İŞTE ATATÜRK

İŞTE ATATÜRK
Allah Kuran’da: “Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz ve gönlün hepsi bundan sorumlu tutulacaktır.” (17/İSRA/36) buyurmuştur. Atatürk de: “Türk Kuran'ın arkasında koşuyor; fakat onun ne dediğini anlamıyor, içinde neler var bilmiyor ve bilmeden tapınıyor. Benim maksadım; arkasında koştuğu kitapta neler olduğunu Türk anlasın” (Osman Ergin, Türk Maarif Tarihi 1-5, 1977 /A. Gürtaş, s. 41) demektedir.- "İŞTE ATATÜRK" PORTALINA GİRMEK İSTEDİĞİNİZDE YUKARIDAKİ RESMİ TIKLAYINIZ.

31 Ağustos 2016 Çarşamba

KAVRAM OLARAK, TABİATIN DÜZENİ


TABİAT (GÖKLER VE YER)


2.  TABİATIN DÜZENİ - 1


a) Kavram Olarak, Tabiatın Düzeni


Benimle, yarattığım kişiyi baş başa bırak! Hesapsız bir mal verdim ona. Göz doyurucu oğullar verdim. Alabildiğine imkânlar döşedim onun için. 74. sure (MÜDDESSİR) 11-14. ayet (Resmi: 74/İniş:4/ Alfabetik:67)
O ki yarattı, düzene koydu, O ki miktarını, şeklini belirledi, yolunu çizip aydınlattı. 87. sure (A'LÂ) 2-3. ayet (Resmi: 87/İniş:8/Alfabetik:5)
Hayır, hayır! O, O'nun kendisine emrettiğini hiç yerine getirmedi. Hadi, bakıversin insan, kendi yiyeceğine! Biz suyu döktük de döktük. Sonra yeryüzünü yardık da yardık. Ardından orada dâneler bitirdik. Üzümler, yoncalar, Zeytinlikler, hurmalıklar, Gür çimenli, bol ağaçlı bahçeler, Meyve, otlak/sebze. Sizin ve hayvanlarınızın yararına. 80. sure (ABESE) 23-32. ayet (Resmi: 80/İniş:24/Alfabetik:1)
Yeri, bir toplanma zemini yapmadık mı? Diriler bakımından da ölüler bakımından da. Orada oturaklı, başını yücelere kaldırmış dağlar oluşturduk. Ve size tatlı bir su içirdik. 77. sure (MÜRSELÂT) 25-27. ayet (Resmi: 77/İniş:33/Alfabetik:73)
Bakmadılar mı üstlerindeki göğe ki nasıl kurduk onu, nasıl süsleyip nakışladık?! Yırtığı, çatlağı da yoktur onun. 50. sure (KAF) 6. ayet (Resmi: 50/İniş:34/Alfabetik:49)

Şu bir gerçek ki, biz her şeyi bir ölçüye göre/bir kaderle yarattık. Emrimiz bir tektir, bir göz kırpma gibidir. 54. sure (KAMER) 49-50. ayet (Resmi: 54/İniş:37/Alfabetik:52)  

Andolsun, sizi yeryüzünde yerleştirdik ve sizin için orada, geçiminize yarayacak nimet ve imkanlara vücut verdik. Ne de az şükrediyorsunuz! 7. sure (A'RAF) 10. ayet (Resmi: 7/İniş:39/ Alfabetik: 9)

Ey ademoğulları! Size, çirkin yerlerinizi örtecek giysi ve süs kıyafeti indirdik. Ama takva giysisi en hayırlısıdır. İşte bu, Allah'ın ayetlerindendir. Düşünüp öğüt almaları umuluyor. 7. sure (A'RAF) 26. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)

Görmediler mi, ellerimizin yapıp ettiklerinden, kendileri için nice hayvanlar yarattık da onlar, bu hayvanlara sahip oluyorlar. O hayvanları bunlara boyun eğdirdik. Onlardan binekleri vardır ve onlardan bir kısmını da yiyorlar. O hayvanlarda bunlar için birçok yararlar var, içecekler var. Hâlâ şükretmiyorlar mı? 36. sure (YÂSÎN) 71-73. ayet (Resmi: 36/İniş:41/Alfabetik:108)

Görmedin mi Rabbini, nasıl uzatmıştır gölgeyi? Eğer dileseydi, onu elbette hareketsiz kılardı. Sonra nasıl Güneş'i ona delil yapmışız! Sonra nasıl tutup onu ağır ağır kendimize çekmişiz! O'dur sizin için geceyi elbise, uykuyu dinlence yapan. Gündüzü, dağılıp yayılma zamanı yapan da O'dur. O gönderdi rüzgârı bir müjde olarak rahmetinin önünden. Biz indirdik gökten tertemiz bir su. Ki onunla ölü bir beldeyi diriltelim ve onunla, yarattıklarımızdan bir takım hayvanları ve birçok insanları suvaralım. Yemin olsun, onu aralarında çeşitli biçimlerde ifade ettik ki öğüt alabilsinler. Ama insanların çoğu sadece nankörlükte ısrar etmektedir. 25. sure (FURKÂN) 45-50. ayet (Resmi: 25/İniş:42/Alfabetik:29)

Şanı yücedir o kudretin ki, hakla bâtılı ayıran o Furkan'ı, bütün âlemler için bir uyarıcı olsun diye kuluna indirdi. Göklerin ve yerin mülk ve saltanatı yalnız O'nundur. Çocuk edinmemiştir O. Mülk ve saltanatında ortak yoktur O'na. Her şeyi yaratmış ve her şeye bir ölçü ve oluş tarzı takdir etmiştir. 25. sure (FURKÂN) 1-2. ayet (Resmi: 25/İniş:42/Alfabetik:29)

İki denizi birbiri üstüne salan O'dur. Bu, tatlı ve yürek ferahlatıcı; şu, tuzlu ve acı. Ve ikisinin arasında bir berzah, geçişi engelleyen bir perde koymuştur. 25. sure (FURKÂN) 53. ayet (Resmi: 25/İniş:42/Alfabetik:29)

Şanı yücedir o kudretin ki; gökte burçlar yarattı, orada bir kandil ve ışık yansıtıcı bir ay oluşturdu. 25. sure (FURKÂN) 61. ayet (Resmi: 25/İniş:42/Alfabetik:29)

İki deniz birbirine eşit olmaz. Bu tatlıdır, susuzluğu giderir, içimi hoş ve rahattır; şu tuzludur, acıdır. Ama hepsinden de taze et yersiniz; giyip takınacağınız bir süs çıkarırsınız. Allah'ın lütfundan nasip aramanız ve şükredebilmeniz için, gemilerin denizi yara yara gittiğini görürsün. Allah, geceyi gündüzün içine sokar, gündüzü de gecenin içine sokar. Güneş'i ve Ay'ı buyruk altına almıştır. Her biri belirlenen bir süreye kadar akıp gidiyor. İşte Rabbiniz Allah bu; mülk ve yönetim O'nundur. Onun berisinden yakardıklarınız ise bir çekirdek zarına bile hükmedemezler. 35. sure (FATIR) 12-13. ayet (Resmi: 35/İniş:43/Alfabetik:24)

Mûsa dedi: "Rabbimiz,her şeye yaratılışını lütfeden, sonra da yol yordam gösteren kudrettir." 20. sure (TÂHÂ) 50. ayet (Resmi: 20/İniş:45/Alfabetik:96)

"Onlara ilişkin bilgi, Rabbim katında bir Kitap'tadır. Rabbim ne şaşırır ne de unutur." Yeryüzünü size beşik yapan, onda sizin için yollar açan, gökten su indiren O'dur. Biz o suyla çeşitli bitkilerden çiftler çıkardık. Yiyin, hayvanlarınızı yayıp otlatın. Kuşkusuz bunda, aklı başında insanlar için ibretler vardır. Sizi yerden yarattık. Tekrar oraya göndereceğiz. Ve oradan sizi bir kez daha çıkaracağız. 20. sure (TÂHÂ) 52-55. ayet (Resmi: 20/İniş:45/Alfabetik:96)
Görmedin mi; biz geceyi, içinde dinlensinler diye, gündüzü de gösterici bir ışık olsun diye oluşturduk. İşte bunda, inanan bir topluluk için elbette ibretler vardır. 27. sure (NEML) 86. ayet (Resmi: 27/İniş:48/Alfabetik:81)

Sen dağlara bakar da onları donuk, durgun görürsün. Oysaki onlar, bulutların dolaştığı gibi dolaşmaktadır. Her şeyi güzel ve mükemmel yapan Allah'ın sanatıdır bu. Yaptıklarınızdan gereğince haberdardır O. 27. sure (NEML) 88. ayet (Resmi: 27/İniş:48/Alfabetik:81)

Rahmetinin bir eseri olarak geceyi ve gündüzü sizin için oluşturdu ki, onda sükûnet bulasınız, O'nun lütfundan bir şeyler dileyesiniz ve şükredebilesiniz. 28. sure (KASAS) 73. ayet (Resmi: 28/İniş:49/Alfabetik:53)

Biz, geceyi ve gündüzü iki ayet yaptık; sonra gecenin ayetini silip gündüzün ayetini gösterici yaptık ki, Rabbinizden bir lütuf isteyesiniz, yılların sayısını ve hesabı bilesiniz. Biz her şeyi ayrıntılı bir biçimde açıkladık. 17. sure (İSRÂ) 12. ayet (Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)

Rabbiniz odur ki, lütfundan nasip arayasınız diye sizin için denizde gemiler yürütüyor. O, size karşı gerçekten çok merhametlidir. 17. sure (İSRÂ) 66. ayet (Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)

Yemin olsun, biz, âdemoğullarını onur ve üstünlükle donattık, onları karada ve denizde binitlerle yükledik. Onları, güzel ve temiz rızıklarla besledik. Ve onları, yarattıklarımızın birçoğundan üstün kıldık. 17. sure (İSRÂ) 70. ayet (Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)

Güneş'i ısı ve ışık kaynağı; Ay'ı, hesabı ve yılların sayısını bilesiniz diye bir nur yapıp ona evreler takdir eden O'dur. Allah bütün bunları rastgele değil, şaşmaz ölçülere bağlı olarak yaratmıştır. Bilgiyle donanmış bir topluluk için ayetleri ayrıntılı kılıyor. 10. sure (YÛNUS) 5. ayet (Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik:109)

O, odur ki, içinde durup dinlenesiniz diye sizin için geceye vücut verdi, gündüzü de aydınlık kıldı. Hiç kuşkusuz, bunda, dinleyecek bir topluluk için ibretler vardır. 10. sure (YÛNUS) 67. ayet (Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik:109)

Yemin olsun, biz gökte burçlar oluşturduk ve onu/onları, seyredenler için süsledik. Ve onu / onları, her kovulup taşlanmış şeytandan koruduk. Ancak kulak hırsızlığı eden olur; onun peşine de parlak bir ateş alevi düşer. Yeri yayıp döşedik, ona kuvvetli dağlar diktik ve içinde ölçülü/ahenkli her şeyden bitirdik. Orada sizin için ve rızıklandırıcısı siz olmadığınız kimse için geçimlikler yarattık. Hiçbir şey yoktur ki, hazineleri bizim yanımızda olmasın. Ama biz onu ancak belirli bir ölçüde/bir kaderle indiririz. Rüzgârları dölleyiciler olarak gönderdik; gökten bir su indirdik de onunla sizi suvardık. Onun depolayıcıları siz değilsiniz. Biziz, elbette biziz o hayat vermekte olan, o öldürmekte olan. Ve biziz sonunda mirasçı kalan. 15. sure (HİCR) 16-23. ayet (Resmi: 15/İniş:54/Alfabetik:36)

Size gökten su indiren de O'dur! Biz o suyla her şeyin bitkisini çıkardık. Ondan da bir yeşillik çıkardık. O yeşillikten birbiri üzerine binmiş dâneler çıkardık. Hurma ağacının da tomurcuğundan sarkan salkımlar, üzümlerden bağlar, zeytin, nar çıkardık. Birbirine benzeyeni var, benzemeyeni var. Meyve verdiğinde ve meyveler olgunlaştığında bir bakın onun ürününe! Bu size gösterilenlerde, iman eden bir topluluk için, çok ibret vardır! 6. sure (EN'ÂM) 99. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)

Şafağı yarıp sabahı ortaya çıkaran/Fâlık O'dur! Geceyi dinlenme zamanı yaptı; Güneş'i ve Ay'ı hesap aracı. İşte budur ölçülendirmesi o Azîz'in, o Alîm'in! 6. sure (EN'ÂM) 96. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)

Gökleri direksiz, desteksiz yarattı; görüyorsunuz onları. Ve yeryüzüne, sizi çalkalayıp sendeletmesin diye ağırlıklar, dayanaklar bıraktı ve orada her çeşit hayvanı yaydı. Gökten bir su indirdik de orada her türlü cömert ve bereketli çifti filizlendirdik. 31. sure (LOKMAN) 10. ayet (Resmi: 31/İniş:57/Alfabetik:59)

Görmediniz mi, Allah, göklerde ve yerde bulunan şeyleri sizin emrinize verdi ve görünür görünmez nimetlerini üstünüze saçtı. İnsanlardan öylesi var ki, Allah uğrunda ilimsiz, kılavuzsuz ve aydınlatıcı bir kitaba dayanmaksızın mücadele eder. 31. sure (LOKMAN) 20. ayet (Resmi: 31/İniş:57/Alfabetik:59)

Görmedin mi, Allah geceyi gündüzün içine sokuyor, gündüzü de gecenin içine sokuyor. Güneş'i ve Ay'ı bir emre boyun eğdirmiş. Hepsi belirlenmiş bir süreye doğru akıp gidiyor. Kuşkusuz, Allah, yapmakta olduklarınızdan haberdardır. 31. sure (LOKMAN) 29. ayet (Resmi: 31/İniş:57/Alfabetik:59)

Gökleri ve yeri hak olarak yaratmıştır. Geceyi gündüzün üstüne çekip örtüyor; gündüzü de gecenin üstüne sarıp dürüyor. Güneş'i ve Ay'ı bir buyruğa boyun eğdirmiştir. Hepsi, belirlenmiş bir süreye kadar akıp gider. Gözünüzü açın; Aziz'dir O, Gaffar'dır. 39. sure (ZÜMER) 5. ayet (Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)

 Allah, içinde dinlenesiniz diye sizin için geceyi yarattı. Gündüzü de aydınlık kıldı. Şu bir gerçek ki, Allah, insanlara her halde lütufkâr davranıyor fakat insanların çokları şükretmezler. 40. sure (MÜ'MİN) 61. ayet (Resmi: 40/İniş:60/Alfabetik:69)

Allah odur ki, yeryüzünü sizin için durulacak yer, göğü bir bina yaptı; sizi yaratıp donattı ve görünüşünüzü güzel yaptı, sizi temiz ve güzel nimetlerle rızıklandırdı. İşte bu Allah'tır sizin Rabbiniz! Âlemlerin Rabbi olan Allah ne kadar yücedir! 40. sure (MÜ'MİN) 64. ayet (Resmi: 40/ İniş:60/Alfabetik:69)

Bir kısmından binek edinesiniz, bir kısmından yiyesiniz diye sizin için hayvanları yaratan, O Allah'tır. O hayvanlarda sizin için daha nice faydalar vardır. Onları binek yaparak, gönüllerinizdeki arzuya ulaşırsınız. Hem onlar üzerinde hem gemiler üzerinde taşınırsınız. 40. sure (MÜ'MİN) 79-80. ayet (Resmi: 40/İniş:60/Alfabetik:69)
O, yeryüzüne, denge ve dayanıklık sağlayan dağları üstünden yerleştirdi. Onda bereketlere vücut verdi. Ve onda, azıklarını dört günde takdir edip düzenledi. İsteyip duranlar için eşit miktarda olmak üzere... Sonra buhar/duman halindeki göğe yöneldi de ona ve yerküreye şöyle seslendi: "İsteyerek veya istemeyerek gelin!" Onlar şöyle dediler: "İsteyerek geldik!" Böylece onları, iki günde yedi gök halinde takdir edip her göğe kendi iş ve oluşunu vahyetti. Ve biz, arza en yakın göğü kandillerle ve bir korumayla donattık. İşler bunlar Azîz ve Alîm olanın takdiridir. 41. sure (FUSSİLET) 10-12. ayet (Resmi: 41/İniş:61/Alfabetik:30)
Gökleri ve yeri ortaya çıkarandır, Fâtır'dır O. Size, benliklerinizden eşler yapmıştır; davarlardan da çiftler. Bu tarz içinde üretiyor sizi. O'nun benzeri gibi bir şey yoktur. Gereğince işiten, gereğince görendir O. 42. sure (ŞÛRÂ) 11. ayet (Resmi: 42/İniş:62/Alfabetik:95)

O, yerküreyi size bir beşik yaptı. Ve onda sizler için yollar oluşturdu ki, varacağınız yere varabilesiniz. Gökten bir ölçüye bağlı olarak/bir kaderle su indirmiştir O. O suyla biz ölü bir beldeyi hayata kavuşturduk. İşte siz de böyle çıkarılacaksınız. Tüm çiftleri de yaratan O'dur. Ve O, sizin için gemilerden ve hayvanlardan binmekte olduğunuz şeylere de vücut verdi; Ki onların sırtlarına kurulasınız, sonra oraya kurulduğunuzda, Rabbinizin nimetini hatırlayıp da şöyle diyesiniz: "Adı ve kudreti yücedir bunu bizim emrimize verenin! Yoksa biz bunu kendimize yanaştıramazdık." "Ve gerçekten biz, halden hale geçerek Rabbimize mutlaka döneceğiz." 43. sure (ZUHRUF) 10-14. ayet (Resmi: 43/İniş:63/Alfabetik:113)

Allah size denizi boyun eğdirdi ki, içinde gemiler O'nun emriyle akıp gitsin, lütfundan istekte bulunasınız ve şükredebilesiniz. Göklerde ne var, yerde ne varsa tümünü, O'ndan bir lütuf olarak size boyun eğdirmiştir. Bunda, derin derin düşünen bir topluluk için elbette ibretler vardır. 45. sure (CÂSİYE) 12-13. ayet (Resmi: 45/İniş:65/Alfabetik:15)

Gökleri ve yeri ve ikisi arasındakileri hak olarak ve belirlenmiş bir süre için yarattık biz. Küfre batanlarsa uyarılmış oldukları şeyden yüz çevirmektedirler. 46. sure (AHKAF) 3. ayet (Resmi: 46/İniş:66/Alfabetik:3)

Yeryüzünde ayetler vardır görürcesine bilenler için. Benliklerimizin içinde de. Hâlâ bakıp görmeyecek misiniz? Sizin, rızkınız da göktedir, tehdit edildiğiniz şey de. Göğün ve yerin Rabbine yemin olsun ki, o tıpkı sizin konuşabildiğiniz gibi kesin bir gerçektir. 51. sure (ZÂRİYÂT) 20-23. ayet (Resmi: 51/İniş:67/Alfabetik:111)
Göğe gelince, onu biz ellerimizle kurduk. Hiç kuşkusuz, biz, genişleticileriz. Yeri de biz döşedik. Ne güzel döşeyicileriz! Her şeyden iki çift yarattık ki düşünüp anlayabilesiniz.  51. sure (ZÂRİYÂT) 47-49. ayet (Resmi: 51/İniş:67/Alfabetik:111)
Yemin olsun o ahenkli yollar taşıyan göğe, Ki siz gerçekten tartışmalarla dolu bir söz içindesiniz. 51. sure (ZÂRİYÂT) 7-8. ayet (Resmi: 51/İniş:67/Alfabetik:111)
Davarları da O yaratmıştır. Onlarda sizin için bir ısıtıcı, koruyucu ve nice nice yararlar vardır. Onlardan bazı şeyleri/onlardan bazılarını yersiniz. Bir güzellik de vardır onlarda sizin için: Sabah saldığınız sırada, akşam topladığınız sırada. Ve ağırlıklarınızı yüklenir, canlarınızın yarısını tüketmeden varamayacağınız beldelere kadar taşırlar. Hiç kuşkusuz, Rabbiniz gerçekten Raûf'tur, çok acıyıp esirger; Rahîm'dir, sınırsızca merhamet eder. Hem binesiniz diye hem de bir süs olarak atları, katırları, eşekleri de yarattı. Ve bilemeyeceğiniz daha neler yaratır O... Yolu doğrultup denge noktasını bulmak Allah'ın işidir. Ondan sapan da var. Allah dileseydi, sizi toptan hidayete erdirirdi. O sizin için gökten bir su indirdi; ondan bir içecek var. Kendisinden hayvanlarınıza yedirdiğiniz ağaç da ondan oluşmaktadır. O suyla sizin için ekin, zeytin, hurmalıklar, üzümler ve her çeşitten meyvalar bitirir. Hiç kuşkusuz, bunda, derin derin düşünen bir toplum için gerçek bir mucize vardır. Geceyi, gündüzü, Güneş'i ve Ay'ı sizin emrinize vermiştir. Yıldızlar da O'nun emriyle bir hizmete boyun eğmiştir. Bütün bunlarda, aklını çalıştıran bir topluluk için elbette ibretler vardır. Ve sizin için yeryüzünde, çeşit çeşit renklerde başka şeylere de vücut vermiştir. Bütün bunlarda, düşünüp ibret alacak bir toplum için elbette bir mucize vardır. Ve O'dur ki, içinden taze bir et yemeniz ve kuşanacağınız bir süs çıkarmanız için denizi emrinize vermiştir. Gemileri onda yara yara gider görürsün. Böyle yapmıştır ki, O'nun kereminden nasip arayasınız ve şükredebilesiniz. Sizi çalkayıp sarsar diye yerküreye ağır dağlar, ırmaklar, yollar koydu. İyiye ve doğruya ulaşmanız umulmaktadır. Ve nice işaretler! Yıldızla da onlar, yol ve yön doğrulturlar. Yaratan, yaratmayana benzer mi? Hiç düşünmüyor musunuz? Allah'ın nimetlerini saymaya kalkarsanız, onların sonunu getiremezsiniz. Allah, gerçekten Gafûr ve Rahîm'dir. 16. sure (NAHL) 5-18. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)
Allah size, evlerinizden huzur ve sükûn yeri yaptı. Hayvan derilerinden size, gerek göç gününüzde gerek konduğunuz sırada rahatça taşıyacağınız evler yaptı. Ayrıca, hayvanların; yünlerinden, yapağılarından ve kıllarından belli bir süreye kadar kullanabileceğiniz giyimlikler, döşemelikler ve kullanım eşyası verdi. Allah, yarattıklarından sizin için gölgeler oluşturdu. Dağlardan sizin için sığınak evler yaptı. Sizin için, sıcaktan koruyacak elbiselerle savaşta koruyacak elbiseler de yaptı. İşte nimetini üzerinizde böyle tamamlıyor ki, O'na teslim olup esenliğe ulaşabilesiniz. 16. sure (NAHL) 80-81. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)
Allah odur ki, gökleri ve yeri yarattı. Gökten bir su indirdi de onunla size rızık olarak türlü meyveler çıkardı. Emriyle denizde akıp gitmeleri için gemileri hizmetinize verdi. Irmakları da emrinize verdi. Görevlerini şaşmadan yapmak üzere Güneş'i ve Ay'ı da size boyun eğdirdi. Geceyi ve gündüzü de hizmetinize verdi. Kendisinden istediğiniz her şeyden size bir parça verdi. Allah'ın nimetini saymaya kalksanız, sayıp bitiremezsiniz. Doğrusu şu ki insan, gerçekten çok zalim, çok nankördür. 14. sure (İBRÂHİM) 32-34. ayet (Resmi: 14/İniş:72/Alfabetik:40)
O odur ki, geceyi, gündüzü, Güneş'i ve Ay'ı yarattı. Her biri bir yörüngede yüzmektedir.  21. sure (ENBİYÂ) 33. ayet (Resmi: 21/İniş:73/Alfabetik:21)

Yerküreye, onları çalkalamasın diye bir takım dağlar diktik. Ve orada geniş geniş yollar açtık ki, doğru gidebilsinler. 21. sure (ENBİYÂ) 31. ayet (Resmi: 21/İniş:73/Alfabetik:21)
 
Gökten bir kaderle/belli ölçüde bir su indirdik de onu yeryüzünde durdurduk. Elbette ki biz, onu gidermeye de gücü yetenleriz! Onunla size hurmalardan ve üzümlerden bahçeler yetiştirdik, onlarda sizin için birçok meyveler vardır; onlardan yiyorsunuz. Ve bir ağaç da yetiştirdik ki, Tûr-i Sina'dan çıkar, yağlı olarak biter; yiyenlere katıktır. Davarlarda da sizin için elbette bir ibret vardır! Onların karınlarındakilerden size içiriyoruz. Onlarda sizin için birçok yarar var. Onlardan yiyorsunuz da. Hem onlar üzerinde hem de gemiler üzerinde taşınıyorsunuz. 23. sure (MÜ'MİNÛN) 18-22. ayet (Resmi: 23/İniş:74/Alfabetik:70)
İş ve oluşu gökten yere doğru çekip çevirir; sonra o O'na yükselip çıkar: Bir günde ki, süresi, sizin saymakta olduğunuz günlerden bin yıla denktir. İşte budur Allah! Gaybı da görüneni de bilen O'dur. Azîz'dir o, Rahîm'dir.   32. sure (SECDE) 5-6. ayet (Resmi: 32/İniş:75/Alfabetik:92)
Görmediler mi ki biz, çorak toprağa suyu salıyoruz da onunla ekinler çıkarıyoruz; hem hayvanları yiyor ondan hem kendileri. Hâlâ görmüyorlar mı? 32. sure (SECDE) 27. ayet (Resmi: 32/İniş:75/Alfabetik:92)

O, yeri sizin için boyun eğer yaptı. Haydi, onun omuzlarında yürüyün ve Allah'ın rızıklarından yiyin. Dönüş O'nadır. 67. sure (MÜLK) 15. ayet (Resmi: 67/İniş:77/Alfabetik:68)

Birbiriyle uyum ve ahenk içinde yedi gökleri yaratan da O'dur. O Rahman'ın yaratışında/yarattıklarında herhangi bir uyuşmazlık, aykırılık, çelişme göremezsin. Bir kez daha bak! Bir çatlaklık, bir uyuşmazlık görüyor musun? Sonra bakışı iki kez daha döndür! Umudunu kesmiş olarak döner sana göz. Utanmış, bitkin düşmüştür o. Yemin olsun ki, biz en yakın göğü kandillerle süsledik ve onları şeytanlara ateş taneleri yaptık. O şeytanlar için çılgın ateş azabını da hazırladık. 67. sure (MÜLK) 3-5. ayet (Resmi: 67/İniş:77/Alfabetik:68)

Biz bu yeryüzünü bir beşik yapmadık mı? Dağları birer kazık yapmadık mı? Sizleri çiftler olarak yarattık. Sizin uykunuzu bir dinlenme/bir rahatlama/bir tür ölüm yaptık. Geceyi bir giysi yaptık.  Gündüzü, geçim için çalışma zamanı yaptık. Üstünüzde yedi sağlam/aşınmaz kurduk. Bir de parıl parıl parlayan kandil yerleştirdik. Sıkarak su çıkaranlardan şarıl şarıl bir su indirdik, Ki çıkaralım onlardan dâneler ve otlar; Ve içiçe girmiş bağlar/bahçeler. 78. sure (NEBE) 6-16. ayet (Resmi: 78/İniş:80/Alfabetik:79)

Siz mi daha zorsunuz yaratılışça, gök mü? Onu O yapıp kurdu. Onun boyunu yükseltti; ardından ona ahenk ve düzen verdi. Gecesini kararttı, kuşluğunu ortaya çıkardı. Bundan sonra da yeri yayıp deve kuşu yumurtası biçiminde yuvarlattı. Ondan suyunu, otlağını çıkardı. Dağları, demir atmış gibi oturttu; Sizin için ve hayvanlarınız için bir geçim aracı olarak. 79. sure (NÂZİÂT) 27-33. ayet (Resmi: 79/İniş:81/ Alfabetik:78)

O Allah'tır ki, rüzgârları gönderir de onlar, bulutu savurur. Sonra Allah o bulutu gökte dilediği gibi yayıp döşer, onu parça parça eder. Nihayet sen onun arasından yağmurun çıktığını görürsün. Sonra onu kullarından dilediğine ulaştırdığında onlar, müjde almış gibi sevinirler. Oysaki onlar, yağmur kendilerine indirilmeden önce iyice suskun ve ümitsiz idiler. 30. sure (RÛM) 48-49. ayet (Resmi: 30/İniş:84/Alfabetik:87)
Allah odur ki, gökleri direksiz yükseltmiştir; görüyorsunuz onları... Sonra arş üzerine egemen olmuştur. Güneş'i ve Ay'ı da boyun eğdirmiştir. Bunların tümü belirlenmiş bir vakte kadar akar dururlar. Oluşu yönlendirir, çekip çevirir O... Ayetleri birer birer gözler önüne serer ki, Rabbinize kavuşacağınıza açık seçik inanasınız. 13. sure (RA'D) 2. ayet (Resmi: 13/İniş:87/Alfabetik:85)

Görmedin mi, Allah yeryüzündekileri ve denizde O'nun emriyle akıp giden gemileri sizin hizmetinize verdi. O'nun izni olmaksızın yerkürenin üstüne düşmemesi için göğü O tutuyor. Allah, insanlara karşı elbette Raûf, Rahîm'dir, 22. sure (HAC) 65. ayet (Resmi: 22/İniş:88/Alfabetik:32)

Görmedin mi, Allah gökten bir su indirdi de, onun sayesinde yer, yemyeşil hale geliyor. Allah Latîf'tir, Habîr'dir. 22. sure (HAC) 63. ayet (Resmi: 22/İniş:88/Alfabetik:32)

Salmıştır iki denizi; buluşup kucaklaşıyorlar. Bir ayırıcı var aralarında; kendi sınırlarını aşmıyorlar. Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlıyorsunuz? 55. sure (RAHMÂN) 19-21. ayet (Resmi: 55/İniş:89/Alfabetik:86)

Ve yerküre. Koydu onu toprakta yaşayacak yaratıklar için. Bir meyve var onda. Ve salkımlarla donatılmış hurma ağaçları. Çimli ve samanlı dâne ve hoş kokulu otlar vardır. Bu böyle iken, Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlıyorsunuz? 55. sure (RAHMÂN) 10-13. ayet (Resmi: 55/İniş:89/Alfabetik:86)

Güneş ve Ay. Hesaba bağlıdır her birinin her şeyi. Çimen/yıldız ve ağaç secde ediyorlar. Ve gök. Yükseltti onu. Ve koydu şaşmaz ölçüyü, mizanı. 55. sure (RAHMÂN) 5-7. ayet (Resmi: 55/İniş:89/ Alfabetik:86)

Sana, doğan aylardan sorarlar. De ki: "Onlar, insanların çeşitli yararları ve bir de hac için vakit ölçüleridir." Hayra ulaşmak evlere arkalarından girmeniz değildir. Hayra ulaşan o kişidir ki, takvaya sarılıp korunur. Evlere kapılarından girin. Allah'tan korkun ki kurtuluşa erebilesiniz. 2. sure (BAKARA) 189. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

O Rab ki, yeri sizin için bir döşek, göğü de bir bina yaptı. Ve gökten bir su indirdi de onunla sizin için meyvelerden / ürünlerden bir rızk çıkardı. Artık bilip durduğunuz halde Allah'a ortaklar koşmayın. 2. sure (BAKARA) 22. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

O Allah'tır ki, yeryüzündekilerin tümünü sizin için yarattı. Sonra göğe saltanat kurdu da onları yedi gök halinde düzenledi. O Alîm'dir, her şeyi çok iyi bilir. 2. sure (BAKARA) 29. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)


Görmedin mi, Allah, bulutları sürüyor, sonra onları kaynaştırıp iç içe sokuyor, sonra onları birbiri üstüne yığıyor. Nihayet, onların arasından yağmurun çıktığını görüyorsun. Gökten, ondaki dağlardan bir dolu indiriyor da onunla dilediğini çarpıyor, dilediğinden de onu yan geçiriyor. Onun şimşeğinin parıltısı, neredeyse gözleri alıp götürecek. Allah, gece ile gündüzü evirip çeviriyor. Gözleri olanlar için bunda elbette bir ibret vardır. Allah, tüm canlıları sudan yarattı. Onlardan kimileri karnı üzerinde yürür, kimileri iki ayak üstünde yürür, kimileri de dört ayak üstünde... Allah dilediğini yaratıyor, Allah her şeye kadirdir. 24. sure (NÛR) 43-45. ayet (Resmi: 24/İniş:102/Alfabetik:84) 

RESUL KUR'AN'IN KUR'AN MESAJLARI - M. Kemal Adal

Selam...

​ T.C. / M. Kemal Adal