İŞTE ATATÜRK

İŞTE ATATÜRK
Allah Kuran’da: “Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz ve gönlün hepsi bundan sorumlu tutulacaktır.” (17/İSRA/36) buyurmuştur. Atatürk de: “Türk Kuran'ın arkasında koşuyor; fakat onun ne dediğini anlamıyor, içinde neler var bilmiyor ve bilmeden tapınıyor. Benim maksadım; arkasında koştuğu kitapta neler olduğunu Türk anlasın” (Osman Ergin, Türk Maarif Tarihi 1-5, 1977 /A. Gürtaş, s. 41) demektedir.- "İŞTE ATATÜRK" PORTALINA GİRMEK İSTEDİĞİNİZDE YUKARIDAKİ RESMİ TIKLAYINIZ.

27 Mart 2017 Pazartesi

HZ. İSA



IX. TARİH VE KISSALAR


B. PEYGAMBER KISSALARI-30


 15. 
 İMRAN AİLESİ-3



b) Hz. İsa ve Meryem-2


(4) İsa-1

(a) İsa, Doğuşu ve Hz Meryem
Bir de melekler şöyle demişlerdi: "Ey Meryem, Allah seni seçti. Seni tertemiz kıldı ve seni âlemlerin kadınları üstüne yüceltti." "Ey Meryem, Rabbinin huzurunda saygıyla el bağla. Secdeye kapan ve rükû edenlerle birlikte rükû et." Bu, gayb haberlerindendir ki, sana vahyediyoruz. Onlar, Meryem'in bakımını kimin üstleneceğini belirlemek için kalemlerini atarlarken sen yanlarında değildin. Çekiştikleri sırada da yanlarında değildin. Bir de melekler şöyle demişti: "Ey Meryem! Allah seni, kendisinden bir kelimeyle muştuluyor. Adı, Meryem oğlu İsa Mesih'tir. Dünya ve âhirette yüz akıdır. Allah'a yaklaştırılanlardandır." "Beşikte ve yetişkin çağında insanlarla konuşacaktır. Barışa ve hayra yönelik iş yapanlardandır." Meryem dedi ki: "Rabbim, çocuğum nasıl olur benim? Bana hiçbir insan dokunmadı ki!" Allah cevap verdi: "Allah dilediğini işte böyle yaratır. Bir iş ve oluşa karar verdiğinde sadece ona "Ol!" der; ve o hemen oluverir." Ona Kitap'ı, hikmeti, Tevrat'ı ve İncil'i öğretecek. Onu Beni İsrail'e şöyle konuşan bir resul yapacak: "Şu bir gerçek ki, ben size Rabbinizden bir mucize getirdim: Ben, çamurdan, kuş görünümünde bir şey yapar, ona üflerim de Allah'ın izniyle kuş oluverir. Ben, körü ve abraşı iyileştirir, ölüleri Allah'ın izniyle diriltirim. Evlerinizde yemekte ve biriktirmekte olduklarınızı size haber veririm. Eğer inananlarsanız, bunda sizin için tam bir mucize vardır." "Tevrat'tan önümde bulunanı doğrulayıcıyım. Size haram kılınmış olanın bir kısmını size helal yapacağım. Rabbinizden bir mucize getirdim size. Artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin." "Allah benim de Rabbimdir, sizin de Rabbinizdir; o halde, O'na kulluk edin. İşte bu, dosdoğru bir yoldur." İsa onlardan inkârı sezince şöyle konuştu: "Allah'a gidişte benim yardımcılarım kim?" Havâriler dediler ki: "Biz Allah'ın yardımcılarıyız. Allah'a iman ettik biz. Tanık ol, biz müslümanlarız/Allah'a teslim olanlarız." "Ey Rabbimiz! Senin indirdiğine iman ettik, resule uyduk; artık bizi gerçeğin tanıklarıyla beraber yaz!" Onlar tuzak kurdular, Allah da tuzak kurdu. Ve Allah, tuzak kuranların en hayırlısıdır. Allah şunu da demişti: "Ey İsa, senin canını alacağım, seni kendime yükselteceğim; seni, inkâr edenlerden uzaklaştırıp arındıracağım. Ve sana uyanları, inkâr edenlerin, kıyamete kadar üstünde tutacağım. Sonra bana olacak dönüşünüz; tartışıp durduğunuz şeyler hakkında aranızda ben hüküm vereceğim." "Küfre sapanlar var ya, işte onlara dünyada ve âhirette şiddetle azap edeceğim. Hiçbir yardımcıları olmayacaktır onların." İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlara gelince, Allah onlara ödüllerini tam olarak verecektir. Allah zalimleri sevmez. İşte bu sana ayetlerden ve hikmetlerle dolu Zikir'den okuduğumuzdur. Allah katında İsa'nın durumu, Âdem'in durumu gibidir. Onu topraktan yarattı, sonra ona "Ol!" dedi. Artık o, olur. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 42-59. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
 " Ona gebe kaldı. Ardından da onunla uzak bir mekâna çekildi. Nihayet doğum sancısı onu, bir hurma ağacının kütüğüne götürdü. "Ah dedi, keşke daha önce ölseydim, keşke unutulup gitseydim." Altından ona şöyle seslendi: "Tasalanma, Rabbin senin alt yanında bir su arkı vücuda getirdi." "Hurma ağacının kütüğünü kendine doğru salla, üzerine olgun, taze hurma dökülecektir." "Artık ye, iç. Gözün aydın olsun. Eğer insanlardan birini görürsen şöyle söyle: 'Ben Rahman için oruç adadım. Onun için bugün, insan cinsinden hiç kimseyle konuşmayacağım." Meryem, onu taşıyarak toplumuna getirdi. "Ey Meryem, dediler, şaşılacak bir iş yaptın!" "Ey Harun'un kız kardeşi! Baban kötü bir adam değildi. Annen de bir kahpe değildi." Meryem, çocuğa işaret etti. Dediler: "Beşikteki bir sabiyle nasıl konuşuruz?" Sabi dedi: "Ben Allah'ın kuluyum. O bana kitap verdi, beni peygamber yaptı." "Beni, bulunduğum her yerde kutsal ve bereketli kıldı. Yaşadığım sürece bana namazı, zekâtı önerdi." "Anneme iyilik etmemi önerdi. Beni zorba bir eşkıya yapmadı." "Selam bana doğduğum gün, öleceğim gün ve diri olarak kaldırılacağım gün." İşte Meryem'in oğlu İsa budur! Hakkında kuşku ve çelişmeye düştükleri şeyin doğrusu bu sözdür.  Bir oğul edinmek Allah'a asla yakışmaz. O'nun şanı yücedir. Bir iş ve oluşa karar verdi mi, ona sadece "Ol!" der, o hemen oluverir. Şüphesiz, Allah, benim de Rabbimdir, sizin de Rabbinizdir. O halde O'na ibadet edin. Dosdoğru yol budur. 19. sure (MERYEM) 22-36. ayet (Resmi: 19/İniş:44/Alfabetik:63)

(b) İsa, Meryem'in bağrına üflenen Allah'ın ruhu /mucizesidir
Ve o, cinsiyet organını / ırzını titizlikle koruyan kadın. Onun bağrına ruhumuzdan üfledik de kendisini ve oğlunu âlemler için bir mucize yaptık. 21. sure (ENBİYÂ) 91. ayet (Resmi: 21/İniş:73/Alfabetik:21)

(c) İsa, Ruhulkudüs'le güçlendirilen peygamberdir
İşte resuller! Biz onların bazısını bazısına üstün kılmışızdır. Allah, onlardan bazısıyla konuşmuştur. Bazılarını da derecelerle yüceltmiştir. Meryem oğlu İsa'ya açık ayetler verdik ve onu Ruhulkudüs'le güçlendirdik. Allah dileseydi, onların ardından gelenler, açık-seçik mesajlar kendilerine ulaştıktan sonra birbirlerini öldürmezlerdi. Ancak tartışmaya girdiler de içlerinden bazısı iman etti, bazısı küfre saptı. Allah dileseydi birbirlerini öldürmezlerdi. Ne var ki, Allah dilediğini yapıyor. 2. sure (BAKARA) 253. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

Biz, tıpkı Nûh'a ve ondan sonraki peygamberlere vahyettiğimiz gibi sana da vahyettik. Biz İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a, torunlarına, İsa'ya, Eyyûb'e, Yûnus'a, Hârun'a, Süleyman'a da vahyettik. Dâvud'a da Zebur'u verdik. 4. sure (NİSA) 163. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)

(d) İsa, Allah çocuk edinmemiştir
"Allah çocuk edindi." dediler. Haşâ! Böyle bir şeyden arınmıştır O! Tam aksine, göklerdekiler de yerdekiler de O'na aittir. Bunların tümü O'nun önünde boyun bükmektedir. 2. sure (BAKARA) 116. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

"Allah çocuk edindi!" dediler. Hâşâ! Allah bundan arınmıştır! O Ganî'dir, hiçbir şeye muhtaç olmaz! Göklerdekiler de yerdekiler de O'nundur. Elinizde, söylediğinize ilişkin hiçbir kanıt yok. Allah hakkında bilmediğiniz şeyi mi söylüyorsunuz? 10. sure (YÛNUS) 68. ayet (Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik:109)

(e) İsa, Allah'ın kendisinden misak / sağlam söz aldığı peygamberidir
Ve unutma ki Allah, peygamberlerden mîsaklarını almış, şöyle demişti: "Size Kitap'tan ve hikmetten nasip verdim. Sonra size elinizdekini doğrulayıcı bir resul geldiğinde, ona mutlaka inanacak ve ona muhakkak yardım edeceksiniz. Kabul ettiniz ve ağır yükümü üzerinize aldınız mı?". "Kabul ettik." dediler. "O halde tanık olun, sizinle beraber ben de tanıklardanım." dedi. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 81. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)

Biz, peygamberlerden mîsaklarını almıştık. Senden de mîsak aldık. Nûh'tan, İbrahim'den, Mûsa'dan, Meryem oğlu İsa'dan, bunların hepsinden kuvvetli bir sözleşmeyle mîsak aldık; 33. sure (AHZÂB) 7. ayet (Resmi: 33/İniş:97/Alfabetik:4)

(f) İsa, İsrailoğullarına Tevrat'ı doğrulayıcı İncil ile gelen peygamberdir

"Biz, Allah'ın resulü Meryem oğlu İsa Mesih'i öldürdük" demeleri yüzünden. Oysaki onu öldürmediler, onu asmadılar da; sadece o onlara benzer gösterildi. Onun hakkında tartışmaya girenler, onunla ilgili olarak tam bir kuşku içindedirler. Onların, ona ilişkin bir bilgileri yoktur; sadece sanıya uymaktalar. Onu kesinlikle öldürmediler. Tam aksine, Allah onu kendisine yükseltti. Allah Azîz'dir, Hakîm'dir. 4. sure (NİSA) 157-158. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
Ardından o peygamberlerin izleri üzere Meryem oğlu İsa'yı gönderdik. Tevrat'tan yanında bulunanı doğruluyordu. Ona İncil'i verdik. Hidayet ve ışık vardı onda. Tevrat'tan yanında olanı tasdikleyici idi. Doğruya ve güzele kılavuzdu, takvaya sarılanlara bir öğüt. 5. sure (MÂİDE) 46. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)

Hani, Allah şöyle demişti: "Ey Meryem'in oğlu İsa! Senin ve annenin üzerindeki nimetimi hatırla. Seni Ruhulkudüs'le desteklemiştim, beşikte iken ve erginlik çağında insanlarla konuşuyordun. Sana Kitap'ı, hikmeti, Tevrat'ı, İncil'i öğretmiştim. Benim iznimle çamurdan kuş görünümünde bir şey yaratıyor, içine üflüyordun da o benim iznimle kuş oluyordu. Doğuştan körü, abraşı benim iznimle iyileştiriyordun. Benim iznimle ölüleri çıkarıyordun. İsrailoğullarını senden uzak tutmuştum. Hani, sen onlara açık-seçik ayetleri getirdiğinde, küfre sapanları şöyle deyivermişti: "Açık bir büyüden başka bir şey değil bu." 5. sure (MÂİDE) 110. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)

Sonra onların eserleri üzere, resullerimizi art arda gönderdik. Meryem'in oğlu İsa'yı da onların ardınca gönderdik. Ona İncil'i verdik; ona uyanların gönüllerine şefkat ve merhamet koyduk. Bir bid'at olarak ortaya çıkardıkları ruhbaniyeti, onlar üzerine biz yazmamıştık. Allah'ın rızasını kazanmak için ortaya çıkardılar. Ama ona gerektiği şekilde saygılı olmadılar. Onların, iman edenlerine ödüllerini verdik. Onlardan çoğu yoldan çıkmış olanlardır. 57. sure (HADÎD) 27. ayet (Resmi: 57/İniş:112/Alfabetik:33)

(g) Peygamberlere ve peygamber olarak İsa'ya iman
Şöyle deyin: "Allah'a, bize indirilene, İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a, onun torunlarına indirilene, Mûsa'ya ve İsa'ya verilene ve diğer nebilere verilene inandık. Bunlar arasından hiç kimseyi ayırmayız. Biz yalnız O'na/Allah'a teslim olanlarız." 2. sure (BAKARA) 136. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

De ki: "Allah'a, bize indirilene, İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a, torunlarına indirilmiş olana, Mûsa'ya, İsa'ya ve diğer nebilere Rablerinden verilmiş bulunana inandık. Onlardan hiçbirini ötekinden ayırmayız. Biz O'na teslim olanlarız." 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 84. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)

Zekeriyya, Yahya, İsa ve İlyas... Hepsi iyilik ve barış için çalışanlardandı. 6. sure (EN'ÂM) 85. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)

Sizin için, dinden, Nûh'a önerdiğini, sana vahyettiğini, İbrahim'e, Mûsa'ya ve İsa'ya önerdiğimizi şöyle diyerek kanunlaştırdı: "Dini dosdoğru tutun; onda bölünüp fırkalara ayrılmayın!" Onları çağırdığın bu tutum, şirke bulaşanlara çok ağır gelmiştir. Allah, dilediğini kendisi için seçer ve hakka yönelenleri kendisine iletir. 42. sure (ŞÛRÂ) 13. ayet (Resmi: 42/İniş:62/Alfabetik:95)

İsa, açık seçik kanıtlarla geldiğinde şöyle demişti: "Ben size hikmet getirdim ve tartışıp durduğunuz şeylerin bir kısmını size açıklayayım diye geldim. O halde, Allah'tan korkun ve bana itaat edin!" 43. sure (ZUHRUF) 63. ayet (Resmi: 43/İniş:63/Alfabetik:113)

(h) İsa, Allah'ın peygamber kuludur
Ne Mesih Allah'ın bir kulu olmaktan çekinir ne de Allah'a yakınlaştırılmış melekler. Allah'a kulluk ve ibadetten çekinerek kibre saplanan bilsin ki, Allah onların tümünü huzurunda haşredecekir. 4. sure (NİSA) 172. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)

Ardından o peygamberlerin izleri üzere Meryem oğlu İsa'yı gönderdik. Tevrat'tan yanında bulunanı doğruluyordu. Ona İncil'i verdik. Hidayet ve ışık vardı onda. Tevrat'tan yanında olanı tasdikleyici idi. Doğruya ve güzele kılavuzdu, takvaya sarılanlara bir öğüt. 5. sure (MÂİDE) 46. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)

Yemin olsun ki, "Allah, Meryem'in oğlu Mesih'in ta kendisidir!" diyenler küfre batmışlardır. Mesih şöyle demişti: "Ey İsrailoğulları, hem sizin Rabbiniz hem de benim Rabbim olan Allah'a kulluk/ibadet edin! Gerçek olan şu ki, Allah'a ortak koşana Allah, cenneti haram kılmıştır. Varacağı yer ateştir onun. Zalimlerin yardımcıları olmayacaktır." 5. sure (MÂİDE) 72. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)

Meryem'in oğlu Mesih, bir resulden başkası değildir. Ondan önce de resuller gelip geçmiştir. Onun annesi de özü-sözü doğru biriydi. İkisi de yemek yerlerdi. Bak nasıl açıklıyoruz onlara ayetleri! Sonra bak, nasıl gerisin geri çevriliyorlar! 5. sure (MÂİDE) 75. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)

Sonra onların eserleri üzere, resullerimizi art arda gönderdik. Meryem'in oğlu İsa'yı da onların ardınca gönderdik. Ona İncil'i verdik; ona uyanların gönüllerine şefkat ve merhamet koyduk. Bir bid'at olarak ortaya çıkardıkları ruhbaniyeti, onlar üzerine biz yazmamıştık. Allah'ın rızasını kazanmak için ortaya çıkardılar. Ama ona gerektiği şekilde saygılı olmadılar. Onların, iman edenlerine ödüllerini verdik. Onlardan çoğu yoldan çıkmış olanlardır. 57. sure (HADÎD) 27. ayet (Resmi: 57/İniş:112/Alfabetik:33)

Meryem oğlu İsa'nın da şöyle dediğini hatırla: "Ey İsrailoğulları! Ben size Allah'ın elçisiyim. Benden önce Tevrat'ı doğrulayıcı ve benden sonra gelecek Ahmet adında bir elçiyi müjdeleyici olarak gönderildim." Fakat İsa'nın müjdelediği elçi onlara apaçık deliller getirdiğinde: "Bu, katıksız bir büyüdür!" dediler. 61. sure (SAFF) 6. ayet (Resmi: 61/İniş:108/Alfabetik:89)

Ey iman sahipleri! Allah'ın yardımcıları olun! Hani, Meryem oğlu İsa, havarilere: "Allah'a gidişte benim yardımcılarım kimdir?" demişti de, havariler: "Biz, Allah'ın yardımcılarıyız!" cevabını vermişlerdi. Bunun ardından, İsrailoğullarından bir zümre iman etmiş, bir zümre de küfre sapmıştı. Nihayet biz, iman sahiplerini düşmanlarına karşı güçlendirdik de onlar üstün geldiler. 61. sure (SAFF) 14. ayet (Resmi: 61/İniş:108/Alfabetik:89)

(i) İsa ve Peygamberlik mucizeleri
Yemin olsun ki, Mûsa'ya Kitap'ı verdik. Ve arkasından da resuller gönderdik. Meryem oğlu İsa'ya da açık-seçik deliller verdik ve kendisini Ruhulkudüs'le güçlendirdik. Bir resulün size, nefislerinizin hoşlanmadığı bir şey getirdiği her seferinde büyüklük taslamadınız mı? Bir kısmını yalanladınız, bir kısmını da öldürüyorsunuz. 2. sure (BAKARA) 87. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

Hani, Allah şöyle demişti: "Ey Meryem'in oğlu İsa! Senin ve annenin üzerindeki nimetimi hatırla. Seni Ruhulkudüs'le desteklemiştim, beşikte iken ve erginlik çağında insanlarla konuşuyordun. Sana Kitap'ı, hikmeti, Tevrat'ı, İncil'i öğretmiştim. Benim iznimle çamurdan kuş görünümünde bir şey yaratıyor, içine üflüyordun da o benim iznimle kuş oluyordu. Doğuştan körü, abraşı benim iznimle iyileştiriyordun. Benim iznimle ölüleri çıkarıyordun. İsrailoğullarını senden uzak tutmuştum. Hani, sen onlara açık-seçik ayetleri getirdiğinde, küfre sapanları şöyle deyivermişti: "Açık bir büyüden başka bir şey değil bu." Havarilere şunu vahyetmiştim: "Bana ve resulüme iman edin." Şöyle demişlerdi: "İman ettik, sen de tanık ol ki biz, müslümanlarız/Allah'a teslim olanlarız!" Havariler demişlerdi ki: "Ey Meryem'in oğlu İsa! Rabbin bize gökten bir sofra indirebilir mi?" İsa dedi ki: "Eğer müminlerseniz Allah'tan sakının!" Dediler: "İstiyoruz ki ondan yiyelim, gönüllerimiz tatmin bulsun, senin bize doğruyu söylediğini bilelim ve buna tanıklık edenlerden olalım!" Meryem oğlu İsa şöyle yakardı: "Allah ‘ım, ey Rabbimiz! Üzerimize gökten bir sofra indir de bizim hem öncekilerimize hem sonrakilerimize bir bayram olsun, senden bir mucize olsun. Rızıklandır bizi! Rızık verenlerin en hayırlısı sensin!" 5. sure (MÂİDE) 110-114. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)

 Altından ona şöyle seslendi: "Tasalanma, Rabbin senin alt yanında bir su arkı vücuda getirdi." "Hurma ağacının kütüğünü kendine doğru salla, üzerine olgun, taze hurma dökülecektir." "Artık ye, iç. Gözün aydın olsun. Eğer insanlardan birini görürsen şöyle söyle: 'Ben Rahman için oruç adadım. Onun için bugün, insan cinsinden hiç kimseyle konuşmayacağım." Meryem, onu taşıyarak toplumuna getirdi. "Ey Meryem, dediler, şaşılacak bir iş yaptın!" "Ey Harun'un kız kardeşi! Baban kötü bir adam değildi. Annen de bir kahpe değildi." Meryem, çocuğa işaret etti. Dediler: "Beşikteki bir sabiyle nasıl konuşuruz?" Sabi dedi: "Ben Allah'ın kuluyum. O bana kitap verdi, beni peygamber yaptı." "Beni, bulunduğum her yerde kutsal ve bereketli kıldı. Yaşadığım sürece bana namazı, zekâtı önerdi." "Anneme iyilik etmemi önerdi. Beni zorba bir eşkıya yapmadı." "Selam bana doğduğum gün, öleceğim gün ve diri olarak kaldırılacağım gün." İşte Meryem'in oğlu İsa budur! Hakkında kuşku ve çelişmeye düştükleri şeyin doğrusu bu sözdür. 19. sure (MERYEM) 24-34. ayet (Resmi: 19/İniş:44/Alfabetik:63)

(j) İsa'ya Allah'ın oğlu diyerek Rab edinenler
Gökleri ve yeri yaratıp donatan Bedî' O'dur! Nasıl çocuğu olur O'nun, kendisinin bir eşi olmadı ki! Her şeyi O yarattı ve her şeyi en iyi şekilde bilen de O'dur! 6. sure (EN'ÂM) 101. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Yahudiler: "Uzeyr, Allah'ın oğludur." dediler; Hıristiyanlar da: "Mesih, Allah'ın oğludur." dediler. Kendi ağızlarının sözüdür bu. Kendilerinden önce inkâr edenlerin sözlerine benzetme yapıyorlar. Allah onları kahretsin! Nasıl da yüz geri çevriliyorlar! Allah'ın yanında hahamlarını ve ruhbanlarını da rabler edindiler. Meryem oğlu Mesih'i de öyle. Oysa kendilerine, tek olan Allah'tan başkasına ibadet/kulluk etmemeleri emredilmişti. İlah yok o tek Allah'tan başka. Onların ortak koştuklarından arınmıştır O. 9. sure (TEVBE) 30-31. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)
"Allah çocuk edindi!" dediler. Hâşâ! Allah bundan arınmıştır! O Ganî'dir, hiçbir şeye muhtaç olmaz! Göklerdekiler de yerdekiler de O'nundur. Elinizde, söylediğinize ilişkin hiçbir kanıt yok. Allah hakkında bilmediğiniz şeyi mi söylüyorsunuz? 10. sure (YÛNUS) 68. ayet (Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik:109)

 De ki: "Eğer Rahman'ın bir çocuğu olsaydı, ona kulluk edenlerin ilki ben olurdum." 43. sure (ZUHRUF) 81. ayet (Resmi: 43/İniş:63/Alfabetik:113)

(k) İsa, Kıyamet saati için bir bilgidir
Hiç kuşkusuz o, kıyamet saati için bir bilgidir. O halde sakın o saat hakkında şüpheye düşmeyin; bana uyun. Dosdoğru yol budur. 43. sure (ZUHRUF) 61. ayet (Resmi: 43/İniş:63/Alfabetik:113)

(l) İsa, Üçleyenler, dinlerinde aşırıya giderek İsa'ya Allah diyenler, küfre sapmışlardır
Ey Ehlikitap! Dininizde aşırılığa gidip doymazlık etmeyin! Allah hakkında gerçek dışı bir şey söylemeyin! Meryem oğlu İsa Mesih, Allah'ın resulü ve kelimesidir. Onu, kendisinden bir ruhla beraber Meryem'e atmıştır. Artık Allah'a ve resullerine inanın. "Üçtür!" demeyin. Son verin, sizin için daha iyi olur. Allah Vâhid'dir, tek ve biricik ilahtır. Kendisi için bir çocuk olmasından arınmıştır O. Yalnız O'nundur göklerdekiler ve yerdekiler. Vekil olarak Allah yeter. Ne Mesih Allah'ın bir kulu olmaktan çekinir ne de Allah'a yakınlaştırılmış melekler. Allah'a kulluk ve ibadetten çekinerek kibre saplanan bilsin ki, Allah onların tümünü huzurunda haşredecekir. 4. sure (NİSA) 171-172. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
Yemin olsun ki, "Allah, Meryem'in oğlu Mesih'in ta kendisidir!" diyenler küfre batmışlardır. Mesih şöyle demişti: "Ey İsrailoğulları, hem sizin Rabbiniz hem de benim Rabbim olan Allah'a kulluk/ibadet edin! Gerçek olan şu ki, Allah'a ortak koşana Allah, cenneti haram kılmıştır. Varacağı yer ateştir onun. Zalimlerin yardımcıları olmayacaktır." 5. sure (MÂİDE) 72. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)

Meryem'in oğlu Mesih, bir resulden başkası değildir. Ondan önce de resuller gelip geçmiştir. Onun annesi de özü-sözü doğru biriydi. İkisi de yemek yerlerdi. Bak nasıl açıklıyoruz onlara ayetleri! Sonra bak, nasıl gerisin geri çevriliyorlar! 5. sure (MÂİDE) 75. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)

İsrailoğullarının küfre sapanları, Meryem'in oğlu İsa'nın ve Dâvud'un diliyle lanetlendiler. Bu böyledir; çünkü onlar sınır tanımazlık, haksızlık, düşmanlık ediyorlardı. 5. sure (MÂİDE) 78. ayet (Resmi: 5/İniş:110/ Alfabetik:60)

Hani, Allah şöyle demişti: "Ey Meryem'in oğlu İsa! Senin ve annenin üzerindeki nimetimi hatırla. Seni Ruhulkudüs'le desteklemiştim, beşikte iken ve erginlik çağında insanlarla konuşuyordun. Sana Kitap'ı, hikmeti, Tevrat'ı, İncil'i öğretmiştim. Benim iznimle çamurdan kuş görünümünde bir şey yaratıyor, içine üflüyordun da o benim iznimle kuş oluyordu. Doğuştan körü, abraşı benim iznimle iyileştiriyordun. Benim iznimle ölüleri çıkarıyordun. İsrailoğullarını senden uzak tutmuştum. Hani, sen onlara açık-seçik ayetleri getirdiğinde, küfre sapanları şöyle deyivermişti: "Açık bir büyüden başka bir şey değil bu." Havarilere şunu vahyetmiştim: "Bana ve resulüme iman edin." Şöyle demişlerdi: "İman ettik, sen de tanık ol ki biz, müslümanlarız/Allah'a teslim olanlarız!" Havariler demişlerdi ki: "Ey Meryem'in oğlu İsa! Rabbin bize gökten bir sofra indirebilir mi?" İsa dedi ki: "Eğer müminlerseniz Allah'tan sakının!" Dediler: "İstiyoruz ki ondan yiyelim, gönüllerimiz tatmin bulsun, senin bize doğruyu söylediğini bilelim ve buna tanıklık edenlerden olalım!" Meryem oğlu İsa şöyle yakardı: "Allah’ım, ey Rabbimiz! Üzerimize gökten bir sofra indir de bizim hem öncekilerimize hem sonrakilerimize bir bayram olsun, senden bir mucize olsun. Rızıklandır bizi! Rızık verenlerin en hayırlısı sensin!" 5. sure (MÂİDE) 110-114. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)

Allah şunu da söyledi: "Ey Meryem oğlu İsa! Allah'ın yanında beni ve annemi de iki tanrı olarak kabul edin diye insanlara sen mi söyledin?" İsa dedi: "Hâşâ! Tespih ederim seni. Hakkım olmayan bir şeyi söylemek benim haddime değildir. Eğer onu söylemişsem sen onu elbette bilirsin. Sen benim içimde olanı bilirsin ama ben senin zatında olanı bilmem. Çünkü sen, evet sen, gaybları çok iyi bilensin!" 5. sure (MÂİDE) 116. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)

 İşte Meryem'in oğlu İsa budur! Hakkında kuşku ve çelişmeye düştükleri şeyin doğrusu bu sözdür. 19. sure (MERYEM) 34. ayet (Resmi: 19/İniş:44/Alfabetik:63)

Ve o, cinsiyet organını/ırzını titizlikle koruyan kadın. Onun bağrına ruhumuzdan üfledik de kendisini ve oğlunu âlemler için bir mucize yaptık. 21. sure (ENBİYÂ) 91. ayet (Resmi: 21/İniş:73/Alfabetik:21)

Meryem'in oğluyla annesini birer ayet kıldık ve onları oturmaya uygun pınarlı bir tepeye yerleştirdik. 23. sure (MÜ'MİNÛN) 50. ayet (Resmi: 23/İniş:74/Alfabetik:70)

Meryem'in oğlu, bir örnek olarak ortaya konunca, senin toplumun buna karşı hemen bağırıp çağırmaya başladı. 43. sure (ZUHRUF) 57. ayet (Resmi: 43/İniş:63/Alfabetik:113)

Sonra onların eserleri üzere, resullerimizi art arda gönderdik. Meryem'in oğlu İsa'yı da onların ardınca gönderdik. Ona İncil'i verdik; ona uyanların gönüllerine şefkat ve merhamet koyduk. Bir bid'at olarak ortaya çıkardıkları ruhbaniyeti, onlar üzerine biz yazmamıştık. Allah'ın rızasını kazanmak için ortaya çıkardılar. Ama ona gerektiği şekilde saygılı olmadılar. Onların, iman edenlerine ödüllerini verdik. Onlardan çoğu yoldan çıkmış olanlardır. 57. sure (HADÎD) 27. ayet (Resmi: 57/İniş:112/Alfabetik:33)

Meryem oğlu İsa'nın da şöyle dediğini hatırla: "Ey İsrailoğulları! Ben size Allah'ın elçisiyim. Benden önce Tevrat'ı doğrulayıcı ve benden sonra gelecek Ahmet adında bir elçiyi müjdeleyici olarak gönderildim." Fakat İsa'nın müjdelediği elçi onlara apaçık deliller getirdiğinde: "Bu, katıksız bir büyüdür!" dediler. 61. sure (SAFF) 6. ayet (Resmi: 61/İniş:108/Alfabetik:89)

Ey iman sahipleri! Allah'ın yardımcıları olun! Hani, Meryem oğlu İsa, havarilere: "Allah'a gidişte benim yardımcılarım kimdir?" demişti de, havariler: "Biz, Allah'ın yardımcılarıyız!" cevabını vermişlerdi. Bunun ardından, İsrailoğullarından bir zümre iman etmiş, bir zümre de küfre sapmıştı. Nihayet biz, iman sahiplerini düşmanlarına karşı güçlendirdik de onlar üstün geldiler. 61. sure (SAFF) 14. ayet (Resmi: 61/İniş:108/Alfabetik:89)


RESUL KUR'AN'IN KUR'AN MESAJLARI - M. Kemal Adal

Selam...

​ T.C. / M. Kemal Adal 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder