KONUK YAZAR
Bedrettin
KELEŞTİMUR
(2010 yılında kaleme
aldığımız makale)

Bu milletin, ‘kendi yürüyüşünü terk etmesidir!’

Kim böyle yaparsa, artık Allah’dan(onun için yardım namına) bir şey yoktur.
Ancak (dost
görünerek) onlardan (gelebilecek) bir tehlikeden sakınmanız müstesna!
Bununla beraber Allah, sizi
kendisinden sakındırır!
Dönüş ise ancak Allah’adır.” (Ali İmran, 28)
Hadis, “Kişi arkadaşının dini / yolu üzerinedir”


İmanınızdan sonra sizi, kâfirler olarak (küfre) geri döndürürler.” (Ali İmran, 100)

İnancından taşıdığı bir kimliği vardır… Bu
millet kendi binasını o değerler üzerine inşa etmiştir…
Bu değerler, kendisine ait
değerlerdir!
Bütün kuralları, ilkeleri,
örfleri yıkacaksınız…
İnsanın, ‘kendi’ olması kadar doğal bir şey var
mı?
**** ***

Allah’ın size olan nimetini hatırlayın ki, bir zamanlar (birbirinize ) düşmanlar idiniz de
(Allah) kalplerinizin arasını (İslam ile) birleştirdi;
Böylece O’nun nimeti sayesinde kardeşler oldunuz.
Ateşten bir çukurun kenarında (küfür içinde) idiniz
de sizi oradan kurtardı.
Allah size ayetlerini böyle açıklar, ta ki hidayete eresiniz.” (Ali İmran, 103)

Yahudiler, Medine’de kendi hâkimiyetlerinin
devamı için sürekli,
‘asabiyeti’ kavmiyetçiliği
canlı tutmuşlardır…
İslam’ın getirdiği
kardeşlik şuuru, düşman iki kabileyi bir araya;
ideal birliği etrafında
kenetlenmelerine vesile olmuştur…
İnancımız, ‘birlik ateşini’ bir büyük meşale
haline getirmiştir!
*** ***

Kendi derdimizi, kendi
sıkıntılarımızı kimlere anlatmalıyız…
Tabii ki, en yakınımızda
bulunan dostlarımıza…

onlar size fesat çıkarmakla
kusur etmezler.
Çünkü (her
zaman) sıkıntıya düşmenizi istediler.
Doğrusu kinleri ağızlarından taşmıştır. (hep aleyhinizde konuşurlar)
Sinelerinin gizlediği (kin ve düşmanlık) ise daha
büyüktür.
Eğer akıl erdirirseniz,
ayetlerimizi size iyice açıkladık.” (Ali İmran, 118)

Kaza yapmamamız için o
ışıklara dikkatle yönelelim…
*** ***

İnanırsınız,
Güvenirsiniz,
Aynı duyguları karşıdan
görmeniz veya paylaşmanız mümkün mü?

(Onlar ise) kitapların tamamına iman ettiğiniz halde
sizi sevmezler.
Sizinle karşılaştıkları zaman; “İman ettik!” derler.
Kendi başlarına kalınca da, size olan öfkelerinden parmaklarını
ısırırlar.
De ki: “Öfkenizle geberin!”
Muhakkak ki Allah, sinelerin içinde olanı hakkıyla bilendir.” (Ali İmran, 119)

Türkiye siyasal, sosyal ve
ekonomik politikalarını AB’ye uyarlamış!
Türkiye, kendi
politikalarında gösterdiği yakınlığı AB ülkelerinden bulabiliyor mu?
İşte, batı dünyasının 1400
yıldır değişmeyen iç dünyaları…
Ve hala bu milletle
hesaplaşma arzuları!
**** ****

Söz konusu ‘müttefiklerimiz’ bizim iyiliğimizi mi
istiyorlar?
Bizim, Ortadoğu’da söz
sahibi olmamızı mı arzuluyorlar?

fakat size bir kötülük gelirse, onunla sevinirler.
Eğer sabreder ve (günahlardan) sakınırsanız,
onların hilesi size hiçbir zarar vermez.
Şüphesiz ki Allah, onların yapmakta olduklarını hakkıyla kuşatıcıdır.”
(Ali İmran, 120)
**** ***

Bizleri sürekli uyarıyor…
Bütün bu uyarılara,
Bütün bu ikazlara rağmen,
Bizler ne yapıyoruz;
Olanca kaza yapsak da,
Arabamız onlarca defa takla
atsa da,
Bildiğimiz yoldan, istikametten
şaşmıyoruz…
**** ***

İçeride ve dışarıda maruz
kaldığımız olaylar zinciri…
Bizler, dış politikamızda;
“sıfır problem” diyoruz!
A’sindan Z’sine kadar,
Tarihi konuşalım diyoruz…
Onlar, ‘hesaplaşma’ ve ‘sinsi tuzaklar’ peşindeler!
Sahte yüzler,
Sahte barış şarkıları!
*** ***

Ve onun bizlere yüklediği, ‘Ağır fatura…’
Ve bitmeyen sancılar,
Baş ağrıları!
*** ***

Yolundaki, Işıklara yönelmeli!
Akif’in dediği gibi,
“Kuran’dan alıp ilhamı, Asrın idrakine anlatmalıyız İslam’ı”
Bizler, “Ne ham yobaz, Ne kaba softayız…”
Aklımızın, örfümüzün,
dinimizin çizdiği yolda,
Milletin değerleriyle
örtüşen,
O tarihi ihtişamda,
Aynı vecd, aynı aşk ve aynı
saftayız…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder