İŞTE ATATÜRK

İŞTE ATATÜRK
Allah Kuran’da: “Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz ve gönlün hepsi bundan sorumlu tutulacaktır.” (17/İSRA/36) buyurmuştur. Atatürk de: “Türk Kuran'ın arkasında koşuyor; fakat onun ne dediğini anlamıyor, içinde neler var bilmiyor ve bilmeden tapınıyor. Benim maksadım; arkasında koştuğu kitapta neler olduğunu Türk anlasın” (Osman Ergin, Türk Maarif Tarihi 1-5, 1977 /A. Gürtaş, s. 41) demektedir.- "İŞTE ATATÜRK" PORTALINA GİRMEK İSTEDİĞİNİZDE YUKARIDAKİ RESMİ TIKLAYINIZ.

28 Eylül 2016 Çarşamba

İBLİS (ŞEYTAN) - 2







I. YARATILIŞ VE VARLIKLAR


F. CİNLER  -3


                                  

2.  İBLİS (ŞEYTAN)  - 2


d) Düşmanlar


(1) Düşmanlar, Şeytan Düşmandır

Bunun üzerine şeytan onların ayaklarını kaydırdı da onları içinde bulundukları yerden çıkardı. Biz de şöyle buyurduk: "Bir kısmınız bir kısmınıza düşman olarak aşağıya inin. Belli bir süreye kadar yeryüzünde sizin için bir bekleme yeri, bir nimet / bir yararlanma imkânı olacaktır. 2. sure (BAKARA) 36. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

Ey insanlar! Yeryüzündeki nimetlerden temiz ve helal olmak şartıyla yiyin. Şeytanın adımlarını izlemeyin. Çünkü o size açık bir düşmandır. 2. sure (BAKARA) 168. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

Ey iman sahipleri! Hepiniz toptan barış içine girin. Şeytanın adımlarını izlemeyin. Çünkü o, sizin için apaçık bir düşmandır. 2. sure (BAKARA) 208. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

İşte böyle, biz peygambere insan ve cin şeytanlarını düşman yaptık. Bunlar aldatmak için birbirlerine lafın yaldızlısını fısıldarlar. Rabbin dileseydi onu yapamazlardı. Bırak onları, düzdükleri iftiralarla baş başa kalsınlar; 6. sure (EN'ÂM) 112. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)

Hayvanlardan yük taşıyanı da yaygı/döşek yapılanı da yaratan yine O'dur. Allah'ın size verdiği rızıklardan yiyin, şeytanın adımlarını izlemeyin! Çünkü o sizin için açık bir düşmandır. 6. sure (EN'ÂM) 142. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)

Nihayet onları kandırarak aşağı çekti. O ikisi ağaçtan tadınca çirkin yerleri kendilerine açıldı. Bahçenin yapraklarından yamalar yapıp üzerlerine örtmeye başladılar. Rableri onlara seslendi: "Ben size bu ağacı yasaklamadım mı? Ben size, şeytan sizin için açık bir düşmandır demedim mi?" 7. sure (A'RAF) 22. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)

Buyurdu: "Kiminiz kiminize düşman olarak inin. Yeryüzünde belirli bir süreye kadar mekan tutmanız ve nimetlenmeniz öngörülmüştür." 7. sure (A'RAF) 24. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)

"Yavrucuğum, dedi, rüyanı kardeşlerine anlatma; sonra sana bir oyun oynarlar. Hiç kuşkusuz şeytan, insan için açık bir düşmandır." 12. sure (YÛSUF) 5. ayet (Resmi: 12/İniş:53/Alfabetik:110)

Kullarıma de ki: En güzel olan neyse onu söylesinler. Çünkü şeytan, aralarına yamukluk sokar. Şeytan, insan için apaçık bir düşmandır. 17. sure (İSRÂ) 53. ayet (Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)
 
Bunun üzerine biz şöyle demiştik: "Ey Âdem! Şu, senin de eşinin de düşmanıdır, dikkat et de sizi cennetten çıkarmasın; sonra bedbaht olursun." 20. sure (TÂHÂ) 117. ayet (Resmi: 20/İniş:45/Alfabetik:96)

Allah dedi: "İkiniz birlikte inin oradan! Birbirinize düşmansınız. Benden size bir hidayet geldiğinde, benim o hidayetime uyan artık ne sapar ne de bedbaht olur." 20. sure (TÂHÂ) 123. ayet (Resmi: 20/İniş:45/Alfabetik:96)

Halkının habersiz olduğu bir sırada kente girdi. Orada iki adam buldu, dövüşüyorlardı. Bu, Mûsa'nın halkından, şu da düşmanlarındandı. Kendi halkından olan, düşmanından olana karşı Mûsa'dan yardım istedi. Mûsa ona bir yumruk indirip işini bitirdi. Dedi: "Bu yaptığım, şeytanın amellerindendir. İnsanı saptıran açık bir düşmandır o." 28. sure (KASAS) 15. ayet (Resmi: 28/İniş:49/Alfabetik:53)

Mûsa, ikisinin de düşmanı olan adamı yakalamak isteyince o şöyle dedi: "Dün bir adamı öldürdüğün gibi, bugün de beni mi öldürmek istiyorsun? Sen yeryüzünde zorba olmaktan başka bir şey istemiyorsun. Barışseverlerden olmak gibi bir niyetin yok." 28. sure (KASAS) 19. ayet (Resmi: 28/İniş:49/Alfabetik:53)

Şu bir gerçek ki, şeytan sizin için bir düşmandır. O halde siz de onu düşman tutun. Hiç kuşkusuz, o kendi hizbini cehennem yâranından olmaları için çağırır durur. 35. sure (FATIR) 6. ayet (Resmi: 35/İniş:43/Alfabetik:24)

Ey âdemoğulları! Ben size, "Şeytana kulluk etmeyin, o sizin için açık bir düşmandır!" demedim mi? 36. sure (YÂSÎN) 60. ayet (Resmi: 36/İniş:41/ Alfabetik:108)

Görmedi mi insan, kendisini bir spermden yarattığımızı! Bir de bize açık bir hasım kesilmiştir o. 36. sure (YÂSÎN) 77. ayet (Resmi: 36  İniş:41/Alfabetik: 108)  

Bu şeytanlar onları yoldan saptırırlar. Onlarsa kendilerinin hâlâ hidayet üzere olduklarını sanırlar. 43. sure (ZUHRUF) 37. ayet (Resmi: 43/İniş:63/Alfabetik:113)

Sakın şeytan sizi geri çevirmesin. O, sizin için açık bir düşmandır. 43. sure (ZUHRUF) 62. ayet (Resmi: 43/İniş:63/Alfabetik:113)

İnsanlar, haşredilmek üzere toplandığında, o taptıkları onlara düşman olurlar; onların ibadetlerini de inkâr ederler. 46. sure (AHKAF) 6. ayet (Resmi: 46/İniş:66/Alfabetik:3)


 (2) Düşmanlar, Allah’ın Düşman Dedikleri

Kadınlara, oğullara, altın ve gümüşten oluşturulmuş yığınlara, salma atlara, davarlara ve ekinlere tutkunlukların sevgisi, insanlar için süslenip püslenmiştir. Tüm bunlar geçici-iğreti hayatın nimetidir. Allah'a gelince, varılacak yerin en güzeli onun yanındadır. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 14. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)

Allah sizin düşmanlarınızı daha iyi bilir. Dost olarak, Allah yeter. Yardımcı olarak da Allah yeter. 4. sure (NİSA) 45. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)

Yeryüzünde dolaştığınız zaman, küfre sapanların size tedirginlik vermesinden korkarsanız, namazı kısaltmanızda sizin için bir sakınca yoktur. Şu bir gerçek ki, küfre batanlar sizin için açık bir düşmandır. 4. sure (NİSA) 101. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)

Düşman topluluğu izlemekte gevşeklik göstermeyin. Siz sıkıntıya düşüyorsanız, hiç kuşkusuz tıpkı sizin gibi onlar da sıkıntıya düşüyorlar; ama siz, Allah'tan onların umamayacağı şeyleri umuyorsunuz. Allah Alîm'dir, Hakîm'dir. 4. sure (NİSA) 104. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)

İşte böyle, biz peygambere insan ve cin şeytanlarını düşman yaptık. Bunlar aldatmak için birbirlerine lafın yaldızlısını fısıldarlar. Rabbin dileseydi onu yapamazlardı. Bırak onları, düzdükleri iftiralarla baş başa kalsınlar; 6. sure (EN'ÂM) 112. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)

Dediler ki: "Senin bize gelişinden önce de işkenceye uğratıldık, gelişinden sonra da." Musa dedi: "Rabbinizin, düşmanınızı yok etmesi ve nasıl davranacağınıza bakmak üzere yeryüzünde sizi yöneticiler yapması umulabilir." 7. sure (A'RAF) 129. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)

Musa, kızgın ve üzgün bir halde kavmine döndüğünde şöyle dedi: "Benden sonra arkamdan ne kötü şeyler yaptınız! Rabbinizin emrini bekleyemediniz mi? Levhaları yere attı, kardeşinin başını tuttu, kendisine doğru çekiyordu. Kardeşi dedi ki: "Ey annem oğlu! Bu topluluk beni horlayıp hırpaladı. Nerdeyse canımı alıyorlardı. Bir de sen düşmanları bana güldürme. Beni şu zalim toplulukla bir tutma." 7. sure (A'RAF) 150. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)

Onlara karşı, gücünüz yettiğince kuvvet hazırlayın. Ordugâhlarda atlar besleyin. Böylece hem Allah'ın düşmanını hem kendi düşmanınızı hem de bunlardan başkalarını korkutabilirsiniz. Siz onları bilmezsiniz ama Allah hepsini bilir. Allah yolunda harcadığınız herşey size tam olarak ödenir; hiçbir haksızlığa uğratılmazsınız. 8. sure (ENFÂL) 60. ayet (Resmi: 8/İniş:93/Alfabetik:22)

Allah; içinizden cihat edenleri, Allah'tan, resulünden ve müminlerden başkasını kendisine sırdaş edinmeyenleri belirlemedikçe, bırakılacağınızı mı sandınız? Allah, yapmakta olduklarınızdan haberdardır. 9. sure (TEVBE) 16. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)

Bundan böyle Allah, seni onlardan bir zümrenin yanına döndürür de savaşa çıkmak için senden izin isterlerse şöyle söyle: "Benimle birlikte ebediyen çıkmayacaksınız, benimle birlikte herhangi bir düşmanla savaşmayacaksınız. İlk defasında oturup kalmayı yeğlemiştiniz. O halde geri kalanlarla birlikte oturadurun." İbrahim'in, babası için af dilemesi, sadece ona verdiği bir söz yüzündendi. Onun Allah düşmanı olduğu kendisi için açıklık kazanınca, ondan uzaklaştı. Şu bir gerçek ki, İbrahim başkaları için gamlanıp ah eden ince yürekli, yumuşak bir insandı/tam bir evvâhtı. 9. sure (TEVBE) 113-114. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)

Medine halkına ve çevrelerindeki Bedevî Araplara, Allah resulünden geri kalmaları ve onu bırakıp da kendi canlarının derdine düşmeleri yakışmaz. Çünkü Allah yolunda uğrayacakları bir susuzluk, bir yorgunluk, bir açlık, kâfirleri öfkelendirmek üzere bir yere ayak basmaları, düşmana karşı herhangi bir başarı kazanmaları durumunda kendileri için, barışa yönelik iyi bir amel mutlaka yazılacaktır. Allah, güzel düşünüp güzel davrananların ödülünü yitirmez. 9. sure (TEVBE) 120. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)

Hani, biz meleklere "Âdem'e secde edin" demiştik de İblis dışında hepsi secde etmişti. İblis, cinlerdendi. Kendi Rabbinin emrine ters düştü. Şimdi siz, benim beri yanımdan, onu ve onun soyunu dostlar mı ediniyorsunuz? Hem de onlar sizin düşmanınızken. Zalimler için ne kötü bir değiştirmedir bu! 18. sure (KEHF) 50. ayet (Resmi: 18/İniş:69/Alfabetik:54)

"Onu tabuta koyup ırmağa bırak! Irmak onu sahile götürsün ki, benim de düşmanım, onun da düşmanı olan biri onu alsın. Üzerine kendimden bir sevgi bıraktım ki, gözümün önünde yetiştirilesin." 20. sure (TÂHÂ) 39. ayet (Resmi: 20/İniş:45/Alfabetik:96)
 
Ey İsrailoğulları, şu bir gerçek ki, biz sizi düşmanınızdan kurtardık. Tûr'un sağ yanında size vaatte bulunduk. Ve üstünüze kudret helvasıyla bıldırcın indirdik. 20. sure (TÂHÂ) 80. ayet (Resmi: 20/İniş:45/Alfabetik:96)

Biz böylece her peygambere, suçlulardan bir düşman musallat ettik. Kılavuz ve yardımcı olarak Rabbin yeter. 25. sure (FURKÂN) 31. ayet (Resmi: 25/İniş:42/Alfabetik:29)

Sudan bir insan yaratıp, onu nesep ve sıhriyet akrabaları halinde oluşturan O'dur. Rabbin çok güçlüdür. 25. sure (FURKÂN) 54. ayet (Resmi: 25/İniş:42/Alfabetik:29)

Eğer Medine'nin her yanından üzerlerine gelinseydi de onların kent içinde fitne çıkarmaları istenseydi, onu mutlaka yaparlardı; o konuda fazla gecikmezlerdi. 33. sure (AHZÂB) 14. ayet (Resmi: 33/İniş:97/Alfabetik:4)

Gün olur, Allah'ın düşmanları, düzenli bir biçimde bir araya toplanıp ateşe sürülürler. 41. sure (FUSSİLET) 19. ayet (Resmi: 41/İniş:61/Alfabetik:30)

İşte bu, Allah düşmanlarının cezası olan ateştir. Ayetlerimize karşı çıkmalarından ötürü, orada kendileri için sürekli kalış yeri vardır. 41. sure (FUSSİLET) 28. ayet (Resmi: 41/İniş:61/Alfabetik:30)

Ey iman sahipleri! Düşmanımı ve düşmanınızı dostlar yerine tutmayın! Onlar, size Hak'tan geleni inkâr ettikleri, Rabbiniz Allah'a inandığınız için Peygamber'i ve sizi yurdunuzdan çıkardıkları halde, siz onlara sevgi sunuyorsunuz. Benim yolumda gayret sarf etmek, benim hoşnutluğumu kazanmak için seferber olduğunuz halde, içinizde onlara sevgi gizliyorsunuz. Sizin gizlediğinizi de açığa vurduğunuzu da en iyi ben bilirim. Sizden kim bunu yaparsa denge yolundan sapmış olur. Onlar sizi ele geçirirlerse size düşman olurlar; ellerini ve dillerini size kötülükle uzatırlar, inkâra sapmanızı isterler. 60. sure (MÜMTEHİNE) 1-2. ayet (Resmi: 60/İniş:111/Alfabetik:71)
Ey iman sahipleri! Mümin kadınlar hicret ederek size geldiklerinde onları imtihan edin. Allah onların imanlarını daha iyi bilir ya! Eğer onların mümin hanımlar olduklarını anlarsanız, onları kâfirlere döndürmeyin. Ne bu mümin kadınlar o kâfirlere helaldir ne de o kâfirler bunlara helaldir. Bu kadınlar için harcadıklarını o kâfirlere geri verin. Mehirlerini kendilerine verdiğiniz takdirde, bu kadınları nikâhlamanızda sizin için bir sakınca yoktur. Kâfirlerin iffet ve nikâhlarına yapışmayın. Kâfirlere gitmeyi yeğleyen kadınlar için harcadıklarınızı onlardan geri isteyin; onlar da size gelen mümin kadınlar için harcadıklarını geri istesinler. Bu, Allah'ın hepinize buyruğudur. Aranızda hüküm veriyor. Allah Alîm'dir, Hakîm'dir. Eğer, kâfirler tarafına geçmiş eşleriniz yüzünden bir şeyleriniz inkârcılara gider, sonra da onlardan size kaçan kadınlar yüzünden ödeme sırası size gelirse, eşleri gitmiş olan müminlere, harcadıkları miktarı verin. Kendisine inandığınız Allah'tan korkun. 60. sure (MÜMTEHİNE) 10-11. ayet (Resmi: 60/İniş:111/Alfabetik:71)
Ey iman sahipleri! Allah'ın yardımcıları olun! Hani, Meryem oğlu İsa, havarilere: "Allah'a gidişte benim yardımcılarım kimdir?" demişti de, havariler: "Biz, Allah'ın yardımcılarıyız!" cevabını vermişlerdi. Bunun ardından, İsrailoğullarından bir zümre iman etmiş, bir zümre de küfre sapmıştı. Nihayet biz, iman sahiplerini düşmanlarına karşı güçlendirdik de onlar üstün geldiler. 61. sure (SAFF) 14. ayet (Resmi: 61/İniş:108/Alfabetik:89)

Onları gördüğünde gövdeleri hoşuna gider. Bir şey konuşsalar sözlerine kulak verirsin. Onlar birbirine dayandırılmış keresteler/Hint kumaşı giydirilmiş kütük parçaları gibidirler. Her bağırtıyı aleyhlerinde zannederler. Düşmandır onlar; sakın onlardan! Allah onları kahretsin! Nasıl da aldatıp döndürülüyorlar! 63. sure (MÜNÂFİKÛN) 4. ayet (Resmi: 63/İniş:103/ Alfabetik:72)

Ey iman edenler! Şu bir gerçek ki, eşlerinizin ve evlatlarınızın içinden size bir düşman vardır; onlara karşı dikkatli olun! Eğer affeder, ellerini tutar, hatalarını görmezden gelirseniz, kuşkusuz, Allah da affedici, merhamet edici olur. 64. sure (TEĞÂBÜN) 14. ayet (Resmi: 64/İniş:107/Alfabetik: 101) 

Sabahleyin akın edenlere/baskın yapıp toprak fethedenlere, 100. sure (ÂDİYÂT) 3. ayet (Resmi: 100/İniş:14/Alfabetik:2)

Kuşkun olmasın ki ebter/soyu kesik, seni kötüleyenin ta kendisidir! 108. sure (KEVSER) 3. ayet (Resmi: 108/İniş:15/Alfabetik:55)

(3) Düşmanlar, Düşman Olmaktan Vazgeçmek:

Hep birlikte Allah'ın ipine yapışın, fırkalara bölünüp parçalanmayın; Allah'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Birbirinizin düşmanı idiniz, Allah kalplerinizi uzlaştırıp kaynaştırdı da O'nun nimeti sayesinde kardeşler haline geldiniz. Ateşten bir çukurun kenarında idiniz; sizi oradan kurtardı. Allah size ayetlerini bu şekilde açıklıyor ki, doğruya ve güzele yol bulasınız. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 103. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)

Güzellikle çirkinlik/iyilikle kötülük bir olmaz! Kötülüğü, en güzel tavırla sav! O zaman görürsün ki, seninle arasında düşmanlık bulunan kimse, sımsıcak bir dost gibi oluvermiştir. 41. sure (FUSSİLET) 34. ayet (Resmi: 41/İniş:61/Alfabetik:30)

Olabilir ki Allah sizinle, onlardan düşman olduklarınız arasına bir sevgi koyar. Allah'ın gücü her şeye yeter. Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir. 60. sure (MÜMTEHİNE) 7. ayet (Resmi: 60/İniş:111/Alfabetik:71)


e) Düşmanlık


Yahudiler dediler ki: "Allah'ın eli bağlıdır." Kendi elleri bağlandı/elleri bağlanasıcalar! Söylemiş oldukları yüzünden lanetlendiler. Söylediklerinin aksine, Allah'ın iki eli de alabildiğine açıktır; dilediği gibi bağışta bulunur. İnan olsun ki, Rabbinden sana indirilen, küfür ve taşkınlık yönünden onları iyice azdıracaktır. Onların arasına, ta kıyamet gününe kadar düşmanlık ve nefret atmışızdır. Ne zaman savaş için bir ateş yaksalar, Allah onu söndürür de onlar yeryüzünde yine bozgunculuğa koşarlar. Ama Allah, bozguncuları sevmez. 5. sure (MÂİDE) 64. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)

Şeytan; uyuşturucu ve kumara sokularak aranıza düşmanlık ve şiddetli nefret yerleştirip sizi Allah'ı anmaktan, namazdan geri çevirmek ister. Artık son veriyorsunuz değil mi? 5. sure (MÂİDE) 91. ayet (Resmi: 5/İniş:110/ Alfabetik:60)

O bilir, göklerde ne var, yerde ne var! Ve bilir sizin gizlediklerinizi de açıkladıklarınızı da. Allah, göğüslerin özünü çok iyi bilir. 64. sure (TEĞÂBÜN) 4. ayet (Resmi: 64/İniş:107/Alfabetik:101)

Küfre sapanlar asla diriltilmeyeceklerini sandılar. De ki: "Rabbime yemin ederim ki, sandığınız gibi değil! Yemin olsun ki, mutlaka diriltileceksiniz; yine Yemin olsun ki, yaptıklarınız size mutlaka haber verilecektir. Ve bu, Allah için çok kolaydır." 64. sure (TEĞÂBÜN) 7. ayet (Resmi: 64/İniş:107/Alfabetik:101)

f) Fısıltı


Derken, şeytan, kendilerinden gizlenmiş çirkin yerlerini onlara açmak için ikisine de vesvese verdi. Dedi: "Rabbinizin sizi şu ağaçtan uzak tutması, iki melek olmayasınız yahut ölümsüzler arasına katılmayasınız diyedir." 7. sure (A'RAF) 20. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)

Şeytandan bir dürtük seni dürtüklediğinde, Allah'a sığın. Çünkü O, her şeyi işitir, her şeyi bilir. 7. sure (A'RAF) 200. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)

Aralarında fısıldaşır gibi konuşurlar: "Ancak on gün filan kaldınız." 20. sure (TÂHÂ) 103. ayet (Resmi: 20/İniş:45/Alfabetik:96)
 
O gün, eğip bükmesi olmayan davetçiye uyarlar. Rahman'ın huzurunda sesler kısılır, artık bir hışıltıdan başka bir şey işitmezsiniz. 20. sure (TÂHÂ) 108. ayet (Resmi: 20/İniş:45/Alfabetik:96)

Derken, şeytan ona şöyle diyerek vesvese verdi: "Ey Âdem! Sana, sonsuzluk ağacıyla eskimez, çökmez mülk ve saltanatı göstereyim mi?" 20. sure (TÂHÂ) 120. ayet (Resmi: 20/İniş:45/Alfabetik:96)

Ve de ki: "Rabbim, şeytanların dürtüklemelerinden sana sığınırım!" "Onların, başıma üşüşmelerinden de sana sığınırım Rabbim!" 23. sure (MÜ'MİNÛN) 97-98. ayet (Resmi: 23/İniş:74/Alfabetik:70)
Eğer şeytandan gelen kötü bir dürtü seni dürtecek olursa hemen Allah'a sığın! Çünkü en iyi işiten O'dur, en iyi bilen O... 41. sure (FUSSİLET) 36. ayet (Resmi: 41/İniş:61/Alfabetik:30)

Yemin olsun ki, insanı biz yarattık. Nefsinin ona neler fısıldadığını da biz biliriz. Biz ona, şah damarından daha yakınız. 50. sure (KAF) 16. ayet (Resmi: 50/İniş:34/Alfabetik:49)

Kıvrılıp kıvrılıp saklanan, sinip sinip gizlenen vesvesenin/o sinsi, o aldatıcı şeytanın şerrinden, İnsanların göğüslerine kuşkular, kuruntular sokar o; 114. sure (NÂS) 4-5. ayet (Resmi: 114/İniş:21/Alfabetik:76)


g) Pay, Şeytanın


Allah o şeytana lanet etmiştir. Demişti ki o: "Senin kullarından belirli bir pay elbette alacağım." 4. sure (NİSA) 118. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)




Birinci kitabın sonu. Nasipse RESUL KUR’AN’IN TEBLİĞİ, KUR'AN MESAJI - II. BİLGİ E- Kitabı ile devam edecek.


"Kim güzel bir işe aracı olursa ondan ona bir pay vardır. Kim kötü bir şeye aracı olursa ondan da ona bir pay vardır. Allah her şeye, herkese gıda ulaştırır, Mukît'tir." 4. sure (NİSA) 85. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82) 

RESUL KUR'AN'IN KUR'AN MESAJLARI - M. Kemal Adal

Selam...

​ T.C. / M. Kemal Adal 


google.com/+MKemalAdal

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder