İŞTE ATATÜRK

İŞTE ATATÜRK
Allah Kuran’da: “Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz ve gönlün hepsi bundan sorumlu tutulacaktır.” (17/İSRA/36) buyurmuştur. Atatürk de: “Türk Kuran'ın arkasında koşuyor; fakat onun ne dediğini anlamıyor, içinde neler var bilmiyor ve bilmeden tapınıyor. Benim maksadım; arkasında koştuğu kitapta neler olduğunu Türk anlasın” (Osman Ergin, Türk Maarif Tarihi 1-5, 1977 /A. Gürtaş, s. 41) demektedir.- "İŞTE ATATÜRK" PORTALINA GİRMEK İSTEDİĞİNİZDE YUKARIDAKİ RESMİ TIKLAYINIZ.

3 Ekim 2016 Pazartesi

ŞİİR VE ŞAİRLER; RÜYA YORUMU


II. BİLGİ


E.  ŞİİR VE ŞAİRLER


1. KAVRAM OLARAK ŞİİR VE ŞAİRLER


Şöyle de dediler: "Saçma sapan rüyalar bunlar! Belki de uydurduğu bir yalandır. Belki de bir şairdir o. Hadi bir mucize getirsin bize, öncekilere gönderildiği gibi..." 21. sure (ENBİYÂ) 5. ayet (Resmi: 21/İniş:73/Alfabetik:21)

Şairlere gelince, onlara da çapkınlar, sapkınlar uyar. 26. sure (ŞUARA) 224. ayet (Resmi: 26/İniş:47/ Alfabetik:94)

Biz o peygambere şiir öğretmedik. Şiir ona yaraşmaz/layık olamaz da. Ona vahyedilen, bir öğütten ve apaçık bir Kur'an'dan başka şey değildir; 36. sure (YÂSÎN) 69. ayet (Resmi: 36/İniş:41/ Alfabetik:108)

Ve şöyle diyorlardı: "Mecnun bir şair yüzünden ilahlarımızı mı terk edeceğiz?" 37. sure (SÂFFÂT) 36. ayet (Resmi: 37/İniş:56/Alfabetik:90)

Yoksa şöyle mi diyorlar: "O bir şairdir. Zamanın ölüm getiren felaketine çarpılmasını bekliyoruz." 52. sure (TÛR) 30. ayet (Resmi: 52/İniş:76/Alfabetik:106)

Bir şairin sözü değildir o. Ne kadar da az inanıyorsunuz? 69. sure (HÂKKA) 41. ayet (Resmi: 69 /İniş:78/Alfabetik:34)

2. ŞİİR


Haber vereyim mi size şeytanların kime iner olduğundan? Her bir dönek/iftiracı günahkâr üzerine iner onlar. Kulak kabartırlar ama çoğu yalancılardır onların. Şairlere gelince, onlara da çapkınlar, sapkınlar uyar. Görmez misin onları ki, her vadide şaşkın, tutkun dolaşırlar. Ve onlar, yapmayacakları şeyleri söyleyip dururlar. İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlar, Allah'ı çok ananlar ve zulme uğratıldıktan sonra başarıya ulaşanlar böyle değillerdir. Zulmedenler, hangi devrime uğrayıp baş aşağı döneceklerini yakında bilecekler. 26. sure (ŞUARA) 221-227. ayet (Resmi: 26/İniş:47/Alfabetik:94)

Biz o peygambere şiir öğretmedik. Şiir ona yaraşmaz/layık olamaz da. Ona vahyedilen, bir öğütten ve apaçık bir Kur'an'dan başka şey değildir; 36. sure (YÂSÎN) 69. ayet (Resmi: 36/İniş:41/Alfabetik:108)

3. ŞAİRLER


Şöyle de dediler: "Saçma sapan rüyalar bunlar! Belki de uydurduğu bir yalandır. Belki de bir şairdir o. Hadi bir mucize getirsin bize, öncekilere gönderildiği gibi..." 21. sure (ENBİYÂ) 5. ayet (Resmi: 21/İniş:73/Alfabetik:21)

Şairlere gelince, onlara da çapkınlar, sapkınlar uyar. 26. sure (ŞUARA) 224. ayet (Resmi: 26/İniş:47/Alfabetik:94)

Biz o peygambere şiir öğretmedik. Şiir ona yaraşmaz/layık olamaz da. Ona vahyedilen, bir öğütten ve apaçık bir Kur'an'dan başka şey değildir; 36. sure (YÂSÎN) 69. ayet (Resmi: 36/İniş:41/Alfabetik:108)
Ve şöyle diyorlardı: "Mecnun bir şair yüzünden ilahlarımızı mı terk edeceğiz?" 37. sure (SÂFFÂT) 36. ayet (Resmi: 37/İniş:56/Alfabetik:90)
Yoksa şöyle mi diyorlar: "O bir şairdir. Zamanın ölüm getiren felaketine çarpılmasını bekliyoruz." 52. sure (TÛR) 30. ayet (Resmi: 52/İniş:76/Alfabetik:106)
Bir şairin sözü değildir o. Ne kadar da az inanıyorsunuz? 69. sure (HÂKKA) 41. ayet (Resmi: 69/ İniş:78/Alfabetik:34)


F.  RÜYA YORUMU


1. KAVRAM OLARAK RÜYA YORUMU


Hani, sana: "Rabbin, insanları çepeçevre kuşatmıştır." demiştik. Sana gösterdiğimiz o rüyayı da Kur'an'da lanetlenmiş bulunan o ağacı/soyu da insanları sınamak dışında bir sebeple göndermedik. Biz onları korkutuyoruz ama bu onların kudurganlığını artırmaktan başka bir katkı sağlamıyor. 17. sure (İSRÂ) 60. ayet (Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)

Onu satın alan Mısırlı, karısına şöyle dedi: "Ona iyi bak, kendisine güzel bir yer hazırla. Bize yararı dokunabilir. Belki de evlat ediniriz onu." İşte bu şekilde biz Yûsuf'a yeryüzünde imkân verip o toprağa yerleştirdik ki, ona olayların/haberlerin yorumunu öğretelim. Allah, kendi emrine Gâlib'dir/kendi emrine hükmeder. Ama insanların çokları bilmiyorlar. 12. sure (YÛSUF) 21. ayet (Resmi: 12/İniş:53/Alfabetik:110)

Onunla birlikte zindana iki genç daha girmişti. Bir tanesi dedi ki: "Rüyada gördüm, şarap sıkıyordum." Öteki de şöyle dedi: "Ben de gördüm ki, başımın üstünde ekmek taşıyorum, kuşlar ondan yiyor. Bunun yorumunu bize bildir. Biz senin, güzel düşünüp güzel davrananlardan olduğun kanısındayız." 12. sure (YÛSUF) 36. ayet (Resmi: 12/İniş:53/Alfabetik:110)
Biz onu sana, aklınızı çalıştırasınız diye, Arapça bir Kur'an olarak indirdik. Biz bu Kur'an'ı sana vahyederek, hikâyelerin en güzelini anlatıyoruz. Oysaki sen, bundan önce bunlardan tamamen habersiz olanlardandın. Bir vakit Yûsuf babasına şöyle demişti: "Babacığım, ben rüyada on bir yıldızla, Güneş'i ve Ay'ı gördüm; onları bana secde ediyorlar gördüm." 12. sure (YÛSUF) 2-4. ayet (Resmi: 12/İniş:53/Alfabetik:110)
"Ey benim zindan arkadaşlarım! Rüyanıza gelince: Bir taneniz rab edindiği kişiye şarap sunacak. Ötekiniz ise asılacak da kuşlar başından yiyecek. Hakkında fetva sorduğunuz iş, böyle hükme bağlanmıştır." Yûsuf o iki kişiden, kurtulacağını düşündüğüne şöyle dedi: "Rab edindiğin kişi yanında beni an." Ama şeytan o adama, rab edindiği kişiye hatırlatmayı unutturdu. Böylece Yûsuf yıllarca zindanda kaldı. Kral dedi ki: "Düşümde yedi semiz inek görüyorum. Bunları yedi cılız inek yiyor. Ayrıca yedi yeşil başak, yedi de kuru başak görüyorum. Ey bendelerim! Eğer rüya tabir ediyorsanız, bu rüyam hakkında bana bir fetva verin." Dediler ki: "Bunlar, demet demet hayallerden ibarettir. Biz, hayal ve kuruntuların yorumunu bilenler değiliz." Zindandaki iki adamdan kurtulanı, uzun bir zamandan sonra eskiyi hatırladı da şöyle dedi: "Onun yorumunu size ben haber veririm. Siz beni zindana gönderin." "Yûsuf, ey özü sözü doğru insan! Şu rüyayı yorumla bize. Yedi semiz inek var, yedi cılız inek bunları yiyor; yedi yeşil başak, bir yedi tane de kuru başak. Umarım buradan insanların yanına giderim, onlar da öğrenirler." Yûsuf dedi: "Alışılageldiği şekliyle yedi yıl ekin ekeceksiniz. Biçtiklerinizden yiyecek kadar az bir miktar alır, gerisini başağında bırakırsınız." "Bunun ardından yedi kurak yıl gelecek. Bu yıllar, saklayabileceğiniz bir miktar ekin hariç, önceden biriktirdiklerinizi yiyip tüketecek." "Bunun arkasından bir yıl gelecek ki, halk onda bol yağmura kavuşup rahat edecek; meyve suyu sıkıp süt sağacaklar." 12. sure (YÛSUF) 41-49. ayet (Resmi: 12/İniş:53/Alfabetik:110)
Çocuk onunla birlikte koşacak yaşa gelince, İbrahim dedi: "Yavrucuğum, uykuda/düşte görüyorum ki ben seni boğazlıyorum. Bak bakalım sen ne görürsün/sen ne dersin?" "Babacığım, dedi, emrolduğun şeyi yap! Allah dilerse beni sabredenlerden bulacaksın." Böylece ikisi de teslim olup İbrahim onu şakağı üzerine yatırınca, Biz şöyle seslendik: "Ey İbrahim!" "Sen rüyayı gerçekleştirdin. İşte biz, güzel düşünüp güzel davrananları böyle ödüllendiririz." "Bu, hiç kuşkusuz apaçık imtihanın ta kendisiydi." Ve ona fidye olarak büyük bir kurbanlık verdik. Sonra gelenler içinde onu hatırlatan bir şey bıraktık. 37. sure (SÂFFÂT) 102-108. ayet (Resmi: 37/İniş:56/Alfabetik:90)
Allah onları sana uykunda az gösteriyordu. Eğer onları sana çok gösterseydi, yılgınlığa düşer, işi kotarmada çekişmeye başlardınız. Ama Allah, sizi selamete çıkardı. O, göğüslerin içindekini çok iyi bilir. 8. sure (ENFÂL) 43. ayet (Resmi: 8/İniş:93/Alfabetik:22)

Yemin olsun ki Allah, resulüne o rüyayı hak olarak doğru çıkarmıştır. Allah dilerse, başlarınızı tıraş etmiş, saçlarınızı kısaltmış olarak güven içinde, korku duymadan Mescid-i Haram'a mutlaka gireceksiniz. Allah, sizin bilmediğinizi bildi de bundan önce size yakın bir fetih nasip etti. 48. sure (FETİH) 27. ayet (Resmi: 48/İniş:109/Alfabetik:27)

2. RÜYALAR


Allah onları sana uykunda az gösteriyordu. Eğer onları sana çok gösterseydi, yılgınlığa düşer, işi kotarmada çekişmeye başlardınız. Ama Allah, sizi selamete çıkardı. O, göğüslerin içindekini çok iyi bilir. 8. sure (ENFÂL) 43. ayet (Resmi: 8/İniş:93/Alfabetik:22)

"Yavrucuğum, dedi, rüyanı kardeşlerine anlatma; sonra sana bir oyun oynarlar. Hiç kuşkusuz şeytan, insan için açık bir düşmandır." 12. sure (YÛSUF) 5. ayet (Resmi: 12/İniş:53/Alfabetik:110)
Onu satın alan Mısırlı, karısına şöyle dedi: "Ona iyi bak, kendisine güzel bir yer hazırla. Bize yararı dokunabilir. Belki de evlat ediniriz onu." İşte bu şekilde biz Yûsuf'a yeryüzünde imkân verip o toprağa yerleştirdik ki, ona olayların/haberlerin yorumunu öğretelim. Allah, kendi emrine Gâlib'dir/kendi emrine hükmeder. Ama insanların çokları bilmiyorlar. 12. sure (YÛSUF) 21. ayet (Resmi: 12/İniş:53/Alfabetik:110)

Onunla birlikte zindana iki genç daha girmişti. Bir tanesi dedi ki: "Rüyada gördüm, şarap sıkıyordum." Öteki de şöyle dedi: "Ben de gördüm ki, başımın üstünde ekmek taşıyorum, kuşlar ondan yiyor. Bunun yorumunu bize bildir. Biz senin, güzel düşünüp güzel davrananlardan olduğun kanısındayız." 12. sure (YÛSUF) 36. ayet (Resmi: 12/İniş:53/Alfabetik:110)

Kral dedi ki: "Düşümde yedi semiz inek görüyorum. Bunları yedi cılız inek yiyor. Ayrıca yedi yeşil başak, yedi de kuru başak görüyorum. Ey bendelerim! Eğer rüya tabir ediyorsanız, bu rüyam hakkında bana bir fetva verin." Dediler ki: "Bunlar, demet demet hayallerden ibarettir. Biz, hayal ve kuruntuların yorumunu bilenler değiliz." 12. sure (YÛSUF) 43-44. ayet (Resmi: 12/ İniş:53/Alfabetik:110)
Ana babasını tahtın üstüne çıkardı. Hepsi, Yûsuf'un önünde secde eder gibi eğildiler. Yûsuf dedi: "Babacığım, işte bu, benim önceden gördüğüm rüyanın yorumudur. Rabbim onu gerçekleştirdi. O, bana çok güzel lütuflarda bulundu, şeytan, benimle kardeşlerim arasına yamukluk soktuktan sonra, O beni zindandan çıkardı. Sizi de çölden getirdi. Rabbim, dilediği şeyde çok ince lütuflar sergiliyor. Alîm olan O'dur, Hakîm olan O'dur." "Rabbim, sen bana mülk ve saltanattan bir nasip verdin. Olayların ve düşlerin yorumundan bana bir ilim öğrettin. Ey gökleri ve yeri yaratan! Benim dünyada da âhirette de Velî'm sensin. Beni müslüman/sana teslim olmuş olarak öldür ve beni barışsever hayırlı kullar arasına kat." 12. sure (YÛSUF) 100. ayet (Resmi: 12/İniş:53/Alfabetik:110)
Çocuk onunla birlikte koşacak yaşa gelince, İbrahim dedi: "Yavrucuğum, uykuda/düşte görüyorum ki ben seni boğazlıyorum. Bak bakalım sen ne görürsün/sen ne dersin?" "Babacığım, dedi, emrolduğun şeyi yap! Allah dilerse beni sabredenlerden bulacaksın." Böylece ikisi de teslim olup İbrahim onu şakağı üzerine yatırınca, Biz şöyle seslendik: "Ey İbrahim!" "Sen rüyayı gerçekleştirdin. İşte biz, güzel düşünüp güzel davrananları böyle ödüllendiririz." 12. sure (YÛSUF) 100-105. ayet (Resmi: 12/İniş:53/Alfabetik:110)

Acaba bunu onlara hayalleri mi emrediyor yoksa bunlar azmış bir topluluk mu? 52. sure (TÛR) 32. ayet (Resmi: 52/İniş:76/Alfabetik:106) 


RESUL KUR'AN'IN KUR'AN MESAJLARI - M. Kemal Adal

Selam...

​ T.C. / M. Kemal Adal 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder