İŞTE ATATÜRK

İŞTE ATATÜRK
Allah Kuran’da: “Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz ve gönlün hepsi bundan sorumlu tutulacaktır.” (17/İSRA/36) buyurmuştur. Atatürk de: “Türk Kuran'ın arkasında koşuyor; fakat onun ne dediğini anlamıyor, içinde neler var bilmiyor ve bilmeden tapınıyor. Benim maksadım; arkasında koştuğu kitapta neler olduğunu Türk anlasın” (Osman Ergin, Türk Maarif Tarihi 1-5, 1977 /A. Gürtaş, s. 41) demektedir.- "İŞTE ATATÜRK" PORTALINA GİRMEK İSTEDİĞİNİZDE YUKARIDAKİ RESMİ TIKLAYINIZ.

12 Ağustos 2016 Cuma

KİTAPLAR -1


(a) İnsanlar içinde öylesi vardır ki, Allah konusunda ilimsiz, kılavuzsuz ve aydınlık getiren bir kitaba sahip olmaksızın mücadele edip durur

İnsanlar içinde öylesi vardır ki, Allah konusunda ilimsiz, kılavuzsuz ve aydınlık getiren bir kitaba sahip olmaksızın mücadele edip durur. 22. sure (HAC) 8. ayet (Resmi: 22/İniş:88/Alfabetik:32)

 (b) Kitaplar, inanacaklar var, inanmayacaklar var

İçlerinden buna inanacak var, inanmayacak var. Bozguncuları Rabbin daha iyi bilir. 10. sure (YÛNUS) 40. ayet (Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik:109)

Ve Allah, ırzını bir kale gibi koruyan İmran kızı Meryem'i de örnek verdi. Biz onun içine ruhumuzdan üfledik. Ve o, Rabbinin kelimelerini ve kitaplarını tasdikledi de içten bağlananlardan oldu. 66. sure (TAHRÎM) 12. ayet (Resmi: 66/İniş:106/Alfabetik:97)

 (c) Kitaplar, Kutsal / mübarek, bereketli ve değerlidir

Bu da bizim, kentlerin / medeniyetlerin anasını uyarman için indirdiğimiz bir Kitap. Kutsal-bereketli, kendinden öncekini doğrulayıcı. Âhirete inananlar, ona da inanırlar ve onlar namazlarına devam ederler. 6. sure (EN'ÂM) 92. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)

Kutsal / bereketli bir Kitap bu; sana indirdik ki onu, ayetlerini derin derin düşünsünler ve öğüt alabilsin temiz özlüler. 38. sure (SÂD) 29. ayet (Resmi: 38/İniş:38/Alfabetik:88)

Kutsanan bereketli sayfalardadır o. 80. sure (ABESE) 13. ayet (Resmi: 80/İniş:24/Alfabetik:1)

 (d) Hak / Gerçek ve Allah'ın buyrukları kitaplardadır

O peygamber, müminlere öz benliklerinden daha dost, daha yakındır. Onun eşleri de o müminlerin anneleridir. Anne tarafından akraba olanlar da Allah'ın Kitabı'nda, birbirlerine diğer müminlerden ve muhacirlerden daha yakındırlar. Ancak yakın dostlarınız için örfe uygun bir vasiyette bulunmanız müstesnadır. Bu, Kitap'ta satırlara geçirilmiştir. 33. sure (AHZÂB) 6. ayet (Resmi: 33/İniş:97/Alfabetik:4)

Gerçeğe ilişkin Kitap'ı ve adalet ölçüsünü indiren o Allah'tır. Nereden bileceksin, belki de kıyamet saati çok yakındır. 42. sure (ŞÛRÂ) 17. ayet (Resmi: 42/İniş:62/Alfabetik:95)

 (e) Kitaplar, içerisindeki gerçeği gizleyenler

İndirdiğimiz açık-seçik delillerle, kılavuz mesajı; biz onu Kitap'ta insanlara ayan-beyan gösterdikten sonra gizleyenlere, işte onlara, hem Allah lanet eder hem de diğer lanet okuyanlar lanet eder. 2. sure (BAKARA) 159. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

Ey Ehlikitap! Resulümüz size geldi. Kitap'tan saklamış olduklarınızın çoğunu size ayan-beyan açıklıyor; çoğundan da geçiyor. Şu bir gerçek ki, size Allah'tan bir ışık ve apaçık bir Kitap gelmiştir. 5. sure (MÂİDE) 15. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)

 (f) Kitaplar, kendinden öncekileri doğrulayıcı

Allah katından kendilerine, ellerinde bulunanı tasdikleyici bir resul geldiğinde, kitap verilenlerden bir fırka, Allah'ın Kitabı'nı hiç bilmiyorlarmış gibi kaldırıp arkalarına attılar.
2. sure (BAKARA) 101. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

Bu da bizim, kentlerin / medeniyetlerin anasını uyarman için indirdiğimiz bir Kitap. Kutsal-bereketli, kendinden öncekini doğrulayıcı. Âhirete inananlar, ona da inanırlar ve onlar namazlarına devam ederler. 6. sure (EN'ÂM) 92. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)

(g) Kitaplar, inkâr edenler

İçlerinde ümmî olanlar da vardır ki Kitap'ı bilmezler, sadece hayal ve kuruntu bilirler. Onlar yalnız sanıya saplanırlar. Yazıklar olsun o kişilere ki, Kitap'ı kendi elleriyle yazarlar da sonra onunla basit bir karşılık satın alsınlar diye, "İşte bu, Allah katındandır!" derler. Vay haline onların, ellerinin yazdıkları yüzünden! Vay haline onların, kazanıp durdukları yüzünden! 2. sure (BAKARA) 78-79. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Bütün bunlardan sonra siz şu insanlarsınız: Birbirinizi öldürüyorsunuz. İçinizden bir zümreyi yurtlarından çıkarıyorsunuz. Onlar aleyhine kötülük ve düşmanlık hususunda dayanışmaya giriyorsunuz. Esasında onları yurtlarından çıkarmak size haram edildiği halde, esir olarak size geldiklerinde fidyelerini veriyorsunuz. Şimdi siz Kitap'ın bir kısmına inanıp bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz? İçinizden bunu yapanın cezası, dünya hayatında rezillikten başka bir şey değildir. Kıyamet gününde ise böyleleri azabın en şiddetlisine itilir. Allah, yapmakta olduklarınızdan habersiz değildir. 2. sure (BAKARA) 85. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

Yanlarındakini doğrulamak üzere kendilerine Allah katından bir kitap geldiğinde, daha önce inkâr edenlere karşı zafer isteyip durdukları halde, tanıyıp bildikleri kendilerine gelince, onu inkâr ettiler. Küfre sapanların üstüne olsun Allah'ın laneti!... 2. sure (BAKARA) 89. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

Allah katından kendilerine, ellerinde bulunanı tasdikleyici bir resul geldiğinde, kitap verilenlerden bir fırka, Allah'ın Kitabı'nı hiç bilmiyorlarmış gibi kaldırıp arkalarına attılar. 2. sure (BAKARA) 101. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

Yahudiler: "Hıristiyanlar hiç bir şey üzerinde değil." dediler. Hıristiyanlar da: "Yahudiler hiç bir şey üzerinde değil." dediler. Ve bunlar Kitap'ı da okuyup dururlar, ilimden yoksun olanlar da aynen onların söyledikleri gibi söyledi. Tartışmaya girdikleri şey hakkında, aralarında hükmü, kıyamet günü Allah verecektir. 2. sure (BAKARA) 113. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

Allah'ın Kitap'tan indirdiği şeyi gizleyip onu basit bir ücret karşılığı satanlar, karınlarında ateşten başka bir şey yemiş olmazlar, Kıyamet günü Allah onlarla konuşmayacaktır, onları arındırmayacaktır da... Onlar için korkunç bir azap vardır. 2. sure (BAKARA) 174. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

Bu böyledir. Çünkü Allah, Kitap'ı hak olarak indirmiştir. Kitap'ta çekişmeye girenler, şıkak'a düşmüşlerdir/bütünden uzaklaştırıcı bir kopuşun tam içindedirler, 2. sure (BAKARA) 176. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

İnsanlar bir tek ümmet idi. Sonra Allah, peygamberleri müjdeleyiciler ve uyarıcılar olarak gönderdi. Onlarla beraber, anlaşmazlığa düştükleri konularda, insanlar arasında hükmetsinler diye gerçeği taşıyan Kitap'ı hak olarak indirdi. O Kitap'ta anlaşmazlığa düşenler, o Kitap'ın bizzat muhataplarından başkası değildi. Bunlar, kendilerine açık kanıtlar geldikten sonra sırf aralarındaki kıskançlık ve azgınlık yüzünden, çekişmeye girdiler. Sonra Allah kendi izniyle, inananları, üzerinde tartışmaya girdikleri gerçeğe tekrar ulaştırdı, Allah, dilediği kişiyi/dileyeni doğru yola iletir. 2. sure (BAKARA) 213. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

Allah katında din İslam'dır / barış ve esenlik için Allah'a teslim olmaktır. Kitap verilmiş olanlar, kendilerine ilim geldikten sonra, aralarındaki kıskançlık / doymazlık / azgınlık / denge noktasından sapma / yalancılık / zulüm / kibir / zinakârlık yüzünden ihtilafa düştü. Kim Allah'ın ayetlerine nankörlük ederse, Allah, hesabı çabucak görecektir. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 19. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)

Şu kendilerine Kitap'tan bir pay verilmiş olanlara bak, aralarında hüküm vermesi için Allah'ın Kitabı'na çağırılıyorlar da içlerinden bir zümre yüz çevirerek dönüp gidiyor. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 23. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)

Kendilerine Kitap'tan bir nasip verilenlere baksana! Sapıklığı satın alıyorlar da istiyorlar ki, siz de yolu şaşırasınız. 4. sure (NİSA) 44. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)

Görmedin mi şu kendilerine Kitap'tan bir pay verilmiş olanları? Puta, tâğuta inanıyorlar; küfre batmışlar için, "Bunlar inananlardan daha doğru yoldadır!" diyorlar. 4. sure (NİSA) 51. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)

İçinde Allah'ın hükmü bulunan Tevrat yanlarında iken, nasıl oluyor da senin hakemliğine baş vuruyorlar? Daha sonra da verilen hükümden yüz çeviriyorlar. Bunlar inanan kişiler değillerdir. Biz indirdik Tevrat'ı, biz. İyiye ve güzele kılavuz var onda, ışık var. Allah'a teslim olmuş peygamberler, Yahudilere onunla hakemlik yaparlardı. Kendini Rabb'e adayanlarla ilim ve hikmette derinleşmiş olanlar da Allah'ın Kitabı'ndan korumakla görevli olduklarıyla hükmederlerdi. Zaten onlar Allah'ın Kitabı'na tanıklardı. Artık insanlardan korkmayın, benden korkun da ayetlerimi basit bir ücret karşılığı satmayın. Allah'ın indirdiği ile hükmetmeyenler, kâfirlerin ta kendileridir. 5. sure (MÂİDE) 43-44. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)

İşte böyle! Cezaları cehennemdir. Çünkü nankörlük ettiler; ayetlerimi ve resullerini eğlence aracı yaptılar. 18. sure (KEHF) 106. ayet (Resmi: 18/İniş:69/Alfabetik:54)

O söz tepelerine indiğinde, yeryüzünden onlar için bir dâbbe/debelenir gibi yürüyen bir canlı çıkarırız da o onlara, insanların bizim ayetlerimize gereğince inanmadıklarını söyler. 27. sure (NEML) 82. ayet (Resmi: 27/İniş:48/Alfabetik:81)

De ki: "Allah'ın berisinden yakardığınız şu ortaklarınızı gördünüz mü? Gösterin bana topraktan neyi yarattı onlar!" Yoksa göklerde bir ortaklıkları mı var? Yoksa onlara bir kitap verdik de kendileri o kitaptan bir kanıt üzerinde midirler? Hayır, zalimler birbirlerine aldanıştan/aldatıştan başka hiçbir şey vaat etmezler. 35. sure (FATIR) 40. ayet (Resmi: 35/İniş:43/Alfabetik:24)

Onlar, o zikiri/Kur'an'ı kendilerine geldiğinde inkâr ettiler. Halbuki o, eşsiz yücelikte bir Kitap'tır. 41. sure (FUSSİLET) 41. ayet (Resmi: 41/İniş:61/Alfabetik:30)

Yoksa onlara bundan önce bir kitap verdik de ona mı yapışmaktadırlar? 43. sure (ZUHRUF) 21. ayet (Resmi: 43/İniş:63/Alfabetik:113)

Sizin kâfirleriniz, ötekilerden hayırlı mı? Yoksa zübürlerinde / kutsallaştırılmış hizip kitaplarında sizin için bir beraat / dokunulmazlık mı var? 54. sure (KAMER) 43. ayet (Resmi: 54/İniş:37/Alfabetik:52)

Kitap verilmiş olanlar, kendilerine beyyine/açık delil geldikten sonradır ki parçalanıp bölündüler. 98. sure (BEYYİNE) 4. ayet (Resmi: 98/İniş:101/Alfabetik:13)

 (h) Kitaplar, hakkında yalan söyleyenler, laf uyduranlar

Yazıklar olsun o kişilere ki, Kitap'ı kendi elleriyle yazarlar da sonra onunla basit bir karşılık satın alsınlar diye, "İşte bu, Allah katındandır!" derler. Vay haline onların, ellerinin yazdıkları yüzünden! Vay haline onların, kazanıp durdukları yüzünden! 2. sure (BAKARA) 79. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

Onlardan bir zümre vardır, aslında Kitap'tan olmayan birşeyi siz Kitap'tan sanasınız diye, dillerini Kitap'la eğip bükerler. O, Allah katında olmadığı halde, "Bu, Allah katındandır." derler. Bilip durdukları halde, Allah hakkında yalan söylerler. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 78. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)

Kendilerine Kitap'tan bir nasip verilenlere baksana! Sapıklığı satın alıyorlar da istiyorlar ki, siz de yolu şaşırasınız. 4. sure (NİSA) 44. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)

Yahudilerden öyleleri var ki, kelimeleri yerlerinden kaydırırlar; din içinde sövgüler üreterek, dillerini eğip bükerek: "Dinledik, isyan ettik; dinle, dinlenmez olası, davar güder gibi güt bizi" derler. Eğer onlar, "Dinledik, boyun eğdik, dinle, bak bize!" demiş olsalardı, kendileri için daha hayırlı ve daha yerinde olurdu. Fakat Allah, küfürleri yüzünden onlara lanet etmiştir. Çok az bir kısmı hariç, iman etmezler. 4. sure (NİSA) 46. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)

Yemin olsun ki, biz onlara, ilme uygun biçimde, ayrıntılı kıldığımız bir Kitap getirdik. İnanan bir topluluk için bir kılavuz, bir rahmettir o. 7. sure (A'RAF) 52. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)

Bu Kur'an, Allah'ın berisinden birilerince yalan isnatlarla oluşturulmuş değildir. O, kendinden öncekinin tasdiki ve Kitap'ın ayrıntılı kılınmasıdır. Kuşku ve çelişme yoktur onda. Âlemlerin Rabbi'ndendir o. 10. sure (YÛNUS) 37. ayet (Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik:109)

(i) Kitaplar, Doğru yolu gösterir, Hak ile batılı, iyi ile kötüyü ayırır

İyiye ve güzele yol bulursunuz ümidiyle Mûsa'ya Kitap'ı ve furkanı / hakla batılı ayıran mesajı vermiştik. 2. sure (BAKARA) 53. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

İnsanlar içinden bazıları vardır, "Allah'a ve âhıret gününe inandık" derler ama onlar inanmış değillerdir. 2. sure (BAKARA) 8. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

Allah'ı, kadrine/şanına yaraşır şekilde tanıyamadılar. Çünkü, "Allah, insana hiçbir şey vahyetmemiştir." dediler. De ki "Mûsa'nın insanlara bir ışık, bir kılavuz olarak getirdiği Kitap'ı kim indirdi? Siz o Kitap'ı birtakım parşömenler yapıp ortaya sürüyorsunuz, birçoğunu da saklıyorsunuz. Size, sizin de atalarınızın da bilmediği şeyler öğretildi." "Allah" de, sonra bırak onları saplandıkları batakta oynayadursunlar. 6. sure (EN'ÂM) 91. ayet (Resmi: 6/İniş:55/ Alfabetik:20)

Sonra, güzel davrananlara nimetimizi tamamlamak, her şeyi ayrıntılı kılmak, bir kılavuz ve rahmet olmak üzere Mûsa'ya o Kitap'ı verdik ki onlar Rablerine kavuşacaklarına inanabilsinler. 6. sure (EN'ÂM) 154. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)

Bu da bizim indirdiğimiz bir kitaptır. Kutsal ve bereketli. Artık ona uyun ve sakının ki size rahmet edebilsin. "Kitap, bizden önce iki topluluğa indirildi. Biz onu okuyup araştırmaktan gerçekten habersizdik." demeyesiniz. Şunu da söylemelisiniz: "Eğer bize Kitap indirilmiş olsaydı, onlardan daha doğru yürüyüşlü olurduk." Artık size Rabbinizden bir beyyine, bir kılavuz ve bir rahmet gelmiş bulunuyor. Allah'ın ayetlerini yalanlayıp onlardan yüz çevirenden daha zalim kim var? Ayetlerimize sırt dönenleri, yüz çevirmeleri yüzünden azabın en acıklısıyla cezalandıracağız. 6. sure (EN'ÂM) 155-157. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)

Yemin olsun, Mûsa'ya Kitap'ı verdik de onda da ihtilafa düşüldü. Rabbinden bir kelime, önceden gelmiş olmasaydı, aralarında iş mutlaka bitirilirdi. Onlar bunun hakkında, kafaları karıştıran bir kuşku içindedirler. 11. sure (HÛD) 110. ayet (Resmi: 11/İniş:52/Alfabetik:38)

Mûsa'ya Kitap'ı verdik ve onu, "benden başka bir vekil tutmayın" buyruğuyla Beniisrail'e bir kılavuz kıldık. 17. sure (İSRÂ) 2. ayet (Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)

Yemin olsun, Mûsa'ya o Kitap'ı vermiştik ki, hidayete erebilsinler. 23. sure (MÜ'MİNÛN) 49. ayet (Resmi: 23/İniş:74/Alfabetik:70)

Yemin olsun ki, biz Mûsa'ya Kitap verdik. Kardeşi Hârun'u da onun yanında vezir yaptık.
25. sure (FURKÂN) 35. ayet (Resmi: 25/İniş:42/Alfabetik:29)

Yemin olsun biz, ilk nesilleri helak ettikten sonra Mûsa'ya Kitap'ı; insanlar için basîretler, kılavuz ve rahmet olarak verdik ki, düşünüp öğüt alabilsinler. 28. sure (KASAS) 43. ayet (Resmi: 28/İniş:49/Alfabetik:53)
 
Yemin olsun ki, Mûsa'ya Kitap'ı vermiştik. Böyleyken sen ona kavuşacağından kuşkuda olma! Biz onu İsrailoğullarına bir kılavuz yapmıştık. 32. sure (SECDE) 23. ayet (Resmi: 32/İniş:75/Alfabetik:92)

Onlara, açık seçik bilgi sunun Kitap'ı verdik. 37. sure (SÂFFÂT) 117. ayet (Resmi: 37/İniş:56/Alfabetik:90)

Yemin olsun, biz Mûsa'ya Kitap'ı verdik de onda ihtilafa düşüldü! Eğer Rabbinden bir söz geçmiş olmasaydı, aralarında iş mutlaka bitirilirdi. Hiç kuşkusuz, onlar, Kur'an hakkında, sürekli işkillendiren bir kuşku içindedirler. 41. sure (FUSSİLET) 45. ayet (Resmi: 41/İniş:61/Alfabetik:30)

Halbuki ondan önce, bir önder ve bir rahmet olarak Mûsa'nın kitabı var! Bu Kur'an da öncekileri tasdikleyen bir kitaptır. Zulmedenleri uyarsın, güzel davrananlara müjde olsun diye Arap dilindedir. 46. sure (AHKAF) 12. ayet (Resmi: 46/İniş:66/Alfabetik:3)

Yoksa haber verilmedi mi ona, Mûsa'nın sayfalarındakiler? 53. sure (NECM) 36. ayet (Resmi: 53/İniş:23/Alfabetik:80)

 (j) Kitaplar, ışık, öğüt, açık-seçik bilgi sunan furkandır

Yemin olsun, biz, Mûsa'ya ve Hârun'a hak ile bâtılı ayıran, korunanlar için bir ışık ve öğüt olan furkanı verdik. 21. sure (ENBİYÂ) 48. ayet (Resmi: 21/İniş:73/Alfabetik:21)
 

RESUL KUR'AN'IN KUR'AN MESAJLARI - M. Kemal Adal

Selam...

​ T.C. / M. Kemal Adal 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder