İŞTE ATATÜRK

İŞTE ATATÜRK
Allah Kuran’da: “Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz ve gönlün hepsi bundan sorumlu tutulacaktır.” (17/İSRA/36) buyurmuştur. Atatürk de: “Türk Kuran'ın arkasında koşuyor; fakat onun ne dediğini anlamıyor, içinde neler var bilmiyor ve bilmeden tapınıyor. Benim maksadım; arkasında koştuğu kitapta neler olduğunu Türk anlasın” (Osman Ergin, Türk Maarif Tarihi 1-5, 1977 /A. Gürtaş, s. 41) demektedir.- "İŞTE ATATÜRK" PORTALINA GİRMEK İSTEDİĞİNİZDE YUKARIDAKİ RESMİ TIKLAYINIZ.

14 Mayıs 2016 Cumartesi

DEVLETİN MALI ve BİR ASKERİN SİVİL GEÇİNEN YÜZE ATTIĞI TOKAT!

 
DEVLETİN MALI

Hz. Ömer’in oğlu, bir deve satın almıştı. Bu devesini devletin develerini güden çobana verdi, devlet meralarına gönderdi. Hayvan meralarda iyice semirdi. Abdullah onu pazara yolladı. Satılığa çıkardı. Hz. Ömer, bu deveyi pazarda gördü:

— Bu deve kimindir? Diye sordu.

— Senin oğlun Abdullah’ın. Dediler.

Hz. Ömer’in canı sıkıldı. Hemen oğlunu çağırttı:

— Sen böyle bir deveye nereden sahip oldun?

Oğlu olanları anlattı. Hz. Ömer:

 Vay, dedi. Ne iyi. Sen bir halife oğlu olasın da böyle iş edesin. Deveni devlet çobanı otlatsın. Devlet otlakları otlağın olsun. Sonra da kazancı Abdullah’ın olsun. Olmaz böyle şey. 

Git deveyi sat. Kaç kuruşa almıştın deveyi? İşte o kadar parayı içinden al. Gerisini götür, devlet hazinesine teslim et!

NOT: Bu öykü Sayın Cemal Erten’in Dini Hikâyeler kitabından alınmıştır.


Dip Not:
 Kamu malını haksız edinenlere ithaf edilmiştir. Devleti Yönetenlerden Hz. Ömer'in bu icraatı beklenmektedir. (MKA)

*****
BİR ASKERİN SİVİL GEÇİNEN YÜZE ATTIĞI TOKAT! 

NECATİ DOĞRU

Evet, anlayana; tükürürüm senin gönderdiğin o makam arabasına” demektir.

Yüzde yüz sivil bir dikleniş göstererek Genel Kurmay Başkanlığı’ından istifa edip emekliliğe ayrılan Orgeneral Işık Koşaner, Başbakan’ın lojman kapısına gönderdiği “özel şoförlü lüks makam otomobilini” reddetti.


Otomobil evin önünde duruyor.
Orgeneral o otoya binmiyor.
Anlayana!

Emekli Genel Kurmay Başkanı’nın makam otosunu (95 bin TL değerinde) reddetmesi, “sivil geçinen yüzlere attığı gerçek halk tokadı” oldu.

İktidara geldiler.

Kendileri, akrabaları, yakınları, yandaşları için, devlet imkânlarını ve hazine parasını alet ederek, imtiyazlı, seçkinci bir sivil tabaka oluşturdular.

Bu devlet sırtından tüfeyli imtiyazlı tabakayı resmileştirmek için olsa gerek; emekli Genel Kurmay Başkanı’nı da, altına lüks makam arabası vererek, yanlarına katmak istediler.

Orgeneral, katılmak istemedi.
Tüfeyli sivil vesayete uymadı.

Xxx

Işık Koşaner, evinin önüne gönderilen lüks makam otomobilini “binmem ben ona…” diye reddettiği gün;  muhtemelen Başbakan’ın, Meclis Başkanı’nın, 25 Bakan’ın, iktidar partisi AKP’nin ve muhalefet partileri CHP, MHP, BDP’nin üst yöneticilerinin bilgisi alınmış olarak, emekli milletvekillerinin maaşının yüzde 100 artıran yasa, gece saat 3’de bir hırsız gölgesi hızıyla Millet Meclisi’nde parmaklar kaldırılarak kabul edildi.

Ne yüksek ahlaka sığar
Ne demokratik işleyişe!
Milletvekilini ballıyorlar.
Tek Adam sözü” kanun oluyor.

Meclis’in yüzde 80’ni hem milletvekili maaşı ve hem emekli milletvekili maşanı (ayda 19 bin 300 TL) alabilen “imtiyazlı bir tabaka” haline getirebiliyorlar.

Xxx

Ne dini inanca sığar!
Ne Anayasal eşitliğe!

1 işçi ölürse…
İşçi eşine 280 TL yardım.
Bir milletvekili ölürse…
Eşine 75 bin TL yardım.

Bir memurun gözü bozulursa…
Memura 40 TL gözlük parası.
Milletvekilinin gözü bozulursa…
Milletvekiline 400 TL gözlük parası.

Bir esnafın kalbi teklerse…
Esnafın kalbine dandik ucuz stent.
Bir milletvekilinin kalbi teklerse…
Vekilin kalbine ithal pahalı stent.

Emekli mühendis iş bulduğunda…
Mühendisten prim kesintisi yüzde 15.
Emekli milletvekili iş bulduğunda…
Milletvekilinden prim kesintisi yüzde 1
.
1 milletvekilinin aylık maliyeti…
15 mühendisin aylık maşından fazla.
Almanya Türkiye’den 5 kat zengin.
Almanya’da 8 yıl vekillik yaptıktan sonra emekli milletvekili 3 bin 782 TL (1534 Euro) maaş alabiliyor. Gece geçen yasayla Türkiye’de emekli milletvekili 7 bin 800 TL alacak.

Ayrıcalıklı aç gözlü seçkinci tabaka işte böyle (örnekleri yazmak sayfalar alır) yaratıldı.

 Emekli Genel Kurmay Başkanı Işık Koşaner, “bu sefil eşitsizliğin yarattığı açgözlü seçkinci tabakanın üyesi olmayı” reddetti. Sivil vesayete tükürmüş oldu.

(uyan borusu)


Çürüme!

Meclis Başkanı, “bir bahane edebiyatı” üretti. Milletvekilleri, nişana, düğüne, sünnete çağrılıyorlarmış. Yılda 200 altın takmak zorunda kalıyorlarmış. Cami inşaatı yarım kalınca yardım yapıyorlarmış. Seçildiği ilden gelen seçmenlerini yedirip, içirip, otelde yatırıyormuş. Milletvekili maaşları bu nedenle yetmiyormuş, yüzde 100 zam yapmak gerekliymiş. Tam bir çürüme anlayışı: milletvekili halka, halkın sırtından altın takacak, yemek yedirecek, otelde yatıracak,  bunun adı demokratik seçim olacak.

Bunun adı; halkı aşağılama ve aldatma. Çürüme.

Necati Doğru/SÖZCÜ



Dip Not:
Düşünen var mı? İbret alan yok mu?! (MKA)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder