İŞTE ATATÜRK

İŞTE ATATÜRK
Allah Kuran’da: “Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz ve gönlün hepsi bundan sorumlu tutulacaktır.” (17/İSRA/36) buyurmuştur. Atatürk de: “Türk Kuran'ın arkasında koşuyor; fakat onun ne dediğini anlamıyor, içinde neler var bilmiyor ve bilmeden tapınıyor. Benim maksadım; arkasında koştuğu kitapta neler olduğunu Türk anlasın” (Osman Ergin, Türk Maarif Tarihi 1-5, 1977 /A. Gürtaş, s. 41) demektedir.- "İŞTE ATATÜRK" PORTALINA GİRMEK İSTEDİĞİNİZDE YUKARIDAKİ RESMİ TIKLAYINIZ.

8 Eylül 2016 Perşembe

HAYVANLAR VE BÖCEKLER


TABİAT (GÖKLER VE YER)


3.  TABİATIN İNSAN HİZMETİNE VERİLMESİ -5


m) Hayvanlar


(1) Hayvanların İnsanlarla Karşılaştırılması, İlişkisi

Yemin olsun ki biz, insanlardan ve cinlerden birçoğunu cehennem için yarattık. Kalpleri var bunların, onlarla anlamazlar; gözleri var bunların, onlarla görmezler; kulakları var bunların, onlarla işitmezler. Davarlar gibidir bunlar. Belki daha da şaşkın. Gafillerin ta kendileridir bunlar. 7. sure (A'RAF) 179. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)

Kendilerine ait bir takım yararlara tanık olsunlar. Kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanlar üzerinde belirli günlerde Allah'ın adını ansınlar. İşte bunlardan yiyin, sıkıntı içindeki fakiri de doyurun. 22. sure (HAC) 28. ayet (Resmi: 22/İniş:88/Alfabetik:32)

Yoksa sen bunların çoğunun işittiğini, akledip düşündüğünü mü sanıyorsun? Onlar hayvanlar gibidirler, hatta yolca, hayvanlardan da şaşkındırlar. 25. sure (FURKÂN) 44. ayet (Resmi: 25/İniş:42/ Alfabetik:29)

Ve sizin yaratılışınızda, her yana yaydığı canlılarda, kesinliği yakalayan bir topluluk için ibretler, işaretler vardır. 45. sure (CÂSİYE) 4. ayet (Resmi: 45/İniş:65/Alfabetik:15)

(2) Hayvanlar, Davarlar ve İnsanlardan Çeşitli Renklerde Olanları Vardır

Aynı şekilde, insanlardan, hayvanlardan, davarlardan da çeşitli renklerde olanlar var. Kulları içinde Allah'tan ancak bilginler ürperir. Allah Azîz'dir, Gafûr'dur. 35. sure (FATIR) 28. ayet (Resmi: 35/İniş:43/Alfabetik:24)

(3) Hayvanlar, Hz. Süleyman'ın Ölümünü Değneğini Yiyen Dabbetül Arz/Ağaç Kurtçuğundan Başkası Göstermedi

Sonunda, Süleyman için ölüm hükmünü verdiğimizde, onun ölümünü, değneğini yiyen dâbbetül arzdan/ağaç kurtçuğundan başkası onlara göstermedi. Süleyman yere yığılınca, açıkça anlaşıldı ki, eğer cinler gaybı bilmiş olsalardı, o alçaltıcı azap içinde bekleyip durmazlardı. 34. sure (SEBE') 14. ayet (Resmi: 34/İniş:58/Alfabetik:91)

(4) Hayvanlar, Her Türden İki Çiftin Hz. Nuh'un Gemisine Alınması Vahyedildi

Bunun üzerine biz, Nûh'a şöyle vahyettik: "Gözlerimizin önünde ve vahyimize uygun olarak gemiyi yap. Emrimiz gelip tandır kaynayınca, ailenle birlikte her türden iki çifti gemiye sok. İçlerinden, haklarında daha önce hüküm verilmiş olanları dışta bırak. Zulmetmiş olanlar hakkında bana yakarıp durma. Onlar kesinlikle boğulacaklardır." 23. sure (MÜ'MİNÛN) 27. ayet (Resmi: 23/İniş:74/Alfabetik:70)

(5) Hayvanlardan Haram Olanlar

Allah size leşi, kanı, domuz etini, Allah'tan başkası adına kesileni haram kılmıştır. Ama zorda kalanın, sınırı aşmadan, şuna-buna haksızlık ve tecavüze gitmeden yemesinde kendisi için günah yoktur. Allah çok affedici, çok merhametlidir. 2. sure (BAKARA) 173. ayet (Resmi: 2/İniş:92/ Alfabetik:11)

Şunlar size haram kılınmıştır: Boğazlanmayarak ölmüş hayvanın eti, kan, domuz eti, üzerine Allah'tan başkasının adı anılmış, boğulmuş, vurulmuş, yuvarlanmış, süsülmüş, canı üzerineyken yetişip kestikleriniz müstesna olmak üzere canavar tarafından yırtılmış ve dikili adak taşları üzerinde boğazlanmış hayvanlar ve bir de fal oklarıyla kısmet paylaşmanız... Bütün bunlar birer sapıştır. Küfre batmış olanlar bugün dininizden ümitlerini kestiler. Artık onlardan korkmayın, benden korkun! Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslam'ı/Allah'a teslim olmayı seçtim. Şu da var ki, her kim ciddi bir açlıkla yüz yüze gelir de günaha kaçmak maksadı olmaksızın onlardan yemek zorunda kalırsa, elbette Allah Gafûr ve Rahîm'dir. 5. sure (MÂİDE) 3. ayet (Resmi: 5/İniş:110/ Alfabetik:60)

De ki: "Bana vahyolunanlar içinde, bu haram dediklerinizi yiyecek birine yasaklanmış bir şey bulamıyorum. Yalnız şunlardan biri olursa başka: leş, akıtılmış kan, domuz eti -ki o bir pisliktir- Allah'tan başkası adına boğazlanmış bir murdar." Iztırar haline düşen, başkasının hakkına dokunmamak, zorunluluk sınırını da aşmamak şartıyla bunlardan yiyebilir. Çünkü senin Rabbin çok bağışlayıcı, çok merhametlidir. 6. sure (EN'ÂM) 145. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik: 20)

O size ancak şunları haram kılmıştır: Ölü, kan, domuz eti, Allah'tan başkası adına kesilen hayvan. Bununla birlikte, zorda kalan, başkasının hakkına tecavüz etmemek, sınırı da aşmamak şartıyla bunlardan yerse, Allah bağışlayacak, merhamet edecektir. 16. sure (NAHL) 115. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)

(6) Hayvanlar, Yaratan Besleyen Allah'tır

Şu iğreti hayatın durumu gökten indirdiğimiz bir suya benzer: İnsanların ve davarların yedikleri yeryüzü bitkisi onunla karışmıştır. Nihayet toprak, takılarını kuşanmış, süslenmiştir. Toprağın sahipleri onun üzerinde egemen olduklarını sanmaktadırlar. Tam bu sırada emrimiz ona gece veya gündüz ulaşmıştır. Ve onu, sanki dün yerinde yokmuş gibi biçip atmışızdır. Derin derin düşünen bir topluluk için ayetleri böyle ayrıntılı olarak veriyoruz. 10. sure (YÛNUS) 24. ayet (Resmi: 10/İniş:51/ Alfabetik:109)

Ki onunla ölü bir beldeyi diriltelim ve onunla, yarattıklarımızdan bir takım hayvanları ve birçok insanları suvaralım. 25. sure (FURKÂN) 49. ayet (Resmi: 25/İniş:42/ Alfabetik:29)

Gökleri ve yeri ortaya çıkarandır, Fâtır'dır O. Size, benliklerinizden eşler yapmıştır; davarlardan da çiftler. Bu tarz içinde üretiyor sizi. O'nun benzeri gibi bir şey yoktur. Gereğince işiten, gereğince görendir O. 42. sure (ŞÛRÂ) 11. ayet (Resmi: 42/İniş:62/ Alfabetik:95)

Sizin için ve hayvanlarınız için bir geçim aracı olarak. 79. sure (NÂZİÂT) 33. ayet (Resmi: 79/İniş:81/Alfabetik:78)

Sizin ve hayvanlarınızın yararına. 80. sure (ABESE) 32. ayet (Resmi: 80/İniş:24/Alfabetik:1) 



(7) Hayvanlardan Kurbanlar-Kurbanlıklar/Kurban Edilenler:


Mûsa, toplumuna dedi ki: "Allah size, bir inek kesmenizi emrediyor." Dediler ki: "Sen bizimle alay mı ediyorsun?" Dedi ki: "Cahillerden biri olmaktan Allah'a sığınırım." Şöyle konuştular: "Çağır Rabb'ine bizim için, açıklasın bize neymiş o!" Cevap verdi: "O diyor ki, bahsettiğim ne yaşlıdır ne de körpe. İkisi arası bir inektir." Hadi size emredileni yapın! Şöyle dediler: "Çağır Rabb'ine bizim için, neymiş onun rengi açıklasın bize." Cevap verdi: "O diyor ki, bahsettiğim, sarı, rengi parlak bir inektir; seyredenlere mutluluk verir." Şöyle dediler "Dua et Rabb'ine, açıklasın bize neymiş o! Çünkü bu inek, bizim gözümüzde başkalarıyla karıştı. Ve biz, Allah dilerse, doğruya ve güzele elbette kılavuzlanacağız." Cevap verdi Mûsa: "Allah diyor ki, bahsettiğim, boyunduruk yememiş bir inektir; toprağı sürmez, ekini sulamaz. Salma hayvandır. Alaca yoktur onda." Dediler ki: "İşte şimdi gerçeği getirdin." Ve ardından onu boğazladılar, az kalsın yapmayacaklardı. 2. sure (BAKARA) 67-71. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

Haccı da umreyi de Allah için tamamlayın. Eğer engellenirseniz, kolayınıza gelen kurban yeterlidir. Kurban, yerine varıncaya kadar başlarınızı tıraş etmeyin. İçinizden hasta olan yahut başından rahatsızlığı bulunan oruç tutarak, sadaka vererek veya kurban keserek fidye yoluna gitsin. Güvene kavuştuğunuzda, hacca kadar umreden yararlanmak isteyen, kolayına gelen kurban kessin. Bunu bulamayan oruç tutsun. Üç günü hacda, yedi günü döndüğünüzde, tam on gündür bu. Bu, ailesi Mescid-i Haram'da oturmayan kişi içindir. Allah'tan korkun ve bilin ki, Allah'ın azabı çok şiddetlidir. 2. sure (BAKARA) 196. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

Ey iman edenler! Allah'ın ibadet, iyilik ve güzellik alâmeti kıldığı şeylere, çarpışmanın yasak olduğu haram aya, kurbanlık hediyelere, gerdanlıklara, Rablerinden bir lütuf ve rıza niyaz ederek Mescid-i Haram'a gelmiş olanlara saygısızlık etmeyin! İhramdan çıktığınız vakit avlanın. Bir topluluğun, sizi Mescid-i Haram'dan uzak tutmak için sergilediği kötülük, sizi saldırganlık ve düşmanlığa sakın itmesin! Hayırda erginlik/dürüstlük ve takva üzere yardımlaşın! Kötülük/çirkinlik, düşmanlık/saldırganlık üzere yardımlaşmayın. Allah'tan sakının! Kuşkunuz olmasın ki, Allah'ın azabı çok şiddetlidir. Şunlar size haram kılınmıştır: Boğazlanmayarak ölmüş hayvanın eti, kan, domuz eti, üzerine Allah'tan başkasının adı anılmış, boğulmuş, vurulmuş, yuvarlanmış, süsülmüş, canı üzerineyken yetişip kestikleriniz müstesna olmak üzere canavar tarafından yırtılmış ve dikili adak taşları üzerinde boğazlanmış hayvanlar ve bir de fal oklarıyla kısmet paylaşmanız... Bütün bunlar birer sapıştır. Küfre batmış olanlar bugün dininizden ümitlerini kestiler. Artık onlardan korkmayın, benden korkun! Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslam'ı/Allah'a teslim olmayı seçtim. Şu da var ki, her kim ciddi bir açlıkla yüz yüze gelir de günaha kaçmak maksadı olmaksızın onlardan yemek zorunda kalırsa, elbette Allah Gafûr ve Rahîm'dir. 5. sure (MÂİDE) 2-3. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)

Ey iman sahipleri! İhramda olduğunuz zaman av öldürmeyin. Sizden kim kasten onu öldürürse cezası şudur: Öldürdüğü hayvana denk deve-sığır, davar cinsinden, Kâbe'ye varacak kurbanlık bir hediye ki, içinizden adalet sahibi iki kişi belirleyecektir. Yahut yoksullara yedirme şeklinde bir keffâret, yahut buna denk oruç. Ta ki yaptığının vebalini tatsın. Allah, geçmişi affetmiştir. Kim bir daha yaparsa, Allah ondan öç alacaktır. Allah çok güçlüdür, öç alıcıdır. 5. sure (MÂİDE) 95. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)

Biz o büyükbaş hayvanları da sizin için Allah'ın kutsallık nişanları arasına koyduk. Sizin için onlarda hayır vardır. Onlar sıralanmış halde ayakları üzerine dururken, üzerlerine Allah'ın ismini anın. Yanları yere yaslandığı zaman da onlardan yiyin; isteyen yoksulu da istemeyen yoksulu da doyurun. Allah o hayvanları sizin hizmetinize verdi ki, şükredebilesiniz. 22. sure (HAC) 36. ayet (Resmi: 22/İniş:88/Alfabetik:32)

Ve ona fidye olarak büyük bir kurbanlık verdik. 37. sure (SÂFFÂT) 107. ayet (Resmi: 37/İniş:56/ Alfabetik:90)

(8) Hayvanların Her Türü, İnsanlar ve Cinler Gibi Ayrı Bir Ümmettir. Küfre Sapanlar, Hayvanlardan Daha Şaşkın ve Aşağıdır:

Yeryüzünde debelenen hiçbir canlı, iki kanadıyla uçan hiçbir kuş istisna olmamak üzere hepsi sizin gibi ümmetlerdir. Biz bu Kitap'ta, herhangi bir şeyi ne eksik bıraktık ne fazla yaptık. Onlar, sonunda Rableri önünde haşredilirler. 6. sure (EN'ÂM) 38. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)

Yemin olsun ki biz, insanlardan ve cinlerden birçoğunu cehennem için yarattık. Kalpleri var bunların, onlarla anlamazlar; gözleri var bunların, onlarla görmezler; kulakları var bunların, onlarla işitmezler. Davarlar gibidir bunlar. Belki daha da şaşkın. Gafillerin ta kendileridir bunlar. 7. sure (A'RAF) 179. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)

Yoksa sen bunların çoğunun işittiğini, akledip düşündüğünü mü sanıyorsun? Onlar hayvanlar gibidirler, hatta yolca, hayvanlardan da şaşkındırlar. 25. sure (FURKÂN) 44. ayet (Resmi: 25/İniş:42/ Alfabetik:29)

Vahşi hayvanlar bir araya toplandığında, 81. sure (TEKVÎR) 5. ayet (Resmi: 81/İniş:7/ Alfabetik:103)

n) Bazı Hayvan ve Böcekler


(1) Arı

Rabbin, balarısına şöyle vahyetti: "Dağlardan evler edin, ağaçlardan ve insanların kurdukları çardaklardan da..." "Sonra, meyvaların her türünden ye de boyun bükerek Rabbinin yollarına koyul." Onun karıncıklarından, renkleri çeşit çeşit bir içecek çıkar ki, insanlar için onda şifa vardır. Derin derin düşünen bir topluluk için, bunda kesin bir mucize var. 16. sure (NAHL) 68-69. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)

(2) Balık

Hem size hem de yolculara bir geçimlik olarak deniz avı yapmak ve onu yemek size helal kılındı. Fakat ihramlı olduğunuz sürece karada avlanmak size haram edilmiştir. Huzurunda haşredileceğiniz Allah'tan korkun. 5. sure (MÂİDE) 96. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)

Sor onlara o deniz kıyısındaki kentin durumunu. Cumartesi günü azıp sınır tanımazlık ediyorlardı. Sebt yaptıkları gün balıkları onlara akın akın gelirdi; sebt yapmadıklarında ise onlara gelmezdi. Yoldan sapmaları yüzünden onları böyle imtihan ediyorduk. 7. sure (A'RAF) 163. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)

Bu ikisi, iki denizin birleştiği yere vardıklarında, balıklarını unuttular. Bunun üzerine balık da denizde bir deliğe doğru yola koyuldu. 18. sure (KEHF) 61. ayet (Resmi: 18/İniş:69/Alfabetik:54)

Genç adam dedi: "Bak sen şu işe, hani kayaya sığınmıştık ya, işte o sırada balığı unuttum. Onu hatırlamamı bana unutturan, şeytandan başkası değildi. Balık, denizin içinde acaip bir biçimde yolunu tuttu." 18. sure (KEHF) 63. ayet (Resmi: 18/İniş:69/Alfabetik:54)

Ve Zünnûn. Hani kızarak gitmişti de ona asla güç yetiremeyeceğimizi/ölçüyü kendisine uygulamayacağımızı sanmıştı. Sonra, karanlıkların bağrında şöyle yakardı: "Senden başka ilah yok, tespih ederim seni. Kuşkusuz, ben zalimlerden oldum." 21. sure (ENBİYÂ) 87. ayet (Resmi: 21/İniş:73/Alfabetik:21)

Derken, kendisini balık yutmuştu. O kendi kendini kınayıp duruyordu. 37. sure (SÂFFÂT) 142. ayet (Resmi: 37/İniş:56/Alfabetik:90)

Artık Rabbinin hüküm vermesi için sabret! Balığın dostu Yûnus gibi olma! Hani o, hıçkırıktan boğulur bir halde yakarmıştı. 68. sure (KALEM) 48. ayet (Resmi: 68/İniş:2/Alfabetik:51)

(3) İnek

Mûsa, toplumuna dedi ki: "Allah size, bir inek kesmenizi emrediyor." Dediler ki: "Sen bizimle alay mı ediyorsun?" Dedi ki: "Cahillerden biri olmaktan Allah'a sığınırım." Şöyle konuştular: "Çağır Rabb'ine bizim için, açıklasın bize neymiş o!" Cevap verdi: "O diyor ki, bahsettiğim ne yaşlıdır ne de körpe. İkisi arası bir inektir." Hadi size emredileni yapın! Şöyle dediler: "Çağır Rabb'ine bizim için, neymiş onun rengi açıklasın bize." Cevap verdi: "O diyor ki, bahsettiğim, sarı, rengi parlak bir inektir; seyredenlere mutluluk verir." Şöyle dediler "Dua et Rabb'ine, açıklasın bize neymiş o! Çünkü bu inek, bizim gözümüzde başkalarıyla karıştı. Ve biz, Allah dilerse, doğruya ve güzele elbette kılavuzlanacağız." Cevap verdi Mûsa: "Allah diyor ki, bahsettiğim, boyunduruk yememiş bir inektir; toprağı sürmez, ekini sulamaz. Salma hayvandır. Alaca yoktur onda." Dediler ki: "İşte şimdi gerçeği getirdin." Ve ardından onu boğazladılar, az kalsın yapmayacaklardı. 2. sure (BAKARA) 67-71. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Kral dedi ki: "Düşümde yedi semiz inek görüyorum. Bunları yedi cılız inek yiyor. Ayrıca yedi yeşil başak, yedi de kuru başak görüyorum. Ey bendelerim! Eğer rüya tabir ediyorsanız, bu rüyam hakkında bana bir fetva verin." 12. sure (YÛSUF) 43. ayet (Resmi: 12/İniş:53/Alfabetik:110)

"Yûsuf, ey özü sözü doğru insan! Şu rüyayı yorumla bize. Yedi semiz inek var, yedi cılız inek bunları yiyor; yedi yeşil başak, bir yedi tane de kuru başak. Umarım buradan insanların yanına giderim, onlar da öğrenirler." 12. sure (YÛSUF) 46. ayet (Resmi: 12/İniş:53/Alfabetik:110)

(4) Aslan

Arslandan ürkmüşlerdir. 74. sure (MÜDDESSİR) 51. ayet (Resmi: 74/İniş:4/Alfabetik:67)


(5) Kuşlar

Hani İbrahim de şöyle yakarmıştı: "Rabb'im, göster bana, nasıl diriltiyorsun ölüleri?" "İnanmadın mı?" diye sordu. "İnandım, dedi, ancak kalbimin tatmin olması için..." Allah dedi ki: "Kuşlardan dört tane al, onları kendine ısındır, alıştır. Sonra her dağın üstüne onlardan bir parça koy. Sonra da onları çağır. Koşarak sana geleceklerdir. Bil ki Allah Azîz'dir, Hakîm'dir. 2. sure (BAKARA) 260. ayet (Resmi: 2/İniş:92/ Alfabetik:11)

Onu Beni İsrail'e şöyle konuşan bir resul yapacak: "Şu bir gerçek ki, ben size Rabbinizden bir mucize getirdim: Ben, çamurdan, kuş görünümünde bir şey yapar, ona üflerim de Allah'ın izniyle kuş oluverir. Ben, körü ve abraşı iyileştirir, ölüleri Allah'ın izniyle diriltirim. Evlerinizde yemekte ve biriktirmekte olduklarınızı size haber veririm. Eğer inananlarsanız, bunda sizin için tam bir mucize vardır." 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 49. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)

Hani, Allah şöyle demişti: "Ey Meryem'in oğlu İsa! Senin ve annenin üzerindeki nimetimi hatırla. Seni Ruhulkudüs'le desteklemiştim, beşikte iken ve erginlik çağında insanlarla konuşuyordun. Sana Kitap'ı, hikmeti, Tevrat'ı, İncil'i öğretmiştim. Benim iznimle çamurdan kuş görünümünde bir şey yaratıyor, içine üflüyordun da o benim iznimle kuş oluyordu. Doğuştan körü, abraşı benim iznimle iyileştiriyordun. Benim iznimle ölüleri çıkarıyordun. İsrailoğullarını senden uzak tutmuştum. Hani, sen onlara açık-seçik ayetleri getirdiğinde, küfre sapanları şöyle deyivermişti: "Açık bir büyüden başka bir şey değil bu." 5. sure (MÂİDE) 110. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)

Yeryüzünde debelenen hiçbir canlı, iki kanadıyla uçan hiçbir kuş istisna olmamak üzere hepsi sizin gibi ümmetlerdir. Biz bu Kitap'ta, herhangi bir şeyi ne eksik bıraktık ne fazla yaptık. Onlar, sonunda Rableri önünde haşredilirler. 6. sure (EN'ÂM) 38. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)

Onunla birlikte zindana iki genç daha girmişti. Bir tanesi dedi ki: "Rüyada gördüm, şarap sıkıyordum." Öteki de şöyle dedi: "Ben de gördüm ki, başımın üstünde ekmek taşıyorum, kuşlar ondan yiyor. Bunun yorumunu bize bildir. Biz senin, güzel düşünüp güzel davrananlardan olduğun kanısındayız." 12. sure (YÛSUF) 36. ayet (Resmi: 12/İniş:53/Alfabetik:110)

"Ey benim zindan arkadaşlarım! Rüyanıza gelince: Bir taneniz rab edindiği kişiye şarap sunacak. Ötekiniz ise asılacak da kuşlar başından yiyecek. Hakkında fetva sorduğunuz iş, böyle hükme bağlanmıştır." 12. sure (YÛSUF) 41. ayet (Resmi: 12/İniş:53/ Alfabetik:110)

Gök boşluğunda, bir emre boyun eğdirilmiş olan kuşlara bakmadılar mı? Onları Allah'tan başkası tutmuyor. Bunda, inanan bir topluluk için elbette ki izler, işaretler vardır. 16. sure (NAHL) 79. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)

Onu Süleyman'a derhal kavrattık. Herbirine hükümdarlık ve bilgi verdik. Dâvud'a dağları boyun eğdirdik. Kuşlarla beraber tespih ediyorlardı. Yapmak isteyince yapanlarız biz. 21. sure (ENBİYÂ) 79. ayet (Resmi: 21/İniş:73/Alfabetik:21)

Görmedin mi, göklerdeki ve yerdeki şuurlular da bölük bölük olmuş kuşlar da Allah'ı tespih etmektedir. Her biri kendine özgü duasını, kendine özgü tespihini bilmiştir. Allah, onların yapmakta olduklarını çok iyi bilmektedir. 24. sure (NÛR) 41. ayet (Resmi: 24/İniş:102/Alfabetik:84)

Süleyman, Davûd'a mirasçı oldu ve şöyle dedi: "Ey insanlar, bize kuşların dili öğretildi ve bize her şeyden biraz verildi. Kuşkusuz bu, apaçık lütfun ta kendisidir." 27. sure (NEML) 16. ayet (Resmi: 27/İniş:48/Alfabetik:81)

"Şu yazımı götürüp onlara at. Sonra onlardan uzaklaş da bak bakalım, nasıl davranacaklar." 27. sure (NEML) 28. ayet (Resmi: 27/İniş:48/Alfabetik:81)

Elçi, Süleyman'a geldiğinde, o dedi ki: "Siz bana bir mal ile mi destek veriyorsunuz? Allah'ın bana verdiği, size verdiğinden daha kıymetlidir. Sizin hediyenizle, benden çok siz ferahlarsınız." "Seni gönderenlere dön. Vallahi, karşı koyamayacakları ordularla üstlerine gelirim ve onları oradan, başları eğik, aşağılanmış bir halde sürer çıkarırım." 27. sure (NEML) 36-37. ayet (Resmi: 27/İniş:48/Alfabetik:81)
Yemin olsun, biz, Dâvud'a katımızdan bir lütufta bulunduk. "Ey dağlar, onunla birlikte tespih edin ve ey kuşlar siz de." dedik. Ve onun için demiri yumuşattık.  
34. sure (SEBE') 10. ayet (Resmi: 34/İniş:58/Alfabetik:91)

Kuşlar da toplu halde onunla beraberdi. Hepsi, onun tespih nağmelerine katılırdı. 38. sure (SÂD) 19. ayet (Resmi: 38/İniş:38/Alfabetik:88)

Ve kuş eti iştahlarınca beğendiklerinden. 56. sure (VÂKIA) 21. ayet (Resmi: 56/İniş:46/ Alfabetik:107)

Üstlerinde, kanatlarını açıp kapayarak uçun kuşları hiç görmediler mi? Onları Rahman'dan başkası tutmuyor. Kuşkusuz O, her şeyi görmektedir. 67. sure (MÜLK) 19. ayet (Resmi: 67/İniş:77/ Alfabetik:68)

Gönderdi üzerlerine sürüler halinde kuş, 105. sure (FÎL) 3. ayet (Resmi: 105/İniş:19/Alfabetik:28)


 (6) Maymunlar
 
Yemin olsun, içinizden Cumartesi gününde azgınlık yapanları siz bilirsiniz. Onlara şöyle dedik: "Aşağılık maymunlar oluverin." 2. sure (BAKARA) 65. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

De ki: "Allah katında ceza olarak bundan daha kötüsünü size bildireyim mi? Allah'ın lanetlediği, üzerine gazap indirdiğidir o. Allah böylelerinden maymunlar, domuzlar ve tağut uşakları yapmıştır. İşte bunlardır yer bakımından daha kötü, yolun denge noktasını kaybetme bakımından daha şaşkın olanlar." 5. sure (MÂİDE) 60. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)

Ne zaman ki, yasaklandıkları şeylerden ötürü öfkelenip başka aşırılıklar yapmaya başladılar, onlara şöyle dedik: "Aşağılık, maskara maymunlar olun!" 7. sure (A'RAF) 166. ayet (Resmi: 7/İniş:39/ Alfabetik:9) 



(7) Atlar


Kadınlara, oğullara, altın ve gümüşten oluşturulmuş yığınlara, salma atlara, davarlara ve ekinlere tutkunlukların sevgisi, insanlar için süslenip püslenmiştir. Tüm bunlar geçici-iğreti hayatın nimetidir. Allah'a gelince, varılacak yerin en güzeli onun yanındadır. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 14. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)

Hem binesiniz diye hem de bir süs olarak atları, katırları, eşekleri de yarattı. Ve bilemeyeceğiniz daha neler yaratır O... 16. sure (NAHL) 8. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)

"Onlardan güç yetirdiğini sesinle yerinden oynat. Atlıların ve yayalarınla yaygara çıkarıp üzerlerine çullan. Mallarda, evlatlarda onlara ortak ol, onlara ha bire vaatte bulun." Şeytan onlara bir aldanıştan başka ne vaat eder ki?! 17. sure (İSRÂ) 64. ayet (Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)

Akşam üstü kendisine, üç ayak üzerine basıp bir ayağını tırnak üstüne diken safkan koşu atları sunulmuştu. 38. sure (SÂD) 31. ayet (Resmi: 38/İniş:38/Alfabetik:88)

Dedi: "Servet sevgisini, Rabbimi anmak için benimsedim." Nihayet Güneş perde ardına çekildi. "Geri getirin bana onları!" dedi. Bacaklarını, boyunlarını sıvazlamaya başladı. 38. sure (SÂD) 32-33. ayet (Resmi: 38/İniş:38/Alfabetik:88)

(8) Eşekler

Ya şu kişi gibisini görmedin mı? Çatıları çökmüş, duvarları-damları yere inmiş bir kente uğramıştı da şöyle demişti: "Allah şurayı ölümünden sonra nasıl hayata kavuşturacak?" Bunun üzerine Allah, o kişiyi yüz yıllık bir süre için öldürmüş, sonra diriltmişti. "Ne kadar bekledin?" demişti, "Bir gün veya günün bir kısmı kadar bekledim." dedi. "Hayır, dedi, aksine sen, yüz yıl kaldın. Yiyeceğine, içeceğine bak! Henüz bozulmamış. Eşeğine bak! Seni insanlara bir ibret yapalım diyedir bu. Kemiklere bak, nasıl yerli yerince düzenliyoruz onları ve sonra et giydiriyoruz onlara." İş kendisi için açıklık kazanınca şöyle dedi o. "Allah'ın her şeye kadir olduğunu biliyorum." 2. sure (BAKARA) 259. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

Hem binesiniz diye hem de bir süs olarak atları, katırları, eşekleri de yarattı. Ve bilemeyeceğiniz daha neler yaratır O... 16. sure (NAHL) 8. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)

"Yürüyüşünde doğal ol, sesini alçalt. Şu bir gerçek ki, seslerin en çirkini eşeklerin sesidir." 31. sure (LOKMAN) 19. ayet (Resmi: 31/İniş:57/Alfabetik:59)

Sırtlarına Tevrat yükletilip de sonra onu taşımayanların durumu, kutsal kitap parçaları taşıyan eşeğin durumuna benzer. Allah'ın ayetlerini yalanlayan topluluğun vücut verdiği örnek ne kötüdür! Allah, zulme sapmış bir topluluğu doğruya ve güzele ulaştırmaz. 62. sure (CUMUA) 5. ayet (Resmi: 62/İniş:96/Alfabetik:17)

(9) Köpekler

Sana soruyorlar, onlar için helal kılınan ne? Şöyle söyle: "Sizin için bütün temiz nimetler helal kılınmıştır. Eğittiğiniz avcı kuşların tuttukları ile eğittiğiniz av köpeklerinin tuttukları da size helal kılındı. Siz bu hayvanlara, Allah'ın size öğrettiklerinden öğretiyorsunuz. O halde onların sizin için tuttuklarından da yiyin ve üzerine Allah'ın adını anın. Allah'tan sakının! Allah gerçekten hesabı çok çabuk görür." 5. sure (MÂİDE) 4. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)

Dileseydik onu, o ayetlerle yüceltirdik. Ama o, yere saplandı, iğreti arzularına uydu. Onun durumu şu köpeğin durumuna benzer: Üstüne varsan dilini sarkıtarak solur, kendi haline bıraksan dilini sarkıtarak solur. Ayetlerimizi yalanlayan toplumun örneği işte budur. Bu hikayeyi anlat ki düşünüp taşınabilsinler. 7. sure (A'RAF) 176. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)

Sen onları uyanıktırlar sanırsın; oysaki onlar uykudadırlar. Onları sağ tarafa da sol tarafa da çeviririz. Köpekleri de iki kolunu girişe uzatıp yaymıştır. Onların durumunu görseydin kesinlikle onlardan yüz çevirip kaçırdın. Ve onlardan içinde mutlaka korku doldurulurdu. 18. sure (KEHF) 18. ayet (Resmi: 18/İniş:69/Alfabetik:54)

"Üç kişiydiler, dördüncüleri köpekleriydi." diyecekler. Şunu da diyecekler: "Beş kişiydiler, altıncıları köpekleriydi." Gaybı taşlamaktır/bilinmeyen şey hakkında atıp tutmaktır bu. Şöyle de derler: "Yedi kişidirler, sekizincileri de köpekleridir." De ki: "Onların sayısını Rabbim daha iyi bilir. Onlar hakkında bilgisi olan, çok azdır." O halde, onlar hakkında yüzeysel bir tartışma dışında hiçbir çekişmeye girme. Onlar hakkında, konuşup duranlardan hiç kimseye bir şey sorma. 18. sure (KEHF) 22. ayet (Resmi: 18/İniş:69/Alfabetik:54)

(10) Çekirgeler

Biz de onlar üzerine, açık mucizeler olarak tufan, çekirge, haşerat, kurbağalar ve kan gönderdik; yine de kibre saptılar ve günahkar bir topluluk oluverdiler. 7. sure (A'RAF) 133. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)

Kaymış olarak gözleri, çıkarlar kabirlerden. Sanki çekirgelerdir, çıvgın mı çıvgın! 54. sure (KAMER) 7. ayet (Resmi: 54/İniş:37/Alfabetik:52)

(11) Karınca

Karınca vadisine geldiklerinde bir karınca şöyle seslendi: "Ey karıncalar! Yuvalarınıza girin ki, Süleyman ve orduları farkında olmayarak sizi ezmesinler." Bunun üzerine Süleyman, karıncanın sözüne güldü ve dedi: "Rabbim, bana ve ebeveynime lütfettiğin nimetine şükretmeme, hoşnut olacağın hayırlı ve barışçıl bir iş yapmama imkân ver. Ve rahmetinle beni iyilik ve barışı seven kullarının arasına sok." 27. sure (NEML) 18-19. ayet (Resmi: 27/İniş:48/Alfabetik:81)

(12) Örümcek

Allah'ın berisinden veliler edinenlerin durumu, bir ev edinen dişi örümceğin durumuna benzer. Ve evlerin en güvensizi/en zayıfı elbette ki dişi örümceğin evidir. Keşke bilselerdi!  29. sure (ANKEBÛT) 41. ayet (Resmi: 29/İniş:85/Alfabetik:8)

(13) Sivrisinek

Şu bir gerçek ki Allah, bir sivrisineği hatta onun da üstündeki bir varlığı örnek göstermekten sıkılmaz. Böyle bir durumda, inananlar bilirler ki o, Rablerinden bir gerçektir. Küfre sapmışlar ise şöyle derler: "Allah, bunu örnek vermekle ne demek istedi?" Allah onunla birçoğunu saptırır, birçoğunu da onunla doğruya ve güzele kılavuzlar. Allah onunla fâsıklardan başkasını saptırmaz. 2. sure (BAKARA) 26. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)


RESUL KUR'AN'IN KUR'AN MESAJLARI - M. Kemal Adal


Selam...

​ T.C. / M. Kemal Adal 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder