İŞTE ATATÜRK

İŞTE ATATÜRK
Allah Kuran’da: “Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz ve gönlün hepsi bundan sorumlu tutulacaktır.” (17/İSRA/36) buyurmuştur. Atatürk de: “Türk Kuran'ın arkasında koşuyor; fakat onun ne dediğini anlamıyor, içinde neler var bilmiyor ve bilmeden tapınıyor. Benim maksadım; arkasında koştuğu kitapta neler olduğunu Türk anlasın” (Osman Ergin, Türk Maarif Tarihi 1-5, 1977 /A. Gürtaş, s. 41) demektedir.- "İŞTE ATATÜRK" PORTALINA GİRMEK İSTEDİĞİNİZDE YUKARIDAKİ RESMİ TIKLAYINIZ.

23 Ekim 2016 Pazar

İNANMAYANLAR (KÂFİRLER) VE ÖZELLİKLERİ

III. DİN


B. İNSANIN İKİ TEMEL TERCİHİ: İMAN VE KÜFÜR

2.  İKİ TEMEL İNANÇ GURUBU -2

b) İnanmayanlar (Kâfirler) ve Özellikleri -1


Ayrıca Bakınız: Bu Konu, IV.D.5.c. Cehennem ve  Cehennemlikler Konusu İle Doğrudan İlişkilidir.

Ayrıca Bakınız: VI. B. 2. Ahlak, insanın Allah’a, VI. C. 2. Kendisine ve çevresine karşı, kötü ve yerilen tutum ve davranışları

Ayrıca Bakınız: II. B. 2. Bilgi, Bilgi edinme yolları, Bilgisizliğin (cehalet) kaynakları

(1) Kavram Olarak, Din, İnsanın İki Temel Tercihi: İman ve Küfür, İki Temel İnanç Gurubu, İnanmayanlar (Kâfirler) ve Özellikleri
 
Gördün mü o yasaklayanı, Bir kulu namaz kılarken. 96. sure (ALAK) 9-10. ayet (Resmi: 96/İniş:1/Alfabetik:6)
Bilmedi mi ki Allah gerçekten görür! 96. sure (ALAK) 14. ayet (Resmi: 96/İniş:1/Alfabetik:6)

Ama kim cimriliğe sapar ve kendisini tüm ihtiyaçların üstünde görür, Ve güzelliği yalanlarsa, Biz onu, en zor olana sevk edeceğiz. 92. sure (LEYL) 8-10. ayet (Resmi: 92/İniş:9/Alfabetik:58)
Gördün mü o, dini yalan sayanı? İşte odur yetimi itip kakan; Yoksulu doyurmayı özendirmez o. 107. sure (MÂÛN) 1-3. ayet (Resmi: 107/İniş:17/Alfabetik:61)
Onlardan sadece, Azîz ve Hamîd Allah'a iman ettikleri için öç alıyorlardı. O Allah ki, göklerin ve yerin mülkü kendisinindir. Allah her şeye tanıktır. Şu bir gerçek ki, inanan erkeklerle inanan kadınlara işkence edip sonra da tövbe etmemiş olanlar için, cehennem azabı vardır. Onlar için yangın azabı da vardır. 85. sure (BÜRÛC) 8-10. ayet (Resmi: 85/İniş:27/Alfabetik:14)
Ne gölgelendirir ne alevden korur. Gerçekten o, köşke benzer kıvılcımlar saçar. O kıvılcım sanki sarımtırak bir halat/bir deve kervanı/bakırdan bir ip gibidir. O Gün vay haline hakikati yalanlayanların, Konuşamayacakları gündür bu! 77. sure (MÜRSELÂT) 31-35. ayet (Resmi: 77/İniş:33/Alfabetik:73)
Ayetlerimizi yalanlayanları, hiç bilemeyecekleri bir yerden ağır ağır çöküşe götüreceğiz. Süre tanıyorum onlara. Çünkü benim tuzağım pek yamandır. 7. sure (A'RAF) 182-183. ayet (Resmi: 7/ İniş:39 Alfabetik:9)
Ancak bizden bir rahmet olarak bir süreye kadar daha nimetlensinler diye kurtarılırlar. Onlara, "Önünüzdekinden ve arkanızdakinden sakının ki, size merhamet edilebilsin!" denildiğinde, hiç aldırmazlar. Çünkü Rablerinin ayetlerinden kendilerine bir ayet gelince, ondan mutlaka yüz çevirmişlerdir. Onlara, "Allah'ın size lütfettiği rızıklardan dağıtın!" dendiğinden, nankörlüğe sapanlar, iman edenlere şöyle derler: "Allah'ın, dilediği takdirde yedirip doyuracağı kişiyi biz mi doyuracağız? Siz açık bir sapıklık içindesiniz, hepsi bu." 36. sure (YÂSÎN) 44-47. ayet (Resmi: 36/İniş:41/Alfabetik:108)
Onur ve yücelik isteyen bilsin ki, onur ve yüceliğin tümü Allah'adır. Temiz ve güzel kelime O'na yükselir; hayra ve barışa yönelik amel de o kelimeyi yüceltir. Kötülükleri kuranlara/kötülükleri tuzak yapanlara gelince, onlar için şiddetli bir azap vardır. Ve böylelerinin tuzağı tarumar olur. 35. sure (FATIR) 10. ayet (Resmi: 35/İniş:43/Alfabetik:24)

Biz onu Arapça konuşmayanlardan birine indirseydik de, O onu onlara okusaydı, yine de ona inanmayacaklardı. Biz onu suçluların kalplerine işte böyle yolladık. Acıklı azabı görünceye değin ona inanmazlar. O azap onlara ansızın gelecek, farkında bile olmayacaklar. 26. sure (ŞUARA) 198-202. ayet (Resmi: 26/İniş:47/Alfabetik:94)
Allah kime hidayet verirse doğru olan yolu bulan odur. Kimi de şaşırtırsa, böyleleri için O'nun dışında dostlar bulamazsın. Kıyamet günü böylelerini kör, dilsiz ve sağır bir halde yüzleri üstüne sürerek haşrederiz. Varacakları yer cehennemdir ki, alevi dindikçe kızgın ateşini körükleyiveririz. 17. sure (İSRÂ) 97. ayet (Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)

Aleyhlerine Rabbinin kelimesi hak olanlar iman etmezler; Tüm ayetler onlara gelse bile. Ta, o korkunç azabı görünceye kadar... 10. sure (YÛNUS) 96-97. ayet (Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik:109)
Yalan düzerek Allah'a iftira edenden daha zalim kim var? Onlar Rablerine arz edilecekler. Tanıklar diyecekler ki: "İşte bunlardır Rableri hakkında yalan uyduranlar." Herkes duysun ki, Allah'ın laneti zalimler üstünedir. O zalimler ki, Allah'ın yolundan alıkoyar, o yolu yamultmak isterler. Onlar, âhireti de inkâr ederler. Bunlar yeryüzünde kimseyi âciz bırakamazlar. Allah'tan başka hiçbir dostları da yoktur. Onlara azap kat kat verilecektir. Hem işitmeye güçleri yetmiyordu hem de göremiyorlardı. İşte bunlardır öz benliklerini hüsrana uğratanlar. İftira için kullandıkları şeyler de kendilerini bırakıp kaybolmuştur. Hiç kuşku yok ki bunlar, âhirette de hüsranın en beterine uğrayanlar olacaklardır. 11. sure (HÛD) 18-22. ayet (Resmi: 11/İniş:52/Alfabetik:38)
Dikkatle bakın! Onlar O'ndan gizlenmek için göğüslerini bükerler. Dikkat edin! Onlar giysileriyle sarılıp sarmaladıkları zaman da O, onların gizlemekte olduklarını da açığa vurduklarını da bilmektedir. Çünkü O, göğüslerin içini çok iyi bilendir. 11. sure (HÛD) 5. ayet (Resmi: 11/İniş:52/Alfabetik:38)

O küfre batmış olanlar zaman zaman, keşke Müslüman olsaydılar diye derin bir özlem duyarlar. Bırak onları yesinler, nimetlenip zevk etsinler ve sonu gelmez arzu kendilerini oyalasın. Ama yakında bilecekler. 15. sure (HİCR) 2-3. ayet (Resmi: 15/İniş:54/Alfabetik:36)
İşte böyle, biz peygambere insan ve cin şeytanlarını düşman yaptık. Bunlar aldatmak için birbirlerine lafın yaldızlısını fısıldarlar. Rabbin dileseydi onu yapamazlardı. Bırak onları, düzdükleri iftiralarla baş başa kalsınlar; Ki âhirete inanmayanların gönülleri ona ısınsın, ondan hoşlansınlar, elde ettikleri şeylere sahip olmaya devam etsinler. 6. sure (EN'ÂM) 112-113. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)

Onlara Rablerinin ayetlerinden bir ayet gelir gelmez, ondan hemen yüz çeviriyorlardı. Böylece hakkı, kendilerine geldiği anda yalanladılar. Fakat yakında onlara, alay etmekte oldukları şeyin haberleri gelecektir. Kendilerinden önce nice yurt ve medeniyeti yerle bir ettiğimizi görmediler mi? Biz o yurtlara yeryüzünde size vermediğimiz imkânları vermiş, üzerlerine gök bereketini bol bol indirmiş, nehirleri altlarından akar hale getirmiştik. Derken, onları kendi günahlarıyla helâk ettik ve arkalarından başka bir nesil oluşturduk. Eğer biz sana parşömen üzerine yazılı bir kitap göndermiş olsaydık, onlar da ona elleriyle dokunmuş olsalardı, o küfre batmışlar, hiç kuşkusuz şöyle deyivereceklerdi: "Bu, apaçık bir büyüden başka şey değildir." Şunu da söylediler: "Bu peygambere bir melek indirilseydi ya!" Eğer böyle bir melek indirmiş olsaydık iş mutlaka bitirilmiş olurdu da kendilerine göz bile açtırılmazdı. Eğer o peygamberi bir melek kılsaydık kuşkusuz onu bir er kişi yapacaktık ve içine yuvalandıkları kuşku ve karmaşayı onların üzerlerine giydirmiş olacaktık. Yemin olsun ki, senden önceki resullerle de alay edildi; fakat eğlence konusu yaptıkları şey, o maskaralığı sergileyenleri kıskıvrak sarıverdi. Şunu söyle: Dolaşın yeryüzünde de bakın nasıl olmuş gerçeği yalanlayanların sonu! 6. sure (EN'ÂM) 4-11. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Ayetlerimizi yalanlayanlara gelince, fenalığa bulaşmaları yüzünden kendilerine azap dokunacaktır. 6. sure (EN'ÂM) 49. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)

İnsanlardan öylesi vardır ki, Allah yolundan bilgisizce saptırmak için hadis/laf eğlencesi satın alır ve onu alay konusu edinir. İşte böylelerine rezil edici bir azap vardır. Ayetlerimiz ona okunduğunda, böbürlenerek yüzünü çevir. Sanki onları hiç işitmemiştir, sanki kulaklarında bir ağırlık vardır. İşte böylesini, korkunç bir azapla muştula. 31. sure (LOKMAN) 6-7. ayet (Resmi: 31/İniş:57/Alfabetik:59)
Allah hakkında yalan düzenden ve kendisine gelen doğruyu yalanlayandan daha zalim kim vardır? Cehennemde kafirler için bir barınak yok mu? 39. sure (ZÜMER) 32. ayet (Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)

Allah'ın ayetleri hakkında, küfre sapmış olanlardan başkası çekişip didişmez. Onların beldelerde dolaşıp durmaları seni aldatmasın. 40. sure (MÜ'MİN) 4. ayet (Resmi: 40/İniş:60/Alfabetik:69)

Bakmadın mı Allah'ın ayetleri hakkında tartışanlara, nasıl döndürülüyorlar! 40. sure (MÜ'MİN) 69. ayet (Resmi: 40/İniş:60/Alfabetik:69)

Dediler ki: "Bizi çağırdığı o şeye karşı kalplerimiz kılıflar içinde; kulaklarımızda bir ağırlık, seninle bizim aramızda da bir perde var. O halde, sen işini yap, muhakkak biz de işimizi yapacağız." 41. sure (FUSSİLET) 5. ayet (Resmi: 41/İniş:61/Alfabetik:30)

Kabul edilişinin ardından Allah hakkında tartışmaya girenlerin delilleri Rableri katında geçersizdir. Bunların üzerlerine öfke, kendilerine şiddetli bir azap vardır. 42. sure (ŞÛRÂ) 16. ayet (Resmi: 42/İniş:62/Alfabetik:95)

Ki ayetlerimiz hakkında tartışıp duranlar kendileri için kaçacak bir yer olmadığını bilsinler. 42. sure (ŞÛRÂ) 35. ayet (Resmi: 42/İniş:62/Alfabetik:95)

Yazıklar ve azaplar olsun günaha batmış her yalancı iftiracıya, Ki Allah'ın ayetlerinin kendisine okunuşunu dinler, sonra böbürlenmiş olarak inadında devam eder. Sanki hiç duymamıştır onları. Artık acıklı bir azapla muştula böylesini! Ayetlerimizden bir şeyin bilgisine ulaşınca, alaya aldı onu. İşte onlar içindir horlayıp yere batıran bir azap. Arkalarından cehennem! Kazanmış oldukları da Allah dışında edindikleri veliler de onlara hiçbir yarar sağlamayacaktır. Çok büyük bir azap vardır onlar için. 45. sure (CÂSİYE) 7-10. ayet (Resmi: 45/İniş:65/Alfabetik:15)
Allah'ın davetçisine uymayan, yeryüzünde hiç kimseyle yarışamaz/hiç kimseyi âciz bırakamaz. Böylesinin, Allah dışında/Allah'ın davetçisi dışında evliyası da olmaz. Böyleleri apaçık bir sapıklık içindedir. 46. sure (AHKAF) 32. ayet (Resmi: 46/İniş:66/Alfabetik:3)
 
Tersine giden, nankörlük eden başka. Allah, böylesine en büyük azapla azap edecektir. Hiç kuşkusuz, onların dönüşleri bizedir. 88. sure (ĞÂŞİYE) 23-25. ayet (Resmi: 88/İniş:68/Alfabetik:31)
O gün, cehennemi, inkârcılara öyle bir sunmuşuzdur ki!... Onlar, gözleri benim zikrim / Kur'anım karşısında perde içinde olan insanlardı. Dinlemeye dayanamıyorlardı. Küfre sapanlar, beni bırakıp da kullarımı veliler edineceklerini mi sandılar. Biz cehennemi bir konuk evi olarak inkârcılar için hazırladık. 18. sure (KEHF) 100-102. ayet (Resmi: 18/İniş:69/Alfabetik:54)
Biz, elçileri sadece müjdeleyiciler ve uyarıcılar olarak göndeririz. Küfre sapanlar ise bâtıla yapışarak onunla hakkı kaydırmak için uğraşıyorlar. Onlar, ayetlerimi ve uyarıldıkları şeyleri eğlence edindiler. Kendisine Rabbinin ayetleri hatırlatıldığı halde, onlardan yüz çeviren ve iki elinin hazırlayıp önden gönderdiği şeyleri unutandan daha zalim kim olabilir? Şu bir gerçek ki, biz onların kalpleri üzerine onu anlamamaları için kabuklar geçirdik, kulakları içine de ağırlıklar koyduk. Onları hidayete çağırsan da bu durumda hidayete asla ulaşamazlar. 18. sure (KEHF) 56-57. ayet (Resmi: 18/İniş:69/Alfabetik:54)
Yalanı ancak, Allah'ın ayetlerine inanmayanlar uydururlar. Yalancılık edenler onların ta kendileridir. 16. sure (NAHL) 105. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)

Allah'ın nimetini biliyorlar, sonra da onu inkâr ediyorlar. Çoğu nankördür bunların. 16. sure (NAHL) 83. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)

İnkâra sapıp Allah yolundan geri çevirenler var ya, bozgunculuk edip durmalarından ötürü onların azaplarına azap katmışızdır. 16. sure (NAHL) 88. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)

Küfre sapanlar kendi resullerine şöyle dediler: "Ya tam bir biçimde bizim milletimize dönersiniz yahut da sizi yurdumuzdan mutlaka çıkarırız." Rableri de onlara şunu vahyetti: "Zalimleri muhakkak helâk edeceğiz." "Ve onların ardından o toprağa mutlaka sizi yerleştireceğiz. Bu, makamımdan korkan, tehdidimden korkan için böyledir." Ve Allah'tan fetih istediler. Ve her inatçı zorba perişan oldu. 14. sure (İBRÂHİM) 13-15. ayet (Resmi: 14/İniş:72/ Alfabetik:40)
Bakmadın mı şunlara ki, Allah'ın nimetini inkârla/nankörlükle değiştirdiler ve toplumlarını helâk yurduna kondurdular. Yaslanacakları cehenneme kondurdular. Ne kötü bir duruş yeridir o! 14. sure (İBRÂHİM) 28-29. ayet (Resmi: 14/İniş:72/Alfabetik:40)

Onlar ki sefil ve iğreti hayatı âhirete tercih ederler ve Allah yolundan alıkoyup o yolu eğri büğrü yapmayı isterler. İşte bunlar, dönüşü olmayan bir sapıklık içindedirler. 14. sure (İBRÂHİM) 3. ayet (Resmi: 14/İniş:72/Alfabetik:40)

O inkâr edenler, ne yüzlerinden ne sırtlarından azabı uzak tutamayacakları ve hiçbir yardım da göremeyecekleri zamanı bir bilselerdi! Doğrusu şu ki, o onlara ansızın gelecek de onları şaşkınlıktan donduracak. Artık ne onu geri çevirmeye güçleri yetecek ne de yüzlerine bakılacak. 21. sure (ENBİYÂ) 39-40. ayet (Resmi: 21/İniş:73/ Alfabetik:21)
Sonunda onlardan birine ölüm geldiğinde şöyle der: "Rabbim, beni geri döndürün; Döndürün ki, o arkada bıraktığım yerde iyi bir iş yapayım." Hayır, bir kelime ki bu, o söyler onu. Ötelerinde, dirilecekleri güne kadar bir berzah vardır. 23. sure (MÜ'MİNÛN) 99-100. ayet (Resmi: 23/ İniş:74/Alfabetik:70)
Rabbinin ayetleri kendilerine hatırlatıldıktan sonra onlardan yüz çevirenden daha zalim kim vardır? Suçlulardan mutlaka intikam alacağız biz! 32. sure (SECDE) 22. ayet (Resmi: 32/İniş:75/ Alfabetik:92)

Hayır, iş sanıldığı gibi değil! Siz dini yalanlıyorsunuz. Ve şu kuşkusuz ki, sizin üzerinizde koruyucular, bekçiler var. Çok değerli yazıcılar, Bilirler yapmakta olduğunuzu. 82. sure (İNFİTÂR) 9-12. ayet (Resmi: 82/İniş:82/Alfabetik:42)
Peki onlara ne oluyor da iman etmiyorlar?! Karşılarında Kur'an okunduğu zaman secde etmiyorlar. Tam aksine, o küfre sapanlar yalanlıyorlar. Allah, içlerinde sakladıklarını çok iyi biliyor. O halde, onlara acıklı bir azap muştula! 84. sure (İNŞIKAK) 20-24. ayet (Resmi: 84/İniş:83/ Alfabetik:44)
Yemin olsun, bir rüzgâr göndersek de o yeri sararmış görseler, arkasından hiç şaşmadan nankörlük etmeye başlarlar. Artık sen ölülere işittiremezsin. Dönüp gittikleri takdirde sağırlara da çağrıyı duyuramazsın. Ve sen körleri de sapıklıklarından aydınlığa çıkaramazsın. Sen ancak, ayetlerimize iman edenlere dinletirsin de onlar müslüman oluverirler. 30. sure (RÛM) 51-53. ayet (Resmi: 30/İniş:84/ Alfabetik:87)
Onlar basit ve iğreti hayattan, bir dış görünüşü bilirler. Ama âhiretten tam bir gaflet içindedirler onlar! Kendi benliklerinin içinde olup bitenleri de mi düşünmediler! Allah gökleri, yeri ve bu ikisi arasındakileri ancak hak üzere ve belirlenmiş bir süreye bağlı olarak yaratmıştır. Şu da bir gerçek ki, insanlardan çokları Rablerine kavuşmayı gerçekten inkâr ediyorlar. Yeryüzünde dolaşıp bir bakmıyorlar mı ki, nasıl oldu kendilerinden öncekilerin sonu? Onlar kuvvet yönünden bunlardan daha ağır ve baskındılar. Toprağı eşip deşip didik didik etmişlerdi. Ve yeryüzünü, bunların imar ettiklerinden çok daha fazla imar etmişlerdi. Ve resulleri onlara açık seçik deliller getirmişti. O halde, Allah onlara zulmediyor değildi. Doğrusu, onlardı öz benliklerine zulmedip duranlar. Sonra o çirkinlik ve kötülük sergileyenlerin sonu, çirkinlik ve kötülüğün en beteri oldu. Çünkü Allah'ın ayetlerini yalanlamışlardı ve o ayetlerle alay ediyorlardı. 30. sure (RÛM) 7-10. ayet (Resmi: 30/İniş:84/Alfabetik:87)
İnkâr edenler, iman edenlere dediler ki: "Bizim yolumuzu izleyin, sizin günahlarınızı biz taşırız." Oysa onlar, iman edenlerin günahlarından hiçbir şeyin taşıyıcısı değillerdir. Gerçek şu ki, onlar tamamen yalancıdırlar. Onlar hem kendi yüklerini hem de kendi yükleriyle beraber başkalarının yüklerini taşıyacaklar. Bunda kuşku yok. Kıyamet günü de iftira edip durdukları şeylerden zorlu bir sorguya mutlaka çekileceklerdir. 29. sure (ANKEBÛT) 12-13. ayet (Resmi: 29/İniş:85/Alfabetik:8)
Allah'ın ayetlerini ve Allah'a varmayı inkâr edenler, işte onlar, rahmetimden ümidi kesmişlerdir. Ve bunlar için acıklı bir azap öngörülmüştür. 29. sure (ANKEBÛT) 23. ayet (Resmi: 29/İniş:85/Alfabetik:8)

Ayetlerimiz ona okunduğunda, "Daha öncekilerin efsaneleri!" deyiverir. İşin esası o değil! Onların kazanmakta oldukları, kalplerinin üstünde pas oluşturmuştur. 83. sure (MUTAFFİFÎN) 13-14. ayet (Resmi: 83/İniş:86/Alfabetik:65)
Şu bir gerçek ki, suça batmış olanlar, iman sahiplerine gülerlerdi. Onların yanlarından geçerken birbirlerine kaş göz işareti yaparlardı. Ailelerine döndüklerinde, gülüp eğlenmeye koyulurlardı. İnananları gördüklerinde: "Şunlar var ya! Şaşkın, sapık bunlar!" derlerdi. Oysaki kendileri, inananlar üzerine bekçi gönderilmemişti. 83. sure (MUTAFFİFÎN) 29-33. ayet (Resmi: 83/İniş:86/Alfabetik:65)
Ehlikitap'ın küfre sapanlarıyla müşrikler, Rabb'inizden size bir hayır indirilmesini istemezler. Ama Allah, rahmetini dilediğine özgüler. Allah, büyük lütfun sahibidir. 2. sure (BAKARA) 105. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

Allah'ın mescitlerini, içlerinde O'nun adı anılıyor diye engelleyen ve onların yıkımı için uğraşan kişiden daha zalim kim olabilir!.. Böylelerinin, o mescitlere girmeleri ancak korka korka olacaktır. Böyleleri için dünyada bir rezillik vardır. Âhırette ise bunlara çok büyük bir azap öngörülmüştür. 2. sure (BAKARA) 114. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

Ayetlerimizi inkar etmiş ve küfre batmış halde ölenlere gelince; Allah'ın, meleklerin ve tüm insanların ilenci onlar üstünedir. Sürekli o lanetin içindedirler. Ne azapları hafifletilir ne de yüzlerine bakılır. 2. sure (BAKARA) 161-162. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

İğreti / sefil hayat küfre sapanlara süslü gösterilmiştir; onlar, iman sahipleriyle alay ederler. Takvaya sarılanlar, kıyamet günü onların tepelerinde olacaktır. Allah, dilediğini hesapsız bir biçimde rızıklandırır. 2. sure (BAKARA) 212. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

Allah, iman sahiplerinin Velî'sidir; onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır. Küfre sapanlara gelince, onların dostları tağuttur ki, kendilerini nurdan karanlıklara çıkarır. Bunlar cehennemin dostlarıdır. Orada sürekli kalacaklardır onlar. 2. sure (BAKARA) 257. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

O fâsıklar ki Allah'a verdikleri ahdi, onunla anlaşıp bağlandıktan sonra bozar, Allah'ın birleştirilmesini emrettiği şeyi keser ve yeryüzünde bozgun çıkarırlar. İşte bunlardır hüsrana uğrayanlar. Allah'a nasıl nankörlük ediyorsunuz?! Siz ölülerdiniz, O sizi diriltti. Sizi yine öldürecek ve sonra diriltecektir. Nihayet O'na döndürüleceksiniz. 2. sure (BAKARA) 27-28. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

Şu bir gerçek ki, o küfre batmış olanları sen korkutsan da korkutmasan da onlar için aynıdır; iman etmezler. Allah onların kalpleri, kulakları üzerine mühür basmıştır. Onların kafa gözleri üstünde de bir perde vardır. Onlar için korkunç bir azap öngörülmüştür. 2. sure (BAKARA) 6-7. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
And olsun, biz sana açık-seçik ayetler indirdik. Onları, pislik ve sapıklığa bulaşmış olanlardan başkası inkâr etmez. Bir ahitle söz verdikleri her seferinde, içlerinden bir fırka ahdi kaldırıp atmadı mı? Doğrusu şu ki, onların çokları iman etmezler. Allah katından kendilerine, ellerinde bulunanı tasdikleyici bir resul geldiğinde, kitap verilenlerden bir fırka, Allah'ın Kitabı'nı hiç bilmiyorlarmış gibi kaldırıp arkalarına attılar. 2. sure (BAKARA) 99-101. ayet (Resmi: 2/İniş:92/ Alfabetik:11)
O küfre sapanlar mallarını Allah yolundan alıkoymak için harcarlar, harcayacaklardır da. Sonunda bu kendileri için bir hasret olacak, sonra da mağlup edilecekler. Küfre sapanlar doğruca cehenneme sürülecekler. Böylece Allah, pisi temizden ayıracak, pis kısmı birbirleri üstüne yığıp hepsini bir yerde toplayarak tümünü cehenneme sokacak. Hüsrana uğrayanların da kendileridir bunlar. Küfre sapanlara söyle: "Eğer son verirlerse eskide kalmış olan, kendileri için affedilir. Eğer yeniden başlarlarsa, daha öncekilere uygulanan yol ve yöntem, eskisi gibi devam etmiş olacaktır." 8. sure (ENFÂL) 36-38. ayet (Resmi: 8/İniş:93/Alfabetik:22)
Allah katında canlıların en kötüsü, gerçeği örtenlerdir. Bunlar iman etmezler. 8. sure (ENFÂL) 55. ayet (Resmi: 8/İniş:93/Alfabetik:22)

Küfre sapanlar sakın öne geçtiklerini düşünmesinler. Onlar bizi âciz bırakamazlar. 8. sure (ENFÂL) 59. ayet (Resmi: 8/İniş:93/Alfabetik:22)

Küfre sapanlara gelince, onların malları da çocukları da Allah'a karşı kendilerine hiçbir yarar sağlamayacaktır. Onlar, işte onlar, ateşin yakıtıdırlar. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 10. ayet (Resmi: 3/İniş:94/ Alfabetik:7)

Tıpkı Firavun hanedanı ve onlardan öncekilerin durumu gibi. Ayetlerimizi yalanlamışlardı da Allah, onları günahları yüzünden yakalamıştı. Allah, cezayı çok şiddetli vermektedir. De o küfre sapanlara: "Yenileceksiniz ve cehenneme sürüleceksiniz. Ne kötü döşektir o!" 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 11-12. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)

Küfre sapanlara gelince, onların malları da çocukları da kendilerine Allah'a karşı bir yarar asla sağlamayacaktır. Ateşin dostlarıdır onlar. Sürekli kalacaklardır onun içinde. Bu dünya hayatında harcamakta olduklarının durumu, bir rüzgâr örneğine benzer: Onda kavurucu bir soğuk vardır. Öz benliklerine zulmetmiş bir topluluğun ekinine değmiş de onu mahvetmiştir. Allah onlara zulmetmedi, onlar kendilerine zulmediyorlardı. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 116-117. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
Küfür içinde koşuşanlar sana üzüntü vermesin. Şu bir gerçek ki, onlar Allah'a hiçbir şekilde zarar veremezler. Allah, onlara âhirette bir nasip vermemeyi istemektedir. Onlar için çok büyük bir azap öngörülmüştür. İman karşılığında küfrü satın alanlar, Allah'a herhangi bir biçimde asla zarar veremezler. Korkunç bir azap vardır onlar için. Küfre sapanlar, onlara süre tanımamızın kendileri için hayırlı olduğunu asla düşünmesinler. Onlara, biraz daha günah işlesinler diye süre veriyoruz. Yere geçirecek bir azap var onlar için. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 176-178. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
Küfre sapanların öyle belde belde dolaşmaları seni sakın aldatmasın. Azıcık bir nimetlenmedir o. Sonra onların varacağı yer cehennem olacaktır. Ne kötü yataktır o! 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 196-197. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
Onlar ki Allah'ı ve O'nun resullerini inkar ederler, Allah'la O'nun resulleri arasını açmak isterler de "bir kısmına inanırız, bir kısmını inkâr ederiz" derler; böylece imanla inkâr arasında bir yol tutmak isterler. İşte bunlar gerçek kafirlerdir. Ve biz, kâfirler için yere batırıcı bir azap hazırladık. 4. sure (NİSA) 150-151. ayet (Resmi: 4/İniş:98/ Alfabetik:82)
İnkâr edip Allah yolundan geri çevirenler, dönüşü olmayan bir sapıklığa düşmüşlerdir. İnkâr edip zulme sapanlar var ya, Allah onları affetmeyecek, onları hiçbir yola kılavuzlamayacaktır. Cehennem yolu hariç! Sonsuza dek kalacaklardır orada. Allah için çok kolaydır bu. 4. sure (NİSA) 167-169. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
İnkâr edip Allah yolundan döndüren, sonra da küfre saplanmış olarak ölenler yok mu, Allah onları asla affetmeyecektir. 47. sure (MUHAMMED) 34. ayet (Resmi: 47/İniş:99/ Alfabetik:64)

Allah'a verdikleri sözü, onu antlaşma haline getirdikten sonra bozanlar, Allah'ın birleştirilmesini emrettiği şeyi parçalayanlar ve yeryüzünde bozgun çıkaranlara gelince, böyleleri için lanet var. Yurdun en kötüsü de onların olacak. 13. sure (RA'D) 25. ayet (Resmi: 13/İniş:87/Alfabetik:85)

Dünya hayatında bir azap var onlar için; âhiret azabı ise çok daha şiddetlidir. Onları Allah'a karşı koruyacak kimse de yoktur. 13. sure (RA'D) 34. ayet (Resmi: 13/İniş:87/Alfabetik:85)

Eğer şaşıyorsan, esas şaşılacak olan onların şu sözüdür: "Biz toprak olunca mı ve gerçekten mi yeni bir yaratılış içinde bulunacağız?" Bunlar Rablerini inkâr edenlerdir. Ve bunlar boyunlarına bukağılar vurulanlardır. Bunlar ateşe dost olanların ta kendileridir; orada sürekli kalacaklardır. 13. sure (RA'D) 5. ayet (Resmi: 13/İniş:87/Alfabetik:85)

Ehlikitap'tan küfre sapanlarla müşrikler, kendilerine beyyine/açık kanıt gelinceye kadar çözülüp ayrılacak değillerdi. Allah tarafından gönderilen, tertemiz sayfalar okuyan bir resul gelinceye dek. O sayfalar içindedir dosdoğru, eskimez kitaplar. 98. sure (BEYYİNE) 1-3. ayet (Resmi: 98/İniş:101/Alfabetik:13)
Ehlikitap'ın küfre sapanlarıyla müşrikler, içinde sürekli kalıcılar olarak cehennem ateşindedirler. İşte onlardır yaratılmışların en şerlisi. 98. sure (BEYYİNE) 6. ayet (Resmi: 98/İniş:101/ Alfabetik:13)

Sakın o küfre sapanların, yeryüzünde âciz bırakıcı güçler olduklarını zannetme. Varacakları yer ateştir onların. Ne kötü dönüş yeridir o, ne kötü! 24. sure (NÛR) 57. ayet (Resmi: 24/İniş:102/ Alfabetik:84)

Küfre sapanlar, Allah'ın yolundan alıkoyarlar. Hem sürekli içinde kalan hem dışarıdan gelen tüm insanlar için oluşturduğumuz Mescid-i Haram'dan da geri çeviriyorlar. Kim orada zulmederek haktan sapmak isterse, biz ona acıklı bir azabı tattıracağız. 22. sure (HAC) 25. ayet (Resmi: 22/İniş:88/Alfabetik:32)

Onlara açık seçik ayetlerimiz okunduğunda, o küfre sapanların yüzlerinde bir hoşnutsuzluk/yadsıma görürsün. Kendilerine ayetlerimizi okuyanlara saldıracak olurlar. De ki: "Size şu yaptığınızdan daha kötü bir şey haber vereyim mi: Ateş! Allah onu inkârcılara vaat etmiştir. Ne kötü dönüş yeridir o!" 22. sure (HAC) 72. ayet (Resmi: 22/İniş:88/Alfabetik:32)

Küfre sapıp ayetlerimizi yalanlayanlara gelince, işte bunlar, içinde sürekli kalacakları ateşin dostlarıdır. Ne kötü dönüş yeridir orası! 64. sure (TEĞÂBÜN) 10. ayet (Resmi: 64/İniş:107/Alfabetik:101)

İslam'a / Allah'a teslim olmaya çağrılıp durduğu halde, yalanlar düzerek Allah'a iftira edenden daha zalim kim vardır? Allah, zulme bulaşmış kişiler topluluğunu doğruya ve güzele iletmez. İstiyorlar ki, ağızlarıyla Allah'ın nurunu söndürsünler. Ama Allah, küfre batanlar hoş görmeseler de nurunu tamamlayacaktır. 61. sure (SAFF) 7-8. ayet (Resmi: 61/İniş:108/Alfabetik:89)
İnanmış erkekleri ve inanmış kadınları, altlarından ırmaklar akan cennetlere sokması içindir bu. Sürekli kalıcıdırlar orada. Ve onların çirkin davranışlarını örtüp gizlemesi içindir. İşte bu, Allah katında çok büyük bir kurtuluş ve eriştir. Ve Allah hakkında kötü sanılar besleyen erkek münafıklarla kadın münafıklara ve erkek putperestlerle kadın putperestlere, o kötülük girdabı başlarına dönesilere azap etsin diyedir bu. Allah onlara öfkelenmiş, onları lanetlemiş ve kendilerine cehennem hazırlamıştır. Kötü bir varış yeridir o. 48. sure (FETİH) 5-6. ayet (Resmi: 48/İniş:109/Alfabetik:27)
Küfre sapıp ayetlerimizi yalanlayanlar da cehennemin dostlarıdır. 5. sure (MÂİDE) 86. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
 
Allah'ın nurunu ağızlarıyla söndürmek istiyorlar. Allah ise kâfirler hoşlanmasa da nurunu tamamlamaktan başka bir şey istemiyor. 9. sure (TEVBE) 32. ayet (Resmi: 9/İniş:113/ Alfabetik:104)

(2) Kâfirler (İnkâr Edenler)

(a) Kafirler (inkar edenler)in ruhları ve halleri

Ayetlerimizi inkar etmiş ve küfre batmış halde ölenlere gelince; Allah'ın, meleklerin ve tüm insanların ilenci onlar üstünedir. 2. sure (BAKARA) 161. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

Bir görseydin o küfre sapanları! Melekler canlarını alırken onların yüzlerine ve arkalarına vuruyorlardı: "Yangın azabını tadın." 8. sure (ENFÂL) 50. ayet (Resmi: 8/İniş:93/Alfabetik:22)

Onlardan ölen biri üzerine sonsuza dek dua etme; böyle birinin mezarı başında da durma. Bunlar Allah'a ve resulüne nankörlük ettiler ve yoldan sapmış olarak ölüp gittiler. 9. sure (TEVBE) 84. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)

Öz benliklerine zulmedip durdukları bir sırada, meleklerin vefat ettirdikleri kişiler şöyle diyerek teslim bayrağını çekerler: "Biz hiçbir kötülük yapmıyorduk." İş hiç de öyle değil. Allah, sizin yapmakta olduklarınızı çok iyi bilmektedir. 16. sure (NAHL) 28. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)

Sonunda onlardan birine ölüm geldiğinde şöyle der: "Rabbim, beni geri döndürün; 23. sure (MÜ'MİNÛN) 99. ayet (Resmi: 23/İniş:74/Alfabetik:70)
Sabah akşam, ateşe arz olunurlar. Kıyamet koptuğu gün de şöyle denir: "Firavun ailesini azabın en şiddetlisine sokun!" 40. sure (MÜ'MİN) 46. ayet (Resmi: 40/İniş:60/Alfabetik:69)

Kötülüklere cesaretle dalanlar sanıyorlar mı ki, biz kendilerini, iman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlarla aynı tutacağız. Hayatları ve ölümleri onlarla aynı mı olacak?! Ne kötü hüküm veriyorlar bunlar! 45. sure (CÂSİYE) 21. ayet (Resmi: 45/İniş:65/ Alfabetik:15)

Melekler onların yüzlerine ve sırtlarına vurarak canlarını alacakları zaman, bakalım nasıl olacak?! 47. sure (MUHAMMED) 27. ayet (Resmi: 47/İniş:99/Alfabetik:64)

Ölüm sarhoşluğu hak olarak geldi. İşte bu, senin kaçıp durduğun şeydir. 50. sure (KAF) 19. ayet (Resmi: 50/İniş:34/Alfabetik:49)

Yemin olsun, çekip koparanlara/yay çekenlere/kuyudan su çekenlere/bağsız-bekçisiz koşan atlara/ayrılık yüzünden hasret çekenlere/daldırıp daldırıp çıkaranlara, 79. sure (NÂZİÂT) 1. ayet (Resmi: 79/İniş:81/Alfabetik:78)

O gün cehennem de getirilir. İşte o gün düşünüp anlar insan. Ama düşünüp hatırlamanın ona ne yararı var! 89. sure (FECR) 23. ayet (Resmi: 89/İniş:10/Alfabetik:25)

(b) Küfre sapanların yakınınızda bulunanlarıyla savaşın/cihad edin. Sizde bir sertlik bulsunlar. Allah korunanlarla beraberdir

Ey iman sahipleri! Küfre sapanların yakınınızda bulunanlarıyla savaşın. Sizde bir sertlik bulsunlar. Şunu bilin ki Allah, sakınanlarla beraberdir. 9. sure (TEVBE) 123. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)

Muhammed, Allah'ın resulüdür. Onunla beraber olanlar, inkârcılara karşı çok çetin, kendi aralarında çok merhametlidirler. Sen onları rükû eder, secdeye kapanır halde görürsün. Allah'tan bir lütuf ve hoşnutluk ister dururlar. Görünüşlerine gelince, yüzlerinde secde eseri/izi vardır. Bu onların Tevrat'taki nitelikleri. İncil'deki nitelikleri de şöyle: Tıpkı bir ekin ki filizini çıkarmış, o filizi kuvvetlendirmiş. Filiz kalınlaştı, gövdesi üzerine dikildi. Ziraatçıları da imrendirir/hayran bırakır bu ekin. Allah böyle yapar ki, onlar sayesinde, inkâr edenleri öfkelendirsin. Allah onlardan iman edip hayra ve barışa yönelik işlen yapanlara bir bağışlanma ve büyük bir ödül vaat etmiştir. 48. sure (FETİH) 29. ayet (Resmi: 48/İniş:109/Alfabetik:27)

Ey Peygamber! Küfre sapanlarla ve münafıklarla mücadele et ve onlara karşı sert davran! Varacakları yer cehennemdir onların. Ne kötü dönüş yeridir o! 66. sure (TAHRÎM) 9. ayet (Resmi: 66/İniş:106/Alfabetik:97)

(c) Hiç kuşkusuz, küfre sapanlar iflah etmezler

De o küfre sapanlara: "Yenileceksiniz ve cehenneme sürüleceksiniz. Ne kötü döşektir o!" 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 12. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)

Küfre sapanlar sakın öne geçtiklerini düşünmesinler. Onlar bizi âciz bırakamazlar. 8. sure (ENFÂL) 59. ayet (Resmi: 8/İniş:93/Alfabetik:22)

Medyen halkı da. Mûsa da yalanlanmıştı da ben, inkârcılara biraz süre vermiş sonra hepsini yakalamıştım. Nasılmış benim azabım! 22. sure (HAC) 44. ayet (Resmi: 22/İniş:88/Alfabetik:32)

Kim Allah'ın yanında, hakkında hiçbir kanıt olmayan bir başka ilaha yakarır/davet ederse, onun hesabı rabbi katındadır. Hiç kuşkusuz, küfre sapanlar iflah etmezler. 23. sure (MÜ'MİNÛN) 117. ayet (Resmi: 23/İniş:74/Alfabetik:70)

Sakın o küfre sapanların, yeryüzünde âciz bırakıcı güçler olduklarını zannetme. Varacakları yer ateştir onların. Ne kötü dönüş yeridir o, ne kötü! 24. sure (NÛR) 57. ayet (Resmi: 24/İniş:102/ Alfabetik:84)

Kabilelerden oluşmuş, sözüm ona bir ordudur bu; şurada bozguna uğratılacaktır. 38. sure (SÂD) 11. ayet (Resmi: 38/İniş:38/Alfabetik:88)

(d) Kâfirler (inkâr edenler ), yaptıklarına karşılık tüm Dünyayı fazlasıyla fidye verse hem yetmez hem alınmaz

Rablerinin çağrısına olumlu cevap verenler için güzellik vardır. O'na olumlu cevap vermeyenlere gelince, yeryüzündekilerin tamamı onların olsa, bir o kadar da ilave edilse, kurtulmak için bunların tümünü fidye verirlerdi. Böylelerinin hesabı kötü olacaktır; varacakları yer de cehennemdir. Ne kötü yataktır o! 13. sure (RA'D) 18. ayet (Resmi: 13/İniş:87/Alfabetik:85)

Eğer yerdekilerin tamamı ve beraberinde bir o kadarı, zulmedenlerin olsa, kıyamet günü azabın kötülüğünden kurtulmak için tümünü mutlaka fidye verirlerdi. Çünkü hiç hesaba katmadıkları şeyler, Allah tarafından karşılarına çıkarılmıştır. 39. sure (ZÜMER) 47. ayet (Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)

(e) Kâfirler (inkâr edenler), kulak göz ve kalplerini kapamışlardır. Hakkı/Gerçeği işitmezler, görmezler anlamazlar, onlar iman etmezler

Şu bir gerçek ki, o küfre batmış olanları sen korkutsan da korkutmasan da onlar için aynıdır; iman etmezler. Allah onların kalpleri, kulakları üzerine mühür basmıştır. Onların kafa gözleri üstünde de bir perde vardır. Onlar için korkunç bir azap öngörülmüştür. 2. sure (BAKARA) 6-7. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

"Kalplerimiz kabuk tutmuştur." dediler. Hayır öyle değil. Küfürleri yüzünden Allah onları lanetlemiştir de çok az bir kısmı iman eder. 2. sure (BAKARA) 88. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

Kendilerine Kitap'ı verdiklerimiz onu, okunuşunun hakkını vererek okurlar. İşte onlar ona inanırlar. Onu inkar edenlere gelince, onlar hüsrana uğrayanların ta kendileridir. 2. sure (BAKARA) 121. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

O küfre sapanların durumu, bağırıp çağırma dışında bir şeyi işitmeyen varlıklara haykıranın durumuna benzer. Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Bu yüzden akıllarını işletemez onlar. 2. sure (BAKARA) 171. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

Küfre sapanlara gelince, onların malları da çocukları da Allah'a karşı kendilerine hiçbir yarar sağlamayacaktır. Onlar, işte onlar, ateşin yakıtıdırlar. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 10. ayet (Resmi: 3/İniş:94/ Alfabetik:7)

Allah bunu yaptı ki, küfre sapanlardan bir kısmını bölüp ayırsın veya onları zelîl etsin de yıkık ve ürkek bir halde dönüp gitsinler. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 127. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)

İnsanlardan gizleniyorlar/gizliyorlar da Allah'tan gizlenmiyorlar/gizlemiyorlar. Oysaki O, O'nun hoşlanmadığı sözü gece boyu sarf ederlerken onlarla beraberdir. Allah, onların yapmakta olduklarını çepeçevre kuşatmıştır. 4. sure (NİSA) 108. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)

Onlar ki inandılar, sonra küfre saptılar; yine inandılar, tekrar küfre saptılar, sonra da küfrü artırdılar; işte Allah onları affetmeyecek, onları hiçbir yola kılavuzlamayacaktır. 4. sure (NİSA) 137. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)

Onlar ki Allah'ı ve O'nun resullerini inkar ederler, Allah'la O'nun resulleri arasını açmak isterler de "bir kısmına inanırız, bir kısmını inkâr ederiz" derler; böylece imanla inkâr arasında bir yol tutmak isterler. İşte bunlar gerçek kafirlerdir. Ve biz, kâfirler için yere batırıcı bir azap hazırladık. 4. sure (NİSA) 150-151. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
Size geldiklerinde "İnandık!" derler. Gerçekte ise küfürle girmiş, yine onunla çıkmışlardır. Neler saklıyor olduklarını Allah daha iyi bilir. 5. sure (MÂİDE) 61. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)

Onlar kendi dinlerini eğlence ve oyun haline getirdiler, iğreti hayat onları aldattı. Onlar bugüne kavuşacaklarını unutmuşlardı. Ayetlerimize karşı direniyorlardı. Bugün de biz onları unutuyoruz. Yemin olsun ki, biz onlara, ilme uygun biçimde, ayrıntılı kıldığımız bir Kitap getirdik. İnanan bir topluluk için bir kılavuz, bir rahmettir o. Onun yalnız tevilini gözetirler. Onun tevili geldiği gün, daha önce onu unutanlar şöyle derler: "İnan olsun, Rabbimizin resulleri gerçeği getirmişler. Acaba bizim için şefaatçılar var mı ki, bize şefaat etsinler; yahut daha önce yaptıklarımızdan başkasını yapalım diye geri gönderilebilir miyiz?" Öz benliklerini hüsrana ittiler. İftiralarına alet ettikleri, onlardan uzaklaşıp kayboldu. 7. sure (A'RAF) 51-53. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
Hiç işitmedikleri halde, "İşittik!" diyenler gibi olmayın. Çünkü yeryüzünde debelenenlerin Allah katında en kötüsü, akıllarını işletmeyen sağır dilsizlerdir. Allah kendilerinde bir hayır olduğunu bilseydi elbette onlara işittirirdi. Onlara işittirseydi bile mutlaka yüz çevirir, döner giderlerdi. 8. sure (ENFÂL) 21-23. ayet (Resmi: 8/İniş:93/ Alfabetik:22)

Onlar Mescid-i Haram'dan geri çevirip dururken, Allah onlara neden azap etmeyecekmiş? Onlar onun dostları/koruyucuları da değillerdir. Onun dostları/koruyucuları takva sahiplerinden başkası değildir. Ama onların çokları bunu bilmezler. Onların o evdeki namazı; ıslık çalmak, el çırpmak/engel olmaktan başka bir şey değildir. O halde, inkâr etmekte olduğunuz için tadın azabı. O küfre sapanlar mallarını Allah yolundan alıkoymak için harcarlar, harcayacaklardır da. Sonunda bu kendileri için bir hasret olacak, sonra da mağlup edilecekler. Küfre sapanlar doğruca cehenneme sürülecekler. 8. sure (ENFÂL) 34-36. ayet (Resmi: 8/İniş:93/ Alfabetik:22)

Allah'ın nimetini biliyorlar, sonra da onu inkâr ediyorlar. Çoğu nankördür bunların. 16. sure (NAHL) 83. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)

Ama âhirete inanmayanlar, o yoldan hep yan çiziyorlar. Eğer biz onlara acıyıp da üstlerindeki sıkıntıyı kaldırsaydık, azgınlıkları içinde sersem sersem bocalamaya devam edeceklerdi. Yemin olsun, biz onları azapla yakaladık. Ama yine de Rablerine boyun eğmediler. Sığınıp yakarmıyorlar. Nihayet, üzerlerine şiddetli bir azabın kapısını açtığımızda hemencecik ümitsizliğe düşüverecekler. 23. sure (MÜ'MİNÛN) 74-77. ayet (Resmi: 23/İniş:74/Alfabetik:70)
Tartıları hafif gelenler ise kendilerini kayba uğratanlar, sürekli cehennemde kalanlar olacaklardır. Ateş, yüzlerini yalar. Ve onlar da içinde sırıtıp kalacaklar. "Ayetlerim size okunmadı mı?" Ve siz onları yalanlamıyor muydunuz?" Derler ki: "Rabbimiz, bahtsızlığımız bize baskın çıktı. Sapıp gitmiş bir topluluk olduk biz." "Rabbimiz, çıkar bizi oradan. Eğer bir daha aynısını yaparsak, gerçekten zalimler olacağız." Buyurur: "Yıkılıp gidin oraya, konuşmayın benimle!" Kullarımdan bir zümre "Rabbimiz, inandık; affet bizi, acı bize, sen merhametlilerin en hayırlısısın" diyorken, Siz onları alaya aldınız. Öyle ki, zikrimi / Kur'an’ımı size unutturdular. Siz onlara hep gülüyordunuz. Bugün onlara ben, sabretmiş olmalarının karşılığını verdim. Başarıya erip kurtulanlar, onlardır. Buyurur: "Yeryüzünde yıllar sayısıyla ne kadar kaldınız?" Derler: "Bir gün yahut günün bir kısmı kadar; sayanlara sor." Buyurdu: "Sadece birazcık kaldınız. Keşke biliyor olsaydınız." "Sizi, boş yere yarattığımızı ve bize döndürülmeyeceğinizi mi sandınız?" 23. sure (MÜ'MİNÛN) 103-115. ayet (Resmi: 23/İniş:74/Alfabetik:70)
İnkârcılar dediler ki: "Biz ve atalarımız toprak olduktan sonra, gerçekten biz bundan sonra ortaya mı çıkarılacağız?" 27. sure (NEML) 67. ayet (Resmi: 27/İniş:48/Alfabetik:81)

İyiye ve güzele bir kılavuzdur bu! Rablerinin ayetlerini inkâr edenler için, korkunç bir pislik azabı öngörülmüştür. 45. sure (CÂSİYE) 11. ayet (Resmi: 45/İniş:65/Alfabetik:15)

Durmadan hayrı engelleyeni, azgını, işkilciyi... O ki, Allah'ın yanına başka bir ilah koydu. Artık atın onu, o şiddetli azabın içine! 50. sure (KAF) 25-26. ayet (Resmi: 50/İniş:34/Alfabetik:49)
O yüz geri döneni gördün mü? Azıcık verdi, sona inatla sıkıca tuttu. Gaybın bilgisi onun yanında da o mu görüyor? Yoksa haber verilmedi mi ona, Mûsa'nın sayfalarındakiler? Ve o çok vefalı İbrahim'in sayfalarındakiler... 53. sure (NECM) 33-37. ayet (Resmi: 53/İniş:23/Alfabetik:80)
Şimdi siz, bu sözü mü kirletip küçümseyeceksiniz/bu sözle mi alttan alıp gevşek davranacaksınız/bu sözle mi yağcılık edeceksiniz? Rızkınızı, yalanlamanızdan ibaret mi kılıyorsunuz? Ya o canın boğaza gelip dayandığı zaman! İşte o zaman siz bakakalırsınız! Biz ona sizden daha yakınız, ama siz görmezsiniz. Madem ceza görmeyecek kişilersiniz, Eğer doğru sözlülerseniz, onu geri çevirsenize. 56. sure (VÂKIA) 81-87. ayet (Resmi: 56/İniş:46/Alfabetik:107)
Şunların hiçbirine eğilme, uyma: Çok yemin eden, bayağı/alçak, Alaycı/gammaz, koğuculuk için dolaşıp duran, Hayrı engelleyen, sınır tanımaz saldırgan, günaha batmış, Kaba / obur, bütün bunlardan sonra da soyu bozuk, kötülükle damgalı. Mal ve oğullar sahibi olmuş da ne olmuş? Ayetlerimiz ona okunduğunda şöyle der: "Daha öncekilerin masalları!" Yakında biz onun hortumu üzerine damga basacağız / burnunu sürteceğiz. 68. sure (KALEM) 10-16. ayet (Resmi: 68/İniş:2/Alfabetik:51)

O nankörlere ne oluyor ki, sana doğru, o yandan, bu yandan boyunlarını uzatarak geliyorlar; Sağdan ve soldan parçalar halinde. Onlardan her biri nimet bahçesine konulacağını mı umuyor? Hayır, ummasınlar! Gerçek şu ki biz onları, bildikleri şeyden yarattık. İş onların sandığı gibi değil! Doğuların ve batıların Rabbine yemin olsun ki, biz gerçekten gücü yetenleriz; Onları kendilerinden daha üstün olanlarla değiştirmeye... Ve biz önüne geçilebilecekler değiliz. Bırak onları! Dalsınlar, oynasınlar kendileri için belirlenen günlerine ulaşıncaya kadar. 70. sure (MEÂRİC) 36-42. ayet (Resmi: 70/İniş:79/Alfabetik:62)
Ne tasdik etti ne yakardı/ne sadaka verdi ne namaz kıldı. Tam aksine, yalanladı, gerisin geri döndü. Sonra da çalım sata sata ailesine gitti. Çok uygundur sana bu bela, çok uygun! Evet, çok uygundur sana bu bela, çok uygun! 75. sure (KIYÂMET) 31-35. ayet (Resmi: 75/İniş:31/Alfabetik:56)
O sanıyor mu ki, hiç kimse ona asla güç yetiremeyecektir! "Yığınlarla mal telef ettim!" diyor. Hiç kimsenin kendisini görmediğini mi sanıyor? Biz ona vermedik mi iki göz, Bir dil, iki dudak? Kılavuzladık onu iki tepeye. Akabeye, sarp yokuşa atılamadı o. 90. sure (BELED) 5-11. ayet (Resmi: 90/İniş:35/Alfabetik:12)
İş, sanıldığı gibi değil! İnsan gerçekten azar: Kendisini her türlü ihtiyacın üstünde görmüştür. Oysa ki, dönüş yalnız Rabbinedir! Gördün mü o yasaklayanı, Bir kulu namaz kılarken. Gördün mü! Ya o iyilik ve doğruluk üzere ise?! Ya o, takvayı emrediyorsa! Gördün mü! Ya şu yalanlamış, sırt dönmüşse! Bilmedi mi ki Allah gerçekten görür! İş, sandığı gibi değil! Eğer vazgeçmezse yemin olsun, o alnı mutlaka tutup sürteceğiz! O yalancı, o günahkâr alnı. Hadi çağırsın derneğini/kurultayını! Biz de çağıracağız zebanileri! Sakın, sakın! Ona boyun eğme; secde et ve yaklaş! 96. sure (ALAK) 6-19. ayet (Resmi: 96/İniş:1/Alfabetik:6)

(f) 'İnkârcılara, ikiyüzlülere itaat etme, onların ezalarına aldırma, Allah'a tevekkül et. Vekil olarak Allah yeter'

İnkârcılara, ikiyüzlülere itaat etme, onların ezalarına aldırma; Allah'a tevekkül et. Vekil olarak Allah yeter. 33. sure (AHZÂB) 48. ayet (Resmi: 33/İniş:97/Alfabetik:4)

(g) Kâfirler (inkâr edenler ),üzerlerine azap sözü hak olanlar, mutlaka ateşe/cehenneme girecekler

Ah bir görsen, ateşin başında durdurulup da şöyle dediklerini: "Ne olurdu, geri gönderilsek, Rabbimizin ayetlerini yalanlamasak ve müminlerden oluversek." İşin doğrusu şu: Önceden gizlemekte oldukları karşılarına dikildi. Geri gönderilselerdi yasaklandıkları şeyi mutlaka yineleyeceklerdi. Doğrusu, onlar, tam yalancıdırlar. 6. sure (EN'ÂM) 27-28. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Diri olanı uyarsın ve inkârcılar üzerine söz hak olsun diye indirilmiştir. 36. sure (YÂSÎN) 70. ayet (Resmi: 36/İniş:41/Alfabetik:108)

Bu, budur! Azgınlara da kötü bir gelecek vardır elbette! İçine dalacakları cehennem! Ne kötü döşektir o! İşte burada! Hadi, tatsınlar onu: Kaynar su, kokuşmuş irin. Ve o türden bir başkası daha: Çifter çifter. Şöyle denilir: "İşte sizinle birlikte direnişe geçen bir grup. 'Merhaba' yok onlara! Onlar ateşe salınıyorlar." Dediler: "Hayır, size merhaba yok. Onu siz önümüze çıkardınız. Ne kötü durak yeridir o!" Şöyle yakardılar: "Rabbimiz, bunu bizim önümüze çıkaranın ateşteki azabını bir kat daha artır." Şöyle dediler: "Şer temsilcilerinden saydığımız adamları, acaba neden görmüyoruz?" "Onları alaya alırdık; yoksa gözler onlardan kaydı mı?" İşte bu, kesin gerçektir. Ateş halkının çekişmesi gerçekleşecektir. 38. sure (SÂD) 55-64. ayet (Resmi: 38/İniş:38/Alfabetik:88)

(h) Kâfirlere (inkâr edenlere), süre verilmiştir seçim ve tercihlerini düzeltmezlerse sonunda azaba yakalanacaklardır

Süre tanıyorum onlara. Çünkü benim tuzağım pek yamandır. 7. sure (A'RAF) 183. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)

Yemin olsun, senden önceki resullerle de alay edildi. İnkâr edenlere biraz süre verdim ama sonunda hepsini yakaladım. Gördüler nasılmış azap! 13. sure (RA'D) 32. ayet (Resmi: 13/İniş:87/ Alfabetik:85)

De ki: "Her kim sapıklıkta ise Rahman ona iyice süre versin. Nihayet, kendilerine vaat edileni, azabı veya kıyametin kopuşunu gördüklerinde mekânca daha kötü, taraflarca daha zayıf olanın kim olduğunu bilecekler." 19. sure (MERYEM) 75. ayet (Resmi: 19/İniş:44/Alfabetik:63)

Süre tanıyorum onlara. Tuzağım gerçekten zorludur benim. 68. sure (KALEM) 45. ayet (Resmi: 68/İniş:2/Alfabetik:51)

(i) Allah'a ve Elçilerine düşman olana Allah düşman olur

Kim Allah'a, O'nun meleklerine, resullerine, Cebrail'e, Mikâil'e düşman kesilirse, Allah da bu tür inkârcılara düşman kesilir. 2. sure (BAKARA) 98. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

Akşam onun mevkiine/konumuna imrenenler sabah şöyle diyorlardı: "Vay be! Allah, kullarından dilediğine rızkı açıp yayıyor, dilediğine de ölçüyle veriyor/kısıyor. Allah bize lütufta bulunmasaydı, vallahi bizi de batırmıştı. Demek ki, inkârcılar asla iflah etmiyorlar." 28. sure (KASAS) 82. ayet (Resmi: 28/İniş:49/Alfabetik:53)

(j) "Göklerde ve yerde neler var / neler oluyor, bir bakın! O ayetler ve uyarılar iman etmeyen bir toplumun hiçbir işine yaramaz''
 
De ki: "Göklerde ve yerde neler var/neler oluyor, bir bakın!" O ayetler ve uyarılar iman etmeyen bir toplumun hiçbir işine yaramaz. 10. sure (YÛNUS) 101. ayet (Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik:109)

(k) Allah Rahman'dır inkâr edenleri bile Dünya'da rızıklandırır ama Ahirette cezalandırır

İbrahim şöyle yakarmıştı: "Rabb'im! Şu kenti güvenli bir kent yap, halkının Allah'a ve âhıret gününe inananlarını çeşitli ürünlerle rızıklandır." Rab dedi ki: "Küfre sapanları bile rızıklandırırım. Ama az bir nimetle rızıklandırır, sonra da ateş azabına itiveririm. Ne kötü bir dönüş yeridir o..." 2. sure (BAKARA) 126. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

De ki: "Ey nankör kâfirler! Kulluk etmem sizin kulluk ettiğinize. Siz de ibadet etmezsiniz benim ibadet ettiğime. Kul değilim sizin taptığınıza, Ve ibadet edenler değilsiniz benim ibadet ettiğime. Sizin dininiz size, benim dinim bana!" 109. sure (KÂFİRÛN) 1-6. ayet (Resmi: 109/İniş:18/ Alfabetik:50)

(l) İnkâr edenler bölük bölük cehenneme sevk edilirler. Çünkü içlerinden gelen resullerin uyarılarını dinlemediler ve onlar hakkında azap hükmü hak oldu

İnkar edenler bölük bölük cehenneme sevk edilirler. Oraya geldiklerinde onun kapıları açılır ve cehennem bekçileri onlara şöyle derler: "Size, içinizden resuller gelmedi mi ki, Rabbinizin ayetlerini karşınızda okusunlar ve sizi şu gününüze kavuşmanız hususunda uyarsınlar?" Onlar: "Evet, derler, geldiler ama inkarcılar hakkında azap hükmü hak oldu." 39. sure (ZÜMER) 71. ayet (Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)

İşte böyle! Rabbinin, nankörlüğe sapanlar hakkındaki, "onlar ateş yâranıdır" sözü tam gerçekleşti. 40. sure (MÜ'MİN) 6. ayet (Resmi: 40/İniş:60/Alfabetik:69)

İşte bunlar, kendilerinden önce gelip geçmiş cin ve insan ümmetleri içinde, üzerlerine azap hak olanlardır. Hiç kuşkusuz onlar, hüsrana uğrayanlardır. 46. sure (AHKAF) 18. ayet (Resmi: 46/İniş:66/Alfabetik:3)

Yakında biz onun hortumu üzerine damga basacağız/burnunu sürteceğiz. 68. sure (KALEM) 16. ayet (Resmi: 68/İniş:2/Alfabetik:51)

(m) Kâfirler (inkâr edenler), Allah'a döndürülecekler ve günahlarını itiraf edecekler, çıkış yolu dileyecekler

Allah'a nasıl nankörlük ediyorsunuz?! Siz ölülerdiniz, O sizi diriltti. Sizi yine öldürecek ve sonra diriltecektir. Nihayet O'na döndürüleceksiniz. 2. sure (BAKARA) 28. ayet (Resmi: 2/İniş:92/ Alfabetik:11)

Dediler: "Rabbimiz! Bizi iki kez öldürdün, iki kez dirilttin. Artık günahlarımızı itiraf ettik. Buradan çıkmak için bir yol daha var mı?" 40. sure (MÜ'MİN) 11. ayet (Resmi: 40/İniş:60/Alfabetik:69)


RESUL KUR'AN'IN KUR'AN MESAJLARI - M. Kemal Adal

Selam...

​ T.C. / M. Kemal Adal 




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder