İŞTE ATATÜRK

İŞTE ATATÜRK
Allah Kuran’da: “Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz ve gönlün hepsi bundan sorumlu tutulacaktır.” (17/İSRA/36) buyurmuştur. Atatürk de: “Türk Kuran'ın arkasında koşuyor; fakat onun ne dediğini anlamıyor, içinde neler var bilmiyor ve bilmeden tapınıyor. Benim maksadım; arkasında koştuğu kitapta neler olduğunu Türk anlasın” (Osman Ergin, Türk Maarif Tarihi 1-5, 1977 /A. Gürtaş, s. 41) demektedir.- "İŞTE ATATÜRK" PORTALINA GİRMEK İSTEDİĞİNİZDE YUKARIDAKİ RESMİ TIKLAYINIZ.

9 Eylül 2016 Cuma

YÜN, DEMİR VE KATRAN, GEMİ, RENKLER, ATEŞ


TABİAT (GÖKLER VE YER)


3.  TABİATIN İNSAN HİZMETİNE VERİLMESİ -6


o) Yün, Demir ve Katran


(1) Yün

Allah size, evlerinizden huzur ve sükûn yeri yaptı. Hayvan derilerinden size, gerek göç gününüzde gerek konduğunuz sırada rahatça taşıyacağınız evler yaptı. Ayrıca, hayvanların; yünlerinden, yapağılarından ve kıllarından belli bir süreye kadar kullanabileceğiniz giyimlikler, döşemelikler ve kullanım eşyası verdi. 16. sure (NAHL) 80. ayet (Resmi: 16/İniş:70/ Alfabetik: 75)

Dağlar, atılmış, renkli yün gibi olur. 70. sure (MEÂRİC) 9. ayet (Resmi: 70/İniş:79/Alfabetik:62)

Dağlar, didilmiş renkli yün gibi olur. 101. sure (KAARİA) 5. ayet (Resmi: 101/İniş:30/Alfabetik:47)

 (2) Demir

De ki: "İster taş olun ister demir!" 17. sure (İSRÂ) 50. ayet (Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)

"Bana demir kütleleri getirin!" İki ucu tam denkleştirince, "Körükleyin!" dedi. Onu ateş haline koyunca da "Getirin bana, üzerine erimiş bakır/katran dökeyim!" diye seslendi. 18. sure (KEHF) 96. ayet (Resmi: 18/İniş:69/Alfabetik:54)

Bunlar için bir de demirden kamçılar var. 22. sure (HAC) 21. ayet (Resmi: 22/İniş:88/ Alfabetik:32)

Yemin olsun, biz, Dâvud'a katımızdan bir lütufta bulunduk. "Ey dağlar, onunla birlikte tespih edin ve ey kuşlar siz de." dedik. Ve onun için demiri yumuşattık. 34. sure (SEBE') 10. ayet (Resmi: 34/İniş:58/Alfabetik:91)

Yemin olsun, biz, resullerimizi açık seçik delillerle gönderdik ve onlarla birlikte Kitap'ı ve ölçüyü de indirdik ki, insanlar adaleti ayakta tutsunlar/adaletle doğrulsunlar. Ve demiri de indirdik. Onda zorlu bir kuvvet ve insanlar için birçok yarar vardır. Allah bu sayede, kendisine ve resullerine, gayba inanarak kimin yardım edeceğini bilecektir. Allah Kavî'dir, Azîz'dir. 57. sure (HADÎD) 25. ayet (Resmi: 57/İniş:112/Alfabetik:33)

 (3) Katran

Gömlekleri katrandandır. Yüzlerini ateş bürümüştür. 14. sure (İBRÂHİM) 50. ayet (Resmi: 14/İniş:72/Alfabetik:40)

"Bana demir kütleleri getirin!" İki ucu tam denkleştirince, "Körükleyin!" dedi. Onu ateş haline koyunca da "Getirin bana, üzerine erimiş bakır/katran dökeyim!" diye seslendi. 18. sure (KEHF) 96. ayet (Resmi: 18/İniş:69/Alfabetik:54)

p) Gemi


(1) 
Allah'ın Gözetiminde ve Vahyine Göre Yapılan Gemi ve Sandıklar:

Nebileri onlara şöyle söyledi: "Onun mülk ve saltanatının belirtisi o Tâbûtun size gelmesidir. Onun içinde Rabb'inizden bir huzur, Hârun hanedanının, Mûsa hanedanının bıraktığından bir kalıntı vardır, Onu melekler taşır. Eğer iman sahipleri iseniz, bunda sizin için elbette bir ibret vardır." 2. sure (BAKARA) 248. ayet (Resmi: 2/İniş:92 /Alfabetik:11)

Onu yalanladılar. Bunun üzerine biz onu beraberindekileri gemi içinde kurtardık, ayetlerimizi yalanlayanları boğduk. Gözleri görmez bir topluluktu onlar. 7. sure (A'RAF) 64. ayet (Resmi: 7/ İniş:39/Alfabetik:9)

Bunun üzerine, onu yalanladılar. Biz de onu ve gemide onunla beraber bulunanları kurtardık, onları yöneticiler yaptık; ayetlerimizi yalanlayanları da batırıp boğduk. Bak da gör, önceden uyarılanların sonu nice oluyor! 10. sure (YÛNUS) 73. ayet (Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik:109)

Vahyimize bağlı olarak gözlerimizin önünde gemiyi yap. Ve zulmedenler hakkında benimle karşılıklı laf edip durma. Onlar, mutlaka boğulacaklardır. Gemiyi yapıyordu. Toplumundan herhangi bir grup yanından geçtikçe onunla alay ediyorlardı. Dedi ki Nûh "Bizimle alay ediyorsanız, biz de sizinle alay edeceğiz. Tıpkı sizin eğlendiğiniz gibi." 11. sure (HÛD) 37-38. ayet (Resmi: 11/İniş:52/Alfabetik:38)
İşte bunlar, Allah'ın kendilerine nimet lütfettiği peygamberlerdendir: Âdem'in soyundan, Nûh'la birlikte taşıdıklarımızdan, İbrahim ve İsrail'in soyundan, kılavuzluk edip seçtiğimiz kimselerden. Kendilerine Rahman'ın ayetleri okunduğunda, ağlayarak secdelere kapanırlardı. 19. sure (MERYEM) 58. ayet (Resmi: 19/İniş:44/Alfabetik:63)

Bunun üzerine biz, Nûh'a şöyle vahyettik: "Gözlerimizin önünde ve vahyimize uygun olarak gemiyi yap. Emrimiz gelip tandır kaynayınca, ailenle birlikte her türden iki çifti gemiye sok. İçlerinden, haklarında daha önce hüküm verilmiş olanları dışta bırak. Zulmetmiş olanlar hakkında bana yakarıp durma. Onlar kesinlikle boğulacaklardır." Sen, yanındakilerle birlikte geminin üzerine çıktığında şöyle de: "Zalimler topluluğundan bizi kurtaran Allah'a Hamd olsun!" 23. sure (MÜ'MİNÛN) 27-28. ayet (Resmi: 23/İniş:74/Alfabetik:70) 
Bunun üzerine biz, onu da beraberindekileri de o yüklü gemide kurtardık. 26. sure (ŞUARA) 119. ayet (Resmi: 26/İniş:47/Alfabetik:94)
Biz, Nûh'u ve gemi halkını kurtardık ve o gemiyi âlemlere ibret yaptık. 29. sure (ANKEBÛT) 15. ayet (Resmi: 29/İniş:85/Alfabetik:8)
Zürriyetlerini o dopdolu gemilerde taşımamız da onlar için bir ayettir. 36. sure (YÂSÎN) 41. ayet (Resmi: 36/İniş:41/Alfabetik:108)

Ve taşıdık onu levhalar ve çivilerden oluşturulan şey üstünde. Akıp gidiyordu gözlerimizin önünde, bir ödül olarak nankörlüğe uğratılan kişi için. Yemin olsun ki, biz onu bir ibret ve işaret olarak arkaya bıraktık. Yok mu araştırıp öğüt alacak? 54. sure (KAMER) 13-15. ayet (Resmi: 54/İniş:37/Alfabetik:52)

(2) 
Hz. Nuh’un Gemisi

Ve taşıdık onu levhalar ve çivilerden oluşturulan şey üstünde. 54. sure (KAMER) 13. ayet (Resmi: 54/İniş:37/Alfabetik:52)

(3) Hz. Musa'nın Bebekken İçine Konulup Nil Nehrine Bırakıldığı Sandık/Tabut:


"Onu tabuta koyup ırmağa bırak! Irmak onu sahile götürsün ki, benim de düşmanım, onun da düşmanı olan biri onu alsın. Üzerine kendimden bir sevgi bıraktım ki, gözümün önünde yetiştirilesin." 20. sure (TÂHÂ) 39. ayet (Resmi: 20/İniş:45/Alfabetik:96)

(4) Gemilerden Denizde Dağlar Gibi Dalgalarda ve Dağlar Gibi Akıp Gidenler:

Gemi onları, dağlar gibi dalgalar üstünden yürütüp götürüyordu. Nûh onlardan ayrı bir yerde duran oğluna seslendi: "Oğulcuğum, bizimle beraber bin, kâfirlerle beraber olma." 11. sure (HÛD) 42. ayet (Resmi: 11/İniş:52/Alfabetik:38)

Denizde o dağlar gibi akıp giden gemiler de O'nun ayetlerindendir. 42. sure (ŞÛRÂ) 32. ayet (Resmi: 42/İniş:62/Alfabetik:95)

Denizde koca dağlar gibi akıp giden o görkemli gemiler de O'nundur. 55. sure (RAHMÂN) 24. ayet (Resmi: 55/İniş:89/Alfabetik:86)

(5) Gemilerde, Allah'ın Varlığına ve Birliğine Deliller, İzler, İşaretler, İbretler Vardır

Şu bir gerçek ki göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, insanların yararı için denizde yüzüp giden gemilerde, Allah'ın gökten suyu indirip onunla, ölümünden sonra toprağı dirilterek üzerine tüm canlılardan yaymasında, rüzgarların bir düzen içinde yönden yöne çevrilmesinde, gök ve yer arasında bir hizmete memur edilen bulutlarda, aklını işleten bir topluluk için sayısız izler-işaretler-ibretler vardır. 2. sure (BAKARA) 164. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

O yürütüyor sizi karada ve denizde. Diyelim, gemidesiniz: Gemiler, içindekileri latîf bir rüzgârla götürüyorlar. İçerdekiler ferah ve sevinç duymaktalar. Birden korkunç bir kasırga geliverdi. Her taraftan dalgalar üzerlerine çullandı. Çepeçevre kuşatıldıklarını düşünüp dini yalnız Allah'a özgüleyerek duaya koyuldular: "Eğer bizi şu durumdan kurtarırsan, yemin olsun, sana şükredenlerden olacağız." 10. sure (YÛNUS) 22. ayet (Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik:109)

İşte bu Allah'tır sizin Hak Rabbiniz. Hak'tan sonra, sapıklıktan başka ne kalır ki? Peki, nasıl oluyor da yüz geri döndürülüyorsunuz? 10. sure (YÛNUS) 32. ayet (Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik:109)

Ve O'dur ki, içinden taze bir et yemeniz ve kuşanacağınız bir süs çıkarmanız için denizi emrinize vermiştir. Gemileri onda yara yara gider görürsün. Böyle yapmıştır ki, O'nun kereminden nasip arayasınız ve şükredebilesiniz. 16. sure (NAHL) 14. ayet (Resmi: 16/İniş:70/ Alfabetik:75)

Rabbiniz odur ki, lütfundan nasip arayasınız diye sizin için denizde gemiler yürütüyor. O, size karşı gerçekten çok merhametlidir. 17. sure (İSRÂ) 66. ayet (Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)

İkisi birlikte yola koyuldular. Bir süre sonra gemiye bindiklerinde, tuttu gemiyi deliverdi. Mûsa dedi: "İçindekileri boğmak için mi deldin onu? Vallahi korkunç bir iş yaptın!" 18. sure (KEHF) 71. ayet (Resmi: 18/İniş:69/Alfabetik:54)

"Gemiden başlayayım: O gemi, denizde işçilik yapan bir grup yoksulundu. Ben onu kusurlu hale getirmek istedim. Çünkü biraz ötelerinde bir kral vardı; tüm gemilere zorla el koyuyordu." 18. sure (KEHF) 79. ayet (Resmi: 18/İniş:69/Alfabetik:54)
Görmedin mi, Allah yeryüzündekileri ve denizde O'nun emriyle akıp giden gemileri sizin hizmetinize verdi. O'nun izni olmaksızın yerkürenin üstüne düşmemesi için göğü O tutuyor. Allah, insanlara karşı elbette Raûf, Rahîm'dir, 22. sure (HAC) 65. ayet (Resmi: 22/İniş:88/Alfabetik:32)

Hem onlar üzerinde hem de gemiler üzerinde taşınıyorsunuz. 23. sure (MÜ'MİNÛN) 22. ayet (Resmi: 23/İniş:74/Alfabetik:70)

Gemiye bindiklerinde, dini Allah'a özgüleyerek yalvarıp yakarırlar. Fakat Allah onları kurtarıp karaya çıkardığında, bir bakmışsın ortak koşuyorlar; 29. sure (ANKEBÛT) 65. ayet (Resmi: 29/İniş:85/Alfabetik:8)

O'nun ayetlerindendir ki, size rahmetinden tattırsın; gemiler, buyruğu ile akıp gitsin. Lütfundan nasip arayasınız ve şükredebilesiniz diye, rüzgârları müjdeciler olarak gönderir. 30. sure (RÛM) 46. ayet (Resmi: 30/İniş:84/Alfabetik:87)

Bu böyledir; çünkü Allah, Hakk'ın ta kendisidir. O'nun berisinde yalvarıp yakardıkları ise bâtıldır. Ve Allah Aliyy'dir, yüceliğine sınır yoktur; Kebîr'dir, büyüklüğüne sınır yoktur. 31. sure (LOKMAN) 30. ayet (Resmi: 31/İniş:57/Alfabetik:59)

İki deniz birbirine eşit olmaz. Bu tatlıdır, susuzluğu giderir, içimi hoş ve rahattır; şu tuzludur, acıdır. Ama hepsinden de taze et yersiniz; giyip takınacağınız bir süs çıkarırsınız. Allah'ın lütfundan nasip aramanız ve şükredebilmeniz için, gemilerin denizi yara yara gittiğini görürsün. 35. sure (FATIR) 12. ayet (Resmi: 35/İniş:43/Alfabetik:24)

Hani o, dolu bir gemiye kaçmıştı. 37. sure (SÂFFÂT) 140. ayet (Resmi: 37/İniş:56/Alfabetik:90)

O hayvanlarda sizin için daha nice faydalar vardır. Onları binek yaparak, gönüllerinizdeki arzuya ulaşırsınız. Hem onlar üzerinde hem gemiler üzerinde taşınırsınız. 40. sure (MÜ'MİN) 80. ayet (Resmi: 40/İniş:60/Alfabetik:69)

Denizde o dağlar gibi akıp giden gemiler de O'nun ayetlerindendir. 42. sure (ŞÛRÂ) 32. ayet (Resmi: 42/İniş:62/Alfabetik:95)

Tüm çiftleri de yaratan O'dur. Ve O, sizin için gemilerden ve hayvanlardan binmekte olduğunuz şeylere de vücut verdi; 43. sure (ZUHRUF) 12. ayet (Resmi: 43/İniş:63/Alfabetik:113)

Allah size denizi boyun eğdirdi ki, içinde gemiler O'nun emriyle akıp gitsin, lütfundan istekte bulunasınız ve şükredebilesiniz. 45. sure (CÂSİYE) 12. ayet (Resmi: 45/İniş:65/Alfabetik:15)

Denizde koca dağlar gibi akıp giden o görkemli gemiler de O'nundur. 55. sure (RAHMÂN) 24. ayet (Resmi: 55/İniş:89/Alfabetik:86)

q) Renkler


Ve sizin için yeryüzünde, çeşit çeşit renklerde başka şeylere de vücut vermiştir. Bütün bunlarda, düşünüp ibret alacak bir toplum için elbette bir mucize vardır. 16. sure (NAHL) 13. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)

"Sonra, meyvaların her türünden ye de boyun bükerek Rabbinin yollarına koyul." Onun karıncıklarından, renkleri çeşit çeşit bir içecek çıkar ki, insanlar için onda şifa vardır. Derin derin düşünen bir topluluk için, bunda kesin bir mucize var. 16. sure (NAHL) 69. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)

Göklerin ve yerin yaratılmasıyla dillerinizin ve renklerinizin farklı olması da O'nun ayetlerindendir. Bunda, ilim sahipleri için elbette ibretler vardır. 30. sure (RÛM) 22. ayet (Resmi: 30/İniş:84/Alfabetik:87)

Görmedin mi, Allah, gökten bir su indirdi. Onunla, renkleri çeşit çeşit meyveler çıkardık. Dağlardan da yollar var; beyaz, kırmızı, değişik renklerde. Ve simsiyah yollar da var. Aynı şekilde, insanlardan, hayvanlardan, davarlardan da çeşitli renklerde olanlar var. Kulları içinde Allah'tan ancak bilginler ürperir. Allah Azîz'dir, Gafûr'dur. 35. sure (FATIR) 27-28. ayet (Resmi: 35/İniş:43/Alfabetik:24)

Görmedin mi, Allah gökten bir su indirdi de onu toprak içindeki kaynaklara ulaştırdı. Sonra onunla çeşitli renklerde ekinler çıkarıyor. Sonra ekin kurur da sen onu sararmış görürsün. Sonra da onu kuru ufantı haline getirir. İşte bunda, akıl ve gönül sahipleri için mutlak bir ibret var. 39. sure (ZÜMER) 21. ayet (Resmi: 39/İniş:59/ Alfabetik:114)

r) Ateş


(1) Cehennem ateşi-Azap

Allah'ın Kitap'tan indirdiği şeyi gizleyip onu basit bir ücret karşılığı satanlar, karınlarında ateşten başka bir şey yemiş olmazlar, Kıyamet günü Allah onlarla konuşmayacaktır, onları arındırmayacaktır da... Onlar için korkunç bir azap vardır. 2. sure (BAKARA) 174. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

Hep birlikte Allah'ın ipine yapışın, fırkalara bölünüp parçalanmayın; Allah'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Birbirinizin düşmanı idiniz, Allah kalplerinizi uzlaştırıp kaynaştırdı da O'nun nimeti sayesinde kardeşler haline geldiniz. Ateşten bir çukurun kenarında idiniz; sizi oradan kurtardı. Allah size ayetlerini bu şekilde açıklıyor ki, doğruya ve güzele yol bulasınız. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 103. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)

Gün olur, cehennem ateşinde onların üzerine lav dökülür de bununla onların alınları, böğürleri, sırtları dağlanır: "İşte egolarınız için yığdıklarınız. Hadi tadın biriktirmiş olduklarınızı!" 9. sure (TEVBE) 35. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)

Allah, erkek münafıklara da kadın münafıklara da küfre sapanlara da içinde sürekli kalacakları cehennem ateşini vaat etmiştir. O yeter onlara. Allah lanet etmiştir onlara. Sonu gelmez bir azap var onlar için. 9. sure (TEVBE) 68. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)

Allah'ın resulüne ters düşmek için arkada kalanlar, çöküp oturdukları için sevindiler; Allah yolunda, mallarıyla canlarıyla didinmeyi tiksindirici bulup şöyle dediler: "Bu sıcakta seferber olmayın." De ki: "Hararet bakımından cehennem daha zorludur." Bir anlayabilselerdi! 9. sure (TEVBE) 81. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)

Peki, binasını Allah'tan gelen bir sakınma duygusu ve hoşnutluk üzerine kuran mı hayırlıdır yoksa binasını sel artıklarının ucundaki yarın kenarına kurup da onunla birlikte cehenneme yuvarlanan mı? Allah, zalimler topluluğuna kılavuzluk etmez. 9. sure (TEVBE) 109. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)

Gömlekleri katrandandır. Yüzlerini ateş bürümüştür. 14. sure (İBRÂHİM) 50. ayet (Resmi: 14/İniş:72/Alfabetik:40)

Allah kime hidayet verirse doğru olan yolu bulan odur. Kimi de şaşırtırsa, böyleleri için O'nun dışında dostlar bulamazsın. Kıyamet günü böylelerini kör, dilsiz ve sağır bir halde yüzleri üstüne sürerek haşrederiz. Varacakları yer cehennemdir ki, alevi dindikçe kızgın ateşini körükleyiveririz. 17. sure (İSRÂ) 97. ayet (Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)

O inkâr edenler, ne yüzlerinden ne sırtlarından azabı uzak tutamayacakları ve hiçbir yardım da göremeyecekleri zamanı bir bilselerdi! 21. sure (ENBİYÂ) 39. ayet (Resmi: 21/İniş:73/Alfabetik:21)

İşte şu iki hasım, Rableri hakkında çekişip durmuşlardır. Sonuçta küfre sapanlar için ateşten giysiler biçilmiştir. Başlarının üstünden de kaynar su dökülmektedir. 22. sure (HAC) 19. ayet (Resmi: 22/İniş:88/Alfabetik:32)

Ateş, yüzlerini yalar. Ve onlar da içinde sırıtıp kalacaklar. 23. sure (MÜ'MİNÛN) 104. ayet (Resmi: 23/İniş:74/Alfabetik:70)

Kaynar suyun içine. Sonra da ateşte yakılacaklar. 40. sure (MÜ'MİN) 72. ayet (Resmi: 40/İniş:60/ Alfabetik:69)
"İşte budur yalanlayıp durduğunuz ateş!" 52. sure (TÛR) 14. ayet (Resmi: 52/İniş:76/ Alfabetik:106)

(2) Dünya Ateşi

Onların durumu şu kişinin durumuna benzer: Bir ateş tutuşturmak istedi. Ateş, çevresindekileri aydınlattığında, Allah onların ışığını giderdi ve onları karanlıklar içinde bıraktı; artık görmezler. 2. sure (BAKARA) 17. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

Onlar şöyle demişlerdi: "Allah bize ant verdi, kendisi bize ateşin yiyeceği bir kurban getirmedikçe hiçbir resule inanmayacağız." Söyle onlara: "Size benden önce o dediğinizle birlikte açık deliller getiren resuller gelmişti. Peki, madem doğru sözlülerdiniz neden onları katlettiniz?" 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 183. ayet (Resmi: 3/İniş:94/ Alfabetik:7)

Şunda kuşkunuz olmasın ki, zulme başvurarak yetimlerin mallarını yiyenler karınlarına doldurmak üzere bir ateş yemekten başka bir şey yapmazlar. Ve onlar yakın bir zamanda, korkunç acılar veren bir azaba dalacaklardır. 4. sure (NİSA) 10. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)

Yahudiler dediler ki: "Allah'ın eli bağlıdır." Kendi elleri bağlandı/elleri bağlanasıcalar! Söylemiş oldukları yüzünden lanetlendiler. Söylediklerinin aksine, Allah'ın iki eli de alabildiğine açıktır; dilediği gibi bağışta bulunur. İnan olsun ki, Rabbinden sana indirilen, küfür ve taşkınlık yönünden onları iyice azdıracaktır. Onların arasına, ta kıyamet gününe kadar düşmanlık ve nefret atmışızdır. Ne zaman savaş için bir ateş yaksalar, Allah onu söndürür de onlar yeryüzünde yine bozgunculuğa koşarlar. Ama Allah, bozguncuları sevmez.  5. sure (MÂİDE) 64. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)

Allah buyurdu: "Sana emrettiğimde secde etmeni engelleyen neydi?" İblis dedi: "Ben ondan hayırlıyım. Beni ateşten yarattın, onu çamurdan yarattın." 7. sure (A'RAF) 12. ayet (Resmi: 7/İniş:39/ Alfabetik:9)

Gökten bir su indirdi de vadiler, kendi ölçülerince/kaderlerine göre sel oldu, ardından da sel, üste çıkan köpüğü taşır hale geldi. Bir süs eşyası veya âlet yapmak isteğiyle ateşte körükledikleri şeylerde de benzeri bir köpük vardır. Allah hakla bâtılı işte böyle örneklendiriyor: Köpük, atılır gider; insanlara yararlı olansa toprakta kalır. Allah, işte bu şekilde örnekler verir. 13. sure (RA'D) 17. ayet (Resmi: 13/İniş:87/Alfabetik:85)

Cini/İblis'i de daha önce kavurucu ateşten yaratmıştık. 15. sure (HİCR) 27. ayet (Resmi: 15/ İniş:54/Alfabetik:36)

"Bana demir kütleleri getirin!" İki ucu tam denkleştirince, "Körükleyin!" dedi. Onu ateş haline koyunca da "Getirin bana, üzerine erimiş bakır/katran dökeyim!" diye seslendi. 18. sure (KEHF) 96. ayet (Resmi: 18/İniş:69/Alfabetik:54)

İblis dedi: "Ben ondan hayırlıyım! Beni ateşten yarattın, onu çamurdan yarattın."
38. sure (SÂD) 76. ayet (Resmi: 38/İniş:38/Alfabetik:88)

Cini de ateşin dumansızından yarattı. 55. sure (RAHMÂN) 15. ayet (Resmi: 55/İniş:89/ Alfabetik:86)

İkinizin de üzerine ateşten bir alev ve erimiş bakır/duman gönderilir de başarılı olamazsınız.  55. sure (RAHMÂN) 35. ayet (Resmi: 55/İniş:89/Alfabetik:86)


Çakıp çakıp çıkardığınız o ateşi gördünüz mü? 56. sure (VÂKIA) 71. ayet (Resmi: 56/İniş:46/Alfabetik: 107)


O tutuşturulan ateşin adamları, 85. sure (BÜRÛC) 5. ayet (Resmi: 85/İniş:27/Alfabetik:14) 


RESUL KUR'AN'IN KUR'AN MESAJLARI - M. Kemal Adal


Selam...

​ T.C. / M. Kemal Adal 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder