İŞTE ATATÜRK

İŞTE ATATÜRK
Allah Kuran’da: “Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz ve gönlün hepsi bundan sorumlu tutulacaktır.” (17/İSRA/36) buyurmuştur. Atatürk de: “Türk Kuran'ın arkasında koşuyor; fakat onun ne dediğini anlamıyor, içinde neler var bilmiyor ve bilmeden tapınıyor. Benim maksadım; arkasında koştuğu kitapta neler olduğunu Türk anlasın” (Osman Ergin, Türk Maarif Tarihi 1-5, 1977 /A. Gürtaş, s. 41) demektedir.- "İŞTE ATATÜRK" PORTALINA GİRMEK İSTEDİĞİNİZDE YUKARIDAKİ RESMİ TIKLAYINIZ.

15 Aralık 2016 Perşembe

HOŞGÖRÜ VE BAĞIŞLAMA



İNSANIN KENDİSİNE VE ÇEVRESİNE KARŞI AHLAKİ SORUMLULUKLARI


1.  İYİ VE ÖVÜLEN TUTUM VE DAVRANIŞLAR (SALİH AMELLER) - 10


AYRICA BAKINIZ: III. B. 2.a. İNANANLAR (MÜMİNLER) VE ÖZELLİKLERİ


j) Hoşgörü ve Bağışlama


(1) Kavram olarak, Ahlak, İnsanın Kendisine ve Çevresine Karşı Ahlaki Sorumlulukları, İyi ve Öğülen Tutum ve Davranışlar, Hoşgörü ve Bağışlama

Rahman'ın kulları, yeryüzünde böbürlenmeden / rahatsız etmeden yürüyen kişilerdir. Cahiller onlara hitap edince, "selam" derler. 25. sure (FURKÂN) 63. ayet (Resmi: 25/İniş:42/Alfabetik:29)

Onlar yalana tanıklık etmezler / yalan söze kulak vermezler. Boş lakırdıya rastladıklarında soylu bir tavırla geçip giderler. 25. sure (FURKÂN) 72. ayet (Resmi: 25/İniş:42 /Alfabetik:29)

İşte böylelerine ödülleri, sabrettikleri için iki kez verilir. Onlar, kötülüğü güzellikle karşılayıp savarlar. Ve onlar, kendilerine verdiğimiz rızıktan infak ederler. 28. sure (KASAS) 54. ayet (Resmi: 28/İniş:49/ Alfabetik:53)

Sabredip bağışlayan bilsin ki bu, işlerin en zorlularındandır. 42. sure (ŞÛRÂ) 43. ayet (Resmi: 42/İniş:62/ Alfabetik:95)

Eğer ceza ile karşılık verecekseniz, ancak size yapılan kötülüğün türü ve miktarı ile karşılık verin. Eğer sabrederseniz, elbette ki bu, sabredenler için daha hayırlıdır. 16. sure (NAHL) 126. ayet (Resmi: 16/İniş:70/ Alfabetik:75)

Güzel, yapıcı bir söz, bir bağışlama, ardından bir eziyet gelen sadakadan daha üstündür. Allah Ganî'dir, cömertliğine sınır yoktur; Halîm'dir, hoşgörüsüne sınır yoktur. 2. sure (BAKARA) 263. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

Onlar bollukta ve darlıkta infak ederler. Öfkelerini yutanlardır onlar, insanları affedenlerdir. Allah, güzel düşünüp güzel davrananları sever. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 134. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)

Bir hayrı açıklar yahut gizlerseniz, bir kötülüğü affederseniz, Allah da çok affedicidir, her şeye güç yetirendir. 4. sure (NİSA) 149. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)

Sizin lütuf ve imkân sahibi olanlarınız; akrabaya, çaresizlere, Allah yolunda hicret edenlere bir şey vermemeye yemin etmesinler, affetsinler, hoş görsünler. Allah'ın sizi affetmesini istemez misiniz? Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir. 24. sure (NÛR) 22. ayet (Resmi: 24/İniş:102/Alfabetik:84)

İşte böyle. Kim uğratıldığı cezanın aynısıyla ceza edip de zulüm ve saldırganlığa uğrarsa, Allah ona mutlaka yardım edecektir. Allah, elbette ki Afüvv'dür, Gafûr'dur. 22. sure (HAC) 60. ayet (Resmi: 22/İniş:88/Alfabetik:32)

Ey iman edenler! Şu bir gerçek ki, eşlerinizin ve evlatlarınızın içinden size bir düşman vardır; onlara karşı dikkatli olun! Eğer affeder, ellerini tutar, hatalarını görmezden gelirseniz, kuşkusuz, Allah da affedici, merhamet edici olur. 64. sure (TEĞÂBÜN) 14. ayet (Resmi: 64/İniş:107/Alfabetik:101)



(2) Affetme, Hoşgörü


Ehlikitap'tan birçoğu, benliklerindeki kıskançlık yüzünden sizi, imanınızdan sonra kâfirler haline bir döndürebilseler diye yürekten istedi. Hem de gerçek kendilerine ayan-beyan olduktan sonra... Allah, buyruğunu getirinceye değin affedin, hoşgörün. Allah, her şeye gücü yetendir. 2. sure (BAKARA) 109. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

Sonunda, verdikleri mîsakı bozdukları için onları lanetledik de kalplerini kaskatı yaptık. Kelimeleri yerlerinden kaydırıyorlar. Öğütlenmek üzere çağırıldıkları şeyden nasiplenmeyi unuttular. İçlerinden çok azı hariç, sen onlardan hep hainlik görürsün. Bununla birlikte onları affet, ellerini tut. Çünkü Allah güzellik sergileyenleri sever. 5. sure (MÂİDE) 13. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)

Sizin lütuf ve imkân sahibi olanlarınız; akrabaya, çaresizlere, Allah yolunda hicret edenlere bir şey vermemeye yemin etmesinler, affetsinler, hoş görsünler. Allah'ın sizi affetmesini istemez misiniz? Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir. 24. sure (NÛR) 22. ayet (Resmi: 24/İniş:102/Alfabetik:84)

Onlar, günahın büyüklerinden ve tüm iğrençliklerinden uzak dururlar. Öfkelendikleri zamansa, affedenler onlar olur. 42. sure (ŞÛRÂ) 37. ayet (Resmi: 42/İniş:62/Alfabetik:95)

Sabredip bağışlayan bilsin ki bu, işlerin en zorlularındandır. 42. sure (ŞÛRÂ) 43. ayet (Resmi: 42/İniş:62/ Alfabetik:95)

 İman edenlere söyle: "Allah'ın günlerini ummayanları affetsinler ki, O, bir toplumu kazandıklarıyla cezalandırsın." 45. sure (CÂSİYE) 14. ayet (Resmi: 45/İniş:65/Alfabetik:15)

Ey iman edenler! Şu bir gerçek ki, eşlerinizin ve evlatlarınızın içinden size bir düşman vardır; onlara karşı dikkatli olun! Eğer affeder, ellerini tutar, hatalarını görmezden gelirseniz, kuşkusuz, Allah da affedici, merhamet edici olur. 64. sure (TEĞÂBÜN) 14. ayet (Resmi: 64/İniş:107/Alfabetik:101)


(3) Merhamet

(a) Merhamet, insanların insanlara acıması / şefkati, yumuşak davranması

Güzel, yapıcı bir söz, bir bağışlama, ardından bir eziyet gelen sadakadan daha üstündür. Allah Ganî'dir, cömertliğine sınır yoktur; Halîm'dir, hoşgörüsüne sınır yoktur. 2. sure (BAKARA) 263. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

Allah'tan bir rahmet sayesindedir ki, sen onlara yumuşak davrandın. Eğer kaba-saba, katı yürekli olsaydın senin çevrenden kesinlikle dağılır giderlerdi. O halde bağışla onları, af dile onlar için; iş ve yönetim konusunda da onlarla şûraya git. Bir kez azmettin mi de artık Allah'a güvenip dayan. Allah, tevekkül edenleri sever. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 159. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)

Muhammed, Allah'ın resulüdür. Onunla beraber olanlar, inkârcılara karşı çok çetin, kendi aralarında çok merhametlidirler. Sen onları rükû eder, secdeye kapanır halde görürsün. Allah'tan bir lütuf ve hoşnutluk ister dururlar. Görünüşlerine gelince, yüzlerinde secde eseri / izi vardır. Bu onların Tevrat'taki nitelikleri. İncil'deki nitelikleri de şöyle: Tıpkı bir ekin ki filizini çıkarmış, o filizi kuvvetlendirmiş. Filiz kalınlaştı, gövdesi üzerine dikildi. Ziraatçıları da imrendirir / hayran bırakır bu ekin. Allah böyle yapar ki, onlar sayesinde, inkâr edenleri öfkelendirsin. Allah onlardan iman edip hayra ve barışa yönelik işlen yapanlara bir bağışlanma ve büyük bir ödül vaat etmiştir. 48. sure (FETİH) 29. ayet (Resmi: 48/İniş:109/Alfabetik:27)
(b) Merhamet, Elçi, resulün insanlara yumuşak davranması

İbrahim'in, babası için af dilemesi, sadece ona verdiği bir söz yüzündendi. Onun Allah düşmanı olduğu kendisi için açıklık kazanınca, ondan uzaklaştı. Şu bir gerçek ki, İbrahim başkaları için gamlanıp ah eden ince yürekli, yumuşak bir insandı / tam bir evvâhtı. 9. sure (TEVBE) 114. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)

İbrahim, gerçekten yufka yürekli bir insandı; herkes için ah eder, içini çekerdi, yalvarıp yakarırdı. 11. sure (HÛD) 75. ayet (Resmi: 11/İniş:52/Alfabetik:38)


Dediler ki: "Ey Şuayb! Namazın mı emrediyor sana, atalarımızın tapar olduğunu terk etmemizi yahut mallarımızda dilediğimiz gibi davranmaktan vazgeçmemizi? Esasında sen; gerçekten yumuşak huylu, olgun bir insansın." 11. sure (HÛD) 87. ayet (Resmi: 11/İniş:52/Alfabetik:38) 


RESUL KUR'AN'IN KUR'AN MESAJLARI - M. Kemal Adal

Selam...

​ T.C. / M. Kemal Adal 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder