönetenine de büyük bir azap vardır. 24. sure (NÛR) 11. ayet (Resmi: 24/İniş:102/Alfabetik:84)

O hiç ölmeyecek diriye, o Hayy olana dayanıp güven, O'nu överek tespih et. Kullarının günahlarından O'nun haberdar olması yeter. 25. sure (FURKÂN) 58. ayet (Resmi: 25/İniş:42/Alfabetik:29)

İyilik / güzellik getirene ondan daha hayırlısı var. Kötülük getirenlere gelince, kötülükleri yapanlar yapmış olduklarından fazlasıyla cezalandırılmayacaklardır. 28. sure (KASAS) 84. ayet (Resmi: 28/İniş:49/Alfabetik:53)

Her birini kendi günahı ile yakaladık. Bazılarının üstüne taş yağdıran bir kasırga gönderdik. Bir kısmını, o korkunç titreşimli ses yakaladı. Onlardan, yere batırdıklarımız da oldu. Bazılarını da boğduk. Allah onlara zulmedecek değildi. Fakat onlar kendi benliklerine zulmediyorlardı. 29. sure (ANKEBÛT) 40. ayet (Resmi: 29/İniş:85/Alfabetik:8)

Yeryüzünde gezip dolaşmadılar mı ki kendilerinden öncekilerin sonları nice olmuş görsünler? Onlar, hem kuvvetçe hem de yeryüzündeki eserler bakımından bunlardan daha zorlu idiler. Ama Allah onları günahları yüzünden yakaladı. Ve Allah'a karşı bir koruyanları da olmadı. 40. sure (MÜ'MİN) 21. ayet (Resmi: 40/İniş:60/ Alfabetik:69)
 
"Kötü bir iş yapan, sadece yaptığı kadarıyla cezalandırılır. Erkek ve kadından mümin olarak iyi bir iş yapana gelince, işte böyleleri cennete girerler ve orada hesapsız bir biçimde rızıklandırılırlar." 40. sure (MÜ'MİN) 40. ayet (Resmi: 40/İniş:60/Alfabetik:69)

(m) Günahlar, Kazanılanın çirkinlikleri üretenin önünde belirecek, alay ede geldiği şey kendilerini sarıverecektir

Kazanmış olduklarının çirkinlikleri, önlerinde belirmiş; alay edegeldikleri şey kendilerini sarıvermiştir. 39. sure (ZÜMER) 48. ayet (Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)

Onlar mı hayırlı yoksa Tübba' halkıyla onlardan önce gelenler mi? Onları helâk ettik; çünkü onlar, suç işlemiş insanlardı. 44. sure (DUHÂN) 37. ayet (Resmi: 44/İniş:64/ Alfabetik:19)

Fakat elçiye inanmadılar da deveyi devirip boğazladılar. Bunun üzerine, Rableri onların günahlarını kendi başlarına geçirdi de o yurdu dümdüz etti. 91. sure (ŞEMS) 14. ayet (Resmi: 91/İniş:26/Alfabetik:93)

(n) Allah işlenen günahları işitir, görür ve hakkıyla bilir

Kim işittikten sonra vasiyeti değiştirirse hiç kuşkusuz bunun günahı onu değiştirenler üzerinedir. Allah her şeyi işitir, her şeyi bilir. 2. sure (BAKARA) 181. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

Günah kazanan onu kendi nefsi aleyhine kazanır. Allah Alîm ve Hakîm'dir. 4. sure (NİSA) 111. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
Şunun için ki onlar, kıyamet günü kendi günahlarını tamamen yüklendikten başka, ilimsizlik yüzünden saptırdıkları kişilerin günahlarının bir kısmını da yüklenecekler. Bakın, ne kötü şey yükleniyorlar! 16. sure (NAHL) 25. ayet (Resmi: 16/İniş:70/ Alfabetik:75)

Kim yola gelirse kendisi için yola gelmiş olur. Sapıtan da kendi aleyhine sapıtmış olur. Hiçbir günahkâr, bir başka günahkârın yükünü taşımaz. Ve biz, bir resul göndermedikçe azap edici değiliz. 17. sure (İSRÂ) 15. ayet (Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)

O ifki / yalan haberi / iftirayı getirenler, içinizden bir gruptur. Onu sizin için şer sanmayın. Aksine o, sizin için bir hayırdır. Onlardan her kişiye o günahtan kazandığı vardır. Onların, günahın büyüğünü yönetenine de büyük bir azap vardır. 24. sure (NÛR) 11. ayet (Resmi: 24/İniş:102/Alfabetik:84)
 
O hiç ölmeyecek diriye, o Hayy olana dayanıp güven, O'nu överek tespih et. Kullarının günahlarından O'nun haberdar olması yeter. 25. sure (FURKÂN) 58. ayet (Resmi: 25/İniş:42/Alfabetik:29)

İnkâr edenler, iman edenlere dediler ki: "Bizim yolumuzu izleyin, sizin günahlarınızı biz taşırız." Oysa onlar, iman edenlerin günahlarından hiçbir şeyin taşıyıcısı değillerdir. Gerçek şu ki, onlar tamamen yalancıdırlar. 29. sure (ANKEBÛT) 12. ayet (Resmi: 29/İniş:85/Alfabetik:8)

Onlar hem kendi yüklerini hem de kendi yükleriyle beraber başkalarının yüklerini taşıyacaklar. Bunda kuşku yok. Kıyamet günü de iftira edip durdukları şeylerden zorlu bir sorguya mutlaka çekileceklerdir. 29. sure (ANKEBÛT) 13. ayet (Resmi: 29/İniş:85/ Alfabetik:8)

De ki: "Bizim işlediğimiz suçlardan siz sorumlu olmayacaksınız; biz de sizin yaptıklarınızdan sorguya çekilmeyeceğiz." 34. sure (SEBE') 25. ayet (Resmi: 34/İniş:58/A lfabetik:91)

Hiçbir günahkâr, bir başkasının günahını yüklenmez. Yükü ağır gelen, onu taşımaya çağırsa bile, kendisinden hiçbir şey yüklenilmez. Akraba bile olsa... Sen ancak Rablerinden için için korkanları ve namaz kılanları uyarırsın. Arınıp temizlenen, kendi benliği için arınıp temizlenir. Dönüş Allah'adır. 35. sure (FATIR) 18. ayet (Resmi: 35/İniş:43/Alfabetik:24)

Eğer nankörlüğe saparsanız şu bir gerçek ki, Allah size muhtaç olmayacak bir Gani'dir. O, kulları için inkar ve nankörlüğe razı olmaz. Eğer şükrederseniz bunu sizin için rızasına uygun bulur. Hiçbir günahkar bir başkasının günahını yüklenmez. Sonunda dönüşünüz ancak Rabbinizedir. O size, işlemiş olduklarınızı haber verecektir. O, göğüslerin saklamakta olduklarını çok iyi bilir. 39. sure (ZÜMER) 7. ayet (Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)

İşin esası o değil! Onların kazanmakta oldukları, kalplerinin üstünde pas oluşturmuştur. 83. sure (MUTAFFİFÎN) 14. ayet (Resmi: 83/İniş:86/Alfabetik:65)

(o) Günahlar, Zandan çok kaçının çünkü bir kısmı günahtır ve Her benlik öz kazancının bir karşılığıdır
 
Ey iman edenler! Zandan çok sakının! Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Sinsi casuslar gibi ayıp aramayın! Gıybet ederek biriniz ötekini arkasından çekiştirmesin! Sizden biri, ölmüş kardeşinin etini yemek ister mi? Bakın bundan iğrendiniz. Allah'tan sakının! Hiç kuşkusuz, Allah tövbeleri çok kabul eden, rahmeti sonsuz olandır. 49. sure (HUCURÂT) 12. ayet (Resmi: 49/İniş:105/Alfabetik:37)

Her benlik öz kazancının bir karşılığıdır. 74. sure (MÜDDESSİR) 38. ayet (Resmi: 74/İniş:4/Alfabetik:67)

(p) Günahlar, Allah kendisine şirk koşulmasını (Tövbe edilmedikçe) affetmez, onun dışında kalanı dilediği kişi için affeder

Şu bir gerçek ki, Allah kendisine şirk koşulmasını affetmez, bunun dışında kalanı/bundan az olanı dilediği kişi için affeder. Allah'a şirk koşan, gerçekten büyük bir günah işlemiştir. 4. sure (NİSA) 48. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)

Allah, kendisine ortak koşulmasını affetmez ama bunun dışında kalanı/bundan az olanı dilediği kişi için affeder. Allah'a şirk koşan, dönüşü olmayan bir sapıklığa dalıp gitmiştir. 4. sure (NİSA) 116. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)

İndirmedik mi üzerinden ağır yükünü! Ki o, belini çatırdatmıştı senin. 94. sure (İNŞİRAH) 2-3. ayet (Resmi: 94/İniş:12/Alfabetik:45) 

RESUL KUR'AN'IN KUR'AN MESAJLARI - M. Kemal Adal

Selam...

​ T.C. / M. Kemal Adal 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder