İŞTE ATATÜRK

İŞTE ATATÜRK
Allah Kuran’da: “Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz ve gönlün hepsi bundan sorumlu tutulacaktır.” (17/İSRA/36) buyurmuştur. Atatürk de: “Türk Kuran'ın arkasında koşuyor; fakat onun ne dediğini anlamıyor, içinde neler var bilmiyor ve bilmeden tapınıyor. Benim maksadım; arkasında koştuğu kitapta neler olduğunu Türk anlasın” (Osman Ergin, Türk Maarif Tarihi 1-5, 1977 /A. Gürtaş, s. 41) demektedir.- "İŞTE ATATÜRK" PORTALINA GİRMEK İSTEDİĞİNİZDE YUKARIDAKİ RESMİ TIKLAYINIZ.

26 Mayıs 2016 Perşembe

IV. B. 2. b) BİRLİK (ALLAH'IN) – 2



IV. İTİKAT. 1

B. ALLAH.. 1

2. ALLAH'IN BİRLİĞİ (TEVHİD) 1

b) Birlik (Allah'ın) - 2. 1

Dipnot: 2/255*: Allah'ın Selbi (Tenzihi) Sıfatları: (Allah İçin Tersi İmkânsız / Muhal Olan Sıfatlar): Allah Ezelîdir (Kıdem). Bak: 57/3. 2

2/255**:Allah'ın Selbi (Tenzihi) Sıfatları: (Allah İçin Tersi İmkânsız / Muhal Olan Sıfatlar): Allah Ebedîdir (Baka). Bak: 25/58; 28/88; 55/26; 57/3. 2

2/255***: Allah'ın Selbi (Tenzihi) Sıfatları: (Allah İçin Tersi İmkânsız / Muhal Olan Sıfatlar): Allah Kendiliğinden Vardır. 3

2/255****: Allah'ın Zati veya Subiti Sıfatları: (Kemal İfade Eden Sıfatlar): Allah Diridir (Hayat): Hayy: Sürekli diri. Hayatın kaynağı. Kendisi için ölüm söz konusu edilemeyen Allah. Bak: 3/2; 20/111; 40/65. 3

2/255*****: Kavram olarak, Bilgi: İlahi Bilgi. Bak: 5/97; 6/38, 59; 7/6-7, 89; 8/68; 10/61; 11/6; 13/1, 39; 17/4, 58; 20/52-53, 98, 110; 22/20; 27/75; 29/45; 30/56; 31/27; 34/3; 35/11; 41/47; 43/2-4; 50/4; 56/77-80; 57/22; 64/4; 67/26; 85/21-22. 4

2/255******: Bilginin Getirdiği Sorumluluklar. Bilgi, Hak / Gerçek İlim Allah Katındandır: Allah'ın ilmi / bilgisi her şeyi kuşatmıştır, Peygamberlere ve peygamberler vasıtasıyla / sebepler yoluyla insanlara hikmet ve bilgiyi veren / öğreten Rab'dir. Bak: 12/22, 68; 16/70; 17/55; 18/65; 20/114; 21/74, 79; 27/15. 6

2/255*******: İtikat: Ahiret: Genel Olarak Ahiret Hayatı: + İtikat: Ahiret: Cezalandırma ve Ödüllendirme: Azap ve Nimet Mutlak Olarak Sonsuz mu? Ancak ve Yalnız Allah Mutlak Hayy ve Mutlak Baki'dir, O'nun Dışında Tüm Varlıklar, Mahlûk ve Sonludur. Bak: 3/2; 20/111; 25/58; 28/88; 40/65; 55/26-27; 57/3. 7

2/255********: İtikat: Ahiret: Yargılanma (Hesap): Şefaat (Aracılık): Şefaatçiler / Aracılar: Allah'ın İzni Olmadan Hiçbir Şefaatçi / Aracı Devreye Giremez. Bak: 10/3. 8

 Dipnot: 4/87*: İtikat: Ahiret: Yargılanma (Hesap): Allah'ın Bağışlaması (Af): Allah'ın İnananlar için kendi üzerine yazdığı bir vaadidir ve Allah'ın vaadi Hak'tır / Gerçektir ve O vaadine asla ters düşmez.+ Allah O'dur Ki: Allah'ın sözü / vaadi haktır / kesin gerçektir, mutlak doğrudur. Bak: 4/122; 6/73; 9/111; 10/55; 11/45; 16/38; 18/98; 24/55; 25/16; 30/60; 31/8-9, 33; 35/5; 40/5, 55, 77; 46/17; 50/31-35; 51/4-6;


IV. İTİKAT

B. ALLAH

 2. ALLAH'IN BİRLİĞİ (TEVHİD)

b) Birlik (Allah'ın) - 2



2. sure (BAKARA) 255. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

Y.N. Öztürk :
Allah'tan başka ilâh yok. Hayy'dır O, sürekli diridir; Kayyûm'dur O, kudretin kaynağıdır. Ne gaflet yaklaşır O'na ne kendinden geçme ne de uyku. Göklerde ne var, yerde ne varsa yalnız O'nun dur. O'nun huzurunda, bizzat O'nun izni olmadıkça, kim şefaat edebilir! O, insanların önden gönderdiklerini de bilir, arkada bıraktıklarını da!... İnsanlar O'nun bilgisinden, bizzat kendisinin dilediği dışında, hiç bir şeyi kavrayıp kuşatamazlar. O'nun kürsüsü, gökleri ve yeri çepeçevre kuşatmıştır. Göklerin ve yerin korunması O'na hiç de zor gelmez. Aliy'dir O, yüceliği sınırsızdır; Azîm'dir O, büyüklüğü sınırsızdır.

 Dipnot: 2/255*: Allah'ın Selbi (Tenzihi) Sıfatları: (Allah İçin Tersi İmkânsız / Muhal Olan Sıfatlar): Allah Ezelîdir (Kıdem). Bak: 57/3.



2/255*: ALLAH EZELÎDİR (KIDEM):


 Allah ezelidir, varlığının başlangıcı yoktur.
 'Allah'tan başka ilâh yok. Hayy'dır O, sürekli diridir; Kayyûm'dur O, kudretin kaynağıdır. Ne gaflet yaklaşır O'na ne kendinden geçme ne de uyku. Göklerde ne var, yerde ne varsa yalnız O'nun dur. O'nun huzurunda, bizzat O'nun izni olmadıkça, kim şefaat edebilir! O, insanların önden gönderdiklerini de bilir, arkada bıraktıklarını da!... İnsanlar O'nun bilgisinden, bizzat kendisinin dilediği dışında, hiç bir şeyi kavrayıp kuşatamazlar. O'nun kürsüsü, gökleri ve yeri çepeçevre kuşatmıştır. Göklerin ve yerin korunması O'na hiç de zor gelmez. Aliy'dir O, yüceliği sınırsızdır; Azîm'dir O, büyüklüğü sınırsızdır.' 2/255.
 'Evvel'dir O, başlangıcı yoktur; Âhir'dir O, sonu yoktur; Zâhir'dir O, her şeyde belirir; Bâtın'dır O, gözlerden gizlenmiştir. Her şeyi en güzel biçimde bilendir o.' 57/3.

MKA.

 

 2/255**:Allah'ın Selbi (Tenzihi) Sıfatları: (Allah İçin Tersi İmkânsız / Muhal Olan Sıfatlar): Allah Ebedîdir (Baka). Bak: 25/58; 28/88; 55/26; 57/3.



2/255**: ALLAH EBEDÎDİR (BAKA):



 Allah ebedidir, varlığının sonu yoktur.
 'Allah'tan başka ilâh yok. Hayy'dır O, sürekli diridir.' 2/255.
 'O hiç ölmeyecek diriye, o Hayy olana dayanıp güven, O'nu överek tespih et. Kullarının günahlarından O'nun haberdar olması yeter.' 25/58.
 'Allah'ın yanında diğer bir tanrıya daha kulluk etme. İlah yok O'ndan başka. O'nun yüzü dışında her şey helâk olacaktır. Hüküm yalnız O'nundur ve O'na döndürüleceksiniz.' 28/88.
 'Evvel'dir O, başlangıcı yoktur; Âhir'dir O, sonu yoktur; Zâhir'dir O, her şeyde belirir; Bâtın'dır O, gözlerden gizlenmiştir. Her şeyi en güzel biçimde bilendir o.' 57/3.

MKA.

 

 2/255***: Allah'ın Selbi (Tenzihi) Sıfatları: (Allah İçin Tersi İmkânsız / Muhal Olan Sıfatlar): Allah Kendiliğinden Vardır.



2/255***: ALLAH KENDİLİĞİNDEN VARDIR (KIYAM Bİ ZATİHİ):


Allah, varlığı için başka bir şeye muhtaç değildir.
 'Allah'tan başka ilâh yok. Hayy'dır O, sürekli diridir; Kayyûm'dur O, kudretin kaynağıdır. Ne gaflet yaklaşır O'na ne kendinden geçme ne de uyku. Göklerde ne var, yerde ne varsa yalnız O'nun dur. O'nun huzurunda, bizzat O'nun izni olmadıkça, kim şefaat edebilir! O, insanların önden gönderdiklerini de bilir, arkada bıraktıklarını da!... İnsanlar O'nun bilgisinden, bizzat kendisinin dilediği dışında, hiç bir şeyi kavrayıp kuşatamazlar. O'nun kürsüsü, gökleri ve yeri çepeçevre kuşatmıştır. Göklerin ve yerin korunması O'na hiç de zor gelmez. Aliy'dir O, yüceliği sınırsızdır; Azîm'dir O, büyüklüğü sınırsızdır.' 2/255.
 'Allah'tır; Samed'dir / tüm ihtiyaçların, niyetlerin, övgülerin, yakarışların yöneldiği tek kuvvettir!' 112/2.

MKA.

 

 2/255****: Allah'ın Zati veya Subiti Sıfatları: (Kemal İfade Eden Sıfatlar): Allah Diridir (Hayat): Hayy: Sürekli diri. Hayatın kaynağı. Kendisi için ölüm söz konusu edilemeyen Allah. Bak: 3/2; 20/111; 40/65.



2/255****: ALLAH'IN ZATİ (SUBUTİ) SIFATLARI (KEMÂL İFADE EDEN SIFATLAR)



a) GENEL


Allah'ın Kemâl ifade eden (noksanlık bulunmayan) sıfatları, Allah'ın zati (subuti) sıfatlarıdır ki bunlar, ezeli ve ebedi sıfatlar olup, Allah'ın zatı ile (kendisi ile) kaimdir, her zaman vardır.
'Allah'ın sıfatları, zatının (kendisinin) aynı değildir ama gayrı da değildir.' Nasıl ki, Güneş deyince ışığından ayrı düşünülemez ama ışık güneşin kendisi (zatı) değil, bir özelliği, bir sıfatı ise; Bu sıfatlar da , Allah'ın ne zatından ayrı düşünülebilir ne de Allah'ın zatının (kendisinin) aynı sayılabilir.
Allah zamandan ve mekândan münezzehtir. (temizlenmiş, arınmıştır, uzaktır.)
Allah hiçbir şeye benzemez.(42/11; 112/4.) Allah'ın zatını bilmek mümkün değildir. Biz ancak yapıp ettiklerinden, her varlıkta, yarattığı her şeyde tecelli eden (ortaya çıkan, görünen) Allah'ın özelliklerinden, sıfatlarından, Allah'ı tanıyabiliriz. 


b) ALLAH DİRİDİR (HAYAT):


 'Allah'tan başka ilâh yok. Hayy'dır O, sürekli diridir; Kayyûm'dur O, kudretin kaynağıdır. Ne gaflet yaklaşır O'na ne kendinden geçme ne de uyku. Göklerde ne var, yerde ne varsa yalnız O'nun dur. O'nun huzurunda, bizzat O'nun izni olmadıkça, kim şefaat edebilir! O, insanların önden gönderdiklerini de bilir, arkada bıraktıklarını da!... İnsanlar O'nun bilgisinden, bizzat kendisinin dilediği dışında, hiç bir şeyi kavrayıp kuşatamazlar. O'nun kürsüsü, gökleri ve yeri çepeçevre kuşatmıştır. Göklerin ve yerin korunması O'na hiç de zor gelmez. Aliy'dir O, yüceliği sınırsızdır; Azîm'dir O, büyüklüğü sınırsızdır.' (2/255.)
 'Allah... İlâh yok O'ndan başka... Hayy'dır O, Kayyûm'dur.' (3/2.)
 'Bütün yüzler o Hayy ve Kayyûm önünde yere inmiştir. Zulüm taşıyan perişan olup gitmiştir.' (20/111.)
 'Hayy O'dur! Tanrı yoktur O'ndan başka. Dini kendisine özgüleyerek dua edin O'na. Hamt olsun âlemlerin Rabbi'ne!' (40/65.)

MKA.

 

 2/255*****: Kavram olarak, Bilgi: İlahi Bilgi. Bak: 5/97; 6/38, 59; 7/6-7, 89; 8/68; 10/61; 11/6; 13/1, 39; 17/4, 58; 20/52-53, 98, 110; 22/20; 27/75; 29/45; 30/56; 31/27; 34/3; 35/11; 41/47; 43/2-4; 50/4; 56/77-80; 57/22; 64/4; 67/26; 85/21-22.



2/255*****: KAVRAM OLARAK, İLAHİ BİLGİ:


 İş onların iddialarının aksinedir! O, çok yüce bir Kur'an'dır. Korunmuş bir levhada/Levh-i Mahfûz'dadır. 85/21-22.
 Toprağın onlardan neyi eksilttiğini pek iyi bilmişizdir biz. Her şeyi saklayıp koruyan bir Kitap var katımızda. 50/4.
 Allah sizi bir topraktan, sonra bir spermden yarattı; sonra sizi çiftler haline getirdi. O'nun ilmi dışında, bir dişi ne hamile olur ne de doğurur. Yaşayan bir varlığa daha çok ömür verilmesi de onun ömründen biraz azaltılması da mutlaka bir Kitap'ta yazılıdır. Bu, Allah için gerçekten çok kolaydır. 35/11.
 'Onlara ilişkin bilgi, Rabbim katında bir Kitap'tadır. Rabbim ne şaşırır ne de unutur.' Yeryüzünü size beşik yapan, onda sizin için yollar açan, gökten su indiren O'dur. Biz o suyla çeşitli bitkilerden çiftler çıkardık. 20/52-53.
 Gerçek olan şu ki, sizin ilahınız kendisinden başka hiçbir tanrı olmayan Allah'tır. O, ilim bakımından her şeyi çepeçevre kuşatmıştır. 20/98.
 Onların önden gönderdiklerini de arkada bıraktıklarını da bilir, ama onlar O'nu ilimle kuşatamazlar. 20/110.
 O, kesinlikle şerefli bir Kur'an'dır. Titizlikle saklanan bir Kitap'tadır. Ona, arındırılmışlardan başkası dokunmaz. Âlemlerin Rabbi'nden indirilmiştir. 56/77-80.
 Yerde ve gökte hiçbir gayb yoktur ki, açıklayıcı bir Kitap'ta olmasın. 27/75.
 Biz, Beniisrail'e Kitap'ta şu yolda bir yargıda bulunduk: Siz yeryüzünde muhakkak iki kez bozgun vücuda getireceksiniz ve muhakkak büyük bir kibirle böbürleneceksiniz. 17/4.
 Hiçbir kent / medeniyet dışta kalmamak üzere, kıyamet gününden önce hepsini ya helâk edeceğiz yahut da şiddetli bir azapla azaplandıracağız. İşte bu, Kitap'ta satır satır yazılmış bulunuyor. 17/58.
 Bir iş ve oluşta bulunsan, Kur'an'dan bir şey okusan; herhangi bir iş yapsanız, siz ona dalıp gitmişken biz üstünüzde mutlaka tanıklarız. Ne yerde ne gökte zerre ağırlığınca bir şey, ondan daha küçüğü de daha büyüğü de Rabbinden uzakta/gizli kalmaz; tümü apaçık bir Kitap'tadır. 10/61.
 Yerde hiçbir debelenen yoktur ki, rızkı Allah'ın üzerinde olmasın. O, onun karar kıldığı noktayı da bilir, emanet edildiği yeri de. Her şey, apaçık bir Kitap'tadır. 11/6.
 Yeryüzünde debelenen hiçbir canlı, iki kanadıyla uçan hiçbir kuş istisna olmamak üzere hepsi sizin gibi ümmetlerdir. Biz bu Kitap'ta, herhangi bir şeyi ne eksik bıraktık ne fazla yaptık. Onlar, sonunda Rableri önünde haşredilirler. 6/38.
 Gaybın anahtarları O'nun yanındadır; onları O'ndan başkası bilmez. O, karada ve denizde olanı da bilir. O'nun bilgisi dışında bir yaprak bile düşmez. Toprağın karanlıklarındaki bir dâne, yaş ve kuru her şey apaçık bir Kitap'ın içindedir. 6/59.
 Eğer yeryüzündeki ağaçlar kalem olsa, deniz de arkasında yedi deniz daha katılarak yardımcı olsa, Allah'ın kelimeleri tükenmez. Allah Azîz'dir, Hakîm'dir. 31/27.
 Küfre sapanlar şöyle dediler: 'Kıyamet saati bize gelmez!' De ki: 'Hayır, öyle değil! Gaybı bilen Rabbime yemin olsun ki, o size mutlaka ve mutlaka gelecektir! Göklerde ve yerde zerre miktarı bir şey bile Rabbimden gizli kalmaz.' Zerreden daha küçük veya daha büyük hiçbir istisna olmamak üzere, her şey apaçık bir Kitap'ta belirlenmiştir. 34/3.
 Düşün özünde apaçık olan ve hakikati bütün açıklığıyla ortaya seren bu ilahi fermanı! Biz onu akıl erdiresiniz diye Arapça bir Kur'an yaptık. Ve o, bizim katımızdaki ana Kitap'ta çok yüce, çok hikmetlidir. 43/2-4.
 İlim ve iman verilenler ise şöyle dediler: 'Yemin olsun, siz, Allah'ın Kitabı gereğince yeniden dirilme gününe kadar kaldınız. İşte bu, yeniden dirilme günüdür. Fakat siz daha önceden bilmiyordunuz.' 30/56.
 Yeryüzünde ve kendi benliklerinizde meydana gelen hiçbir musibet yoktur ki, biz onu yaratmadan önce bir Kitap'ta belirlenmiş olmasın. Bu, Allah için çok kolaydır. 57/22.
 Allah dilediğini silip yok eder, dilediğini sâbit tutar. Kitap'ın anası/ana Kitap O'nun katındadır. 13/39.
 Bilmedin mi ki; Allah gökte ne var, yerde ne varsa hepsini bilir. Bunların tümü bir Kitap'tadır. Bütün bunlar Allah için çok kolaydır. 22/70.
 Allah'tan başka ilâh yok. Hayy'dır O, sürekli diridir; Kayyûm'dur O, kudretin kaynağıdır. Ne gaflet yaklaşır O'na ne kendinden geçme ne de uyku. Göklerde ne var, yerde ne varsa yalnız O'nun dur. O'nun huzurunda, bizzat O'nun izni olmadıkça, kim şefaat edebilir! O, insanların önden gönderdiklerini de bilir, arkada bıraktıklarını da!... İnsanlar O'nun bilgisinden, bizzat kendisinin dilediği dışında, hiç bir şeyi kavrayıp kuşatamazlar. O'nun kürsüsü, gökleri ve yeri çepeçevre kuşatmıştır. Göklerin ve yerin korunması O'na hiç de zor gelmez. Aliy'dir O, yüceliği sınırsızdır; Azîm'dir O, büyüklüğü sınırsızdır. 2/255.
 Allah Kâbe'yi, o saygıya layık evi, o saygıya layık 'ay'ı, o kurbanlık hediyeleri ve gerdanlıkları insanlar için bir dayanak, bir ayağa kalkış aracı kıldı. Böyle yaptı ki, Allah'ın göklerde olanı da yerde olanı da bildiğini, Allah'ın her şeyi bilici olduğunu siz de bilesiniz. 5/97.
 Yemin olsun, kendilerine elçi gönderilenleri muhakkak hesaba çekeceğiz; gönderilen elçileri de mutlaka hesaba çekeceğiz. Onlara bir ilmin tanıklığında bütün serüveni mutlaka anlatacağız. Biz olup bitenlerden habersiz değildik. 7/6.
 'Allah bizi, milletimizden kurtardıktan sonra tekrar ona dönersek yalan düzüp Allah'a iftira etmiş oluruz. Rabbimiz Allah istemediği sürece, sizin milletinize dönmemiz söz konusu edilemez. Rabbimiz, bilgice her şeyi kuşatmıştır. Allah'a dayanıp güvendik biz. Ey Rabbimiz! Toplumumuzla bizim aramızda hak ile hükmet. Sen, çözüm getirenlerin en hayırlısısın.' 7/89.
 Eğer Allah'tan bir yazı önden gelmemiş olsaydı, aldığınız fidyeden ötürü size büyük bir azap dokunurdu. 8/68.
 Kitap'tan sana vahyedileni oku! Namazı da kıl! Çünkü namaz, çirkinliklerden ve kötülüklerden alıkoyar. Elbette ki Allah'ın zikri/Kur'an'ı daha büyüktür! Allah, neler yaptığınızı biliyor. 29/45.
 Kıyamet saatine ilişkin bilgi, Allah'a bırakılır. Onun ilmi dışında ne meyveler kabuğundan çıkar ne de bir dişi gebe kalır veya doğurur. 'Ortaklarım nerede?' diye seslendiği gün, şöyle diyeceklerdir: 'Bizden hiçbir tanık olmadığını sana arz ederiz.' 41/47.
 O bilir, göklerde ne var, yerde ne var! Ve bilir sizin gizlediklerinizi de açıkladıklarınızı da. Allah, göğüslerin özünü çok iyi bilir. 64/4.
 De ki: 'Bilgi Allah'ın katındadır. Bana gelince, ben ancak açıkça uyaran biriyim.' 67/26.
 Elif, Lâm, Mîm, Râ. O Kitap'ın ayetleridir bunlar. Ve sana Rabbinden indirilen, haktır. Ne var ki, insanların çokları iman etmezler. 13/1.

MKA.

 

 2/255******: Bilginin Getirdiği Sorumluluklar. Bilgi, Hak / Gerçek İlim Allah Katındandır: Allah'ın ilmi / bilgisi her şeyi kuşatmıştır, Peygamberlere ve peygamberler vasıtasıyla / sebepler yoluyla insanlara hikmet ve bilgiyi veren / öğreten Rab'dir. Bak: 12/22, 68; 16/70; 17/55; 18/65; 20/114; 21/74, 79; 27/15.



2/255******: ALLAH'IN İLMİ / BİLGİSİ HER ŞEYİ KUŞATMIŞTIR, PEYGAMBERLERE VE PEYGAMBERLER VASITASIYLA / SEBEPLER YOLUYLA İNSANLARA HİKMET VE BİLGİYİ VEREN / ÖĞRETEN RAB'DİR:


 Allah'tan başka ilâh yok. Hayy'dır O, sürekli diridir; Kayyûm'dur O, kudretin kaynağıdır. Ne gaflet yaklaşır O'na ne kendinden geçme ne de uyku. Göklerde ne var, yerde ne varsa yalnız O'nun dur. O'nun huzurunda, bizzat O'nun izni olmadıkça, kim şefaat edebilir! O, insanların önden gönderdiklerini de bilir, arkada bıraktıklarını da!... İnsanlar O'nun bilgisinden, bizzat kendisinin dilediği dışında, hiç bir şeyi kavrayıp kuşatamazlar. O'nun kürsüsü, gökleri ve yeri çepeçevre kuşatmıştır. Göklerin ve yerin korunması O'na hiç de zor gelmez. Aliy'dir O, yüceliği sınırsızdır; Azîm'dir O, büyüklüğü sınırsızdır. 2/255.
 Yûsuf gerekli olgunluğa ulaşınca ona hükmetme yeteneği ve ilim verdik. Güzel düşünüp güzel davrananları biz işte böyle ödüllendiririz. 12/22.
 Babalarının emrettiği yerlerden kente girdiklerinde, bu onlardan Allah'ın herhangi bir takdirini uzak tutmamıştı; sadece Yakub'un içindeki bir isteği gerçekleştirmişti. Yakub, bizim ona öğretmemizden dolayı bilgi sahibi idi. Ama halkın çoğu bunu bilmezdi. 12/68.
 Allah sizi yarattı, sonra sizi vefat ettirecek. İçinizden bazıları, ömrün en basit ve düşük noktasına geri çevirilir ki, bir ilimden sonra hiçbir şey bilmez olsun. Allah Alîm'dir, Kadîr'dir. 16/70.
 Rabbin, göklerdeki ve yerdeki kimseleri de daha iyi bilir. Yemin olsun biz, peygamberlerin bir kısmını bir kısmına üstün kılmışızdır. Davûd'a da Zebur'u verdik. 17/55.
 Orada, kullarımızdan öyle bir kul buldular ki, biz ona katımızdan bir rahmet vermiş, lütfumuzdan bir ilim öğretmiştik. 18/65.
O Melik / o hak hükümdar olan Allah, yüceler yücesidir. Sana vahyi tamamlanmadan önce, Kur'an hakkında aceleci olma. Şöyle de:'Rabbim, ilmimi artır!' 20/114.
 Lût'a da hükümranlık ve ilim verdik. Onu, pislikler üretip duran bir kentten kurtardık. O kent halkı yoldan çıkmış kötü bir kavimdi. 21/74.
 Onu Süleyman'a derhal kavrattık. Her birine hükümdarlık ve bilgi verdik. Dâvud'a dağları boyun eğdirdik. Kuşlarla beraber tespih ediyorlardı. Yapmak isteyince yapanlarız biz. 21/79.
 Yemin olsun, biz, Davûd'a da Süleyman'a da bir ilim verdik. Onlar şöyle dediler: 'Bizi, mümin kullarının birçoğundan üstün kılan Allah'a hamd olsun.' 27/15.

MKA.

 

 2/255*******: İtikat: Ahiret: Genel Olarak Ahiret Hayatı: + İtikat: Ahiret: Cezalandırma ve Ödüllendirme: Azap ve Nimet Mutlak Olarak Sonsuz mu? Ancak ve Yalnız Allah Mutlak Hayy ve Mutlak Baki'dir, O'nun Dışında Tüm Varlıklar, Mahlûk ve Sonludur. Bak: 3/2; 20/111; 25/58; 28/88; 40/65; 55/26-27; 57/3.


2/255*******: ANCAK VE YALNIZ ALLAH MUTLAK HAYY VE MUTLAK BAKİ'DİR, O'NUN DIŞINDA TÜM VARLIKLAR, MAHLÛK VE SONLUDUR:


 Allah'tan başka ilâh yok. Hayy'dır O, sürekli diridir; Kayyûm'dur O, kudretin kaynağıdır. Ne gaflet yaklaşır O'na ne kendinden geçme ne de uyku. Göklerde ne var, yerde ne varsa yalnız O'nun dur. O'nun huzurunda, bizzat O'nun izni olmadıkça, kim şefaat edebilir! O, insanların önden gönderdiklerini de bilir, arkada bıraktıklarını da!... İnsanlar O'nun bilgisinden, bizzat kendisinin dilediği dışında, hiç bir şeyi kavrayıp kuşatamazlar. O'nun kürsüsü, gökleri ve yeri çepeçevre kuşatmıştır. Göklerin ve yerin korunması O'na hiç de zor gelmez. Aliy'dir O, yüceliği sınırsızdır; Azîm'dir O, büyüklüğü sınırsızdır. 2/255.
 Allah... İlâh yok O'ndan başka... Hayy'dır O, Kayyûm'dur. 3/2.
 Bütün yüzler o Hayy ve Kayyûm önünde yere inmiştir. Zulüm taşıyan perişan olup gitmiştir. 20/111.
 O hiç ölmeyecek diriye, o Hayy olana dayanıp güven, O'nu överek tespih et. Kullarının günahlarından O'nun haberdar olması yeter. 25/58.
 Allah'ın yanında diğer bir tanrıya daha kulluk etme. İlah yok O'ndan başka. O'nun yüzü dışında her şey helâk olacaktır. Hüküm yalnız O'nundur ve O'na döndürüleceksiniz. 28/88.
 Hayy O'dur! Tanrı yoktur O'ndan başka. Dini kendisine özgüleyerek dua edin O'na. Hamd olsun âlemlerin Rabbi'ne! 40/65.
 Göklerde ve yerde var olan her şey yok olup gitmeye mahkumdur; Sadece o bağış ve celal sahibi Rabbinin yüzü kalacaktır. 55/26-27.
 Evvel'dir O, başlangıcı yoktur; Âhir'dir O, sonu yoktur; Zâhir'dir O, her şeyde belirir; Bâtın'dır O, gözlerden gizlenmiştir. Her şeyi en güzel biçimde bilendir o. 57/3

MKA.

 

 2/255********: İtikat: Ahiret: Yargılanma (Hesap): Şefaat (Aracılık): Şefaatçiler / Aracılar: Allah'ın İzni Olmadan Hiçbir Şefaatçi / Aracı Devreye Giremez. Bak: 10/3.



2/255********: ALLAH'IN İZNİ OLMADAN HİÇBİR ŞEFAATÇİ / ARACI DEVREYE GİREMEZ:


 Allah'tan başka ilâh yok. Hayy'dır O, sürekli diridir; Kayyûm'dur O, kudretin kaynağıdır. Ne gaflet yaklaşır O'na ne kendinden geçme ne de uyku. Göklerde ne var, yerde ne varsa yalnız O'nun dur. O'nun huzurunda, bizzat O'nun izni olmadıkça, kim şefaat edebilir! O, insanların önden gönderdiklerini de bilir, arkada bıraktıklarını da!... İnsanlar O'nun bilgisinden, bizzat kendisinin dilediği dışında, hiç bir şeyi kavrayıp kuşatamazlar. O'nun kürsüsü, gökleri ve yeri çepeçevre kuşatmıştır. Göklerin ve yerin korunması O'na hiç de zor gelmez. Aliy'dir O, yüceliği sınırsızdır; Azîm'dir O, büyüklüğü sınırsızdır. 2/255.
 Şu bir gerçek ki, sizin Rabbiniz gökleri ve yeri altı günde yaratan, sonra arş üzerine egemenik kurup iş ve oluşu çekip çeviren Allah'tır. O'nun izni olmadıkça hiçbir şefaatçi devreye giremez. İşte bu Allah'tır sizin Rabbiniz. Artık O'na kulluk / ibadet edin. Düşünüp anlamıyor musunuz? 10/3.

MKA.

3. sure (ÂLİ IMRÂN) 2. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)

Y.N. Öztürk :
Allah... İlâh yok O'ndan başka... Hayy'dır O, Kayyûm'dur.

4. sure (NİSA) 87. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)

Y.N. Öztürk :
Allah'tır O, ilah yoktur O'ndan başka. Hakkında hiçbir kuşku bulunmayan kıyamet gününde, hepinizi muhakkak bir araya toplayacaktır. Hadis/söz bakımından, Allah'tan daha sadık kim olabilir?



 Dipnot: 4/87*: İtikat: Ahiret: Yargılanma (Hesap): Allah'ın Bağışlaması (Af): Allah'ın İnananlar için kendi üzerine yazdığı bir vaadidir ve Allah'ın vaadi Hak'tır / Gerçektir ve O vaadine asla ters düşmez.+ Allah O'dur Ki: Allah'ın sözü / vaadi haktır / kesin gerçektir, mutlak doğrudur. Bak: 4/122; 6/73; 9/111; 10/55; 11/45; 16/38; 18/98; 24/55; 25/16; 30/60; 31/8-9, 33; 35/5; 40/5, 55, 77; 46/17; 50/31-35; 51/4-6;


4/87*: ALLAH'IN SÖZÜ / VAADİ HAKTIR / KESİN GERÇEKTİR, MUTLAK DOĞRUDUR:


 Allah'tır O, ilah yoktur O'ndan başka. Hakkında hiçbir kuşku bulunmayan kıyamet gününde, hepinizi muhakkak bir araya toplayacaktır. Hadis/söz bakımından, Allah'tan daha sadık kim olabilir? 4/87.
 İnanıp hayra ve barışa yönelik işler yapanları, altlarından ırmaklar akan cennetlere sokacağız. Sonsuza değin kalacaklardır orada. Allah'ın şaşmaz vaadidir bu. Söz söyleme bakımından Allah'tan daha doğru ve tutarlı kim olabilir? 4/122.
 Gökleri ve yeri hak olarak yaratan da O'dur. 'Ol!' dediği gün, hemen oluverir. Sözü haktır O'nun. Sûra üfleneceği gün de mülk ve yönetim O'nundur. Âlim'dir, görünmeyeni de görüneni de bilen O'dur. O'dur Hakîm, O'dur Habîr. 6/73.
 Allah, müminlerin canlarını ve mallarını, karşılığında kendilerine cennet vermek üzere satın almıştır. Allah yolunda çarpışırlar da öldürürler, öldürülürler. Allah'ın; Tevrat'ta, İncil'de ve Kur'an'da kendi üzerine hak olarak yazdığı bir vaattır bu. Ahdine, Allah'tan daha vefalı kim var? Perçinlediğiniz bu antlaşmanızdan ötürü müjdeler olsun size. İşte budur o büyük başarının ta kendisi. 9/111.
 Gözünüzü açın, göklerde ve yerde ne varsa Allah'ındır! Gözünüzü açın, Allah'ın vaadi haktır! Ama onların çokları bilmiyorlar. 10/55.
 Bu arada Nûh, Rabbine yakardı da dedi ki: 'Rabbim, oğlum benim ailemdendi! Senin vaadin elbette haktır. Sen hâkimlerin, hükmü en güzel verenisin.' 11/45.
 Yeminlerinin tüm gücüyle, 'Allah ölen kimseyi diriltmez' diye Allah'a yemin ettiler. Hayır, öyle değil. Öleni diriltmek O'nun üzerinde hak bir vaattır, fakat insanların çokları bilmezler.
16/38.
 Dedi: 'Bu, Rabbimden bir rahmettir. Rabbimin vaadi gelince onu yerle bir eder. Ve Rabbimin vaadi haktır.' 18/98.
 Allah; sizin, iman edip hayra ve barışa yönelik iyilikler yapanlarınıza şu vaatte bulunmuştur: Onlardan öncekileri halef kıldığı gibi onları da yeryüzünde mutlaka halef kılacak. Onlar için beğenip seçtiği dinlerini yine onlar için güç kaynağı yapacak, onları korkularının arkasından mutlaka güvene ulaştıracak. Bana kulluk/ibadet edecekler, hiçbir şeyi bana ortak koşmayacaklar. Bundan sonra nankörlük edenlerse, yoldan sapanların ta kendileridir. 24/55.
 Onlar için orada, diledikleri her şey sürekli vardır. Bu, Rabbin üzerinde sorumluluğu üstlenilen bir vaattir. 25/16.
 O halde, sabret! Kuşkun olmasın ki, Allah'ın vaadi haktır. İmanı kemale ermemişler seni hafifliğe sevk etmesinler/seni küçümseyemeyeceklerdir. 30/60.
 İman edip hayra ve barışa yönelik fiiller sergileyenlere gelince, onlar için nimetlerle dolu cennetler vardır. Sürekli kalacaklardır orada. Allah'ın hak vaadidir bu. Azîz'dir, Hakîm'dir O. 31/8-9.
 Ey insanlar! Rabbinizden korkun! Herhangi bir şeyde babanın, evladı; evladın da babası yerine karşılık ödemeyeceği günden ürperin! Allah'ın vaadi haktır; dünya hayatı sizi sakın aldatmasın. O yaman aldatıcı, sakın sizi Allah ile aldatmasın! 31/33.
 Ey insanlar, Allah'ın vaadi haktır! O halde iğreti dünya hayatı sizi sakın aldatmasın! O yaman aldatıcı, o çok gururlu, sizi sakın Allah ile aldatmasın. 35/5.
 İşte böyle! Rabbinin, nankörlüğe sapanlar hakkındaki, 'onlar ateş yâranıdır' sözü tam gerçekleşti. 40/6.
 Öyleyse sabret! Kuşkun olmasın ki, Allah'ın vaadi haktır. Günahın için af dile. Akşam ve sabah, Rabbini överek tespih et! 40/55.
 Sen sabret! Çünkü Allah'ın vaadi haktır. Onları tehdit ettiğimiz şeyin bir kısmını belki sana gösteririz, belki de seni vefat ettiririz. Sonunda onlar bize döndürülecekler. 40/77.
 Hani, size, 'Hiç kuşkusuz, Allah'ın vaadi haktır, kıyamet saatinde de şüphe yoktur' dendiğinde, siz şöyle demiştiniz: 'Saat nedir, bilmiyoruz. Sadece bir şeyler var sanıyoruz; kesin bir bilgimiz olmadığı için inanmıyoruz.' 45/32.
 Birisi de ana babasına: 'Yazık size, benden önce bir yığın nesil gelip geçtiği halde, siz bana, benim diriltileceğimi mi söylüyorsunuz?' dedi. Onlarsa; Allah'a sığınarak, 'Yazıklar olsun; inansana, Allah'ın vaadi haktır' diye vahlanınca o şöyle dedi: 'Bu, öncekilerin masallarından başkası değil!' 46/17.
 Ve cennet, takva sahiplerine yaklaştırılmıştır; hiç uzak değildir. İşte size vaat edilen budur. Allah'a sürekli yönelen, korunması gerekeni koruyan herkese... Görmediği halde Rahman'dan ürperen ve Allah'a yönelik bir kalp getiren herkese... Esenlikle girin oraya! Sonsuzlaşma günüdür bu. Orada onlar için istedikleri her şey var. Katımızda ise dahası da var. 50/31-35.
 O iş ve oluşu bölüştürenlere yemin olsun ki, Hiç kuşkusuz, o size vaat olunan kesinlikle doğrudur. Ve din, şaşmaz bir olgudur. 51/4-6.

MKA


RESUL KUR'AN'IN KUR'AN MESAJLARI - M. Kemal Adal

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder