İŞTE ATATÜRK

İŞTE ATATÜRK
Allah Kuran’da: “Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz ve gönlün hepsi bundan sorumlu tutulacaktır.” (17/İSRA/36) buyurmuştur. Atatürk de: “Türk Kuran'ın arkasında koşuyor; fakat onun ne dediğini anlamıyor, içinde neler var bilmiyor ve bilmeden tapınıyor. Benim maksadım; arkasında koştuğu kitapta neler olduğunu Türk anlasın” (Osman Ergin, Türk Maarif Tarihi 1-5, 1977 /A. Gürtaş, s. 41) demektedir.- "İŞTE ATATÜRK" PORTALINA GİRMEK İSTEDİĞİNİZDE YUKARIDAKİ RESMİ TIKLAYINIZ.

6 Eylül 2016 Salı

BİTKİ, DÜNYA BAHÇELERİ VE MEYVE BAHÇESİ


TABİAT (GÖKLER VE YER)


3.  TABİATIN İNSAN HİZMETİNE VERİLMESİ -3



f) Bitki


(1) Bitki, Genel

Size gökten su indiren de O'dur! Biz o suyla her şeyin bitkisini çıkardık. Ondan da bir yeşillik çıkardık. O yeşillikten birbiri üzerine binmiş dâneler çıkardık. Hurma ağacının da tomurcuğundan sarkan salkımlar, üzümlerden bağlar, zeytin, nar çıkardık. Birbirine benzeyeni var, benzemeyeni var. Meyve verdiğinde ve meyveler olgunlaştığında bir bakın onun ürününe! Bu size gösterilenlerde, iman eden bir topluluk için, çok ibret vardır! 6. sure (EN'ÂM) 99. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)

Onun yalnız tevilini gözetirler. Onun tevili geldiği gün, daha önce onu unutanlar şöyle derler: "İnan olsun, Rabbimizin resulleri gerçeği getirmişler. Acaba bizim için şefaatçılar var mı ki, bize şefaat etsinler; yahut daha önce yaptıklarımızdan başkasını yapalım diye geri gönderilebilir miyiz?" Öz benliklerini hüsrana ittiler. İftiralarına alet ettikleri, onlardan uzaklaşıp kayboldu. 7. sure (A'RAF) 53. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)

Şu iğreti hayatın durumu gökten indirdiğimiz bir suya benzer: İnsanların ve davarların yedikleri yeryüzü bitkisi onunla karışmıştır. Nihayet toprak, takılarını kuşanmış, süslenmiştir. Toprağın sahipleri onun üzerinde egemen olduklarını sanmaktadırlar. Tam bu sırada emrimiz ona gece veya gündüz ulaşmıştır. Ve onu, sanki dün yerinde yokmuş gibi biçip atmışızdır. Derin derin düşünen bir topluluk için ayetleri böyle ayrıntılı olarak veriyoruz. 10. sure (YÛNUS) 24. ayet (Resmi: 10/İniş:51/ Alfabetik:109)

O sizin için gökten bir su indirdi; ondan bir içecek var. Kendisinden hayvanlarınıza yedirdiğiniz ağaç da ondan oluşmaktadır. 16. sure (NAHL) 10. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)

Dünya hayatının şu su örneği gibi olduğunu onlara anlat: "O suyu gökten indirdik. Yerin bitkisi onunla karıştı. Derken o bitki, rüzgârların savurup döllediği parçacıklara dönüştü. Allah her şey üzerinde Muktedir'dir, gücü her şeye yeter. 18. sure (KEHF) 45. ayet (Resmi: 18/İniş:69/Alfabetik:54)

Yeryüzünü size beşik yapan, onda sizin için yollar açan, gökten su indiren O'dur. Biz o suyla çeşitli bitkilerden çiftler çıkardık. 20. sure (TÂHÂ) 53. ayet (Resmi: 20/İniş:45/Alfabetik:96)

Ey insanlar! Ölümden sonra dirilme konusunda kuşku içinde olabilirsiniz. Ama şu bir gerçek ki, biz sizi bir topraktan, sonra bir spermden, sonra bir embriyodan/döllenmiş bir karışımdan, sonra ne olduğu kısmen belirli, kısmen belirsiz bir et parçasından yarattık ki, size açık seçik beyanda bulunalım. Ve sizi rahimlerde, belirlenen bir süreye kadar dilediğimiz şekilde bekletiyoruz. Sonra sizi bir çocuk olarak çıkarıyoruz. Daha sonra da tam kuvvetinize ulaşmanızı sağlıyoruz. Bununla birlikte içinizden bir kısmı öldürülüyor, yine içinizden bir kısmı ilimden sonra bir şey bilmesin diye ömrün en basit ve düşük noktasına geri gönderiliyor. Yeryüzünü de sönmüş kül halinde görürsün. Nihayet onun üzerine suyu indirdiğimizde titrer, kabarır ve her güzel/bereketli çiftten bir şeyler bitirir. 22. sure (HAC) 5. ayet (Resmi: 22/İniş:88/Alfabetik:32)

Bakmadılar mı yere, neler fışkırtmışız onda cömert ve bereketli her çiftten. 26. sure (ŞUARA) 7. ayet (Resmi: 26/İniş:47/Alfabetik:94)

Gökleri direksiz, desteksiz yarattı; görüyorsunuz onları. Ve yeryüzüne, sizi çalkalayıp sendeletmesin diye ağırlıklar, dayanaklar bıraktı ve orada her çeşit hayvanı yaydı. Gökten bir su indirdik de orada her türlü cömert ve bereketli çifti filizlendirdik. 31. sure (LOKMAN) 10. ayet (Resmi: 31/İniş:57/Alfabetik:59)

Görmediler mi ki biz, çorak toprağa suyu salıyoruz da onunla ekinler çıkarıyoruz; hem hayvanları yiyor ondan hem kendileri. Hâlâ görmüyorlar mı? 32. sure (SECDE) 27. ayet (Resmi: 32/İniş:75/Alfabetik:92)

Ne var ki onlar yüz çevirdiler; biz de üzerlerine Arim selini gönderdik. Onların iki bahçesini, buruk yemişli, acı ılgınlı, birazcık da sedir ağacı bulunan iki bahçeye çevirdik. 34. sure (SEBE') 16. ayet (Resmi: 34/İniş:58/Alfabetik:91)

Şanı yücedir o Allah'ın ki toprağın bitirdiklerinden, onların öz benliklerinden ve nice bilmediklerinden bütün çiftleri yaratmıştır. 36. sure (YÂSÎN) 36. ayet (Resmi: 36/İniş:41/Alfabetik:108)

Görmedin mi, Allah gökten bir su indirdi de onu toprak içindeki kaynaklara ulaştırdı. Sonra onunla çeşitli renklerde ekinler çıkarıyor. Sonra ekin kurur da sen onu sararmış görürsün. Sonra da onu kuru ufantı haline getirir. İşte bunda, akıl ve gönül sahipleri için mutlak bir ibret var. 39. sure (ZÜMER) 21. ayet (Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)

Muhammed, Allah'ın resulüdür. Onunla beraber olanlar, inkârcılara karşı çok çetin, kendi aralarında çok merhametlidirler. Sen onları rükû eder, secdeye kapanır halde görürsün. Allah'tan bir lütuf ve hoşnutluk ister dururlar. Görünüşlerine gelince, yüzlerinde secde eseri/izi vardır. Bu onların Tevrat'taki nitelikleri. İncil'deki nitelikleri de şöyle: Tıpkı bir ekin ki filizini çıkarmış, o filizi kuvvetlendirmiş. Filiz kalınlaştı, gövdesi üzerine dikildi. Ziraatçıları da imrendirir/hayran bırakır bu ekin. Allah böyle yapar ki, onlar sayesinde, inkâr edenleri öfkelendirsin. Allah onlardan iman edip hayra ve barışa yönelik işlen yapanlara bir bağışlanma ve büyük bir ödül vaat etmiştir. 48. sure (FETİH) 29. ayet (Resmi: 48/İniş:109/Alfabetik:27)

Yeryüzünü de biz uzatıp yaydık; denge noktaları yerleştirdik ona ve bitirdik onda, bakanları hayran bırakan her türlü çifti. 50. sure (KAF) 7. ayet (Resmi: 50/İniş:34/Alfabetik:49)

Bilin ki, şu iğreti dünya hayatı bir oyun ve eğlenceden, bir süsten, aranızda bir övünmeden, mallarda ve evlatlarda çoğalma yarışından başka şey değildir. Bir yağmur misali ki, çıkardığı bitkiler çiftçilerin hoşuna gider. Ama biraz sonra o ot kurur, sapsarı kesildiğini görürsün. Nihayet bir ot ufantısı haline gelir. Âhirette şiddetli bir azap var, Allah'tan bir af ve hoşnutluk da var. Dünya hayatı bir aldanış/gurur aracından başka şey değildir. 57. sure (HADÎD) 20. ayet (Resmi: 57/İniş:112/Alfabetik:33)

"Ve Allah sizi bir bitki olarak yerden bitirdi." 71. sure (NÛH) 17. ayet (Resmi: 71/İniş:71/Alfabetik:83)

Ki çıkaralım onlardan dâneler ve otlar; 78. sure (NEBE) 15. ayet (Resmi: 78/İniş:80/Alfabetik:79)

(2) Bitkiyi Alemlerde Oluşturan Allah'tır. Bitkilerde İbretler Vardır.

Size gökten su indiren de O'dur! Biz o suyla her şeyin bitkisini çıkardık. Ondan da bir yeşillik çıkardık. O yeşillikten birbiri üzerine binmiş dâneler çıkardık. Hurma ağacının da tomurcuğundan sarkan salkımlar, üzümlerden bağlar, zeytin, nar çıkardık. Birbirine benzeyeni var, benzemeyeni var. Meyve verdiğinde ve meyveler olgunlaştığında bir bakın onun ürününe! Bu size gösterilenlerde, iman eden bir topluluk için, çok ibret vardır! 6. sure (EN'ÂM) 99. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)

Çardaklı ve çardaksız bahçeleri, ürünleri çeşit çeşit hurmaları, sebzeleri, zeytinleri, narları, birbirine benzer ve benzemez biçimde oluşturan O'dur. Her birinin meyvesinden, olgunlaştığı zaman yiyin ve hasat gününde onun hakkını da verin. İsraf etmeyin, Allah israf edenleri sevmez. 6. sure (EN'ÂM) 141. ayet (Resmi: 6/İniş:55/ Alfabetik:20)

İkisi de çeşit çeşit ağaçlarla/bitkilerle doludur. 55. sure (RAHMÂN) 48. ayet (Resmi: 55/İniş:89/Alfabetik: 86)

Ki çıkaralım onlardan dâneler ve otlar; 78. sure (NEBE) 15. ayet (Resmi: 78/İniş:80/Alfabetik:79)

g) Dünya Bahçeleri


Allah'ın hoşnutluğunu kazanmak ve öz benliklerindekini kökleştirmek için infakta bulunanlara gelince, onların durumu kendisine bol yağmur isabet edip de ürününü iki kat veren bir bahçenin durumuna benzer. Böyle bir bahçeye bol yağmur düşmese de bir çisenti, bir nem bile yetişir. Allah, yapmakta olduklarınızı tam bir biçimde görmektedir. Herhangi biriniz ister mi ki; altından ırmaklar akan, içinde her tür meyvası olan, hurmalardan, üzümlerden oluşmuş bir bahçesi bulunsun, kendisinin güçsüz-çaresiz yavruları da olsun ve bu haldeyken üstüne ihtiyarlık çöksün, tam bu sırada o bahçeye alevli bir bora isabet etsin de bahçe, baştan başa yansın. Allah size ayetleri işte bu şekilde açıklıyor ki, inceden inceye ve derinden derine düşünebilesiniz. 2. sure (BAKARA) 265-266. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Size gökten su indiren de O'dur! Biz o suyla her şeyin bitkisini çıkardık. Ondan da bir yeşillik çıkardık. O yeşillikten birbiri üzerine binmiş dâneler çıkardık. Hurma ağacının da tomurcuğundan sarkan salkımlar, üzümlerden bağlar, zeytin, nar çıkardık. Birbirine benzeyeni var, benzemeyeni var. Meyve verdiğinde ve meyveler olgunlaştığında bir bakın onun ürününe! Bu size gösterilenlerde, iman eden bir topluluk için, çok ibret vardır! 6. sure (EN'ÂM) 99. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)

Çardaklı ve çardaksız bahçeleri, ürünleri çeşit çeşit hurmaları, sebzeleri, zeytinleri, narları, birbirine benzer ve benzemez biçimde oluşturan O'dur. Her birinin meyvesinden, olgunlaştığı zaman yiyin ve hasat gününde onun hakkını da verin. İsraf etmeyin, Allah israf edenleri sevmez. 6. sure (EN'ÂM) 141. ayet (Resmi: 6/İniş:55/ Alfabetik:20)

Yeryüzünde birbirine sırt vermiş komşu kıtalar, üzümlerden bahçeler, ekinler, çatallı ve çatalsız hurmalıklar vardır ki, bir tek suyla sulanırlar. Biz bunların, yemişlerde bir kısmını diğer bir kısmına üstün kıldık. Bütün bunlarda aklını çalıştıran bir topluluk için elbette ki ibretler vardır. 13. sure (RA'D) 4. ayet (Resmi: 13/İniş:87/Alfabetik:85)

"Yahut senin, hurmalardan, üzümlerden oluşan bir bahçen olmalı. Onların aralarından şarıl şarıl ırmaklar akıtmalısın." 17. sure (İSRÂ) 91. ayet (Resmi: 17/İniş:50/ Alfabetik:46)

Onlara örnek olarak şu iki adamı ver: Bunlardan birine, üzümlerden oluşan iki bağlık vermiş, bağların çevresini hurmalarla donatmış, aralarına da ekinler serpiştirmiştik. İki bağ da yemişlerini vermiş o adamdan hiçbir şeyi eksik bırakmamıştı. İkisinin ortasından bir de nehir fışkırtmışız. Adamın başka bir geliri de vardı. Bu yüzden, arkadaşlarıyla konuştuğu bir sırada ona şöyle demişti: "Ben, malca senden zengin, insan unsuru bakımından da güçlü ve onurluyum." Ve böylece, öz benliğine zulüm ede ede bağlığına girdi. Şöyle konuştu: "Bunun sonsuza değin yok olacağını sanmıyorum." "Kıyametin kopacağını da sanmıyorum. Ama eğer Rabbime döndürülüp götürülürsem, bundan daha iyisini bulacağımdan eminim." Kendisiyle konuşan arkadaşı ona dedi ki: "Sen, seni topraktan, sonra meniden yaratıp sonra da bir adam olarak biçimlendiren kudrete nankörlük mü ettin?" "Lâkin, o Allah benim Rabbimdir. Ve ben, Rabbime hiç kimseyi ortak koşmam." "Bağına girdiğinde, 'Mâşallah, kuvvet yalnız Allah'tandır!' desen olmaz mıydı? Gerçi sen beni, malca ve evlatça senden basit görüyorsun ama, Olabilir ki, Rabbim bana senin bağından daha değerlisini verir; seninkinin üzerine de gökten bir âfet gönderir de bağlığın yalçın bir toprak kesilir." Yahut suyu dibe çekilir de bir daha onu isteyemezsin bile." Derken bütün ürününe el kondu. Bağ sahibi, çardakları üzerine çökmüş bulunan bağ için harcadıklarına vahlanarak avuçlarını ovuşturuyor ve şöyle diyordu: "Ne olurdu, Rabbime hiç kimseyi ortak koşmasaydım!" 18. sure (KEHF) 32-42. ayet (Resmi: 18/ İniş:69/Alfabetik:54)
Bunun üzerine biz onları bahçelerinden, pınarlarından çıkardık. 26. sure (ŞUARA) 57. ayet (Resmi: 26/İniş:47/Alfabetik:94)

Bahçeler, pınarlar." 26. sure (ŞUARA) 134. ayet (Resmi: 26/İniş:47/Alfabetik:94)

"Bahçelerde, pınarlarda." 26. sure (ŞUARA) 147. ayet (Resmi: 26/İniş:47/Alfabetik:94)

Yoksa gökleri ve yeri yaratan, gökten size bir su indiren mi hayırlı? Biz o suyla sizin için gözler gönüller açan bahçeler bitirdik. Sizin, onların bir tek ağacını bitirmeniz mümkün değildi. Allah'ın yanında bir ilah mı var? Hayır! Ama onlar döneklik eden bir topluluktur. 27. sure (NEML) 60. ayet (Resmi: 27/İniş:48/Alfabetik:81)

Yemin olsun, Sebe' için kendi meskenlerinde bir ibret vardı. Sağ ve soldan iki bahçe. Rabbinizin rızkından yiyin de O'na şükredin. Tertemiz bir belde ve affeden bir Rab... 34. sure (SEBE') 15. ayet (Resmi: 34/İniş:58/Alfabetik:91)

Ne var ki onlar yüz çevirdiler; biz de üzerlerine Arim selini gönderdik. Onların iki bahçesini, buruk yemişli, acı ılgınlı, birazcık da sedir ağacı bulunan iki bahçeye çevirdik. 34. sure (SEBE') 16. ayet (Resmi: 34/İniş:58/Alfabetik:91)

Onda hurmalardan, üzümlerden bahçeler oluşturduk, ondan pınarlar fışkırttık; 36. sure (YÂSÎN) 34. ayet (Resmi: 36/İniş:41/Alfabetik:108)

Geriye nice bahçeler, nice pınarlar bıraktılar. 44. sure (DUHÂN) 25. ayet (Resmi: 44/İniş:64/ Alfabetik:19)

Gökten, kutlu ve bereketli bir su indirdik de onunla bahçeler yeşerttik, hasatlanacak daneler yetiştirdik. 50. sure (KAF) 9. ayet (Resmi: 50/İniş:34/Alfabetik:49)

Biz onları, o bahçe sahiplerini belalandırdığımız gibi belalandırdık. Hani, onlar sabaha çıktıklarında, bahçeyi mutlaka kesip biçeceklerine yemin etmişlerdi. 68. sure (KALEM) 17. ayet (Resmi: 68/İniş:2/Alfabetik:51)

"Sizi, mallar ve oğullarla güçlendirir, size yeşil bahçeler lütfeder. Ve sizin için nehirler akıtır." 71. sure (NÛH) 12. ayet (Resmi: 71/İniş:71/Alfabetik:83)

Ve iç içe girmiş bağlar/bahçeler. 78. sure (NEBE) 16. ayet (Resmi: 78/İniş:80/Alfabetik:79)

h) Meyve Bahçesi


(1) Ürünlerin İyileri ve Kötüleri Vardır,

Yeryüzünde birbirine sırt vermiş komşu kıtalar, üzümlerden bahçeler, ekinler, çatallı ve çatalsız hurmalıklar vardır ki, bir tek suyla sulanırlar. Biz bunların, yemişlerde bir kısmını diğer bir kısmına üstün kıldık. Bütün bunlarda aklını çalıştıran bir topluluk için elbette ki ibretler vardır. 13. sure (RA'D) 4. ayet (Resmi: 13/İniş:87/ Alfabetik:85)

Onlara örnek olarak şu iki adamı ver: Bunlardan birine, üzümlerden oluşan iki bağlık vermiş, bağların çevresini hurmalarla donatmış, aralarına da ekinler serpiştirmiştik. İki bağ da yemişlerini vermiş o adamdan hiçbir şeyi eksik bırakmamıştı. İkisinin ortasından bir de nehir fışkırtmışız. Adamın başka bir geliri de vardı. Bu yüzden, arkadaşlarıyla konuştuğu bir sırada ona şöyle demişti: "Ben, malca senden zengin, insan unsuru bakımından da güçlü ve onurluyum." Ve böylece, öz benliğine zulüm ede ede bağlığına girdi. Şöyle konuştu: "Bunun sonsuza değin yok olacağını sanmıyorum." "Kıyametin kopacağını da sanmıyorum. Ama eğer Rabbime döndürülüp götürülürsem, bundan daha iyisini bulacağımdan eminim." Kendisiyle konuşan arkadaşı ona dedi ki: "Sen, seni topraktan, sonra meniden yaratıp sonra da bir adam olarak biçimlendiren kudrete nankörlük mü ettin?" "Lâkin, o Allah benim Rabbimdir. Ve ben, Rabbime hiç kimseyi ortak koşmam." "Bağına girdiğinde, 'Mâşallah, kuvvet yalnız Allah'tandır!' desen olmaz mıydı? Gerçi sen beni, malca ve evlatça senden basit görüyorsun ama, Olabilir ki, Rabbim bana senin bağından daha değerlisini verir; seninkinin üzerine de gökten bir âfet gönderir de bağlığın yalçın bir toprak kesilir." Yahut suyu dibe çekilir de bir daha onu isteyemezsin bile." Derken bütün ürününe el kondu. Bağ sahibi, çardakları üzerine çökmüş bulunan bağ için harcadıklarına vahlanarak avuçlarını ovuşturuyor ve şöyle diyordu: "Ne olurdu, Rabbime hiç kimseyi ortak koşmasaydım!" 18. sure (KEHF) 32-42. ayet (Resmi: 18/İniş:69/Alfabetik:54)
Onunla size hurmalardan ve üzümlerden bahçeler yetiştirdik, onlarda sizin için birçok meyveler vardır; onlardan yiyorsunuz. 23. sure (MÜ'MİNÛN) 19. ayet (Resmi: 23/İniş:74/Alfabetik:70)

"Yahut ona bir hazine gönderilmeli, yahut ürününden yediği bir bahçesi olmalı değil miydi?" O zalimler şunu da söylediler: "Sizler büyülenmiş bir adamdan başkasının ardı sıra gitmiyorsunuz." 25. sure (FURKÂN) 8. ayet (Resmi: 25/İniş:42/Alfabetik:29)

Dikensiz kirazlar, 56. sure (VÂKIA) 28. ayet (Resmi: 56/İniş:46/Alfabetik:107)

"Sizi, mallar ve oğullarla güçlendirir, size yeşil bahçeler lütfeder. Ve sizin için nehirler akıtır." 71. sure (NÛH) 12. ayet (Resmi: 71/İniş:71/Alfabetik:83)

Ve iç içe girmiş bağlar/bahçeler. 78. sure (NEBE) 16. ayet (Resmi: 78/İniş:80/Alfabetik:79)

Sulak bahçeler, bağlar, üzümler, 78. sure (NEBE) 32. ayet (Resmi: 78/İniş:80/Alfabetik:79)

Gür çimenli, bol ağaçlı bahçeler, 80. sure (ABESE) 30. ayet (Resmi: 80/İniş:24/Alfabetik:1)

(2) İbretler Vardır

O Rab ki, yeri sizin için bir döşek, göğü de bir bina yaptı. Ve gökten bir su indirdi de onunla sizin için meyvelerden / ürünlerden bir rızk çıkardı. Artık bilip durduğunuz halde Allah'a ortaklar koşmayın. 2. sure (BAKARA) 22. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

Size gökten su indiren de O'dur! Biz o suyla her şeyin bitkisini çıkardık. Ondan da bir yeşillik çıkardık. O yeşillikten birbiri üzerine binmiş dâneler çıkardık. Hurma ağacının da tomurcuğundan sarkan salkımlar, üzümlerden bağlar, zeytin, nar çıkardık. Birbirine benzeyeni var, benzemeyeni var. Meyve verdiğinde ve meyveler olgunlaştığında bir bakın onun ürününe! Bu size gösterilenlerde, iman eden bir topluluk için, çok ibret vardır! 6. sure (EN'ÂM) 99. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)

Çardaklı ve çardaksız bahçeleri, ürünleri çeşit çeşit hurmaları, sebzeleri, zeytinleri, narları, birbirine benzer ve benzemez biçimde oluşturan O'dur. Her birinin meyvesinden, olgunlaştığı zaman yiyin ve hasat gününde onun hakkını da verin. İsraf etmeyin, Allah israf edenleri sevmez. 6. sure (EN'ÂM) 141. ayet (Resmi: 6/İniş:55/ Alfabetik:20)

Rüzgarları, rahmetinin önünden müjdeci gönderen O'dur. Nihayet onlar, yüklerle ağırlaşmış bulutları yüklenince onu ölü bir beldeye göndeririz; onunla su indiririz de o suyla her türlü meyveyi çıkarırız. İşte biz, ölüleri de böyle çıkarırız. Düşünüp ibret almanız umuluyor. 7. sure (A'RAF) 57. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)

Yeri uzatıp döşeyen ve onda oturaklı dağlar ve nehirler vücuda getiren O'dur. Bütün meyvalardan kendi içlerinde ikişer çift yaratmıştır O. Geceyi gündüze sarıp bürümektedir O. Bütün bunlarda derin derin düşünecek bir topluluk için elbette ayetler vardır. 13. sure (RA'D) 3. ayet (Resmi: 13/İniş:87/Alfabetik:85)

Allah odur ki, gökleri ve yeri yarattı. Gökten bir su indirdi de onunla size rızık olarak türlü meyveler çıkardı. Emriyle denizde akıp gitmeleri için gemileri hizmetinize verdi. Irmakları da emrinize verdi. 14. sure (İBRÂHİM) 32. ayet (Resmi: 14/İniş:72/Alfabetik:40)

"Ey Rabbimiz! Ben, çocuklarımdan bir kısmını senin kutsal evinin yanındaki, ziraata elverişsiz vadiye yerleştirdim ki, namazı kılsınlar, ey Rabbimiz! Sen de insanlardan bazı gönülleri, onlardan hoşlanır yap. Çeşitli meyvelerle onları rızıklandır ki, şükredebilsinler!" 14. sure (İBRÂHİM) 37. ayet (Resmi: 14/İniş:72/Alfabetik:40)

O suyla sizin için ekin, zeytin, hurmalıklar, üzümler ve her çeşitten meyvalar bitirir. Hiç kuşkusuz, bunda, derin derin düşünen bir toplum için gerçek bir mucize vardır. 16. sure (NAHL) 11. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)

Hurmalıkların meyvalarından, üzümlerden de sarhoş edici bir içecek ve güzel bir rızık elde edersiniz. İşte bunda, aklını işleten bir topluluk için kesin bir mucize vardır. 16. sure (NAHL) 67. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)

"Sonra, meyvaların her türünden ye de boyun bükerek Rabbinin yollarına koyul." Onun karıncıklarından, renkleri çeşit çeşit bir içecek çıkar ki, insanlar için onda şifa vardır. Derin derin düşünen bir topluluk için, bunda kesin bir mucize var. 16. sure (NAHL) 69. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)

Onunla size hurmalardan ve üzümlerden bahçeler yetiştirdik, onlarda sizin için birçok meyveler vardır; onlardan yiyorsunuz. 23. sure (MÜ'MİNÛN) 19. ayet (Resmi: 23/İniş:74/Alfabetik:70)

"Ekinler, salkımları sarkmış hurmalıklar içinde." 26. sure (ŞUARA) 148. ayet (Resmi: 26/İniş:47/ Alfabetik:94)

Ne var ki onlar yüz çevirdiler; biz de üzerlerine Arim selini gönderdik. Onların iki bahçesini, buruk yemişli, acı ılgınlı, birazcık da sedir ağacı bulunan iki bahçeye çevirdik. 34. sure (SEBE') 16. ayet (Resmi: 34/İniş:58/Alfabetik:91)

Görmedin mi, Allah, gökten bir su indirdi. Onunla, renkleri çeşit çeşit meyveler çıkardık. Dağlardan da yollar var; beyaz, kırmızı, değişik renklerde. Ve simsiyah yollar da var. 35. sure (FATIR) 27. ayet (Resmi: 35/İniş:43/Alfabetik:24)

Ki onun ürününden ve ellerinin yapıp ettiğinden yesinler. Hâlâ şükretmiyorlar mı? 36. sure (YÂSÎN) 35. ayet (Resmi: 36/İniş:41/Alfabetik:108)

Üzerine kabak cinsinden bir ağaç bitirdik. 37. sure (SÂFFÂT) 146. ayet (Resmi: 37/İniş:56/Alfabetik:90)

Kıyamet saatine ilişkin bilgi, Allah'a bırakılır. Onun ilmi dışında ne meyveler kabuğundan çıkar ne de bir dişi gebe kalır veya doğurur. "Ortaklarım nerede?" diye seslendiği gün, şöyle diyeceklerdir: "Bizden hiçbir tanık olmadığını sana arz ederiz." 41. sure (FUSSİLET) 47. ayet (Resmi: 41/İniş:61/Alfabetik:30)

Yüksek yüksek hurma ağaçları büyüttük. Birbirine girmiş kümeler halinde tomurcukları vardır onların. 50. sure (KAF) 10. ayet (Resmi: 50/İniş:34/Alfabetik:49)

Bir meyve var onda. Ve salkımlarla donatılmış hurma ağaçları. 55. sure (RAHMÂN) 11. ayet (Resmi: 55/İniş:89/Alfabetik:86)

Meyve, otlak/sebze. 80. sure (ABESE) 31. ayet (Resmi: 80/İniş:24/Alfabetik:1)

(3) Ahirette Yalnız İnananlara Var.

İman edip hayra ve barışa yönelik değerler üretenlere şunu müjdele: Kendileri için, altlarından ırmaklar akan cennetler olacaktır. Onlardaki herhangi bir meyveden bir rızk olarak her nasiplendirildiklerinde, şöyle diyeceklerdir: "İşte bu, daha önce rızıklandırıldığımız şey!" Bu rızk onlara buna benzer şekilde verilmişti. Onlar için orada tertemiz eşler de vardır. Ve onlar orada sürekli kalacaklardır. 2. sure (BAKARA) 25. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

Orada kendileri için meyveler var. İstedikleri her şey kendilerinin olacak. 36. sure (YÂSÎN) 57. ayet (Resmi: 36/İniş:41/Alfabetik:108)

Çeşit çeşit meyveler vardır. İkramla karşılanan kişilerdir onlar. 37. sure (SÂFFÂT) 42. ayet (Resmi: 37/İniş:56/Alfabetik:90)

Orada, yaslanmış olarak birçok meyve ve içecek isterler. 38. sure (SÂD) 51. ayet (Resmi: 38/İniş:38/Alfabetik:88)

Orada sizin için pek çok meyve var. Onlardan yiyeceksiniz. 43. sure (ZUHRUF) 73. ayet (Resmi: 43/İniş:63/Alfabetik:113)

Orada, güvenli bir biçimde her türlü meyveyi isterler. 44. sure (DUHÂN) 55. ayet (Resmi: 44/İniş:64/ Alfabetik:19)

Sakınanlara vaat olunan cennetin durumu şöyledir: Orada, bozulmayan sudan ırmaklar; tadı bozulmayan sütten nehirler, içenlere lezzet sunan bir şaraptan nehirler, süzme bir baldan oluşan nehirler var. Ve orada kendileri için her türlü meyvenin yanında, Rablerinden bir de bağışlanma var. Bu nimetler içindeki ile, sürekli ateşte olup da içirildiği sıcak su tarafından bağırsakları parçalanan kimse aynı olur mu? 47. sure (MUHAMMED) 15. ayet (Resmi: 47/İniş:99/Alfabetik: 64)

Biz onlara canlarının çektiği meyveden ve etten ikram ettik. 52. sure (TÛR) 22. ayet (Resmi: 52/İniş:76/Alfabetik:106)

O cennetlerde iki çift var her meyveden. 55. sure (RAHMÂN) 52. ayet (Resmi: 55/İniş:89/Alfabetik:86)

Astarları atlastan döşeklere yaslanırlar. İki cennetin meyveleri elle alınacak kadar yakındır. 55. sure (RAHMÂN) 54. ayet (Resmi: 55/İniş:89/Alfabetik:86)

İkisinde de meyve, hurma ve nar var. 55. sure (RAHMÂN) 68. ayet (Resmi: 55/İniş:89/ Alfabetik:86)

Ve meyveler, gönüllerince seçtiklerinden. 56. sure (VÂKIA) 20. ayet (Resmi: 56/İniş:46/ Alfabetik:107)

Meyve dizili muz ağaçları, 56. sure (VÂKIA) 29. ayet (Resmi: 56/İniş:46/Alfabetik:107)

Birçok meyveler arasındadırlar. 56. sure (VÂKIA) 32. ayet (Resmi: 56/İniş:46/Alfabetik:107)

Devşirilmesi kolaydır onun. 69. sure (HÂKKA) 23. ayet (Resmi: 69/İniş:78/Alfabetik:34)

Bahçenin gölgeleri üzerlerine eğilmiştir. Ve bahçenin meyveleri iyice yaklaştırılmıştır. 76. sure (İNSÂN) 14. ayet (Resmi: 76/İniş:90/Alfabetik:43)

Canlarının çektiği meyvelerle yan yanadırlar. 77. sure (MÜRSELÂT) 42. ayet (Resmi: 77/İniş:33/Alfabetik: 73)

(4) Dünya’da Herkes için var

İbrahim şöyle yakarmıştı: "Rabb'im! Şu kenti güvenli bir kent yap, halkının Allah'a ve âhıret gününe inananlarını çeşitli ürünlerle rızıklandır." Rab dedi ki: "Küfre sapanları bile rızıklandırırım. Ama az bir nimetle rızıklandırır, sonra da ateş azabına itiveririm. Ne kötü bir dönüş yeridir o..." 2. sure (BAKARA) 126. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

Dediler ki: "Eğer seninle birlikte yol alırsak, yerimizden, yurdumuzdan oluruz." Biz onları, katımızdan rızık olarak gelen tüm ürünlerin derlenip toplandığı güvenli, saygıdeğer bir mekâna yerleştirmedik mi? Ama onların çokları bilmiyorlar. 28. sure (KASAS) 57. ayet (Resmi: 28/İniş:49/Alfabetik:53) 


RESUL KUR'AN'IN KUR'AN MESAJLARI - M. Kemal Adal


Selam...

​ T.C. / M. Kemal Adal 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder