İŞTE ATATÜRK

İŞTE ATATÜRK
Allah Kuran’da: “Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz ve gönlün hepsi bundan sorumlu tutulacaktır.” (17/İSRA/36) buyurmuştur. Atatürk de: “Türk Kuran'ın arkasında koşuyor; fakat onun ne dediğini anlamıyor, içinde neler var bilmiyor ve bilmeden tapınıyor. Benim maksadım; arkasında koştuğu kitapta neler olduğunu Türk anlasın” (Osman Ergin, Türk Maarif Tarihi 1-5, 1977 /A. Gürtaş, s. 41) demektedir.- "İŞTE ATATÜRK" PORTALINA GİRMEK İSTEDİĞİNİZDE YUKARIDAKİ RESMİ TIKLAYINIZ.

24 Temmuz 2016 Pazar

MADDE MADDE



24.07.2016 00:00

                1. Darbeciler, vatandaşa kurşun sıkanlar, TBMM'yi bombalayanlar asla bağışlanamaz. Darbe girişimi sırasındaki canilikler bütün milletin gözleri önünde cereyan etti. Dinî fanatizmin insanları nasıl cani ruhlu yaptığı açıkça görüldü. Bu sebeple dinî fanatizm asla kabul edilemez.

                2. FETÖ'cü denilen unsurların Türk Silahlı Kuvvetleri'ne bu ölçüde sızmasına yardımcı olan, göz yuman, sızmadan habersiz olan yöneticiler asla bağışlanamaz. Fethullahçı terör örgütüyle yıllarca birlikte olanlar, birçok işi birlikte yapanlar da suçludur; onların da yargılanması gerekir; aksi kabul edilemez.

                3. Türk askerine linç girişiminde bulunmak, onları aşağılamak asla bağışlanamaz. Bu da dinî bir fanatizmdir. Fanatizmin bu türü de kabul edilemez.

                4. Diyanet İşleri Başkanı'nın son hadiseler karşısında vaziyet alması, ikide bir beyanatta bulunması, teyakkuz çağrıları yapması, din ve din hizmetleri dışındaki işlere karışması kabul edilemez. Başkanlığın yapması gereken, yanlış din anlayışları, "mistik hezeyanlar" konusunda çok önceden halkı uyarmaktı. İş işten geçtikten, her şey toplumun önünde açıkça cereyan ettikten sonra cemaat konusunda uyarılarda bulunmak Diyanet'i kurtarmaz. Onlara düşen, bir siyasi gibi tavır almak değil, cemaat ve cemaat dışındaki bütün dinî sapkınlıklar konusunda halkı uyararak doğru din anlayışını göstermektir. 

                5. Cami önlerinde, cenaze törenlerinde slogan atmak, nutuk söylemek; dini siyasete alet etmek, kutsal mekân ve değerleri kirletmek demektir; asla kabul edilemez.

                 6. Yöneticilerin (Cumhurbaşkanı, hükümet üyeleri, Genelkurmay) darbeden haberleri ya vardı ya da yoktu. Bu iki şıkkın dışında üçüncü bir şık yoktur. Eğer darbeden haberleri yoksa bu büyük bir gaflet ve zafiyet demektir. Devlet hayatında bu derece gaflet ve zafiyet kabul edilemez. Eğer darbeden haberleri varsa ve önlemeye girişmemişlerse -bunu düşünmek dahi istemeyiz- bunun nasıl nitelendirilmesi gerektiğine okuyucular karar vermelidir.

                7. Her şey uluslararası hukuk ilke ve kuralları içinde olmalıdır. Sorgusuz sualsiz görevden almalar, işten atmalar, hukuk dışı uygulamalar kabul edilemez. Başkalarının insan haysiyetini umursamayanlar, kendi insani haysiyetlerini de ayaklar altına almış olurlar.

                8. Kurtuluş yolu, Atatürk'ün dilinden düşürmediği Türk milliyetçiliğindedir. Atatürk inkılâplarının tamamı Türk milleti içindir; Türk milletini birlik içinde yükseltmek içindir. Çağdaşlık da, bilimin yüceltilmesi de, laiklik de bunun içindir. Çağdaşlığa, çağdaş hukuk değerlerine, laikliğe, bilime aykırı yollar ve uygulamalar kabul edilemez.  




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder