İŞTE ATATÜRK

İŞTE ATATÜRK
Allah Kuran’da: “Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz ve gönlün hepsi bundan sorumlu tutulacaktır.” (17/İSRA/36) buyurmuştur. Atatürk de: “Türk Kuran'ın arkasında koşuyor; fakat onun ne dediğini anlamıyor, içinde neler var bilmiyor ve bilmeden tapınıyor. Benim maksadım; arkasında koştuğu kitapta neler olduğunu Türk anlasın” (Osman Ergin, Türk Maarif Tarihi 1-5, 1977 /A. Gürtaş, s. 41) demektedir.- "İŞTE ATATÜRK" PORTALINA GİRMEK İSTEDİĞİNİZDE YUKARIDAKİ RESMİ TIKLAYINIZ.

24 Temmuz 2016 Pazar

CENNET VE CENNETLİKLER- 1





KUR'AN’IN IŞIĞINDA AHİRET HAYATI – 12


5. CEZALANDIRMA VE ÖDÜLLENDİRME – 3


b) Cennet ve Cennetlikler -1

 Ayrıca Bakınız: Bu Konu, III. B. 2 .a. İnananlar(Müminler)  ve Özellikleri Konusu İle Doğrudan İlişkilidir
 
(1) Kavram Olarak, İtikat, Ahiret, Cezalandırma ve Ödüllendirme, Cennet ve Cennetlikler


Benliğini arındıran/zekât veren, kurtuluşa gerçekten ermiştir. Rabbinin adını anmış, namaz kılıp da dua etmiştir o. 87. sure (A'LÂ) 14-15. ayet (Resmi: 87/İniş:8/ Alfabetik:5)
Ey sükûna kavuşmuş benlik! Dön Rabbine, razı etmiş ve razı edilmiş olarak! Gir kullarımın arasına! Gir cennetime! 89. sure (FECR) 27-30. ayet (Resmi: 89/İniş:10/Alfabetik:25)
İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlara gelince onlar için, altlarından ırmaklar akan cennetler vardır. Büyük başarı işte budur. 85. sure (BÜRÛC) 11. ayet (Resmi: 85/İniş:27/Alfabetik:14)

İşte o gün, tartıları ağır basan kişi, Evet o kişi, hoşnutluk verici bir yaşayış içindedir. 101. sure (KAARİA) 6-7. ayet (Resmi: 101/İniş:30/ Alfabetik:47)
Takvaya sarılanlar gölgeler altında, su kaynaklarındadır. Canlarının çektiği meyvelerle yanyanadırlar. "Yapıp ürettiklerinize karşılık olarak afiyetle yiyip için." İşte böyle ödüllendiririz biz, güzellikler sergileyenleri! 77. sure (MÜRSELÂT) 41-44. ayet (Resmi: 77/İniş:33/Alfabetik:73)
Ve cennet, takva sahiplerine yaklaştırılmıştır; hiç uzak değildir. İşte size vaat edilen budur. Allah'a sürekli yönelen, korunması gerekeni koruyan herkese... Görmediği halde Rahman'dan ürperen ve Allah'a yönelik bir kalp getiren herkese... Esenlikle girin oraya! Sonsuzlaşma günüdür bu. Orada onlar için istedikleri her şey var. Katımızda ise dahası da var. 50. sure (KAF) 31-35. ayet (Resmi: 50/İniş:34/Alfabetik:49)
Korunup sakınanlar; bahçelerde, nehir kıyılarındadır. Güçlü bir padişahın/bir Melîk'in katında, özü sözü birlere has oturma yerlerinde... 54. sure (KAMER) 54-55. ayet (Resmi: 54/İniş:37/ Alfabetik:52)
İsmail'i, Elyese'i, Zülkifll'i de an! Hepsi seçkinlerdendi. Bir hatırlatmadır bu! Korunup sakınanlar için elbette güzel bir gelecek vardır. Kapıları kendilerine açılmış Adn cennetleri. Orada, yaslanmış olarak birçok meyve ve içecek isterler. Yanlarında, bakışlarını eşlerine yöneltmiş yaşıt dilberler vardır. Hesap günü için size vaat edilen işte budur. İşte bu, bizim verdiğimiz rızıktır elbette. Bitip tükenmesi yoktur onun. 38. sure (SÂD) 48-54. ayet (Resmi: 38/İniş:38/Alfabetik:88)
İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlar -ki biz, her benliğe ancak yaratılış kapasitesi ölçüsünde görev yükleriz- ise cennetin dostlarıdır. Sürekli kalacaklardır orada. Göğüslerinde düşmanlıktan ne varsa söküp atmışızdır. Irmaklar akar altlarından. Şöyle derler: "Hamdolsun bizi buraya ulaştıran Allah'a. Eğer Allah bize kılavuzluk etmeseydi, biz buraya ulaşamazdık. Andolsun ki, Rabbimizin resulleri gerçeği getirmişler." Şöyle seslenilir: "İşte size, yaptıklarınıza karşılık mirasçı kılındığınız cennet." Cennet halkı ateş halkına şöyle seslenir: "Biz, Rabbimizin bize vaat ettiğini gerçek bulduk. Peki siz, Rabbinizin size vaat ettiğini gerçek buldunuz mu?" Onlar, "evet" derler. Aralarında bir duyurucu şunu ilan eder: "Allah'ın laneti zalimlerin üzerine olsun!" Onlar, Allah'ın yolundan geri çevirip yolun eğri büğrüsünü isterler. Onlar ahireti de inkar edenlerdir. 7. sure (A'RAF) 42-45. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
O gün cennet halkı bir uğraş içinde eğlenip ferahlamaktadır. Kendileri ve eşleri, gölgeliklerde, koltuklar üzerinde yaslanmışlardır. Orada kendileri için meyveler var. İstedikleri her şey kendilerinin olacak. Rahîm Rab'den bir de sözlü selam! 36. sure (YÂSÎN) 55-58. ayet (Resmi: 36/İniş:41/Alfabetik:108)
De ki: "Bu mu daha iyi, yoksa korunanlara vaat edilen o sonsuzluk cenneti mi? O cennet de bu korunanların ödülü ve dönüş yeridir." Onlar için orada, diledikleri her şey sürekli vardır. Bu, Rabbin üzerinde sorumluluğu üstlenilen bir vaattir. 25. sure (FURKÂN) 15-16. ayet (Resmi: 25/İniş:42/Alfabetik:29)
O gün, konakladıkları yer çok hayırlı, dinlenip eğlendikleri yer çok güzel olanlar, cennet halkıdır. 25. sure (FURKÂN) 24. ayet (Resmi: 25/İniş:42/Alfabetik:29)

İşte bunlar, sabretmiş olmalarına karşılık yüksek konaklarla ödüllendirilirler. Ve o konaklarda sağlık dileğiyle ve selamla karşılanırlar. Orada sürekli kalacaklardır. Ne güzel konak yeri, ne güzel dinlenme yeri!" 25. sure (FURKÂN) 75-76. ayet (Resmi: 25/İniş:42/Alfabetik:29)
Adn cennetlerine girerler onlar, orada altından bilezikler ve inci takınırlar. Orada giysileri ise ipektir. Şöyle derler: "Hamd olsun, üzüntüyü bizden gideren Allah'a! Rabbimiz mutlak Gafûr, mutlak Şekûr'dur. Lütfuyla bizi durulacak yurda kondurdu. Orada bize hiçbir yorgunluk dokunmaz. Orada bize hiçbir usanç da dokunmaz." 35. sure (FATIR) 33-35. ayet (Resmi: 35/İniş:43/Alfabetik:24)
Tövbe eden, iman edip hayra ve barışa yönelik iyi iş yapan müstesna. Böyleleri cennete girecekler ve hiçbir şekilde haksızlığa uğratılmayacaklar. Rahman'ın, kullarına gaybda vaat ettiği Adn cennetlerine girecekler. Kuşkusuz, O'nun vaadi yerine gelir. Orada boş lakırdı değil, yalnızca "selam" işitirler. Orada kendilerinin sabah, akşam, rızıkları da hazırdır. Kullarımızdan takva sahibi olanları mirasçı yapacağımız cennet işte budur. 19. sure (MERYEM) 60-63. ayet (Resmi: 19/İniş:44/Alfabetik:63)
İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlara gelince, Rahman onlar için bir sevgi oluşturacaktır. 19. sure (MERYEM) 96. ayet (Resmi: 19/İniş:44/Alfabetik:63)

Ve oluşta önde gidenler, yarışta önde gidenler... İşte onlardır yaklaştırılanlar. Nimetlerle dolu bahçelerdedirler. Büyük kısmı öncekilerden, Az bir kısmı da sonrakilerden. Süslü, nakışlı tahtlar üzerinde, Onlar üstünde karşılıklı yan gelip yaslanırlar. Gencecik uşaklar dolanır çevrelerinde. Sürekli hizmete adanmışlardır. Sürahiler, ibrikler ve öz kaynağından içkilerle doldurulmuş kadehler eşliğinde. Ne başları döner ondan ne de akılları karışır. Ve meyveler, gönüllerince seçtiklerinden. Ve kuş eti iştahlarınca beğendiklerinden. Ve genç kadınlar, iri ve siyah gözlü. Titizlikle korunan inciler misali; Yaptıklarına karşılık olarak. Ne boş bir laf işitirler orada ne de günaha sokacak bir şey. Sadece "selam, selam!" denir. Uğur ve mutluluk yâranı. Nedir uğur ve mutluluk yâranı? Dikensiz kirazlar, Meyve dizili muz ağaçları, Uzayan gölgeler, Akıp dökülen sular, Birçok meyveler arasındadırlar. Ne tükenir ne yasaklanır. Yükseğe yerleştirilmiş döşekler içinde. Biz kadınları da güzel bir biçimde yeniden yaratmış, Hepsini bakireler yapmışızdır, Yaşıt cilveli dilberler halinde, Uğur ve mutluluk yâranı için. Bir bölümü öncekilerden. Bir bölümü de sonrakilerden. 56. sure (VÂKIA) 10-40. ayet (Resmi: 56/İniş:46/Alfabetik:107)

Eğer o, yaklaştırılanlardan ise; Rahatlık, güzel rızık ve nimetlerle dolu cennet var ona. Eğer kutlu, uğurlu kişilerdense, "Selam sana kutlu ve uğurlu kişilerden!" denir ona. 56. sure (VÂKIA) 88-91. ayet (Resmi: 56/İniş:46/Alfabetik:107)
İman edip hayra ve barışa yönelik amel sergileyenlere gelince, Rableri onları imanlarıyla doğruya ve güzele iletir. Nimetlerle dolu cennetlerde onların altlarından ırmaklar akacaktır. Orada onların yakarışı, "Tespih ederiz seni ey Allah’ımız!" ve birbirlerine esenlik dilemeleri, "selam" şeklindedir. Ve onların son çağırışları şudur: Bütün övgüler âlemlerin Rabbi Allah'adır. 10. sure (YÛNUS) 9-10. ayet (Resmi: 10/İniş:51/ Alfabetik:109)
Mutluluğa erdirilenlere gelince, onlar cennettedirler. Rabbinin dilemesi hariç, gökler ve yer durdukça onlar, hep orada kalacaklardır. Kesintisiz bir lütuf olarak... 11. sure (HÛD) 108. ayet (Resmi: 11/İniş:52/Alfabetik:38)

Sakınılması gereken şeylerden sakınanlar ise cennetlerde pınarlar içindedir. "Güvene kavuşmuş olarak selamla girin oraya." Göğüslerindeki düşmanlığı çekip almışızdır. Köşkler/divanlar üzerinde karşı karşıya oturan kardeşler olmuşlardır. Orada kendilerine zahmet/yorgunluk dokunmaz. Oradan çıkarılmazlar da. 15. sure (HİCR) 45-48. ayet (Resmi: 15/İniş:54/Alfabetik:36)
Ve yalnız, yapıp ettiklerinizin karşılığıyla cezalandırılacaksınız. Allah'ın içtenliğe erdirilmiş temiz kulları başkadır. Onlar için belirlenmiş bir rızık vardır. Çeşit çeşit meyveler vardır. İkramla karşılanan kişilerdir onlar. Nimetlerle dolu cennetlerdedirler. Karşılıklı koltuklar üzerindedirler. Kaynaktan doldurulmuş kadehler dolandırılır çevrelerinde. Bembeyaz, içenlere lezzet sunan kadehler. Sersemletme/baş ağrısı yok onda. Sarhoş da olmazlar ondan. Yanlarında, gözlerini onlara dikmiş, iri gözlü dilberler vardır. Korunmuş yumurtalar gibidir onlar. 37. sure (SÂFFÂT) 39-49. ayet (Resmi: 37/İniş:56/Alfabetik:90)
İman edip hayra ve barışa yönelik fiiller sergileyenlere gelince, onlar için nimetlerle dolu cennetler vardır. Sürekli kalacaklardır orada. Allah'ın hak vaadidir bu. Azîz'dir, Hakîm'dir O. 31. sure (LOKMAN) 8-9. ayet (Resmi: 31/İniş:57/Alfabetik:59)
Ki Allah, iman edip hayra ve barışa yönelik işler sergileyenleri ödüllendirsin. İşte bunlar için bir bağışlanma ve kutlu, bereketli bir rızık vardır." 34. sure (SEBE') 4. ayet (Resmi: 34/İniş:58/ Alfabetik: 91)

Hayır, kurtaramazsın! Rablerinden korkanlara gelince, onlar için üst üste bina edilmiş odalar var; altlarından ırmaklar akar. Allah'ın vaadidir bu, Allah vaadine ters düşmez. 39. sure (ZÜMER) 20. ayet (Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)

Korunup sakınanları Allah, kendi başarıları yüzünden kurtarır. Ne kötülük dokunur onlara ne de kederlenirler. 39. sure (ZÜMER) 61. ayet (Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)

Rablerinden korkanlar da bölükler halinde cennete sevk edilirler. Oraya geldiklerinde, cennet kapıları da kendilerine açıldığında, oranın bekçileri onlara şöyle derler: "Selam size! Tertemizsiniz. Hadi girin şuraya, sürekli kalıcılar olarak!" Onlar da şöyle derler: "Hamd olsun o Allah'a ki bize vaadini yerine getirdi, bizi yeryüzüne mirasçılar yaptı. İşte cennetten istediğimiz yerde konaklıyoruz. İş yapıp değer üretenlerin ödülü ne de güzelmiş!" 39. sure (ZÜMER) 73-74. ayet (Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)

Kazandıkları, tepelerine inerken o zalimlerin korkudan titrediklerini göreceksin. İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlarsa cennetlerin bahçelerindedir. Rableri katında kendileri için, diledikleri her şey vardır. İşte budur o büyük lütuf. Allah'ın, iman edip hayra ve barışa yönelik iyi işler yapanlara müjdelediği, işte budur. De ki: "Ben, buna karşılık sizden, yakın akrabamı/Ehlibeytimi sevmeniz dışında bir ücret istemiyorum." Kim bir iyilik/güzellik üretirse onun için, o ürettiğine bir güzellik daha ekleriz. Çünkü Allah Gafûr'dur, çok affeder; Şekûr'dur, iyiliğe karşılık verir/teşekkür eder. 42. sure (ŞÛRÂ) 22-23. ayet (Resmi: 42/İniş:62/Alfabetik:95)
Onlar, ayetlerimize iman edip müslüman olmuşlardı. Cennete girin! Siz ve eşleriniz ikramlarla ağırlanacaksınız." Çevrelerinde altın tepsiler, kadehler dolaştırılır. Orada, nefislerin arzu duyacağı, gözlerin zevkleneceği her şey vardır. Ve siz orada sürekli kalacaksınız. İşte size, yapıp ettiklerinize karşılık mirasçı kılındığınız cennet! Orada sizin için pek çok meyve var. Onlardan yiyeceksiniz. 43. sure (ZUHRUF) 69-73. ayet (Resmi: 43/İniş:63/Alfabetik:113)
Korunup sakınanlar, güvenli bir makamdadır; Bahçelerde, pınar başlarında. İnce ipekten, parlak atlastan giymiş olarak, karşılıklı oturmaktadırlar. İşte böyle! Onları iri gözlü hurilerle de eşleştirmişizdir. Orada, güvenli bir biçimde her türlü meyveyi isterler. Orada, ilk ölüm dışında ölüm tatmazlar. Allah onları cehennem azabından korumuştur. Rabbinden bir lütuf olarak böyledir. İşte budur o büyük başarı. 44. sure (DUHÂN) 51-57. ayet (Resmi: 44/İniş:64/Alfabetik:19)
İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanların durumu şu: Rableri onları rahmetine sokacaktır. İşte açık zafer budur. 45. sure (CÂSİYE) 30. ayet (Resmi: 45/İniş:65/Alfabetik:15)
 
Şu da bir gerçek ki, sakınıp korunanlar bahçelerde ve pınar başlarındadır; Rablerinin kendilerine verdiğini almış kişiler olarak. Doğrusu, onlar bundan önce de iyilik ve güzellik sergilemekteydiler. 51. sure (ZÂRİYÂT) 15-16. ayet (Resmi: 51/İniş:67/Alfabetik:111)
Yüzler de vardır o gün, nimetlerle mutlu. Emek ve gayreti yüzünden hoşnuttur. Yüksek bir bahçededir; Hiçbir boş söz işitmez orada, Akıp duran bir pınar vardır orada, Yüksek sedirler vardır orada, Hizmete sunulmuş kadehler, Sıra sıra dizilmiş yastıklar, Serilmiş seçme döşekler. 88. sure (ĞÂŞİYE) 8-16. ayet (Resmi: 88/İniş:68/Alfabetik:31)
İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlara gelince, onların konuk evleri Firdevs cennetleri olacaktır. Sürekli kalacaklardır orada. Çıkmak istemeyeceklerdir oradan. 18. sure (KEHF) 107-108. ayet (Resmi: 18/İniş:69/Alfabetik:54)
Adn cennetleri... Girecekler içlerine. Altlarından ırmaklar akacak. Orada diledikleri şey kendilerinin olacak. Allah, korunup sakınanları işte böyle ödüllendirir. Melekler, canlarını temiz insanlar olarak aldıklarına şöyle derler: "Selam size, yapıp ettiklerinize karşılık olarak girin cennete." 16. sure (NAHL) 31-32. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)
Sizin yanınızdaki tükenir ama Allah'ın yanındaki sonsuza dek kalıcıdır. Sabredenlere ödüllerini biz, işleyip ürettiklerinin en güzeliyle mutlaka vereceğiz. Erkek yahut kadın, her kim inanmış olarak hayra ve barışa yönelik bir iş yaparsa, onu tertemiz bir hayatla yaşatırız. Ve böylelerinin ücretlerini, işleyip ürettiklerinin en güzelleriyle karşılarız. 16. sure (NAHL) 96-97. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)
İman edip hayra ve barışa yönelik iyi işler yapanlar ise rablerinin izniyle altlarından ırmaklar akan cennetlere sokulmuşlardır. Sürekli kalıcıdırlar orada. Birbirlerine esenlik dilemeleri, "selam" şeklindedir. 14. sure (İBRÂHİM) 23. ayet (Resmi: 14/İniş:72/Alfabetik:40)

Tarafımızdan kendilerine güzellik hazırlananlara gelince, bunlar cehennemden uzaklaştırılmışlardır. Onun uğultusunu duymazlar. Onlar, gönüllerinin istediği şeyler içinde sürekli yaşayacaklardır. O en büyük korku onları tasalandırmaz. Melekler onları şöyle karşılarlar: "Bu size o vaat edilen gününüzdür!" 21. sure (ENBİYÂ) 101-103. ayet (Resmi: 21/İniş:73/Alfabetik:21)
İnanıp hayra ve barışa yönelik işler yapanlara gelince, onlar için, yaptıklarına karşılık olarak barınacakları cennet konakları vardır. 32. sure (SECDE) 19. ayet (Resmi: 32/İniş:75/Alfabetik:92)

Korunup sakınanlar; cennetler, nimetler içindedir. Rablerinin kendilerine verdikleriyle keyif çatarlar. Rableri onları cehennem azabından korumuştur. "Yapıp ettiklerinizin karşılığı olarak afiyetle yiyin, için! Art arda dizilmiş koltuklar üzerinde yaslanmış olarak." Ve biz onları parlak, iri gözlü hurilerle eşleştirmişizdir. İman edip zürriyetleri de imanda kendilerine uyanların, soy soplarını da kendilerine katmışızdır. Ve kendi amellerinden kendilerinin hiçbir şeyini eksiltmemişizdir. Her kişi, kazandığı karşılığında bir rehindir. Biz onlara canlarının çektiği meyveden ve etten ikram ettik. Orada bir kadeh tokuştururlar ki, içinde ne bir boş laf var ne de günaha sokuş. Çevrelerinde, kendilerine özgülenmiş genç uşaklar dolaşır; sanki sedeflerinde saklı inciler. Birbirlerine dönüp soruşurlar. Ve derler: "Daha önce biz, ailemiz içinde endişe ile ürperiyorduk." "Allah bize lütufta bulundu ve bizi o iliklere işleyen azaptan korudu." "Biz önceden O'na yakarıyorduk. Çünkü O'dur Berr, cömertçe iyilik eden; O'dur rahmeti sınırsız olan." 52. sure (TÛR) 17-28. ayet (Resmi: 52/İniş:76/Alfabetik:106)
Öz kitabı sağından verilen: "İşte kitabım, okuyun!" der. "Kendi hesabıma kavuşacağımı sezmiştim zaten." Artık o, hoşnutluk veren bir yaşayış içindedir. Yüksek bir bahçe içindedir. Devşirilmesi kolaydır onun. Geçmiş günlerde sunduklarınızın karşılığı olarak afiyetle yiyin, için. 69. sure (HÂKKA) 19-24. ayet (Resmi: 69/İniş:78/Alfabetik:34)
Takva sahipleri için bir kurtuluş ve bir zafer vardır. Sulak bahçeler, bağlar, üzümler, Göğüsleri turunç gibi yaşıtlar, Dopdolu kadehler vardır. Orada ne bir boş söz duyarlar ne de bir yalan. Rabbinden bir ödül, tam kıvamında bir bağış. 78. sure (NEBE) 31-36. ayet (Resmi: 78/İniş:80/Alfabetik:79)

Rabbinin yüceliğinden korkup nefsini boş heveslerden yasaklamış olan içinse, Cennet, barınağın ta kendisidir. 79. sure (NÂZİÂT) 40-41. ayet (Resmi: 79/İniş:81/Alfabetik:78)
Şu da kuşkusuz: İyiler tam bir nimet içindedir, 82. sure (İNFİTÂR) 13. ayet (Resmi: 82/İniş:82/Alfabetik:42)
 
İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlara gelince, onlar bir bahçe içinde mutlu kılınırlar. 30. sure (RÛM) 15. ayet (Resmi: 30/İniş:84/Alfabetik:87)

İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanları, altlarından ırmaklar akan cennetin görkemli odalarına yerleştireceğiz. Sürekli kalacaklardır orada. Ne güzeldir iş yapıp değer üretenlerin ödülü! Onlar ki sabrettiler ve yalnız Rablerine dayanıp güvenmektedirler. 29. sure (ANKEBÛT) 58-59. ayet (Resmi: 29/İniş:85/Alfabetik:8)
 
Hayır, sandıkları gibi değil! İyilik sergileyenlerin kitabı İlliyyûn'da, en yüce burçlardadır. İlliyyûn'un ne olduğunu sana anlatan nedir? Rakamlanmış bir kitaptır o. Yaklaştırılmış olanlar tanıklık ederler ona. İyilik sergileyenler büyük bir nimetin tam içindedir. Koltuklar üzerinde seyre dalarlar. Yüzlerinde nimetin sevinç parıltısını izlersin. Katıksız, damgalı bir içecekten içirilirler, Ki sonu bir misktir. İşte, yarışanlar böyle bir şey için yarışsınlar! Onun katkısı Tesnîm'den; en yüce, en seçkin olandandır. Bir kaynak ki, iyice yaklaştırılmış olanlar içerler ondan. Şu bir gerçek ki, suça batmış olanlar, iman sahiplerine gülerlerdi. Onların yanlarından geçerken birbirlerine kaş göz işareti yaparlardı. Ailelerine döndüklerinde, gülüp eğlenmeye koyulurlardı. İnananları gördüklerinde: "Şunlar var ya! Şaşkın, sapık bunlar!" derlerdi. Oysaki kendileri, inananlar üzerine bekçi gönderilmemişti. İşte bugün, iman sahipleri, küfre batmışlara gülüyorlar. Koltuklar üzerinde seyrediyorlar. Nankör kâfirler, yapmış olduklarıyla ödüllendirildiler mi? 83. sure (MUTAFFİFÎN) 18-36. ayet (Resmi: 83/İniş:86/Alfabetik:65)
İman edip hayra ve barışa yönelik değerler üretenlere şunu müjdele: Kendileri için, altlarından ırmaklar akan cennetler olacaktır. Onlardaki herhangi bir meyvadan bir rızk olarak her nasiplendirildiklerinde, şöyle diyeceklerdir: "İşte bu, daha önce rızklandırıldığımız şey!" Bu rızk onlara buna benzer şekilde verilmişti. Onlar için orada tertemiz eşler de vardır. Ve onlar orada sürekli kalacaklardır. 2. sure (BAKARA) 25. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

Rabbinizden bir bağışlanmaya ve eni göklerle yer kadar olan cennete doğru yarışır gibi koşuşun. O, takva sahipleri için hazırlanmıştır. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 133. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)

De ki: "Bu sayılanlardan daha iyisini size haber vereyim mi? Sakınıp korunanlar için, Rableri katında, altlarından nehirler akan, içinde sürekli kalacakları cennetler, tertemiz eşler ve Allah'tan bir hoşnutluk olacaktır. Allah, kulları en iyi biçimde görmektedir." 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 15. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)

Ama Rablerinden korkanlar için altlarından ırmaklar akan cennetler var. Allah katından bir konukseverlikle sürekli kalıcıdırlar orada. Allah katındaki ödüller iyiler için daha hayırlıdır.  3. sure (ÂLİ IMRÂN) 198. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)

Kendisine kavuştukları gün onların esenlik dilekleri şöyledir: "Selam!" O, onlar için seçkin ve bereketli bir ödül hazırlamıştır. 33. sure (AHZÂB) 44. ayet (Resmi: 33/İniş:97/ Alfabetik:4)

İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlara gelince, onları altından ırmaklar akan cennetlere koyacağız. Hep orada kalacaklardır, sonsuza dek. Orada kendileri için tertemiz eşler de olacaktır. Ve onları, en güzel biçimde serinleten bir gölgeye kavuşturacağız. 4. sure (NİSA) 57. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)

Gün olur, mümin erkeklerle mümin kadınları, ışıkları önlerinde ve sağ yanlarında koşar görürsün. Şöyle denilir: "Bugün size, altlarından ırmaklar akan cennetler müjdeleniyor. Sürekli kalıcısınız içlerinde." İşte büyük başarının ta kendisidir bu. 57. sure (HADÎD) 12. ayet (Resmi: 57/İniş:112/Alfabetik:33)

Rabbinizden bir affa ve Allah ile resulüne inananlar için hazırlanmış bulunan, eni de yerle göğün eni kadar olan bir cennete doğru yarışarak koşun. Bu, Allah'ın dilediğine vereceği bir lütuftur. Allah, o büyük lütfun sahibidir. 57. sure (HADÎD) 21. ayet (Resmi: 57/İniş:112/Alfabetik:33)

Sakınanlara vaat olunan cennetin durumu şöyledir: Orada, bozulmayan sudan ırmaklar; tadı bozulmayan sütten nehirler, içenlere lezzet sunan bir şaraptan nehirler, süzme bir baldan oluşan nehirler var. Ve orada kendileri için her türlü meyvenin yanında, Rablerinden bir de bağışlanma var. Bu nimetler içindeki ile, sürekli ateşte olup da içirildiği sıcak su tarafından bağırsakları parçalanan kimse aynı olur mu? 47. sure (MUHAMMED) 15. ayet (Resmi: 47/İniş:99/ Alfabetik: 64)

Onlar, Rablerinin yüzünü arzulayarak sabrederler, namazı kılarlar, kendilerine verdiğimiz rızıklardan gizli ve açık dağıtırlar ve kötülüğü güzellikle savarlar. İşte bunlar içindir ölümsüz yurt. 13. sure (RA'D) 22. ayet (Resmi: 13/İniş:87/Alfabetik:85)

Göklerde ve yerde kim varsa gölgeleriyle birlikte ister istemez ve sabah-akşam Allah'a secde eder. 13. sure (RA'D) 15. ayet (Resmi: 13/İniş:87/Alfabetik:85)
 
Rabbinin makamından korkan kimseye iki cennet var. Rabbinizin nimetlerinden hangisini sayabilirsiniz yalan? İkisi de çeşit çeşit ağaçlarla/bitkilerle doludur. Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlıyorsunuz? O cennetlerde iki nehir var, kaynayıp akan. Rabbinizin nimetlerinden hangisini sayarsınız yalan? O cennetlerde iki çift var her meyveden. Rabbinizin nimetlerinden hangisini sayarsınız yalan? Astarları atlastan döşeklere yaslanırlar. İki cennetin meyveleri elle alınacak kadar yakındır. Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlıyorsunuz? O cennetlerde, bakışlarını eşlerine dikmiş öyle dilberler vardır ki, daha önce onları ne cin kirletmiştir ne de insan. Rabbinizin nimetlerinden hangisini sayarsınız yalan? Sanki yakut onlar, sanki mercan... Rabbinizin nimetlerinden hangisini sayarsınız yalan? İhsanın karşılığı sadece ihsan... Rabbinizin nimetlerinden hangisini sayarsınız yalan? İkisinden başka, iki cennet daha var. Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlıyorsunuz? İkisi de yeşil mi yeşil... Rabbinizin nimetlerinden hangisini sayarsınız yalan? İkisinde de iki kaynak var, sürekli fışkıran. Rabbinizin nimetlerinden hangisini sayarsınız yalan? İkisinde de meyve, hurma ve nar var. Rabbinizin nimetlerinden hangisini sayarsınız yalan? İçlerinde iyi mi iyi, güzel mi güzel hanımlar var. Rabbinizin nimetlerinden hangisini sayarsınız yalan? Çadırlar içinde bekletilen huriler var. Rabbinizin nimetlerinden hangisini sayarsınız yalan? Daha önce onları ne cin kirletmiştir ne de insan. Rabbinizin nimetlerinden hangisini sayarsınız yalan? Yeşil yastıklarda, emsalsiz döşekler üzerinde yatarlar yan. Rabbinizin nimetlerinden hangisini sayarsınız yalan? İkram ve kudret sahibi Rabbinin ismi öyle yüce ki... 55. sure (RAHMÂN) 46-78. ayet (Resmi: 55/İniş:89/Alfabetik:86)
 Allah da onları o gününün şerrinden korumuş ve kendilerini bir parlaklığa, bir sevince ulaştırmıştır. Sabretmelerine karşılık olarak da onları bir bahçe ve ipekle ödüllendirmiştir. Koltuklar üzerine yaslanarak otururlar orada. Ne bir güneş görürler orada ne de kavurucu bir soğuk... Bahçenin gölgeleri üzerlerine eğilmiştir. Ve bahçenin meyveleri iyice yaklaştırılmıştır. Çevrelerinde, gümüşten ve billurdan kaplar dolaştırılır. Kupalardır onlar. Gümüşten kupalar ki, tam diledikleri ölçüde belirlemişlerdir onları. Orada kendilerine karışımı zencefil olan bir kadehten içirilir. Bir pınar ki, orada, selsebil diye anılır. Dolaşır çevrelerinde, sürekli görevlendirilmiş gençler. Görseydin onları, dizilmiş inciler sanırdın. Oraya baktığında, nereye göz atsan büyük bir nimet, büyük bir mülk ve yönetim görürsün. Üzerlerinde yeşil ince ipeklerle, sırmalı, kalın ipeklerden giysiler vardır. Gümüşten bileziklerle süslenmişlerdir. Ve Rableri onlara tertemiz bir içki ikram etmiştir. İşte bu size bir ödüldür. Ve sizin gayretiniz şükranla karşılanmıştır. 76. sure (İNSÂN) 11-22. ayet (Resmi: 76/İniş:90/Alfabetik:43)
İyilere gelince, onlar, karışımı kâfur olan bir kadehten içerler. Bir kaynak ki, Allah'ın kulları ondan içerler ve onu fışkırtarak akıtırlar. 76. sure (İNSÂN) 5-6. ayet (Resmi: 76/İniş:90/Alfabetik:43)
Onların, Rableri katındaki ödülleri, altlarından ırmaklar akan Adn cennetleri/sürekli yeşilliklerdeki temizlik/bereketli bahçelerdir. Sonsuza dek kalacaklardır orada. Allah onlardan razı olmuştur, onlar da O'ndan razı olmuşlardır. İşte bu, içi ürpererek Rabbine saygı duyan kişi içindir. 98. sure (BEYYİNE) 8. ayet (Resmi: 98/İniş:101/Alfabetik:13)

Gözünüzü açın! Göklerde ne var, yerde ne varsa yalnız Allah'ındır. O sizin ne hal üzere olduğunuzu bilir. Bir gün O'na döndürülecekler de O onlara, yapıp ettiklerini haber verecektir. Allah her şeyi iyice bilmektedir. 24. sure (NÛR) 64. ayet (Resmi: 24/İniş:102/ Alfabetik:84)

Allah, iman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanları altlarından ırmaklar akan cennetlere koyacaktır. Allah, dilediğini yapar. 22. sure (HAC) 14. ayet (Resmi: 22/İniş:88/ Alfabetik:32)

Allah, iman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanları, altlarından ırmaklar akan cennetlere koyacaktır. Orada, altından bilezikler ve inciyle süsleneceklerdir. Ve orada giysileri ipektir. Sözün güzeline ve tatlısına ulaştırılmışlardır; Hamîd olan Allah'ın yoluna ulaştırılmışlardır. 22. sure (HAC) 23-24. ayet (Resmi: 22/İniş:88/Alfabetik:32)
İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlar için bir bağışlanma ve bol bir rızık vardır. 22. sure (HAC) 50. ayet (Resmi: 22/İniş:88/Alfabetik:32)

İnanmış erkekleri ve inanmış kadınları, altlarından ırmaklar akan cennetlere sokması içindir bu. Sürekli kalıcıdırlar orada. Ve onların çirkin davranışlarını örtüp gizlemesi içindir. İşte bu, Allah katında çok büyük bir kurtuluş ve eriştir. 48. sure (FETİH) 5. ayet (Resmi: 48/İniş:109/Alfabetik:27)

O'nun huzuruna, hayra ve barışa yönelik iyilikler üretmiş bir mümin olarak varana gelince, işte böyleleri için çok yüksek dereceler öngörülmüştür. 20. sure (TÂHÂ) 75. ayet (Resmi: 20/İniş:45/Alfabetik:96)

Adn cennetleri ki, altlarından ırmaklar akar; sürekli kalacaklar içlerinde. Arınıp temizlenenlerin ödülü işte budur. 20. sure (TÂHÂ) 76. ayet (Resmi: 20/İniş:45/Alfabetik:96)

RESUL KUR'AN'IN KUR'AN MESAJLARI - M. Kemal Adal

Selam...


​ T.C. / M. Kemal Adal 




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder