İŞTE ATATÜRK

İŞTE ATATÜRK
Allah Kuran’da: “Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz ve gönlün hepsi bundan sorumlu tutulacaktır.” (17/İSRA/36) buyurmuştur. Atatürk de: “Türk Kuran'ın arkasında koşuyor; fakat onun ne dediğini anlamıyor, içinde neler var bilmiyor ve bilmeden tapınıyor. Benim maksadım; arkasında koştuğu kitapta neler olduğunu Türk anlasın” (Osman Ergin, Türk Maarif Tarihi 1-5, 1977 /A. Gürtaş, s. 41) demektedir.- "İŞTE ATATÜRK" PORTALINA GİRMEK İSTEDİĞİNİZDE YUKARIDAKİ RESMİ TIKLAYINIZ.

25 Mayıs 2018 Cuma

PEYGAMBERLERE NE GEREK VAR? TOPLUMLARIN PEYGAMBERLERİ KİMDİR? (Güncel)


Bu Blokta İlk Yayın tarihi: 15 Şubat 2016 Pazartesi

PEYGAMBERLERE NE GEREK VAR? TOPLUMLARIN PEYGAMBERLERİ KİMDİR?




 Bizim uğrumuzda didinenleri biz, yollarımıza elbette ulaştıracağız. Allah, güzel düşünüp güzel davrananlarla mutlaka beraberdir.(29/Ankebut/69)



BİR ANEKDOT: PEYGAMBERLERE NE GEREK VAR?

N. Fazıl Kısakürek (başka biri de olabilir, lakin kesinlikle "fazıl"- faziletli, erdemli- bir kişi olmalı... MKA),  vapurla Karakköy'e geçerken yanına (felsefeye düşkün) biri yaklaşıp "üstat" diye sormuş:

"Peygamberlere ne diye gerek duyuldu? Biz kendimiz de yolumuzu bulabilirdik."

N. Fazıl, okuduğu kitaptan başını kaldırmadan:

"Ne diye vapura bindin ki, yüzerek geçsene karşıya" cevabını vermiş.


TOPLUMLARIN PEYGAMBERLERİ (NEBİ VE / VEYA RESULÜ) KİMDİR?


 *33/40: HZ. MUHAMMED ALLAH'IN RESULÜ VE NEBİLERİN SONUNCUSUDUR:


Muhammed, sizin erkeklerinizden hiçbirinin babası değildir; O, Allah'ın resulü ve nebilerin sonuncusudur. Allah her şeyi gereğince biliyor. 33/40.


 Nebi ve Resul, Kuranda geçen Arapça özgün kelimelerdir / lafızlardır. Anlamları farklıdır.

Nebi: Allah'ın (kendisine kitap indirilmiş) habercisidir. Başka bir ifade ile Nebi: Allah'ın, kendisine indirdiği kitaptaki mesajını getiren elçisidir. Nebilerin (Allah'ın habercilerinin) hepsi, aynı zamanda resuldür (Allah'ın mesajını getiren elçisidir). Çünkü Allah'ın indirdiği Vahiy Kitaplarının hepsi, tahrif edilmemiş halleriyle şüphesiz Allah'ın (toplu / bütün) bir mesajıdır.


Resul: Allah'ın Mesajını getiren elçisidir. Resulün getirdiği Allah'ın mesajı, kendisine indirilmiş bir vahiy kitabının mesajı olabileceği gibi, kendisinden evvel olan bir nebiye indirilmiş bir vahiy kitabının mesajı da olabilir. Bu sebeple Resullerin (Allah mesajını getiren elçilerin) hepsi, aynı zamanda Nebi ( Allah'ın Habercisi / Allah'ın kendisine kitap indirdiği elçisi) değildir.


Resullerin (Allah'ın elçilerinin) sadece bir kısmı (ki kendisine kitap inmiş olanları),Nebidir (Allah'ın habercisidir / Allah'ın, kendisine indirdiği kitaptaki mesajını getiren elçisidir.)

 Türkçe çevirilerde kullanılan,
 (Farsça ve Tanrı tarafından bir dini veya dini öğretiyi yaymakla görevlendirildiğine inanılan kişi anlamında)  Peygamber kelimesi ise, elçi melek Cebrail vasıtasıyla kendisine Allah'ın vahiy (Kitap)indirdiği resulleri (ki bunlar nebidir) demektir. 

 Nebilerin hepsi, aynı zamanda resul olduğundanTürkçe çevirilerde Peygamber kelimesi, bir resul/elçi için kullanıldığında, Kuran'da bahsi geçen o resulün / elçinin, aynı zamanda nebi olan resullerden / elçilerden olması gerekir. Bu sebeple Resul / elçi meleklerin hiçbiri, nebi / peygamber değildir. 
MKA

**33/40: HZ. MUHAMMED ALLAH'IN BİR RESULÜDÜR. RESULLERİN SONUNCUSU DEĞİLDİR.


 Hz. Muhammed, son nebi (peygamber)dir ama son resul (elçi) değildir.

Bütün insanlığa gönderilmiş ( Bak: 6/19; 7/157-158; 21/107; 34/28; 62/2-4) bir peygamber (nebi) olan Hz. Muhammed, son peygamberdir. Çünkü o, nebilerin  (kendisine kitap verilen Allah elçilerinin / Allah Habercilerinin) sonuncusudur. 

Allah, Hz. Muhammed' e indirdiği vahiy kitabı Kur'an  ( ki Bak: Kuşku, çelişki yoktur onda: 2/2; 10/32 ve Bütün Âlemler için bir uyarıcı, bir öğüt, bir Zikir'dir: 25/1; 68/52; 38/87)ileİslam'ı son din (bak. 3/85; 5/3) olarak bildirmiştir. Artık kitap inmeyecektir. 

 Bu sebeple, Son Nebi (peygamber) olan Hz. Muhammed'in ölümü ile Allah'ın Cebrail vasıtasıyla kitap indirdiği Vahiy Kanalı kapanmıştır. 

Ama her topluma (Bak: 10/47; 16/36; 17/15; 28/59; 35/24; + Ayrıca Bak: 25/51)Allah'ın Hz. Muhammed' le duyurduğu dinini (İslam / Allah'a teslim olmak) ve Kur'an Mesajını, Arapça ve / veya kendi toplumlarının dilleriyle ulaştıracak olan, o toplumların kendi dilleriyle konuşan (Bak: 14/4.) bir resulü (Resul Kur'an ve Kur'an'ın Elçileri / Kur'an'ı ana dilde duyuran Kur'an Müminleri / İnananları / bağlıları), kıyamete kadar her çağda var olacaktır.

Çünkü Allah, Resul Göndermedikçe Azap Etmez ve Uyarı / Hatırlatma Olacaktır. Bak: 17/15; 26/208-209.

Ayrıca bizzat Kur'an ve Kur'an'ın anadile çevirileri de Allah'ın resulleridir.Resulün resulleri de resuldür ve dileyeni / dilediğini, hidayete ulaştıran sadece ve yalnız Allah'tır.

'Allah'a giden yollar, canlıların aldığı nefesler adedincedir.'
MKA.
BU ÇERÇEVEDE:

 1.  Peygamber (nebi ve / veya resul) lerin hepsi, yaşadıkları / yaşatıldıkları çağda, içinde bulundukları toplumun  / ümmetin  / milletin, doğru yolu göstereni ve rehberi / önderi / lideridir. 

 “…Her topluluk için doğruyu ve iyiyi gösteren bir önder vardır.” (13/Rad/7) 

ve kim ne derse desin, bütün önderler / liderler / peygamberler sadece bir uyarıcıdır ve bütün toplumlar için (asıl) yol gösterici Allah'tır.


2.  Peygamberler (nebiler ve / veya resuller) , sadece isimleri Kur'an'da yazılı olanlardan ibaret değildir  (4 /Nisa /164; 40/Mümin/ 78).

          a.  Allah  “her topluma / millete/ ümmete"  bir "resul"  görevlendirmiştir (16 /Nahl/36).

          b.  Görevlendirdiği her resulü de "ancak kendi toplumunun diliyle"  göndermiştir (14/İbrahim/14).

         c.  Ve yüce Allah: "Kim yola gelirse kendisi için yola gelmiş olur. Sapıtan da kendi aleyhine sapıtmış olur. Hiçbir günahkâr, bir başka günahkârın yükünü taşımaz. Ve biz, bir resul göndermedikçe azap edici değiliz “ ( 17/İsra/15) diyerek yol ve yasasını da bildirmiştir.


3.  Bu ayetleri anlamından çıkarım olarak:  Allah kıyamete kadar“her topluma / millete/ ümmete, kendi toplumunun diliyle konuşan  bir "resul" gönderecek ve böyle bir resul göndermedikçe de azap etmeyecektir”. Çünkü:

         a.  Allah'ın sözü / vaadi,  haktır / gerçektir; asla değişmez. (24/Nur/55; 35/Fatır/5; 17/İsra/77)

         b.  Hz. Muhammed  “…Allah'ın resulü ve nebilerin sonuncusudur.” (33/Ahzap/40) ayetinin anlamı, Hz. Muhammed’in de “Allah’ın resullerinden bir resul / elçilerinden bir elçi“  ve “nebilerin sonuncusu “ olduğudur.


4.  (33/Ahzap/40) ayetinin anlamı / manası, Kur’an’ın bütünsel mesajı içinde “muhkem” dir / açıktır, sağlamdır.


          a. Ayet, açık ve net olarak: “ Allah’ın Resullerinden / Allah’ın mesajını ileten elçilerinden, bir resul / elçi olan” Hz. Muhammed’ in ölümüyle:  Sadece, “Nebilik / kendisine elçi melek Cebrail vasıtasıyla kitap indirilme / Risalet (Allah Tarafından bir insanın, peygamberlik ile görevlendirmesi) son bulmuştur” anlamında olup;  bu ayette Hz. Muhammed’in, “son resul / resullerin sonuncusu” olduğu ifade edilmemektedir.


           b. Bütün insanlara / insanlığa bir müjdeci ve uyarıcı” (34/Sebe/28) ve “Âlemlere rahmet” (21/Enbiya/107) bir Peygamber olarak Hz. Muhammed:  


                               (1). Resulullah / Allah’ın mesajını getiren bir elçisi;  

                               (2). Nebiyullah /  Kendisine Kitap (Kur’an) verilen nebi / Allah’ın bir habercisi ve

                               (3). Hatemülenbiya / Nebilerin ( Kendisine kitap indirilerek Allah tarafından görevlendirilen peygamberlerin ) sonuncusudur.

          c. BU BAĞLAMDA HZ. MUHAMMED, DİLİ / LİSANI NE OLURSA OLSUN, DUYURUP TEBLİĞ ETTİĞİ KUR’AN’IN KIYAMETE KADAR ULAŞTIĞI HER TOPLUMUN / MİLLETİN / ÜMMETİN DE (İNANIYORLARSA) NEBİSİDİR = PEYGAMBERİDİR.


5.  Son resul değil, son nebi olan Hz. Muhammed’e indirilen Kitap Kur’an’dır ve Kur’an, Allah’ın vahyettiği Kitapların da sonuncusudur. Allah kıyamete kadar elçi melek Cebrail vasıtasıyla başka “Kitap” indirmeyecektir. Çünkü:


          a.  “Allah katında din İslam'dır” (3/Ali İmran/19) ve İslam, son dindir: ” Kim İslam'dan / Allah'a teslim olmaktan gayrı bir din ararsa artık o, ondan asla kabul edilmeyecektir” (3/Ali İmran/85).


          b.  Allah kıyamete kadar bütün insanlık için, “din olarak İslam'ı / Allah'a teslim olmayı seçmiş; dinini kemale erdirmiş, üzerimizdeki nimetini tamamlamıştır” (5/ Maide/3). Elçi melek Cebrail vasıtasıyla  yaptığı “vahiy” kanalını kapatmıştır.


 6.  İnsanlar “Sorumlu varlık” olarak yaratılmışlardır. Ahiret’te, yaratılanların hiçbiri hariç olmaksızın bütün insanlar, Allah tarafından “kendilerine elçi gönderilenler ve gönderilen elçileri de dâhil olarak mutlaka hesaba çekilecektir” (Bakınız: 7/6-9;18/47-49;19/94-95; 20/111-112.)


            a. Biz, uyarıcıları olmayan hiçbir kenti / uygarlığı helâk etmemişizdir. Uyarı / hatırlatma olacak! Biz zalimler değiliz.” (22/Şuara/208-209)Buyuran; “Hiç kuşkusuz, o zikiri / Kur'an'ı biz indirdik, biz; her hal ve şartta onu muhakkak koruyacak olan da biziz.” (15/Hicr/9) güvencesiyle, “Hepiniz bundan sorumlu tutulacaksınız / bundan hesaba çekileceksiniz” (43/Zuhruf /44) uyarısı ile indirdiği son kitap olan Kur’an’ı, yüce Allah, son nebiden sonrası kıyamete kadar yaratacağı tüm insanlara da, kendisinin mesajını ileten bir resul (elçi) olarak lütfetmiştir /görevlendirmiştir.


            b. Kur’an, “Bütün âlemler için, bir ‘uyarıcı’ (25/Furkan/1); ‘bir öğüt’ (68/Kalem/52); ‘bir zikir’ dir” (38/Sad/87).


            c. KUR'AN, KIYAMETE KADAR ULAŞTIĞI / ULAŞACAĞI HER TOPLUMUN / MİLLETİN / ÜMMETİN DE RESULÜDÜR / ELÇİSİDİR(Bakınız: 3/101; 5/15; 11/1-3; 14/1; 27/2,77, 32/3; 34/6; 42/52; 51/50-51; 65/11.)


7.  Resul olan Kur’an’ın orjinali Arapçadır ve Arapça bilen herkese resuldür, Allah’ın Mesajını Arapça bilenlere iletebilir. Arapça bilmeyenler ve manasını anlamadan Arapçasını “oku” yanlar, sadece onun resul olduğunu kabul etmekle, Allah’ın mesajını alıp anlamış olamazlar ve sorumluluklarının da bilincine varamazlar.

         a.  Her sözü hak ve asla değişmez / değiştirilemez olan yüce Allah “Ve biz, bir resul göndermedikçe azap edici değiliz “ ( 17/İsra/15) diyerek,  görevlendirdiği her resulü de "ancak kendi toplumunun diliyle"  (14/İbrahim/14) göndermiş olduğuna göre, Arapça orjinal Kur’an’ın resullük görevini yapabilmesi, ancak ulaştığı /ulaşacağı toplumun diline çevrilmesiyle mümkündür.


         b.  BU SEBEPLE, HER ÇAĞDA VE ZAMANIMIZDA, KUR'AN’IN ANA DİLDE DOĞRU ÇEVİRİLERİ /  MEALLERİ DE,  KIYAMETE KADAR, ULAŞTIĞI O DİLİ / LİSANI KONUŞAN TOPLUMUN / MİLLETİN / ÜMMETİN RESULÜDÜR / ELÇİSİDİR.    


8.  Hz. Muhammed ölmüştür ve rabbine / Refîk-i a'la'ya, yüce dosta kavuşmuştur. Zamanımızda ve kıyamete kadar o, Arapça bilsin - bilmesin / Arapçayı anlasın – anlamasın, bütün müslümanların inandığı indirilmiş “kitap” olan, Allah mesajı Kur’an’ın indirildiği peygamberidir. Başka peygamber de gelmeyecektir, boşuna başka peygamber arayıp sormayın.

           a. Zamanımızda toplumumuzun resulü olarak, Kur’an’daki Allah’ın mesajını anadilimizde bize iletebilen yazılmış “Kur’an Mealleri” varken ve onu “oku” yarak doğrudan Allah’ın mesajına ulaşabilirken, aklını işleten samimi “Mümin ve Müslim”lerdenseniz,  başka aracılar (şeyhler, şıhlar) da aramayınız, Allah’tan başkasından medet ummayınız.

           b. Ey Ehlikitap! Resullerin arası kesildiği bir sırada resulümüz size geldi; ayan-beyan açıklamalarda bulunuyor. "Bize ne müjdeci geldi ne uyarıcı" demeyesiniz. İşte müjdeci de geldi size, uyarıcı da. Allah her şeye kadirdir. “(5/Maide/19)

           c. İşte sana o Kitap! Kuşku, çelişme, tutarsızlık yok onda. Bir kılavuzdur o, korunup sakınanlar için.” (2/Bakara/2)


9.  Tüm seçim ve tercihlerimizde, Allah’ın bize verdiği aklımızı kullanalım, daima haktan, haklıdan ve mazlumdan yana olup; zalime ve zalimin zulmüne, her türlü haksızlığa da karşı çıkalım: 


 Şu bir gerçek ki, Allah size emanetleri, onlara ehil olanlara vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğinizde adaletle hükmetmenizi emrediyor. Allah size bu şekilde ne güzel öğüt veriyor. Allah Semî'dir, çok iyi duyar; Basîr'dir, çok iyi görür.” (4/Nisa/58)


 10.  Lütfen Dikkat ediniz: 

“O yaman aldatıcı, o çok gururlu, sizi sakın Allah ile aldatmasın.” (35/Fatır/5) 


Selam...