İŞTE ATATÜRK

İŞTE ATATÜRK
Allah Kuran’da: “Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz ve gönlün hepsi bundan sorumlu tutulacaktır.” (17/İSRA/36) buyurmuştur. Atatürk de: “Türk Kuran'ın arkasında koşuyor; fakat onun ne dediğini anlamıyor, içinde neler var bilmiyor ve bilmeden tapınıyor. Benim maksadım; arkasında koştuğu kitapta neler olduğunu Türk anlasın” (Osman Ergin, Türk Maarif Tarihi 1-5, 1977 /A. Gürtaş, s. 41) demektedir.- "İŞTE ATATÜRK" PORTALINA GİRMEK İSTEDİĞİNİZDE YUKARIDAKİ RESMİ TIKLAYINIZ.

22 Eylül 2016 Perşembe

HAYAT





İNSAN 


3. 
 İNSANIN ECELİ VE ÖLÜM -2


b) Hayat


(1) Hayat bir sınavdır, Denemedir, İmtihandır,

Yemin olsun ki sizi korku, açlık; mallardan-canlardan-meyvalardan eksiltme türünden bir şeyle mutlaka imtihan edeceğiz. Sabredenlere müjdele. 2. sure (BAKARA) 155. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

İğreti/sefil hayat küfre sapanlara süslü gösterilmiştir; onlar, iman sahipleriyle alay ederler. Takvaya sarılanlar, kıyamet günü onların tepelerinde olacaktır. Allah, dilediğini hesapsız bir biçimde rızıklandırır. 2. sure (BAKARA) 212. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

Her benlik ölümü tadacaktır. Hak ettiğiniz karşılıklar size, kıyamet günü, eksiksiz bir biçimde mutlaka verilecektir. Ateşten uzaklaştırılıp cennete sokulan kesinlikle kurtulmuş olacaktır. İğreti-sefil hayat aldatıcı bir yararlanmadan başka şey değildir. Yemin olsun ki, mallarınızda da canlarınızda da imtihan edileceksiniz. Ve yemin olsun ki, sizden önce kendilerine kitap verilenlerden de şirke batanlardan da incitici çok şey dinleyeceksiniz. Sabreder, takvaya sarılırsanız işte bu, iş ve oluşların en zorlularındandır. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 185-186. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)

Şu iğreti, basit hayat bir oyun ve eğlenceden başka şey değildir. Sakınıp korunanlar için âhiret yurdu elbette ki daha iyidir. Hâlâ aklınızı işletemeyecek misiniz? 6. sure (EN'ÂM) 32. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)

Onların malları da evlatları da seni imrendirmesin. İş sadece şudur: Allah onlara şu iğreti hayatta azap etmeyi ve canlarının küfre sapmış bir halde çıkmasını istiyor. 9. sure (TEVBE) 55. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)

Allah, dilediği kimse için rızkı alabildiğine açar da sınırlayıp kısar da. İğreti dünya hayatıyla sevinip şımardılar. Oysaki dünya hayatı, âhirete oranla sadece küçük bir nimetlenme. 13. sure (RA'D) 26. ayet (Resmi: 13/İniş:87/Alfabetik:85)

Benliğini, sabah akşam yüzünü isteyerek rablerine yalvaranlarla beraber tut. İğreti dünya hayatının süsünü isteyerek gözlerini onlardan kaydırıp uzaklaştırma. Ve sakın, kalbini bizim zikrimizden / Kur'anımızdan gafil koyduğumuz, boş arzularına uymuş kişiye boyun eğme. Böylesinin işi hep aşırılıktır. 18. sure (KEHF) 28. ayet (Resmi: 18/İniş:69/Alfabetik:54)

Onlardan bazı çiftlere, kendilerini imtihan etmek için iğreti hayatın süsü olarak verdiğimiz nimetlere gözlerini dikme! Rabbinin rızkı hem daha hayırlı hem daha süreklidir. 20. sure (TÂHÂ) 131. ayet (Resmi: 20/İniş:45/Alfabetik:96)

Bilmiyorum, belki de o, sizin için bir fitnedir. Belirli bir süreye kadar bir nimetlendirmedir. 21. sure (ENBİYÂ) 111. ayet (Resmi: 21/İniş:73/Alfabetik:21)

Şu iğreti dünya hayatı, bir eğlence ve oyundan başka şey değil. Âhiret yurduna gelince, asıl hayat işte odur. Ah, bilebilselerdi! 29. sure (ANKEBÛT) 64. ayet (Resmi: 29/İniş:85/Alfabetik:8)

Şu iğreti dünya hayatı, sadece bir oyun ve eğlencedir. Eğer iman eder korunursanız, Allah, ödüllerinizi verecek ve sizden mallarınızı istemeyecektir. 47. sure (MUHAMMED) 36. ayet (Resmi: 47/İniş:99/Alfabetik:64)

Bilin ki, şu iğreti dünya hayatı bir oyun ve eğlenceden, bir süsten, aranızda bir övünmeden, mallarda ve evlatlarda çoğalma yarışından başka şey değildir. Bir yağmur misali ki, çıkardığı bitkiler çiftçilerin hoşuna gider. Ama biraz sonra o ot kurur, sapsarı kesildiğini görürsün. Nihayet bir ot ufantısı haline gelir. Âhirette şiddetli bir azap var, Allah'tan bir af ve hoşnutluk da var. Dünya hayatı bir aldanış/gurur aracından başka şey değildir. 57. sure (HADÎD) 20. ayet (Resmi: 57/İniş:112/Alfabetik:33)

Hanginizin daha güzel iş yapacağını belirlemek için sizi imtihana çekmek üzere ölümü ve hayatı yaratan O'dur. Azîz'dir O, Gafûr'dur. 67. sure (MÜLK) 2. ayet (Resmi: 67/İniş:77/Alfabetik:68)

Kötülüklere cesaretle dalanlar sanıyorlar mı ki, biz kendilerini, iman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlarla aynı tutacağız. Hayatları ve ölümleri onlarla aynı mı olacak?! Ne kötü hüküm veriyorlar bunlar! 45. sure (CÂSİYE) 21. ayet (Resmi: 45/İniş:65/Alfabetik:15)

(2) Dünya’da hayatı kötü-çirkin olanın Ahiret hayatı da öyledir

İnsanlardan bazısı da Allah'a kıyıdan kıyıya ibadet eder. Kendisine bir hayır isabet ettiğinde, onunla tatmin bulup yatışır; kendisine bir fitne, bir deneme gelip çattığında yüzüstü geri dönüverir. Dünyada da kayba uğramıştır böylesi, âhirette de. Apaçık hüsranın ta kendisi işte budur. 22. sure (HAC) 11. ayet (Resmi: 22/İniş:88/Alfabetik:32)

Bu dünya hayatında da arkalarına bir lanet taktık. Kıyamet günü onlar, çirkinleştirilenler arasında olacaklar. 28. sure (KASAS) 42. ayet (Resmi: 28/İniş:49/Alfabetik:53)

Bunun üzerine Allah, onu sonraya ve önceye ibret olmak üzere bir ceza ile çarptı. 79. sure (NÂZİÂT) 25. ayet (Resmi: 79/İniş:81/Alfabetik:78)


(3) Hayat, Hoşnutluk veren


Öz kitabı sağından verilen: "İşte kitabım, okuyun!" der. "Kendi hesabıma kavuşacağımı sezmiştim zaten." Artık o, hoşnutluk veren bir yaşayış içindedir. 69. sure (HÂKKA) 19-21. ayet (Resmi: 69/İniş:78/Alfabetik:34)

 (4) Hayat, Allah için

De ki: "Benim namazım, kulluğum/bağışım, hayatım, ölümüm âlemlerin Rabbi olan Allah içindir." 6. sure (EN'ÂM) 162. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)

(5) Dünya hayatı güzel-doğru-izzetli olanın Ahiret hayatı da öyledir

Öz benliğini beyinsizliğe itenden başka kim, İbrahim'in milletinden yüz çevirir? Yemin olsun ki biz onu dünyada seçip yüceltmiştik. Ve o, âhırette de barış ve iyilik sevenlerden biri olacaktır elbette... 2. sure (BAKARA) 130. ayet (Resmi: 2/İniş:92/ Alfabetik:11)

Bir de melekler şöyle demişti: "Ey Meryem! Allah seni, kendisinden bir kelimeyle muştuluyor. Adı, Meryem oğlu İsa Mesih'tir. Dünya ve âhirette yüz akıdır. Allah'a yaklaştırılanlardandır." 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 45. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)

Onların sözü seni üzmesin. Tüm onur ve kudret Allah'ındır. O her şeyi işitir, her şeyi bilir. 10. sure (YÛNUS) 65. ayet (Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik:109)

Af dileyin Rabbinizden; sonra da tövbe ile O'na yönelin ki, belirlenmiş bir süreye kadar sizi güzel bir nimetle nimetlendirsin ve her farklı derece sahibine hak ettiği ödülü versin. Eğer yüz çevirirseniz, o takdirde sizi büyük bir günün azabıyla korkuturum. 11. sure (HÛD) 3. ayet (Resmi: 11/İniş:52/Alfabetik:38)

"Ey toplumum! İşte şu size, Allah'ın bir mucize olan devesi. Rahat bırakın onu. Allah'ın toprağında karnını doyursun. Bir kötülük dokundurmayın ona. Yoksa sizi çok yakın bir azap yakalayıverir." 11. sure (HÛD) 64. ayet (Resmi: 11/İniş:52/Alfabetik:38)

Erkek yahut kadın, her kim inanmış olarak hayra ve barışa yönelik bir iş yaparsa, onu tertemiz bir hayatla yaşatırız. Ve böylelerinin ücretlerini, işleyip ürettiklerinin en güzelleriyle karşılarız. 16. sure (NAHL) 97. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)

İşte âhiret yurdu! Biz onu, yeryüzünde üstünlük taslamayanlarla bozgunculuk peşinde koşmayanlara veririz. Sonuç, takva sahiplerinindir. 28. sure (KASAS) 83. ayet (Resmi: 28/İniş:49/Alfabetik:53)

Şu bir gerçek ki, biz, resullerimize ve iman edenlere, hem dünya hayatında hem de tanıkların ayağa kalkacakları gün mutlaka yardım edeceğiz. 40. sure (MÜ'MİN) 51. ayet (Resmi: 40/İniş:60/Alfabetik:69)

Artık o, hoşnutluk veren bir yaşayış içindedir. 69. sure (HÂKKA) 21. ayet (Resmi: 69/İniş:78/Alfabetik:34)

 (6) Sakın Dünya hayatı sizi aldatmasın, aldatıcı da Allah ile aldatmasın

Ey insanlar! Rabbinizden korkun! Herhangi bir şeyde babanın, evladı; evladın da babası yerine karşılık ödemeyeceği günden ürperin! Allah'ın vaadi haktır; dünya hayatı sizi sakın aldatmasın. O yaman aldatıcı, sakın sizi Allah ile aldatmasın! 31. sure (LOKMAN) 33. ayet (Resmi: 31/İniş:57/Alfabetik:59)

Evlatlıklarınızı öz babalarına nispet ederek çağırın! Böyle yapmanız Allah katında adalete daha uygundur. Eğer onların babalarını bilmiyorsanız, o takdirde onlar sizin din kardeşleriniz ve dostlarınızdır. Yanılarak işlediğiniz şeyde, üzerinize günah yoktur; fakat kalplerinizin kastetmiş oldukları müstesna. Ve Allah Gafûr ve Rahîm'dir. 33. sure (AHZÂB) 5. ayet (Resmi: 33/İniş:97/Alfabetik:4)

(7) Diriltende öldüren de Allah’tır, hayatı veren ve alan Allah’tır

Allah kendisine mülk ve saltanat verdiği için, Rabb'i hakkında İbrahim'le çekişeni görmedin mi? İbrahim şöyle demişti: "Benim Rabb'im odur ki, hayat verir ve öldürür." O da şöyle demişti: "Ben de hayat veririm, hem de öldürürüm." İbrahim, "Allah, güneşi doğudan getiriyor, hadi sen onu batıdan getir" deyince, küfre sapan o adam apışıp kalmıştı. Allah, zalimler toplumunu doğruya ve güzele kılavuzlamaz. 2. sure (BAKARA) 258. ayet (Resmi: 2/İniş:92/ Alfabetik:11)

Ey iman sahipleri! Yeryüzünde dolaşan yahut gazaya çıkan kardeşleri için şöyle diyen inkârcılar gibi olmayın: "Yanımızda olsaydılar ölmezlerdi, öldürülmezlerdi." Allah bunu onların kalplerinde bir özlem yapacaktır. Allah diriltir de öldürür de. Allah, yapıp ettiklerinizi en iyi şekilde görmektedir. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 156. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)

"Onlara, senin bana emrettiğin şu sözden başka bir şey söylemedim: 'Benim Rabbim ve sizin de Rabbiniz olan Allah'a kulluk edin.' İçlerinde olduğum sürece üzerlerine tanıktım. Sen beni vefat ettirince üzerlerine yalnız sen gözetleyici oldun. Ve sen zaten her şey üzerinde bir Şehîdsin, bir tanıksın." 5. sure (MÂİDE) 117. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)

Sizi bir balçıktan yaratmış olan O'dur. Sonra hüküm verip bir süre belirlemiştir. Belirlenmiş başka bir süre de onun katındadır. Bütün bunlardan sonra siz hâlâ kuşkulanıp duruyorsunuz. 6. sure (EN'ÂM) 2. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)

 Bir ölü iken kendisine hayat verdiğimiz, insanlar içinde yürümesi için kendisine bir ışık tuttuğumuz kişinin durumu, karanlıklar içinde kalmış, bir türlü ondan çıkamayan kişininki gibi olur mu? İşte böyle! Küfre sapanlara, yapmakta oldukları süslü-püslü gösterilmiştir. 6. sure (EN'ÂM) 122. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)

De ki: "Ey insanlar! Ben sizin üstünüze Allah'ın resulüyüm. Göklerin ve yerin mülkü o Allah'ındır. İlah yoktur O'ndan başka. O diriltir, O öldürür O halde Allah'a ve resulüne iman edin; Allah'a ve onun sözlerine inanan o ümmi peygambere iman edip uyun ki, doğruya ve güzele ulaşabilesiniz." 7. sure (A'RAF) 158. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)

Ey iman sahipleri! Sizi, size hayat verecek şeye çağırdığında, Allah'a da resule de "Buyur deyin!" Şunu da bilin ki, Allah kişi ile kalbinin arasına sokulur ve bilin ki en son O'nun huzurunda haşredileceksiniz. 8. sure (ENFÂL) 24. ayet (Resmi: 8/İniş:93/Alfabetik:22)

Göklerin de yerin de mülk ve yönetimi Allah'ındır. Diriltir de öldürür de. Sizin için Allah dışında ne bir dost vardır ne de bir yardımcı. 9. sure (TEVBE) 116. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)

Biziz, elbette biziz o hayat vermekte olan, o öldürmekte olan. Ve biziz sonunda mirasçı kalan. 15. sure (HİCR) 23. ayet (Resmi: 15/İniş:54/Alfabetik:36)

Ey insanlar! Ölümden sonra dirilme konusunda kuşku içinde olabilirsiniz. Ama şu bir gerçek ki, biz sizi bir topraktan, sonra bir spermden, sonra bir embriyodan/döllenmiş bir karışımdan, sonra ne olduğu kısmen belirli, kısmen belirsiz bir et parçasından yarattık ki, size açık seçik beyanda bulunalım. Ve sizi rahimlerde, belirlenen bir süreye kadar dilediğimiz şekilde bekletiyoruz. Sonra sizi bir çocuk olarak çıkarıyoruz. Daha sonra da tam kuvvetinize ulaşmanızı sağlıyoruz. Bununla birlikte içinizden bir kısmı öldürülüyor, yine içinizden bir kısmı ilimden sonra bir şey bilmesin diye ömrün en basit ve düşük noktasına geri gönderiliyor. Yeryüzünü de sönmüş kül halinde görürsün. Nihayet onun üzerine suyu indirdiğimizde titrer, kabarır ve her güzel/bereketli çiftten bir şeyler bitirir. 22. sure (HAC) 5. ayet (Resmi: 22/İniş:88/Alfabetik:32)

Size hayat veren O'dur. Sonra sizi öldürüyor; sonra diriltecektir sizi. Gerçek olan şu ki, insan tam bir nankördür. 22. sure (HAC) 66. ayet (Resmi: 22/İniş:88/Alfabetik:32)

O hayat veriyor, O öldürüyor. Gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişi O'nun için. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? 23. sure (MÜ'MİNÛN) 80. ayet (Resmi: 23/İniş:74/ Alfabetik:70)

Ancak bizden bir rahmet olarak bir süreye kadar daha nimetlensinler diye kurtarılırlar. 36. sure (YÂSÎN) 44. ayet (Resmi: 36/İniş:41/Alfabetik:108)
 
O, O'dur ki, hem hayat veriyor hem öldürüyor. Bir iş ve oluşa hükmedince, ona sadece "Ol!" der; o hemen oluverir. 40. sure (MÜ'MİN) 68. ayet (Resmi: 40/İniş:60/ Alfabetik:69)

Tanrı yoktur O'ndan başka! Diriltir ve öldürür. Sizin de Rabbinizdir O, önceki atalarınızın da Rabbidir, 44. sure (DUHÂN) 8. ayet (Resmi: 44/İniş:64/Alfabetik:19)

De ki: "Sizi Allah yaşatıyor; sonra sizi öldürecek, sonra da o hakkında hiç kuşku bulunmayan kıyamet gününde biraraya getirecek. Ama insanların çokları bilmiyorlar." 45. sure (CÂSİYE) 26. ayet (Resmi: 45/İniş:65/Alfabetik:15)

Hiç kuşkusuz, öldüren de O'dur, dirilten de... 53. sure (NECM) 44. ayet (Resmi: 53/İniş:23/Alfabetik:80)

Göklerin ve yerin mülkü ve yönetimi O'nundur; diriltir, öldürür. Her şey üzerinde kudret sahibidir O. 57. sure (HADÎD) 2. ayet (Resmi: 57/İniş:112/Alfabetik:33)

 (8) Hayat, sonrası ve öncesi

Kim Allah'ın dünyada ve âhirette kendisine yardım etmeyeceğini sanıyorsa; bir sebeple göğe uzansın, sonra öteki ilişkilerini kessin de bakıversin: Oyunu, öfkelendirdiği şeyleri gerçekten giderecek mi? 22. sure (HAC) 15. ayet (Resmi: 22/İniş:88/ Alfabetik:32)

Sizin için ve hayvanlarınız için bir geçim aracı olarak. 79. sure (NÂZİÂT) 33. ayet (Resmi: 79/İniş:81/Alfabetik:78)

Sizin ve hayvanlarınızın yararına. 80. sure (ABESE) 32. ayet (Resmi: 80/İniş:24/Alfabetik:1)

Sonrası, senin için öncesinden elbette ki daha mutlu ve kutlu olacaktır. 93. sure (DUHÂ) 4. ayet (Resmi: 93/İniş:11/Alfabetik:18)

(9) Dünya ve Ahiret hayatında azap görecek olanlar

Allah'ın mescitlerini, içlerinde O'nun adı anılıyor diye engelleyen ve onların yıkımı için uğraşan kişiden daha zalim kim olabilir!.. Böylelerinin, o mescitlere girmeleri ancak korka korka olacaktır. Böyleleri için dünyada bir rezillik vardır. Âhırette ise bunlara çok büyük bir azap öngörülmüştür. 2. sure (BAKARA) 114. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

Çalışıp ürettikleri hem dünyada hem de âhirette boşa çıkmıştır. Hiçbir yardımcıları da yoktur onların. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 22. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)

"Küfre sapanlar var ya, işte onlara dünyada ve âhirette şiddetle azap edeceğim. Hiçbir yardımcıları olmayacaktır onların." 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 56. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)

Allah ve resulüyle savaşanların ve yeryüzünde bozgunculuk yapmaya çalışanların cezası şudur: Öldürülürler yahut asılırlar yahut elleriyle ayakları çaprazlamasına kesilir yahut bulundukları yerden sürülürler. Bu onlar için dünyada bir rezilliktir. Âhirette de onlara büyük bir azap vardır. 5. sure (MÂİDE) 33. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)

Ey resul! Kalpleri inanmamış olduğu halde ağızlarıyla "inandık" diyenlerin küfürde yarışırcasına koşanları seni üzmesin. Yahudilerden bazıları yalancılık etmek için dinlerler; huzuruna çıkmamış olan başka bir topluluk için dinlerler. Yerlerine oturmuş kelimeleri, yapılarını bozup değiştirirler. "Size şu verilirse alın, eğer o verilmezse çekinin." derler. Allah birini fitneye çarptırmak isterse sen onun için Allah karşısında hiçbir şey yapamazsın. Bunlar o kişilerdir ki, Allah kalplerini temizlemek istemiyor. Dünyada bir rezillik vardır onlar için; âhirette de büyük bir azap var onlara. 5. sure (MÂİDE) 41. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)

Söylemediklerine ilişkin Allah'a yemin ediyorlar. Yemin olsun ki, o küfür sözünü söylediler. İslam'a girmeleri ardından küfre saptılar. Başaramadıkları bir şeyi tasarladılar. Oysaki intikam almaları için, Allah'ın ve resulünün, Allah'ın lütfuyla kendilerini zengin etmiş olmasından başka bir sebep de yoktu. Eğer tövbe ederlerse kendileri için hayırlı olur. Eğer yan çizerlerse Allah onlara dünyada da âhirette de acıklı bir azapla azap edecektir. Ve yeryüzünde onların ne bir dostu olacaktır ne de bir yardımcısı. 9. sure (TEVBE) 74. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)

Malları da evlatları da seni imrendirmesin. Allah bunlarla, dünyada onlara azap etmek istiyor. Kâfir olarak çıkaracaktır canları. 9. sure (TEVBE) 85. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)

Peşlerine lanet takılmıştır: Hem burada hem kıyamet gününde ne kötü destektir o arkalarına takılmış olan! 11. sure (HÛD) 99. ayet (Resmi: 11/İniş:52/Alfabetik:38)

Onların söylemekte olduklarını biz daha iyi biliriz. Yolca en seçkinleri olan şöyle diyordu: "Eni sonu, bir gün kaldınız." 20. sure (TÂHÂ) 104. ayet (Resmi: 20/İniş:45/ Alfabetik:96)

Yanını eğip bükerek uğraşır ki, Allah yolundan saptırıversin. Böyle kişiye dünyada bir yüz karası öngörülmüştür. Ve kıyamet günü biz ona, o kasıp kavuran yangının azabını tattıracağız. 22. sure (HAC) 9. ayet (Resmi: 22/İniş:88/Alfabetik:32)

Allah'ı ve resulünü incitenleri Allah dünyada da âhirette de lanetlemiştir. Onlar için, alçaltıcı bir azap da hazırlanmıştır. 33. sure (AHZÂB) 57. ayet (Resmi: 33/İniş:97/ Alfabetik:4)

Allah; onlara dünyada rezilliği tattırdı. Ahiretin azabı ise elbette daha büyüktür. Bir bilselerdi!... 39. sure (ZÜMER) 26. ayet (Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)

Zulmedenler için bundan başka bir azap da vardır. Fakat onların çokları bilmiyorlar. 52. sure (TÛR) 47. ayet (Resmi: 52/İniş:76/Alfabetik:106)

Eğer Allah onlar üzerine sürgünü yazmamış olsaydı, onlara mutlaka dünyada azap ederdi. Âhirette de onlara ateş azabı vardır. 59. sure (HAŞR) 3. ayet (Resmi: 59/İniş:95/Alfabetik:35)

 (10) Dünya gelip-geçici, Ahiret sürekli-kalıcı hayattır

 
"Ey toplumum, şu iğreti dünya hayatı, geçici bir nimetlenmeden ibarettir. Âhiretse sürekli durulacak yurdun ta kendisidir." 40. sure (MÜ'MİN) 39. ayet (Resmi: 40/İniş:60/Alfabetik:69)

 (11) Hayat, Dünya'da verilenler geçici nimetlerdir, Allah katında olanlar inananlar için daha hayırlı ve kalıcıdır

Nasiplendirildiğiniz şeyler şu iğreti hayatın yararından ve süsünden ibarettir. Allah'ın katındaki ise daha hayırlı ve daha süreklidir. Hâlâ aklınızı işletmeyecek misiniz? Kendisine güzel bir vaatte bulunduğumuz, ardından da ona kavuşan kimse, şu iğreti hayatın yararıyla nimetlendirdiğimiz, sonra kıyamet gününde huzurumuza dikilecekler arasına giren kimse gibi midir? 28. sure (KASAS) 60-61. ayet (Resmi: 28/İniş:49/Alfabetik:53)

Size verilen şeyler, şu iğreti hayatın nimetidir. İnanıp Rablerine tevekkül edenler için Allah katında bulunan ise daha hayırlı, daha kalıcıdır. 42. sure (ŞÛRÂ) 36. ayet (Resmi: 42/İniş:62/Alfabetik: 95)

(12) Hayat, süresi belirlenmiş kaderdir-İlahi Takdirdir

Her ümmet için belirlenmiş bir süre vardır. Süreleri dolunca ne bir saat geri kalırlar ne de öne geçerler. 7. sure (A'RAF) 34. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)

De ki: "Ben kendime bile Allah'ın istediği dışında bir zarar verme yahut yarar sağlama gücünde değilim. Her ümmetin bir eceli var. Ecelleri geldiğinde bir saat geri de kalamazlar, ileri de gidemezler." 10. sure (YÛNUS) 49. ayet (Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik:109)

Görmediler mi ki, o, gökleri ve yeri yaratan Allah, kendilerinin benzerlerini yaratmaya da Kaadir'dir. Onlar için bir süre belirlemiştir, bunda kuşku yok. Ama zalimler, inkârdan başka bir şeyde direnmiyorlar. 17. sure (İSRÂ) 99. ayet (Resmi: 17/İniş:50/ Alfabetik:46)

Görmedin mi, Allah geceyi gündüzün içine sokuyor, gündüzü de gecenin içine sokuyor. Güneş'i ve Ay'ı bir emre boyun eğdirmiş. Hepsi belirlenmiş bir süreye doğru akıp gidiyor. Kuşkusuz, Allah, yapmakta olduklarınızdan haberdardır. 31. sure (LOKMAN) 29. ayet (Resmi: 31/İniş:57/Alfabetik:59)

Allah sizi bir topraktan, sonra bir spermden yarattı; sonra sizi çiftler haline getirdi. O'nun ilmi dışında, bir dişi ne hamile olur ne de doğurur. Yaşayan bir varlığa daha çok ömür verilmesi de onun ömründen biraz azaltılması da mutlaka bir Kitap'ta yazılıdır. Bu, Allah için gerçekten çok kolaydır. 35. sure (FATIR) 11. ayet (Resmi: 35/İniş:43/Alfabetik:24)

(13) Hayat, Dünya hayatına aşırı düşkünler/ aldananlar, Dünya'yı Ahirete tercih edenler

İşte bunlar, âhıret karşılığında dünyayı satın alan kişilerdir. Azap, hafifletilmeyecektir onlardan. Hiç bir şekilde yardım da edilmeyecektir onlara. 2. sure (BAKARA) 86. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

Sen onları, insanların yaşamaya en düşkünü olarak bulursun. Şirke batanlardan bile... Her biri bin yıl ömür sürsün ister. Oysa ki, uzun yaşaması onu azaptan uzaklaştıracak değildir. Allah, yapmakta olduklarını çok iyi görmektedir. 2. sure (BAKARA) 96. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

Gerekli ibadetlerinizi bitirdiğinizde yine Allah'ı anın. Tıpkı atalarınızı andığınız gibi, hatta daha kuvvetli bir anışla. İnsanlardan bazısı şöyle der: "Ey Rabb'imiz, bize dünyada ver." Böylesi için âhırette bir nasip yoktur. 2. sure (BAKARA) 200. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

Dediler ki: "Şu dünya hayatımızdan başkası yok. Biz diriltilecek de değiliz." 6. sure (EN'ÂM) 29. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)

Dinlerini oyun ve eğlence haline getirmiş, dünya hayatı kendilerini aldatmış olanları bırak da o Kur'an ile şunu hatırlat: Bir kişi, kendi elinin üretip kazandığına teslim edilirse onun, Allah dışında ne bir dostu kalır ne de şefaatçısı. Her türlü fidyeyi verse de ondan kabul edilmez. İşte bunlar, kazandıklarına teslim edilmişlerdir. Nankörlük ettiklerinden ötürü onlar için kaynar sudan bir içki ve korkunç bir azap vardır. 6. sure (EN'ÂM) 70. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)

Ey cinler ve insanlar topluluğu! İçinizden, size ayetlerimi anlatan ve şu gününüzle yüz yüze geleceğiniz hususunda sizi uyaran resuller gelmedi mi? "Kendi aleyhimize tanıklık ettik." dediler. İğreti hayat onları aldattı da küfre saptıklarına ilişkin, öz benlikleri aleyhinde tanıklık ettiler. 6. sure (EN'ÂM) 130. ayet (Resmi: 6/İniş:55/ Alfabetik:20)

De ki: "Allah'ın, kulları için çıkardığı süsü, güzel ve tatlı rızıkları kim haram etmiş?" De ki: "Dünya hayatında inananlar için de var. Kıyamet gününde ise yalnız inananlar içindirler." Bilgiden nasipli bir topluluk için biz, ayetleri böyle ayrıntılı kılıyoruz. 7. sure (A'RAF) 32. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)

Yalan düzerek Allah'a iftira eden yahut O'nun ayetlerini yalanlayanlardan daha zalim kim vardır? İşte bunların Kitap'tan nasipleri kendilerine ulaşır, nihayet elçilerimiz onlara gelip canlarını alırken şöyle derler: "Allah dışındaki yakardıklarınız nerede?" Şu cevabı verirler: "Bizden uzaklaşıp kayboldular." Böylece, öz benlikleri aleyhine kendilerinin kafir olduğuna tanıklık ettiler. 7. sure (A'RAF) 37. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)

Onlar kendi dinlerini eğlence ve oyun haline getirdiler, iğreti hayat onları aldattı. Onlar bugüne kavuşacaklarını unutmuşlardı. Ayetlerimize karşı direniyorlardı. Bugün de biz onları unutuyoruz. 7. sure (A'RAF) 51. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)

Arkalarından, yerlerini alan halefler geldi. Bunlar, Kitap'a varis olmuşlardı. Şu basit dünyanın geçici menfaatini esas alıyorlar ve şöyle diyorlardı: "Biz zaten bağışlanacağız!" Kendilerine, bir menfaat daha gelse onu da alıyorlardı. Bunlardan, Allah hakkında, gerçek dışında birşey söylememelerine ilişkin Kitap misakı alınmamış mıydı? O Kitap'ın içindekileri okuyup incelemediler mi? Ahiret yurdu, takvaya sarılanlar için daha hayırlıdır. Hala aklınızı işletmeyecek misiniz? 7. sure (A'RAF) 169. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)

Ey iman sahipleri! Size ne oldu ki, "Allah yolunda seferber olun" denilince yere çakılıp kaldınız. Âhiretten vazgeçip iğreti hayata mı razı oldunuz? O iğeti hayatın nimeti âhiret yanında pek azdır. 9. sure (TEVBE) 38. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)

Allah'a ve âhiret gününe iman edenler; mallarıyla, canlarıyla cihat edecekleri için senden izin istemezler. Allah, takva sahiplerini iyice bilmektedir. 9. sure (TEVBE) 44. ayet (Resmi: 9/İniş:113/ Alfabetik:104)

Şu bir gerçek ki, bize kavuşmayı ummayanlar, iğreti hayatla tatmin bulup onunla rahatlayanlar ve ayetlerimizden uzaklaşıp gaflete dalanlar, 10. sure (YÛNUS) 7. ayet (Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik:109)

Ama Allah onları kurtarınca, hiç vakit geçirmeden yeryüzünde haksızlığa sapıp azgınlaşırlar. Ey insanlar! Şu iğreti hayatın menfaati için yaptığınız azgınlık ve taşkınlık yalnız sizin aleyhinizedir. Bir süre sonra bize döndürüleceksiniz ve yapmakta olduklarınızı size haber vereceğiz. 10. sure (YÛNUS) 23. ayet (Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik:109)

Her kim iğreti hayatı ve onun süsünü isterse böylelerinin yapıp ettiklerinin karşılığını kendilerine bu hayatta tam olarak veririz. Onlar dünyada hiçbir eksiltmeye uğratılmazlar. 11. sure (HÛD) 15. ayet (Resmi: 11/İniş:52/Alfabetik:38)

Allah, dilediği kimse için rızkı alabildiğine açar da sınırlayıp kısar da. İğreti dünya hayatıyla sevinip şımardılar. Oysaki dünya hayatı, âhirete oranla sadece küçük bir nimetlenme. 13. sure (RA'D) 26. ayet (Resmi: 13/İniş:87/Alfabetik:85)

Onlar ki sefil ve iğreti hayatı âhirete tercih ederler ve Allah yolundan alıkoyup o yolu eğri büğrü yapmayı isterler. İşte bunlar, dönüşü olmayan bir sapıklık içindedirler. 14. sure (İBRÂHİM) 3. ayet (Resmi: 14/İniş:72/Alfabetik:40)

Bu böyledir, çünkü, onlar şu iğreti hayatı âhirete tercih etmişlerdir. Ve Allah, küfre sapanlar topluluğunu doğruya kılavuzlamaz. 16. sure (NAHL) 107. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)

Peşin isteyene dünyada peşin veririz: Dilediğimize dilediğimiz kadar. Sonra da ona cehennemi veririz; yaslanır ona, kınanmış ve kovulmuş olarak. 17. sure (İSRÂ) 18. ayet (Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)
Karun, süsü püsü içinde toplumunun karşısına çıktı. Şu iğreti dünya hayatını amaçlayanlar dediler ki: "Ah, Karun'a verilenin bir benzeri bize de verilseydi. Gerçekten o, çok nasipli bir adam!" 28. sure (KASAS) 79. ayet (Resmi: 28/İniş:49/Alfabetik:53)
Ey Peygamber, eşlerine şöyle söyle: "Eğer şu iğreti dünya hayatını ve onun süsünü istiyorsanız, haydi gelin size boşanma bedellerinizi vereyim de sizi güzellikle serbest bırakayım." 33. sure (AHZÂB) 28. ayet (Resmi: 33/İniş:97/Alfabetik:4)

Bunun sebebi şudur: "Siz, Allah'ın ayetlerini eğlence aracı yaptınız, dünya hayatı sizi aldattı/gurura itti. Bugün ateşten çıkarılmayacaklar, özür dilemeleri de kabul edilmeyecek." 45. sure (CÂSİYE) 35. ayet (Resmi: 45/İniş:65/Alfabetik:15)

Bizim zikrimizden/Kur'an'ımızdan yüz çeviren ve iğreti dünya hayatından başka bir şey istemeyen kimseden, sen de yüz çevir. 53. sure (NECM) 29. ayet (Resmi: 53/İniş:23/Alfabetik:80)

Hayır, hayır! Siz hemencecik geleni seversiniz. 75. sure (KIYÂMET) 20. ayet (Resmi: 75/İniş:31/Alfabetik:56)

Bunlar, hemen gelecek olanı seviyorlar da ötelerindeki zorlu bir günü ihmal ediyorlar. 76. sure (İNSÂN) 27. ayet (Resmi: 76/İniş:90/Alfabetik:43)

Ve iğreti hayatı yeğlemiş olan için, 79. sure (NÂZİÂT) 38. ayet (Resmi: 79/İniş:81/Alfabetik:78)

Doğrusu şu ki, siz şu iğreti hayatı yeğliyorsunuz. 87. sure (A'LÂ) 16. ayet (Resmi: 87/İniş:8/Alfabetik:5)

(14) Gerçek-asıl hayat Dünya’da yapılanlarla hazırlanan Ahirettir

Şu iğreti dünya hayatı, bir eğlence ve oyundan başka şey değil. Âhiret yurduna gelince, asıl hayat işte odur. Ah, bilebilselerdi! 29. sure (ANKEBÛT) 64. ayet (Resmi: 29/İniş:85/Alfabetik:8)

Der ki: "Keşke şu hayatım için önden bir şeyler gönderseydim." 89. sure (FECR) 24. ayet (Resmi: 89/İniş:10/Alfabetik:25)

 (15) Hayat, ‘doğduğu öldüğü ve dirileceği gün ona Selam olsun’

Selam olsun ona, doğduğu gün, öleceği gün ve diri olarak kaldırılacağı gün. 19. sure (MERYEM) 15. ayet (Resmi: 19/İniş:44/Alfabetik:63)

"Selam bana doğduğum gün, öleceğim gün ve diri olarak kaldırılacağım gün." 19. sure (MERYEM) 33. ayet (Resmi: 19/İniş:44/Alfabetik:63)

 (16) Hayat, İman edip salih amel güzel iş yapanlar

Eğer Ehlikitap, iman edip korunsaydı, onların kötülüklerini mutlaka örter ve kendilerini bol nimetli cennetlere mutlaka sokardık. 5. sure (MÂİDE) 65. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)

İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlara; bundan böyle korunup iman ederek iyi işler yaptıkları, sonra takvaya sarılıp imanda kemale erdikleri, sonra bir mertebe daha korunup güzellikler sergiledikleri takdirde, daha önce tatmış olduklarından ötürü hiçbir günah yoktur. Allah, güzel düşünüp güzel davrananları sever. 5. sure (MÂİDE) 93. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)

Neyi bekliyorlar? Kendilerine meleklerin gelmesini mi, Rabbinin gelmesini mi, yoksa Rabbinin bazı mucizelerinin gelmesini mi? Rabbinin bazı mucizeleri geldiği gün, daha önce iman etmemiş yahut imanında bir hayır sahibi olamamış kişiye imanı hiçbir yarar sağlamayacaktır. De ki: "Bekleyin! Doğrusu biz de bekliyoruz." 6. sure (EN'ÂM) 158. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)

Onlar inanmış, takvaya sarılmışlardır. 10. sure (YÛNUS) 63. ayet (Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik:109)

Hiç kuşkusuz, Allah, sakınanlar ve güzel düşünüp güzel iş yapanlarla beraberdir. 16. sure (NAHL) 128. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)

Allah; sizin, iman edip hayra ve barışa yönelik iyilikler yapanlarınıza şu vaatte bulunmuştur: Onlardan öncekileri halef kıldığı gibi onları da yeryüzünde mutlaka halef kılacak. Onlar için beğenip seçtiği dinlerini yine onlar için güç kaynağı yapacak, onları korkularının arkasından mutlaka güvene ulaştıracak. Bana kulluk/ibadet edecekler, hiçbir şeyi bana ortak koşmayacaklar. Bundan sonra nankörlük edenlerse, yoldan sapanların ta kendileridir. 24. sure (NÛR) 55. ayet (Resmi: 24/İniş:102/Alfabetik:84)

Onlar Allah'ın yanında bir başka ilaha yakarmazlar/davet etmezler. Allah'ın saygıya layık kıldığı canı haksız yere almazlar. Zina etmezler. Bunları yapan cezaya çarpılır. 25. sure (FURKÂN) 68. ayet (Resmi: 25/İniş:42/Alfabetik:29)

Rabbinin rahmetini onlar mı bölüştürüyorlar? Dünya hayatında onların geçimliklerini aralarında biz paylaştırdık. Ve onların kimini kimine derecelerle üstün kıldık ki, bazısı bazısını tutup çalıştırsın. Rabbinin rahmeti, onların derleyip topladıklarından daha hayırlıdır. 43. sure (ZUHRUF) 32. ayet (Resmi: 43/İniş:63/Alfabetik:113)

 (17) Hayat, Dünya hayatı çok kısadır

Sizi çağıracağı gün onu hamd ederek çağrısına derhal uyacaksınız. Ve sadece az bir süre kaldığınızı düşüneceksiniz. 17. sure (İSRÂ) 52. ayet (Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)

Buyurur: "Yeryüzünde yıllar sayısıyla ne kadar kaldınız?" Derler: "Bir gün yahut günün bir kısmı kadar; sayanlara sor." Buyurdu: "Sadece birazcık kaldınız. Keşke biliyor olsaydınız." 23. sure (MÜ'MİNÛN) 112-114. ayet (Resmi: 23/İniş:74/Alfabetik:70)

 (18) Haksız yere cana kıymak-öldürmek büyük günahtır, haramdır

İşte bu yüzden biz, İsrailoğulları üzerine şunu yazdık: Kim bir kişiyi, bir kişiye karşılık yahut yeryüzünde bir fesat sebebiyle olmaksızın öldürürse, insanları toptan öldürmüş gibidir. Ve kim bir kişiye hayat verirse insanlara toptan hayat vermiş gibidir. Andolsun, resullerimiz onlara açık-seçik kanıtlar getirmişlerdir. Ama onlardan birçoğu bunun ardından da yeryüzünde zulüm ve azgınlığa sapmaktadır. 5. sure (MÂİDE) 32. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)

De ki onlara: "Hadi gelin, Rabbinizin size neleri haram kıldığını yüzünüze karşı okuyayım: Hiçbir şeyi O'na ortak koşmayın. Ana-babaya çok iyi davranın. Yoksulluk endişesiyle çocuklarınızı öldürmeyin; biz sizi de onları da rızıklandırırız. Kötülüklerin görünenine de gizli kalanına da yaklaşmayın. Allah'ın saygın ve aziz kıldığı cana, bir hakkı savunmak dışında kıymayın. Allah size bunları önerdi ki, aklınızı işletebilesiniz." 6. sure (EN'ÂM) 151. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)

Allah'ın saygıya layık kıldığı cana haklı bir sebep yokken kıymayın. Kim haksızlıkla öldürülürse, onun velisine yetki/söz hakkı vermişizdir. Ama o da öldürmede sınır tanımazlık etmesin. Çünkü kendisine yardım edilmiştir. 17. sure (İSRÂ) 33. ayet (Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)

 (19)Hayat, Mallarıyla ve canlarıyla Allah yolunda cihad-savaş

Eğer onlar üzerine, "Kendinizi öldürün yahut yurtlarınızdan çıkın!" diye yazmış olsaydık, içlerinden pek azı hariç, bunu yapmazlardı. Ama onlar kendilerine öğütleneni yapsalardı, onlar için hem daha hayırlı olurdu hem de ömürlü olmaları bakımından daha yarayışlı. 4. sure (NİSA) 66. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)

İnananların; özür sahibi olmaksızın oturanlarıyla, Allah yolunda malları ve canlarıyla didinip gayret gösterenleri aynı değildir. Allah, malları ve canlarıyla gayret gösterenleri oturanlara derece bakımından üstün kılmıştır. Allah hepsine güzellik vaat etmiştir ama cihat edenleri, çok büyük bir ödülle, oturanlardan üstün kılmıştır. 4. sure (NİSA) 95. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)

Onlar ki inanıp hicret ettiler, mallarıyla, canlarıyla Allah yolunda savaştılar ve onlar ki hicret edenleri barındırdılar, onlara yardım ettiler, işte onlar birbirlerinin dostlarıdır. İman edip de hicret etmeyenlere gelince, hicret edecekleri vakte kader size onların yönetiminden bir şey düşmüyor. Ama sizden dinde yardım isterlerse, sizinle aralarında antlaşma bulunan bir topluluk aleyhinde olmamak üzere, kendilerine yardım etmeniz gerekir. Allah, yapmakta olduklarınızı iyice görmektedir. 8. sure (ENFÂL) 72. ayet (Resmi: 8/İniş:93/Alfabetik:22)

İman edip hicret eden, Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla didinenler derece bakımından Allah katında daha yücedirler. Kurtuluşa erenler de işte bunlardır. 9. sure (TEVBE) 20. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)

Gerek hafif, gerek ağırlıklı olarak mutlaka seferber olun ve Allah yolunda mallarınızla, canlarınızla cihat edin. Eğer bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır. 9. sure (TEVBE) 41. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)

Fakat resul ve onunla birlikte iman edenler, mallarıyla, canlarıyla didindiler. İşte bunlarındır tüm hayırlar. İşte bunlardır tam kurtulanlar. 9. sure (TEVBE) 88. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)

Allah, müminlerin canlarını ve mallarını, karşılığında kendilerine cennet vermek üzere satın almıştır. Allah yolunda çarpışırlar da öldürürler, öldürülürler. Allah'ın; Tevrat'ta, İncil'de ve Kur'an'da kendi üzerine hak olarak yazdığı bir vaattır bu. Ahdine, Allah'tan daha vefalı kim var? Perçinlediğiniz bu antlaşmanızdan ötürü müjdeler olsun size. İşte budur o büyük başarının ta kendisi. 9. sure (TEVBE) 111. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)

İnananlardan öyle erler vardır ki, Allah'a verdikleri sözde sadakatle dururlar. Onlardan bazısı adadığını yerine getirdi, bazısı da bekliyor. Sözlerini asla değişmediler. 33. sure (AHZÂB) 23. ayet (Resmi: 33/İniş:97/Alfabetik:4)

Müminler ancak şu kimselerdir ki, Allah'a ve resulüne iman ederler; sonra hiçbir kuşkuya düşmezler ve mallarıyla, canlarıyla Allah yolunda didinirler. İşte bunlardır, özü sözü birbirine uyanlar. 49. sure (HUCURÂT) 15. ayet (Resmi: 49/İniş:105/ Alfabetik:37)

Allah'a ve onun resulüne inanır, Allah yolunda mallarınız ve canlarınızla didinirsiniz. İşte bu, sizin için en hayırlısıdır; eğer bilirseniz. 61. sure (SAFF) 11. ayet (Resmi: 61/İniş:108/Alfabetik:89)

 (20) Hayat, dönüş Allah’adır

Yalan düzerek Allah'a iftira eden yahut O'nun ayetlerini yalanlayanlardan daha zalim kim vardır? İşte bunların Kitap'tan nasipleri kendilerine ulaşır, nihayet elçilerimiz onlara gelip canlarını alırken şöyle derler: "Allah dışındaki yakardıklarınız nerede?" Şu cevabı verirler: "Bizden uzaklaşıp kayboldular." Böylece, öz benlikleri aleyhine kendilerinin kafir olduğuna tanıklık ettiler. 7. sure (A'RAF) 37. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)

Göklerin ve yerin melekutuna, Allah'ın yarattığı herhangi bir şeye bakmadılar mı; ecellerinin gerçekten yaklaşmış olabileceğini düşünmediler mi? Peki, bu Kur'an'dan sonra hangi hadise/söze iman ediyorlar? 7. sure (A'RAF) 185. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)

Onların vaat ettiğimizin bazısını sana göstersek de seni vefat ettirsek de dönüşleri bizedir. Sonunda Allah, işlemiş olduklarına tanıklık edecektir. 10. sure (YÛNUS) 46. ayet (Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik:109)

De ki: "Ben kendime bile Allah'ın istediği dışında bir zarar verme yahut yarar sağlama gücünde değilim. Her ümmetin bir eceli var. Ecelleri geldiğinde bir saat geri de kalamazlar, ileri de gidemezler." 10. sure (YÛNUS) 49. ayet (Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik:109)

Ya onlara vaat ettiğimiz şeylerin bir kısmını sana gösteririz yahut da seni vefat ettiririz. O halde tebliğ etmek sana, hesap sormak bize düşer. 13. sure (RA'D) 40. ayet (Resmi: 13/İniş:87/Alfabetik: 85)

Allah sizi yarattı, sonra sizi vefat ettirecek. İçinizden bazıları, ömrün en basit ve düşük noktasına geri çevirilir ki, bir ilimden sonra hiçbir şey bilmez olsun. Allah Alîm'dir, Kadîr'dir. 16. sure (NAHL) 70. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)

Sen sabret! Çünkü Allah'ın vaadi haktır. Onları tehdit ettiğimiz şeyin bir kısmını belki sana gösteririz, belki de seni vefat ettiririz. Sonunda onlar bize döndürülecekler. 40. sure (MÜ'MİN) 77. ayet (Resmi: 40/İniş:60/Alfabetik:69)

 (21)Hayat, ‘Dediler Rabbimiz bizi iki defa öldürdün iki defa dirilttin…

Dediler: "Rabbimiz! Bizi iki kez öldürdün, iki kez dirilttin. Artık günahlarımızı itiraf ettik. Buradan çıkmak için bir yol daha var mı?" 40. sure (MÜ'MİN) 11. ayet (Resmi: 40/İniş:60/Alfabetik:69)

(22) Hayat, Ahireti yalanlayanlar, Ahirette hüsrana- ateşe-azaba uğrayacak

Allah'ın huzuruna varmayı yalanlayanlar, gerçekten hüsrana uğramıştır. Sonunda o saat ansızın kendilerine gelip çatınca, sırtlarında günahlarını taşır bir halde şöyle demişlerdir: "Dünya hayatında düştüğümüz aşırılıklardan dolayı vay hasretimize!" Dikkat edin! Ne kötü şeylerdir taşıyıp durdukları. 6. sure (EN'ÂM) 31. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)

Gün olur şöyle diyerek onları huzurunda toplar: "Ey cinler/görünmez varlıklar topluluğu! Şu insanlara gerçekten çok ettiniz/insanların birçoğuna göz diktiniz." Onların insanlardan olan dostları şöyle derler: "Rabbimiz, kimimiz kimimizden yararlanmıştı. Bizim için belirlediğin sürenin sonuna geldik." Buyurur ki: "Barınağınız ateştir. Dilediğim zamanlar hariç orada süreklisiniz." Senin Rabbin Hakîm'dir, Alîm'dir. 6. sure (EN'ÂM) 128. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik: 20)

Gün olur, inkâr edenler ateşe arz edilirler. Onlara denir ki: "İyiliklerinizi / nimetlerinizi, o iğreti dünya hayatınızda silip süpürdünüz, onlarla zevklenip eğlendiniz. Bugünse alçaltıcı azapla cezalandırılacaksınız. Çünkü siz, yeryüzünde haksız yere büyüklük tasladınız ve gerçeğe ters düştünüz." 46. sure (AHKAF) 20. ayet (Resmi: 46/İniş:66/Alfabetik:3) 


RESUL KUR'AN'IN KUR'AN MESAJLARI - M. Kemal Adal


Selam...

​ T.C. / M. Kemal Adal 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder