İŞTE ATATÜRK

İŞTE ATATÜRK
Allah Kuran’da: “Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz ve gönlün hepsi bundan sorumlu tutulacaktır.” (17/İSRA/36) buyurmuştur. Atatürk de: “Türk Kuran'ın arkasında koşuyor; fakat onun ne dediğini anlamıyor, içinde neler var bilmiyor ve bilmeden tapınıyor. Benim maksadım; arkasında koştuğu kitapta neler olduğunu Türk anlasın” (Osman Ergin, Türk Maarif Tarihi 1-5, 1977 /A. Gürtaş, s. 41) demektedir.- "İŞTE ATATÜRK" PORTALINA GİRMEK İSTEDİĞİNİZDE YUKARIDAKİ RESMİ TIKLAYINIZ.

3 Haziran 2016 Cuma

IV. B. 3. a.) KAVRAM OLARAK ALLAH'IN SIFATLARI (NE OLDUĞU, NELER YAPTIĞI) -5



IV: İTİKAT. 1

B. ALLAH.. 1

3. ALLAH'IN SIFATLARI (NE OLDUĞU, NELER YAPTIĞI) 1

a) Kavram Olarak, İtikat, Allah, Allah'ın Sıfatları (Ne Olduğu, Neler Yaptığı) -5. 1


Dipnot: *42/49: Bu ifade, "Tanrı'dan başkası dişiyi veya erkeği belirleyemez" anlamına gelmez. Bak: 13/8; 31/34. 2

Dipnot: 42/50*: Yaratılış ve Varlıklar: İnsanlar: Erkekler, Erkek ve Dişi-Çift. Bak: 49/13; 53/45; 75/39; 78/8; 92/3. 3

Dipnot: 18/109*: Allah O'dur Ki: Allah'ın İlmi Yazmakla Bitmez. 4

18/109**: Allah'ın kelimeleri / sözleri (ni yazmak için) denizler MÜREKEP olsa, Rabbimin kelimeleri/sözleri tükenmeden denizler tükenirdi. Bak: 31/27. 4


IV. B. 3. a.) KAVRAM OLARAK ALLAH'IN SIFATLARI (NE OLDUĞU, NELER YAPTIĞI) -5

IV: İTİKAT

B. ALLAH

3. ALLAH'IN SIFATLARI (NE OLDUĞU, NELER YAPTIĞI)

a) Kavram Olarak, İtikat, Allah, Allah'ın Sıfatları (Ne Olduğu, Neler Yaptığı) -5


 
42. sure (ŞÛRÂ) 25. ayet (Resmi: 42/İniş:62/Alfabetik:95)

Y.N. Öztürk :
Kullarından tövbeyi kabul eden O'dur. Çirkinlikleri/kötülükleri affeden O, yapıp ettiklerinizi bilen O...
 
42. sure (ŞÛRÂ) 26. ayet (Resmi: 42/İniş:62/Alfabetik:95)

Y.N. Öztürk :
İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanların dualarını O cevaplıyor, lütfundan onlara fazlasını O veriyor. İnkârcılara da şiddetli bir azap var.
 
42. sure (ŞÛRÂ) 31. ayet (Resmi: 42/İniş:62/Alfabetik:95)

Y.N. Öztürk :
Siz yeryüzünde âciz bırakıcılar değilsiniz. Sizin, Allah'tan başka dostunuz da yoktur, yardımcınız da.
 
42. sure (ŞÛRÂ) 49. ayet (Resmi: 42/İniş:62/Alfabetik:95)

Y.N. Öztürk :
Göklerin ve yerin mülkü/yönetimi Allah'ındır. Dilediğini yaratır. Dilediğine kız evlat bağışlar, dilediğine erkek evlatlar armağan eder.




Dipnot: *42/49: Bu ifade, "Tanrı'dan başkası dişiyi veya erkeği belirleyemez" anlamına gelmez. Bak: 13/8; 31/34.



13/8*: İnsanın Yaratılış Aşamaları: Hamilelik. Bak: 22/2; 31/14, 35/11; 64/4, 6; 77/20-23.

*13/8: Başkaları bilemez anlamına gelmez. Bak 4/119. Bak 42/49 ve 31/34

4/119: 'Yemin olsun, onları saptıracağım, onları kuruntulara/hurafelere/anlamını bilmeden okumaya mutlaka iteceğim. Onlara mutlaka emir vereceğim de davarların kulaklarını yaracaklar; onlara muhakkak emredeceğim de Allah'ın yaratışını/yarattıklarını değiştirecekler.' Kim Allah'ı bırakıp da şeytanı yandaş edinirse açık bir hüsrana kesinlikle yuvarlanmış olacaktır.

(Cinsiyet belirleyerek hamileliğin, Allah'ın yaratışını değiştirmek anlamı taşıdığı ve doğanın düzenini (kız-erkek nüfusundaki ilahi dengeyi) bozacağı dikkatlerden kaçırılmamalıdır. MKA)

42/49: Göklerin ve yerin mülkü/yönetimi Allah'ındır. Dilediğini yaratır. Dilediğine kız evlat bağışlar, dilediğine erkek evlatlar armağan eder.

Bu ifade, 'Tanrı'dan başkası dişiyi veya erkeği belirleyemez' anlamına gelmez. Bak, 13/8; 31/34.

13/8: Allah her dişinin neye gebe olduğunu, rahimlerin neyi eksiltip neyi artıracağı bilir. O'nun katında her şey bir ölçüye bağlıdır.

31/34: O kıyamet saatine ilişkin bilgi Allah katındadır. Yağmuru O yağdırır. O, rahimlerde olanı da bilir. Hiçbir benlik yarın ne kazanacağını bilmez. Ve hiçbir kimse hangi yerde öleceğini bilmez. Allah Alîm'dir, Habîr'dir.

Edip Yüksel - MESAJ Kuran Çevirisi Dipnotlarından Alıntılanmıştır.



42. sure (ŞÛRÂ) 50. ayet (Resmi: 42/İniş:62/Alfabetik:95)

Y.N. Öztürk :
Yahut onları erkekler ve dişiler halinde çift verir. Dilediğini de kısır yapar. O'dur bilen, O'dur güç yetiren.


 

Dipnot: 42/50*: Yaratılış ve Varlıklar: İnsanlar: Erkekler, Erkek ve Dişi-Çift. Bak: 49/13; 53/45; 75/39; 78/8; 92/3.



42/50*: ERKEKLER, ERKEK VE DİŞİ-ÇİFT

Yahut onları erkekler ve dişiler halinde çift verir. Dilediğini de kısır yapar. O'dur bilen, O'dur güç yetiren. 42/50.

Ey insanlar! Biz sizi, bir erkekle bir dişiden yarattık. Ve örfler yoluyla tanışıp kaynaşasınız diye sizi milletlere, boylara ayırdık. Hiç kuşkusuz, Allah katında en seçkininiz, sakınılması gereken şeylerden en çok sakınanınızdır. Allah her şeyi bilir, her şeyden haberdardır. 49/13.

Hiç kuşkusuz, iki çifti, erkeği ve dişiyi yaratan O'dur; 53/45.

Nihayet ondan iki çifti, erkeği ve dişiyi vücuda getirdi. 75/39.

Sizleri çiftler olarak yarattık. 78/8.

Yemin olsun erkeği de dişiyi de yaratana, 92/3.

MKA.
 
43. sure (ZUHRUF) 85. ayet (Resmi: 43/İniş:63/Alfabetik:113)



Y.N. Öztürk :
Göklerin, yerin ve bunlar arasındakilerin mülkü/yönetimi kendine ait olan o Allah'ın şanı yücedir. Kıyamet saatine ilişkin bilgi O'nun katındadır. Siz de O'na döndürüleceksiniz.
45. sure (CÂSİYE) 36. ayet (Resmi: 45/İniş:65/Alfabetik:15)

Y.N. Öztürk :
Hamd; göklerin Rabbi, yerin Rabbi, âlemlerin Rabbi olan Allah'adır!
 
45. sure (CÂSİYE) 37. ayet (Resmi: 45/İniş:65/Alfabetik:15)

Y.N. Öztürk :
Göklerde ve yerde ululuk / büyüklük O'nundur! Azîz'dir O, Hakîm'dir.
 
18. sure (KEHF) 109. ayet (Resmi: 18/İniş:69/Alfabetik:54)

Y.N. Öztürk :
De ki: "Rabbimin kelimeleri için deniz mürekkep olsa, Rabbimin kelimeleri tükenmeden önce deniz mutlaka biter. Bir o kadarını daha getirsek de yetmez."



Dipnot: 18/109*: Allah O'dur Ki: Allah'ın İlmi Yazmakla Bitmez.



18/109*: ALLAH'IN İLMİ YAZMAKLA BİTMEZ:

'De ki: 'Rabbimin kelimeleri için deniz mürekkep olsa, Rabbimin kelimeleri tükenmeden önce deniz mutlaka biter. Bir o kadarını daha getirsek de yetmez.' 18/109.

MKA.

 


18/109**: Allah'ın kelimeleri / sözleri (ni yazmak için) denizler MÜREKEP olsa, Rabbimin kelimeleri/sözleri tükenmeden denizler tükenirdi. Bak: 31/27.



18/109**: MÜREKKEP:

'De ki: 'Rabbimin kelimeleri için deniz mürekkep olsa, Rabbimin kelimeleri tükenmeden önce deniz mutlaka biter. Bir o kadarını daha getirsek de yetmez.' 18/109.

'Eğer yeryüzündeki ağaçlar kalem olsa, deniz de arkasında yedi deniz daha katılarak yardımcı olsa, Allah'ın kelimeleri tükenmez. Allah Azîz'dir, Hakîm'dir.' 31/27.

MKA.
 
16. sure (NAHL) 19. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)

Y.N. Öztürk :
Allah, sizin gizlediğinizi de açığa vurduğunuzu da bilir.
 
14. sure (İBRÂHİM) 38. ayet (Resmi: 14/İniş:72/Alfabetik:40)

Y.N. Öztürk :
"Rabbimiz, hiç kuşkusuz sen bizim gizlediğimizi de bilirsin, açığa vurduğumuzu da. Yerde de gökte de hiçbir şey Allah'a gizli kalmaz."
 
21. sure (ENBİYÂ) 110. ayet (Resmi: 21/İniş:73/Alfabetik:21)

Y.N. Öztürk :
Kuşkusuz O, sözün açığa vurulanını da bilir; saklamakta olduklarınızı da bilir.
 
21. sure (ENBİYÂ) 23. ayet (Resmi: 21/İniş:73/Alfabetik:21)

Y.N. Öztürk :
O, yaptığından hesaba çekilmez ama onlar hesaba çekilirler.
 
23. sure (MÜ'MİNÛN) 116. ayet (Resmi: 23/İniş:74/Alfabetik:70)

Y.N. Öztürk :
Yücelerden yücedir, o hak padişah olan Allah! İlah yok O'ndan başka. O şanlı arşın Rabbidir O!

23. sure (MÜ'MİNÛN) 92. ayet (Resmi: 23/İniş:74/Alfabetik:70)

Y.N. Öztürk :
Gözle görülmeyeni de görüleni de bilendir O. Uzaktır onların ortak koştuklarından.

67. sure (MÜLK) 13. ayet (Resmi: 67/İniş:77/Alfabetik:68)

Y.N. Öztürk :
Sözünüzü ister gizleyin ister onu açıklayın; şu bir gerçek ki O, göğüslerin özünü çok iyi bilir.
 
67. sure (MÜLK) 14. ayet (Resmi: 67/İniş:77/Alfabetik:68)

Y.N. Öztürk :
Yaratmış olan bilmez mi / Allah, yarattığı kimseyi bilmez mi? Latîf'tir O, Habîr'dir.
 
29. sure (ANKEBÛT) 20. ayet (Resmi: 29/İniş:85/Alfabetik:8)

Y.N. Öztürk :
De ki: "Yeryüzünde dolaşın da yaratılışın nasıl başladığına bir bakın. İleride Allah öteki oluşmaya da vücut verecektir. Allah, her şeye Kadîr'dir.
 
29. sure (ANKEBÛT) 21. ayet (Resmi: 29/İniş:85/Alfabetik:8)

Y.N. Öztürk :
Dilediğine / dileyene azap eder, dilediğine / dileyene rahmet eder. O'na döndürüleceksiniz.
 
29. sure (ANKEBÛT) 22. ayet (Resmi: 29/İniş:85/Alfabetik:8)

Y.N. Öztürk :
Siz ne yerde ne de gökte kimseyi âciz bırakamazsınız. Ve sizin, Allah'tan başka ne bir dostunuz vardır ne de bir yardımcınız.
 
29. sure (ANKEBÛT) 42. ayet (Resmi: 29/İniş:85/Alfabetik:8)

Y.N. Öztürk :
Allah, onların, kendisinden başka ne gibi bir şeye yalvardıklarını / kulluk ettiklerini bilir. O'dur Azîz, O'dur Hakîm.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder