İŞTE ATATÜRK

İŞTE ATATÜRK
Allah Kuran’da: “Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz ve gönlün hepsi bundan sorumlu tutulacaktır.” (17/İSRA/36) buyurmuştur. Atatürk de: “Türk Kuran'ın arkasında koşuyor; fakat onun ne dediğini anlamıyor, içinde neler var bilmiyor ve bilmeden tapınıyor. Benim maksadım; arkasında koştuğu kitapta neler olduğunu Türk anlasın” (Osman Ergin, Türk Maarif Tarihi 1-5, 1977 /A. Gürtaş, s. 41) demektedir.- "İŞTE ATATÜRK" PORTALINA GİRMEK İSTEDİĞİNİZDE YUKARIDAKİ RESMİ TIKLAYINIZ.

19 Eylül 2016 Pazartesi

ELLER, PARMAKLAR, AYAK.


İNSAN  


2.  İNSANIN DONANIMI -4


a) İnsanın Yetenekleri



 (7) Eller

(a) 'Çıkarın canlarınızı' diyerek meleklerin uzattığı eller

Yalan düzüp Allah'a iftira eden veya kendine bir şey vahyedilmediği halde "Bana vahyedildi" diyen kişi ile, "Allah'ın ayet indirdiği gibi ben de indireceğim" diyen kimseden daha zalim kim vardır? Bir görsen o zalimleri ölüm dalgaları içindeyken. Melekler ellerini uzatmış, "Çıkarın canlarınızı!" diye! "Bugün zillet azabıyla cezalandırılacaksınız; çünkü Allah'a karşı gerçek dışı şeyler söylüyorsunuz ve çünkü O'nun ayetlerine karşı büyüklük taslıyordunuz." 6. sure (EN'ÂM) 93. ayet (Resmi: 6/İniş:55/ Alfabetik:20)

(b) Allah'ın, hayır rızık can veren, âlemlerin mülk ve hükümranlığını güç ve kudreti tutan elleri

Şöyle yakar: "Ey mülkün Mâlik'i, sahibi olan Allah’ım! Sen mülk ve saltanatı dilediğine verir, mülk ve saltanatı dilediğinden çekip alırsın. Dilediğini yüceltip aziz edersin, dilediğini alçaltıp zelil kılarsın. İmkân, mal ve nimet senin elindedir. Sen,her şeye kadirsin." 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 26. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)

Yahudiler dediler ki: "Allah'ın eli bağlıdır." Kendi elleri bağlandı/elleri bağlanasıcalar! Söylemiş oldukları yüzünden lanetlendiler. Söylediklerinin aksine, Allah'ın iki eli de alabildiğine açıktır; dilediği gibi bağışta bulunur. İnan olsun ki, Rabbinden sana indirilen, küfür ve taşkınlık yönünden onları iyice azdıracaktır. Onların arasına, ta kıyamet gününe kadar düşmanlık ve nefret atmışızdır. Ne zaman savaş için bir ateş yaksalar, Allah onu söndürür de onlar yeryüzünde yine bozgunculuğa koşarlar. Ama Allah, bozguncuları sevmez. 5. sure (MÂİDE) 64. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
Rüzgarları, rahmetinin önünden müjdeci gönderen O'dur. Nihayet onlar, yüklerle ağırlaşmış bulutları yüklenince onu ölü bir beldeye göndeririz; onunla su indiririz de o suyla her türlü meyveyi çıkarırız. İşte biz, ölüleri de böyle çıkarırız. Düşünüp ibret almanız umuluyor. 7. sure (A'RAF) 57. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
Şunu da sor: "Eğer biliyorsanız söyleyin. Kimdir o, her şeyin melekûtu / aslı esası elinde olan? O koruyup gözeten ama korunup gözetilmeyen?" 23. sure (MÜ'MİNÛN) 88. ayet (Resmi: 23/İniş:74/Alfabetik:70)

Görmediler mi, ellerimizin yapıp ettiklerinden, kendileri için nice hayvanlar yarattık da onlar, bu hayvanlara sahip oluyorlar. 36. sure (YÂSÎN) 71. ayet (Resmi: 36/İniş:41/Alfabetik:108)

Allah dedi: "Ey İblis, iki elimle yarattığıma secde etmekten seni alıkoyan neydi? Burnu büyüklük mü ettin, yoksa yücelenlerden mi oldun?" 38. sure (SÂD) 75. ayet (Resmi: 38/İniş:38/Alfabetik:88)

Allah'ı, kadrine/şanına yaraşır şekilde tanıyamadılar. Oysaki kıyamet günü, yeryüzü tamamen O'nun avucudur/avucundadır; gökler de O'nun sağ elinde/kudretinde dürülmüş haldedir. Şanı yücedir O'nun; arınmıştır onların ortak koştuklarından. 39. sure (ZÜMER) 67. ayet (Resmi: 39/İniş:59/ Alfabetik:114)

O seninle el tutuşup sözleşenler var ya, onlar gerçekte Allah ile bey'atleşiyorlar. Allah'ın eli onların ellerinin üstündedir. Kim ahdi bozar, döneklik ederse kendi aleyhine döneklik etmiş olur. Ve kim Allah'a verdiği sözde vefalı davranırsa, Allah ona büyük bir ödül verecektir. 48. sure (FETİH) 10. ayet (Resmi: 48/İniş:109/Alfabetik:27)

Göğe gelince, onu biz ellerimizle kurduk. Hiç kuşkusuz, biz, genişleticileriz. 51. sure (ZÂRİYÂT) 47. ayet (Resmi: 51/İniş:67/Alfabetik:111)

Böylece, Ehl-i Kitap, Allah'ın lütfundan hiçbir şeyi kotarma gücünde olmadıklarını bilsinler. Lütuf, Allah'ın elindedir; onu dilediğine verir. Allah, büyük lütfun sahibidir. 57. sure (HADÎD) 29. ayet (Resmi: 57/İniş:112/Alfabetik:33)

Mülk ve yönetim elinde bulunan o Allah ne yücedir! O, her şeye Kadîr'dir. 67. sure (MÜLK) 1. ayet (Resmi: 67/İniş:77/Alfabetik:68)

(c) İyi ve kötüyü üreten eller

Yazıklar olsun o kişilere ki, Kitap'ı kendi elleriyle yazarlar da sonra onunla basit bir karşılık satın alsınlar diye, "İşte bu, Allah katındandır!" derler. Vay haline onların, ellerinin yazdıkları yüzünden! Vay haline onların, kazanıp durdukları yüzünden! 2. sure (BAKARA) 79. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

Allah yolunda harcama yapın/nimetleri paylaşın; kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın. Güzel düşünüp güzel işler yapın. Çünkü Allah, güzellik sergileyenleri sever. 2. sure (BAKARA) 195. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

Ey iman edenler! Sarhoşken, ne söylediğinizi bilinceye kadar, cünüpken de -yolculuk halinde olmanız müstesna- boy abdesti alıncaya kadar namaza yaklaşmayın. Eğer hastalanırsanız yahut yolculuk halinde bulunursanız yahut biriniz tuvaletten gelmişse yahut kadınlara dokunmuşsanız, bütün bu durumlarda su da bulamamışsanız, temiz bir toprakla teyemmüm edin. Yani yüzlerinizi ve ellerinizi meshedin. Allah Afüvv'dür, günahları affeder, Gafûr'dur, hataları bağışlar. 4. sure (NİSA) 43. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)

Ey iman sahipleri! Namaza duracağınız zaman yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi yıkayın; başlarınızı meshedin ve topuklara kadar ayaklarınızı meshedin/yahut yıkayın. Eğer cünüp iseniz iyice temizlenin! Hasta yahut yolculuk halinde iseniz yahut biriniz tuvaletten gelmişse yahut kadınlara dokunmuş da su bulamamışsanız temiz bir toprakla teyemmüm edin: Yüzlerinizi ve ellerinizi ondan meshedin. Allah size zorluk çıkarmak istemiyor. Ancak sizi temizlemek ve üzerinizdeki nimetini tamamlamak istiyor ki, şükredebilesiniz. 5. sure (MÂİDE) 6. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)

Ey iman edenler! Allah'ın, üzerinizdeki nimetini hatırlayın! Hani bir topluluk ellerini size uzatmaya niyet etmişti de Allah onların ellerini sizden çekmişti. Allah'tan sakının! Müminler yalnız Allah'a tevekkül etsinler! 5. sure (MÂİDE) 11. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)

Beni öldürmek için elini bana uzatırsan, ben seni öldürmek için elimi sana uzatmayacağım. Şu bir gerçek ki ben, âlemlerin Rabbi olan Allah'tan korkarım." 5. sure (MÂİDE) 28. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)

Allah ve resulüyle savaşanların ve yeryüzünde bozgunculuk yapmaya çalışanların cezası şudur: Öldürülürler yahut asılırlar yahut elleriyle ayakları çaprazlamasına kesilir yahut bulundukları yerden sürülürler. Bu onlar için dünyada bir rezilliktir. Âhirette de onlara büyük bir azap vardır. 5. sure (MÂİDE) 33. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)

Hırsızlık yapan erkek ve kadının, yaptıklarına karşılık Allah'tan bir ceza olarak ellerini kesin. Allah Azîz'dir, Hakîm'dir. 5. sure (MÂİDE) 38. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)

Yahudiler dediler ki: "Allah'ın eli bağlıdır." Kendi elleri bağlandı / elleri bağlanasıcalar! Söylemiş oldukları yüzünden lanetlendiler. Söylediklerinin aksine, Allah'ın iki eli de alabildiğine açıktır; dilediği gibi bağışta bulunur. İnan olsun ki, Rabbinden sana indirilen, küfür ve taşkınlık yönünden onları iyice azdıracaktır. Onların arasına, ta kıyamet gününe kadar düşmanlık ve nefret atmışızdır. Ne zaman savaş için bir ateş yaksalar, Allah onu söndürür de onlar yeryüzünde yine bozgunculuğa koşarlar. Ama Allah, bozguncuları sevmez. 5. sure (MÂİDE) 64. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)

Eğer biz sana parşömen üzerine yazılı bir kitap göndermiş olsaydık, onlar da ona elleriyle dokunmuş olsalardı, o küfre batmışlar, hiç kuşkusuz şöyle deyivereceklerdi: "Bu, apaçık bir büyüden başka şey değildir." 6. sure (EN'ÂM) 7. ayet (Resmi: 6/İniş:55/ Alfabetik:20)

Elini çekip çıkardı; birden o el, bakanların önünde bembeyaz kesildi. 7. sure (A'RAF) 108. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)

"Ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama keseceğim, sonra da hepinizi asacağım." 7. sure (A'RAF) 124. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)

Kadın onların oyunlarını işitince, onlara haber gönderdi. Kendilerine, yaslanarak yiyebilecekleri bir sofra hazırladı ve her birine bir bıçak verdi. Yûsuf'a: "Karşılarına çık." dedi. Nihayet Yûsuf'u görünce onu öylesine yücelttiler ki, kendilerinin ellerini kestiler. Şöyle dediler: "Aman Allah’ım! Bu bir insan değil; asil bir melek bu!" 12. sure (YÛSUF) 31. ayet (Resmi: 12/İniş:53/Alfabetik:110)

Gerçek dua yalnız O'na/hak davet yalnız O'nun için yapılır. O'nun dışında yalvarıp davet ettikleri ise onlara hiçbir şekilde cevap veremezler. Onlar, ağzına ulaşsın diye iki avucunu suya doğru açan ama suya ulaşamayan birinden başkasına benzemiyorlar. Küfre sapanların dua ve davetleri, şaşkınlığa dalmaktan başka bir işe yaramaz. 13. sure (RA'D) 14. ayet (Resmi: 13/İniş:87/Alfabetik:85)

Elini bağlayıp boynuna asma. Ama onu büsbütün de salıverme. Sonra kınanır, hasret içinde bir köşede büzülür kalırsın. 17. sure (İSRÂ) 29. ayet (Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)

Gün olur, insan gruplarından herbirini kendi önderiyle çağırırız. O gün kitabı kendisine sağdan verilenler, kitaplarını okuyacaklar ve bir kıl kadar haksızlığa uğratılmayacaklar. 17. sure (İSRÂ) 71. ayet (Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)

Firavun dedi: "Ben izin vermeden ona inandınız öyle mi? O size, büyüyü öğreten büyüğünüzdür. Yemin olsun, ellerinizi, ayaklarınızı çaprazlama keseceğim ve yemin olsun sizi hurma ağaçlarına asacağım. O zaman iyice bileceksiniz, hangimizin azabı daha şiddetli ve sürekli." 20. sure (TÂHÂ) 71. ayet (Resmi: 20/İniş:45/Alfabetik:96)

Gün gelecek onların kendi dilleri, kendi elleri, kendi ayakları, yapıp ettikleri işler hakkında kendi aleyhlerine tanıklık edecektir. 24. sure (NÛR) 24. ayet (Resmi: 24/İniş:102/ Alfabetik:84)

Onların amelleri, engin denizdeki karanlıklara da benzer. Üst üste dalgaların kapladığı bir deniz. Daha üstünde de bulutlar var. Birbiri üstüne karanlıklar... Elini çıkarsa göremeyecek halde. Allah'ın ışık vermediği kişiye hiçbir ışık bulunamaz. 24. sure (NÛR) 40. ayet (Resmi: 24/İniş:102/Alfabetik:84)

(d) Düşman veya dost eller

O gün, ağızlarını mühürleyeceğiz. Bize elleri konuşacak, ayakları da kazanmış olduklarına tanıklık edecek. 36. sure (YÂSÎN) 65. ayet (Resmi: 36/İniş:41/Alfabetik:108)

O seninle el tutuşup sözleşenler var ya, onlar gerçekte Allah ile bey'atleşiyorlar. Allah'ın eli onların ellerinin üstündedir. Kim ahdi bozar, döneklik ederse kendi aleyhine döneklik etmiş olur. Ve kim Allah'a verdiği sözde vefalı davranırsa, Allah ona büyük bir ödül verecektir. 48. sure (FETİH) 10. ayet (Resmi: 48/İniş:109/Alfabetik:27)

Allah size, elde edeceğiniz birçok ganimetler vaat etti. Şunu da size aceleden verdi ve insanların ellerini de sizden uzak tuttu ki bu, inananlara bir ibret olsun ve Allah sizi dosdoğru yola kılavuzlasın. 48. sure (FETİH) 20. ayet (Resmi: 48/İniş:109/Alfabetik:27)

O odur ki, sizi onlarla galip getirdikten sonra Mekke'nin göbeğinde onların ellerini sizden, sizin ellerinizi de onlardan uzak tuttu. Allah, yapmakta olduklarınızı iyice görmektedir. 48. sure (FETİH) 24. ayet (Resmi: 48/İniş:109/Alfabetik:27)

Onlar sizi ele geçirirlerse size düşman olurlar; ellerini ve dillerini size kötülükle uzatırlar, inkâra sapmanızı isterler. 60. sure (MÜMTEHİNE) 2. ayet (Resmi: 60/İniş:111/Alfabetik:71)

Öz kitabı sağından verilen: "İşte kitabım, okuyun!" der. 69. sure (HÂKKA) 19. ayet (Resmi: 69/İniş:78/ Alfabetik:34)

Öz kitabı sol taraftan verilene gelince o şöyle der: "Ah, ne olurdu, bana kitabım verilmeseydi!" 69. sure (HÂKKA) 25. ayet (Resmi: 69/İniş:78/Alfabetik:34)

Yazıcıların ellerinde; 80. sure (ABESE) 15. ayet (Resmi: 80/İniş:24/Alfabetik:1)

(e) Kişiye azap kazandıran, önceden gönderdiklerini hazırlayıp kotaran eller

Biz sizi yakın bir azap ile uyardık. Bir gündedir ki o, kişi kendi ellerinin önden gönderdiğine bakar ve küfre sapan şöyle der: "Keşke toprak olsaydım!" 78. sure (NEBE) 40. ayet (Resmi: 78/İniş:80/Alfabetik:79)


(8) Parmaklar

Yahut gökten boşalan bir yağmur haline benzer ki onda karanlıklar var, bir gök gürlemesi var, bir şimşek var. Yıldırımlar yüzünden ölüm korkusuyla parmaklarını kulaklarına tıkarlar. Allah Muhît'dir, küfre sapanları çepeçevre kuşatmıştır. 2. sure (BAKARA) 19. ayet (Resmi: 2/İniş:92/ Alfabetik: 11)

Siz öyle kişilersiniz ki, onlar sizi sevmedikleri halde siz onları seversiniz. Ve Kitap'ın tümüne inanırsınız. Onlar ise sizinle karşılaştıklarında "İnandık!" derler; başbaşa kaldıklarında size öfkelerinden parmak uçlarını ısırırlar. De ki onlara: "Öfkenizle geberin!" Allah, göğüslerin içindekini çok iyi bilmektedir. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 119. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)

Rabbin, meleklere şöyle vahyediyordu: "Ben sizinle beraberim. İmanı olanları sağlamlaştırın. İnkâr edenlerin kalpleri içine korku salacağım; vurun boyunların üstüne, vurun onların her parmağına." 8. sure (ENFÂL) 12. ayet (Resmi: 8/İniş:93/Alfabetik:22)

"Ben onları, sen kendilerini affedesin diye çağırdıkça, parmaklarını kulaklarına tıkadılar, elbiseleriyle sarılıp sarmalandılar, inat ve ısrar ettiler ve kibirlendikçe kibirlendiler." 71. sure (NÛH) 7. ayet (Resmi: 71/İniş:71/Alfabetik:83)

Hayır, sandığı gibi değil! Biz onun parmak uçlarını da tam bir biçimde düzenlemeye gücü yetenleriz. 75. sure (KIYÂMET) 4. ayet (Resmi: 75/İniş:31/Alfabetik:56)

(9) Ayak

 
(a) 
İyi veya kötü davranışta ayaklar

İçinizden öylesi de var ki, ne olursa olsun ağırdan alır. Size bir musibet gelip çatarsa şöyle diyecektir: "İyi ki onlarla birlikte şehit olmadım. Allah bana lütufta bulundu." 4. sure (NİSA) 72. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)

Ey iman sahipleri! Namaza duracağınız zaman yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi yıkayın; başlarınızı meshedin ve topuklara kadar ayaklarınızı meshedin/yahut yıkayın. Eğer cünüp iseniz iyice temizlenin! Hasta yahut yolculuk halinde iseniz yahut biriniz tuvaletten gelmişse yahut kadınlara dokunmuş da su bulamamışsanız temiz bir toprakla teyemmüm edin: Yüzlerinizi ve ellerinizi ondan meshedin. Allah size zorluk çıkarmak istemiyor. Ancak sizi temizlemek ve üzerinizdeki nimetini tamamlamak istiyor ki, şükredebilesiniz. 5. sure (MÂİDE) 6. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)

Allah ve resulüyle savaşanların ve yeryüzünde bozgunculuk yapmaya çalışanların cezası şudur: Öldürülürler yahut asılırlar yahut elleriyle ayakları çaprazlamasına kesilir yahut bulundukları yerden sürülürler. Bu onlar için dünyada bir rezilliktir. Âhirette de onlara büyük bir azap vardır. 5. sure (MÂİDE) 33. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)

Eğer onlar Tevrat'ı, İncil'i ve kendilerine indirilmiş olanı gerektiği şekilde uygulasalardı elbette ki hem üstlerinden hem ayaklarının altından rızıklanacaklardı. İçlerinde orta yolu izleyen bir topluluk var. Ama onların çoğunluğunun yapmakta olduğu ne kadar da kötü! 5. sure (MÂİDE) 66. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)

De ki: "O size, üstünüzden yahut ayaklarınızın altından bir azap göndermeye yahut sizi fırka fırka birbirinize düşürerek/fırkalara bölüp içinden çıkılmaz durumlara düşürerek/fırkaları elbise gibi size giydirerek kiminizin şiddetini kiminize tattırmaya Kaadir'dir." Bak nasıl sıralıyoruz ayetleri, iyice kavrayabilsinler diye. 6. sure (EN'ÂM) 65. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)

"Ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama keseceğim, sonra da hepinizi asacağım." 7. sure (A'RAF) 124. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)

Firavun dedi: "Ben izin vermeden ona inandınız öyle mi? O size, büyüyü öğreten büyüğünüzdür. Yemin olsun, ellerinizi, ayaklarınızı çaprazlama keseceğim ve yemin olsun sizi hurma ağaçlarına asacağım. O zaman iyice bileceksiniz, hangimizin azabı daha şiddetli ve sürekli." 20. sure (TÂHÂ) 71. ayet (Resmi: 20/İniş:45/Alfabetik:96)

Gün gelecek onların kendi dilleri, kendi elleri, kendi ayakları, yapıp ettikleri işler hakkında kendi aleyhlerine tanıklık edecektir. 24. sure (NÛR) 24. ayet (Resmi: 24/İniş:102/ Alfabetik:84)

Mümin kadınlara da söyle: Bakışlarını yere indirsinler. Cinsel organlarını/ırzlarını korusunlar. Süslerini/ziynetlerini, görünen kısımlar müstesna, açmasınlar. Örtülerini/başörtülerini göğüs yırtmaçlarının üzerine vursunlar. Süslerini şu kişilerden başkasına göstermesinler: Kocaları yahut babaları yahut kocalarının babaları yahut oğulları yahut kocalarının oğulları yahut kardeşleri yahut kardeşlerinin oğulları yahut kendi kadınları yahut ellerinin altında bulunanlar yahut ihtiyaç içinde olmayan erkeklerden kendilerinin hizmetinde bulunanlar yahut kadınların kaygı duyulacak yerlerini henüz anlayacak yaşa gelmemiş çocuklar. Süslerinden, gizlemiş olduklarının bilinmesi için ayaklarını yere vurmasınlar. Ey müminler, Allah'a topluca tövbe edin ki kurtuluşa erebilesiniz! 24. sure (NÛR) 31. ayet (Resmi: 24/İniş:102/Alfabetik:84)

Allah, tüm canlıları sudan yarattı. Onlardan kimileri karnı üzerinde yürür, kimileri iki ayak üstünde yürür, kimileri de dört ayak üstünde... Allah dilediğini yaratıyor, Allah her şeye kadirdir. 24. sure (NÛR) 45. ayet (Resmi: 24/İniş:102/Alfabetik:84)

Gün olur, azap onları tepelerinden, ayaklarının altından sarıverir ve der: "Tadın bakalım, yapıp ettiklerinizi." 29. sure (ANKEBÛT) 55. ayet (Resmi: 29/İniş:85/Alfabetik:8)

O gün, ağızlarını mühürleyeceğiz. Bize elleri konuşacak, ayakları da kazanmış olduklarına tanıklık edecek. 36. sure (YÂSÎN) 65. ayet (Resmi: 36/İniş:41/Alfabetik:108)

"Ayağını yere vur! İşte yıkanacak bir yer, işte içilecek soğuk bir su!..." dedik. 38. sure (SÂD) 42. ayet (Resmi: 38/İniş:38/Alfabetik:88)

O küfre sapanlar şöyle diyecekler: "Rabbimiz, cinlerden ve insanlardan bizi saptıranları bize göster ki, onları ayaklarımızın altına alalım da en aşağıda kalanlardan olsunlar." 41. sure (FUSSİLET) 29. ayet (Resmi: 41/İniş:61/Alfabetik:30)

Suçlular, yüzlerinden tanınır da yakalanırlar perçemlerinden ve ayaklarından. 55. sure (RAHMÂN) 41. ayet (Resmi: 55/İniş:89/Alfabetik:86)

Allah'ın onlardan resulüne aktardığı ganimetlere gelince, siz onun için ne at bindiniz ne deve sürdünüz; ama Allah, resullerini dilediği kimselerin üzerine salar. Allah her şeyi yapmakta sonsuz kudret sahibidir. 59. sure (HAŞR) 6. ayet (Resmi: 59/İniş:95/ Alfabetik:35)

(b) Sağlam basan, sabit-kararlı ayaklar

Câlût ve ordusuyla karşılaştıklarında şöyle yakardılar: "Ey Rabb'imiz, üzerimize sabır yağdır. Ayaklarımızı yere sağlam bastır. Ve küfre sapanlara karşı bize yardım et." 2. sure (BAKARA) 250. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

Sözleri yalnız şu olmuştur: "Ey Rabbimiz! Bağışla bizim günahlarımızı, affet işlerimizdeki taşkınlığımızı, sağlam bastır ayaklarımızı ve yardım et bize küfre sapan topluma karşı!" 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 147. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)

O zaman sizi, Allah'tan bir güven olmak üzere hafif bir uyku bürüyordu; sizi onunla temizlemek, şeytanın pisliğini sizden gidermek, kalplerinizi birbirine bağlamak, ayaklarınızı sağlam bastırmak için üzerinize gökten bir su indiriyordu. 8. sure (ENFÂL) 11. ayet (Resmi: 8/İniş:93/Alfabetik:22)

Yeminlerinizi aranızda hile ve aldatma aracı yapmayın; aksi halde, ayak sağlam bastıktan sonra kayar ve Allah yolundan alıkoyduğunuz için acıyı tadarsınız. Üstelik büyük bir azaba da uğrarsınız. 16. sure (NAHL) 94. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)

Ey iman sahipleri! Eğer siz Allah'a yardım ederseniz, Allah da size yardım eder ve ayaklarınızı sağlam bastırır. 47. sure (MUHAMMED) 7. ayet (Resmi: 47/İniş:99/Alfabetik:64)

(c) Yolları izleyen, izden yürüyen, ayaklar

İşte böyleleri, Allah'ın yol gösterdiği kimselerdir. Sen de onların yolunu izle ve şöyle söyle: "Ben şu yaptığıma karşılık sizden bir ücret istemiyorum. O sadece âlemlere bir öğüttür."6. sure (EN'ÂM) 90. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)

Şöyle de demeyesiniz: "Daha önce atalarımız şirke batmıştı. Biz de onların ardından gelen bir soyuz. Gerçeği çiğneyenler yüzünden bizi helak mı edeceksin?" 7. sure (A'RAF) 173. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)

Şunların kulluk etmekte oldukları şeyler yüzünden bir kuşku içine girme. Daha önce atalarının kulluk ettikleri gibi kulluk ediyorlar, hepsi bu. Biz onların da nasiplerini hiç eksiltmeden elbette vereceğiz. 11. sure (HÛD) 109. ayet (Resmi: 11/İniş:52/ Alfabetik:38)

Mûsa: "Arayıp durduğumuz işte o idi." dedi. Bunun üzerine kendi izlerini sürerek gerisingeri döndüler. 18. sure (KEHF) 64. ayet (Resmi: 18/İniş:69/Alfabetik:54)

Kendileri de hâlâ onların eserleri ardınca koşturuyorlar. 37. sure (SÂFFÂT) 70. ayet (Resmi: 37/İniş:56/Alfabetik:90)

Hayır, sadece şunu söylemişlerdir: "Biz atalarımızı bir ümmet/bir din üzerinde bulduk; onların eserlerini izleyerek biz de doğruya ve güzele varacağız İşte böyle! Senden önce de hangi kente bir uyarıcı göndermişsek oranın servetle şımarmış kodamanları mutlaka şöyle demişlerdir: "Biz atalarımızı bir ümmet/bir din üzerinde bulduk; onların eserlerine uyarak yol alacağız." ." 43. sure (ZUHRUF) 22-23. ayet (Resmi: 43/İniş:63/Alfabetik:113)

(d) Hak veya Batıl Yolda Yürüyen Ayaklar

Ayakları mı var onların ki, onlarla yürüsünler; elleri mi var onların ki onlarla tutsunlar; gözleri mi var onların ki, onlarla görsünler; kulakları mı var onların ki, onlarla işitsinler. De ki: "Ortaklarınızı çağırıp bana tuzak kurun. Hadi, göz açtırmayın bana!" 7. sure (A'RAF) 195. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9) 

Allah, tüm canlıları sudan yarattı. Onlardan kimileri karnı üzerinde yürür, kimileri iki ayak üstünde yürür, kimileri de dört ayak üstünde... Allah dilediğini yaratıyor, Allah her şeye kadirdir. 24. sure (NÛR) 45. ayet (Resmi: 24/İniş:102/Alfabetik:84)

Ona denildi: "Köşke gir!" Melike onu görünce su sandı ve baldırlarını açtı. Süleyman dedi ki: "O, cilalı sırçadan yapılmış bir parlak avlu/zemindir." Melike dedi: "Rabbim, doğrusu ben öz benliğime zulmetmişim. Artık Süleyman'la birlikte, âlemlerin Rabbi olan Allah'a teslim oluyorum." 27. sure (NEML) 44. ayet (Resmi: 27/İniş:48/Alfabetik:81)

"Geri getirin bana onları!" dedi. Bacaklarını, boyunlarını sıvazlamaya başladı. 38. sure (SÂD) 33. ayet (Resmi: 38/İniş:38/Alfabetik:88)

Baldırın çıplak kalacağı, secdelere çağrılacakları gün, onu da yapamayacaklar. 68. sure (KALEM) 42. ayet (Resmi: 68/İniş:2/Alfabetik:51)

Dolaşmıştır el ayak/kol bacak. 75. sure (KIYÂMET) 29. ayet (Resmi: 75/İniş:31/Alfabetik:56) 


(10) Boğaz (gırtlak–boyun)

(a) Can-ruh-nefesin gelip dayandığı,

Ya o canın boğaza gelip dayandığı zaman! 56. sure (VÂKIA) 83. ayet (Resmi: 56/İniş:46/Alfabetik:107)

Biz ona sizden daha yakınız, ama siz görmezsiniz. 56. sure (VÂKIA) 85. ayet (Resmi: 56/İniş:46/ Alfabetik:107)

İş, onların sandığı gibi değil! Can, köprücüklere dayandığında, 75. sure (KIYÂMET) 26. ayet (Resmi: 75/İniş:31/Alfabetik:56)

(b) İnsanın nefsi-zatı-öz benliği,

 
Allah'ın, lütfundan kendilerine verdiği şeyde cimrilik edenler, bunun kendileri için hayırlı olduğunu sanmasınlar. Tam aksine bu onlar için bir şerdir. O cimrilik konusu yaptıkları şey, kıyamet günü bir tasma gibi boyunlarına dolandırılacaktır. Göklerin ve yerin mirası Allah'ındır. Allah, yapmakta olduklarınızdan haberdardır. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 180. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)

Ey iman edenler! Siz, kendinizi düzeltmeye bakın. Siz, doğru yolda oldukça sapmış olan size zarar veremez. Tümünüzün dönüşü Allah'adır. O size neler yapıyor olduğunuzu haber verecektir. 5. sure (MÂİDE) 105. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)

Rabbin, meleklere şöyle vahyediyordu: "Ben sizinle beraberim. İmanı olanları sağlamlaştırın. İnkâr edenlerin kalpleri içine korku salacağım; vurun boyunların üstüne, vurun onların her parmağına." 8. sure (ENFÂL) 12. ayet (Resmi: 8/İniş:93/Alfabetik:22)

Eğer şaşıyorsan, esas şaşılacak olan onların şu sözüdür: "Biz toprak olunca mı ve gerçekten mi yeni bir yaratılış içinde bulunacağız?" Bunlar Rablerini inkâr edenlerdir. Ve bunlar boyunlarına bukağılar vurulanlardır. Bunlar ateşe dost olanların ta kendileridir; orada sürekli kalacaklardır. 13. sure (RA'D) 5. ayet (Resmi: 13/İniş:87/Alfabetik:85)

Her insanın uğursuzluk kuşunu onun boynuna takmışızdır. Kıyamet günü kendisine, önünde açılmış olarak bulacağı bir kitap çıkaracağız: 17. sure (İSRÂ) 13. ayet (Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)

Elini bağlayıp boynuna asma. Ama onu büsbütün de salıverme. Sonra kınanır, hasret içinde bir köşede büzülür kalırsın. 17. sure (İSRÂ) 29. ayet (Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)

O, onların önlerindekini de arkalarındakini de bilir. Onlar, O'nun hoşnutluk verdiklerinden başkasına da şefaat etmezler. Ve onlar O'nun korkusundan titrerler. 21. sure (ENBİYÂ) 28. ayet (Resmi: 21/İniş:73/Alfabetik:21)

Eğer istersek gökten üzerlerine bir mucize indiririz de boyunları onun önünde perişanlıkla eğilip kalır. 26. sure (ŞUARA) 4. ayet (Resmi: 26/İniş:47/Alfabetik:94)

Bu kez, basit görülüp horlananlar büyüklük taslayanlara şöyle derler: "Hayır, öyle değil!" İşiniz gece gündüz düzenbazlıktı. Siz bize Allah'a nankörlük etmemizi, O'na eşler, ortaklar tutmamızı emrediyordunuz." Nihayet, azabı gördüklerinde, pişmanlığı içlerine gömerler. Biz ise inkârcıların boyunlarına bukağıları vurmuşuzdur. Yapıp ettiklerinden başka, neyin karşılığını görüyorlar ki!... 34. sure (SEBE') 33. ayet (Resmi: 34/İniş:58/Alfabetik:91)

De ki: "Eğer saparsam, öz benliğim aleyhine saparım. Doğruyu ve güzeli bulursam bu, Rabbimin bana vahyettiği sayesindedir. Çünkü O, Semî'dir, Karîb'dir." 34. sure (SEBE') 50. ayet (Resmi: 34/İniş:58/Alfabetik:91)

Biz onların boyunlarına bukağılar geçirdik. Bukağılar çenelere dayanmıştır da bu yüzden onların kafaları yukarı kalkıktır. 36. sure (YÂSÎN) 8. ayet (Resmi: 36/İniş:41/Alfabetik:108)

"Geri getirin bana onları!" dedi. Bacaklarını, boyunlarını sıvazlamaya başladı. 38. sure (SÂD) 33. ayet (Resmi: 38/İniş:38/Alfabetik:88)

O zaman, boyunlarında bukağılar, zincirler, sürüklenecekler, 40. sure (MÜ'MİN) 71. ayet (Resmi: 40/İniş:60/Alfabetik:69)

Küfre batmışlarla burun buruna geldiğinizde, boyunlar vurulur. Nihayet onları bastırıp sindirdiğinizde, antlaşma bağını sıkı bağlayın. Artık bundan sonrası ya bir bağışlama ya bir fidyedir. Nihayet, harp, ağırlıklarını yere bırakır. İşte böyle! Eğer Allah dileseydi, onlardan öç alırdı. Ama kiminizi kiminizle denemek için böyledir. Allah yolunda öldürülenlerin amelleri asla göz ardı edilmeyecektir. 47. sure (MUHAMMED) 4. ayet (Resmi: 47/İniş:99/Alfabetik:64)

O gün onlardan her kişinin kendisine yetecek bir uğraşı vardır. 80. sure (ABESE) 37. ayet (Resmi: 80/İniş:24/Alfabetik:1)


Gerdanında bir ip olacaktır onun, en sağlam fitillisinden... 111. sure (TEBBET) 5. ayet (Resmi: 111/İniş:6/Alfabetik:100) 

RESUL KUR'AN'IN KUR'AN MESAJLARI - M. Kemal Adal

Selam...

​ T.C. / M. Kemal Adal 


google.com/+MKemalAdal

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder