İŞTE ATATÜRK

İŞTE ATATÜRK
Allah Kuran’da: “Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz ve gönlün hepsi bundan sorumlu tutulacaktır.” (17/İSRA/36) buyurmuştur. Atatürk de: “Türk Kuran'ın arkasında koşuyor; fakat onun ne dediğini anlamıyor, içinde neler var bilmiyor ve bilmeden tapınıyor. Benim maksadım; arkasında koştuğu kitapta neler olduğunu Türk anlasın” (Osman Ergin, Türk Maarif Tarihi 1-5, 1977 /A. Gürtaş, s. 41) demektedir.- "İŞTE ATATÜRK" PORTALINA GİRMEK İSTEDİĞİNİZDE YUKARIDAKİ RESMİ TIKLAYINIZ.

4 Nisan 2016 Pazartesi

DOĞRU YOLDA HİDAYETTE VE ŞERİATTA SÜNNETULLAH

 


YOL VE ŞERİATTA SÜNNETULLAH- 2



A.     DOĞRU YOLDA HİDAYETTE SÜNNETULLAH

1.     Doğru Yol, Allah Hadi'dir. 'Allah'a inanıp O'na sarılanları O, kendisinden bir rahmetin ve lütfun içine sokacak ve onları kendisine ulaşan dosdoğru bir yola kılavuzlayacaktır'

2.     Yoldaki Seçimlerine göre, insanları hidayete / kurtuluşa erdiren yalnız ve sadece  Allah’tır. Küfre sapıp zulümde ısrarcı olanları, Peygamberler dahil başka hiçbir kimse, Allah dilemedikçe kurtaramaz

B.     ŞERİATTA SÜNNETULLAH



YOL VE ŞERİATTA SÜNNETULLAH- 2


A.                 DOĞRU YOLDA HİDAYETTE SÜNNETULLAH


1.                 Doğru Yol, Allah Hadi'dir. 'Allah'a inanıp O'na sarılanları O, kendisinden bir rahmetin ve lütfun içine sokacak ve onları kendisine ulaşan dosdoğru bir yola kılavuzlayacaktır'



Dosdoğru giden yola ilet bizi...
1. sure (FÂTİHA) 6. ayet (Resmi: 1/İniş:5/Alfabetik:23)

"Allah benim de Rabbimdir, sizin de Rabbinizdir; o halde, O'na kulluk edin. İşte bu, dosdoğru bir yoldur." 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 51. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)

Allah'ın ayetleri size okunuyor, Resulü de aranızda; peki, nasıl küfre sapıyorsunuz? Kim Allah'a sarılırsa dosdoğru yola iletilmiştir o... 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 101. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)

Ve onları dosdoğru bir yola elbette kılavuzlardık.
4. sure (NİSA) 68. ayet (Resmi: 4/İniş:98/ Alfabetik:82)

Allah'a inanıp O'na sarılanları O, kendisinden bir rahmetin ve lütfun içine sokacak ve onları kendisine ulaşan dosdoğru bir yola kılavuzlayacaktır. 4. sure (NİSA) 175. ayet (Resmi: 4/İniş:98/ Alfabetik:82)

Allah, rızasına uyanları o Kitap'la esenlik ve barış yollarına iletir ve onları kendi izniyle karanlıklardan aydınlığa çıkarıp şaşmayan ve sapmayan dosdoğru yola kılavuzlar.
5. sure (MÂİDE) 16. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
 
Bizim ayetlerimizi yalanlayanlar, karanlıklara gömülmüş sağır ve dilsizlerdir. Allah, dilediği / dileyen kişiyi şaşırtır, dilediğini / dileyeni de dosdoğru yol üzerine koyar. 6. sure (EN'ÂM) 39. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)

Atalarından, soylarından, kardeşlerinden bir kısmını da... Onları seçtik ve onları dosdoğru bir yola kılavuzladık. 6. sure (EN'ÂM) 87. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)

Rabbinin yolu işte budur; dosdoğru, kıvamında... Biz öğüt alan bir topluluğa ayetleri ayrıntılı bir biçimde açıkladık. 6. sure (EN'ÂM) 126. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)

Bu benim dosdoğru yolumdur, onu izleyin, başka yolları izlemeyin! Yoksa bu hal sizi O'nun yolundan uzaklaştırıp parçalara böler. Sakınıp korunasınız diye O bunu önermiştir size. 6. sure (EN'ÂM) 153. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)

De ki: "Beni, dosdoğru yola Rabbim iletmiştir. Güçlü, pürüzsüz bir dine, hanîf olan İbrahim'in milletine. Müşriklerden değildi o."
6. sure (EN'ÂM) 161. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)

Dedi: "Beni azdırmana yemin ederim ki, onları saptırmak için senin dosdoğru yolun üzerine kurulacağım."
7. sure (A'RAF) 16. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)

Allah, esenlik yurduna çağırır ve dilediğini dosdoğru bir yola kılavuzlar. 10. sure (YÛNUS) 25. ayet (Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik:109)

"Ben, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah'a dayanıp güvendim. Hiçbir canlı yoktur ki O, onu perçeminden yakalamış olmasın. Hiç kuşkusuz benim Rabbim dosdoğru bir yol üzerindedir."
11. sure (HÛD) 56. ayet (Resmi: 11/İniş:52/Alfabetik:38)

Buyurdu: "İşte bana varan dosdoğru yol budur." 15. sure (HİCR) 41. ayet (Resmi: 15/İniş:54/ Alfabetik:36)

Allah şöyle bir örnekleme de yaptı: İki adam; birisi dilsiz; hiçbir şeye gücü yetmez, efendisi / yöneticisi üstüne sadece bir yük. Efendi onu nereye gönderse hiçbir hayır getiremez. Şimdi bu adam, dosdoğru bir yol üzerinde bulunup adaletle emreden kişi ile aynı olur mu?  
16. sure (NAHL) 76. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)

O'nun nimetlerine şükrediyordu. Allah onu seçip yüceltti ve dosdoğru bir yola kılavuzladı.  
16. sure (NAHL) 121. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)
Şüphesiz, Allah, benim de Rabbimdir, sizin de Rabbinizdir. O halde O'na ibadet edin. Dosdoğru yol budur. 19. sure (MERYEM) 36. ayet (Resmi: 19/İniş:44/Alfabetik:63)
"Babacığım, bana ilimden, sana ulaşmayan bir nasip geldi. O halde bana uy ki, seni düzgün bir yola ileteyim." 19. sure (MERYEM) 43. ayet (Resmi: 19/İniş:44/Alfabetik:63)

Şu bir gerçek ki, sen onları dosdoğru bir yola çağırıyorsun. 23. sure (MÜ'MİNÛN) 73. ayet (Resmi: 23/İniş:74/Alfabetik:70)

Yemin olsun, biz açık seçik bilgiler veren ayetler indirdik. Allah, dilediğini / dileyeni dosdoğru yola iletiyor. 24. sure (NÛR) 46. ayet (Resmi: 24/İniş:102/Alfabetik:84)

Dosdoğru bir yol üzerindesin. 36. sure (YÂSÎN) 4. ayet (Resmi: 36/İniş:41/Alfabetik:108)

"Bana ibadet edin, dosdoğru yol budur!" demedim mi? 36. sure (YÂSÎN) 61. ayet (Resmi: 36/İniş:41/ Alfabetik:108)

Her ikisini dosdoğru yola kılavuzladık.
37. sure (SÂFFÂT) 118. ayet (Resmi: 37/İniş:56/Alfabetik:90)

Tağuttan, ona kulluk etmekten kaçınıp Allah'a yönelenlere müjde var. Muştula kullarıma! Onlar ki, sözü dinler de en güzeline uyarlar. İşte bunlardır, Allah'ın kılavuzladıkları; işte bunlardır, akıl ve gönül sahipleri. 39. sure (ZÜMER) 17. ayet (Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)

İşte böylece sana da emrimizden bir ruh vahyettik. Sen, kitap nedir, iman nedir bilmezdin.
Fakat biz onu, kullarımızdan dilediğimizi kendisiyle kılavuzladığımız bir nur yaptık. Hiç kuşkusuz, sen, dosdoğru bir yola kılavuzluk etmektesin. 42. sure (ŞÛRÂ) 52. ayet (Resmi: 42/İniş:62/ Alfabetik:95)

Sen, sana vahyedilene sımsıkı sarıl! Hiç kuşkusuz, sen, dosdoğru bir yol üzerindesin. 43. sure (ZUHRUF) 43. ayet (Resmi: 43/İniş:63/Alfabetik:113)

Hiç kuşkusuz o, kıyamet saati için bir bilgidir. O halde sakın o saat hakkında şüpheye düşmeyin; bana uyun. Dosdoğru yol budur
. 43. sure (ZUHRUF) 61. ayet (Resmi: 43/İniş:63/Alfabetik:113)

"Kuşkusuz, Allah hem benim Rabbimdir hem sizin Rabbiniz. O halde O'na kulluk / ibadet edin! İşte bu, dosdoğru bir yoldur." 43. sure (ZUHRUF) 64. ayet (Resmi: 43/İniş:63/Alfabetik:113)

Dediler ki: "Ey toplumumuz! Biz; Mûsa'dan sonra indirilen, kendinden öncekini doğrulayan, hakka ve dosdoğru yola ileten bir Kitap dinledik
." 46. sure (AHKAF) 30. ayet (Resmi: 46/İniş:66/ Alfabetik:3)
Ki Allah senin günahından geçmiş olanı da gelecek olanı da bağışlasın, nimetini senin üzerinde tamamlasın ve seni dosdoğru bir yola kılavuzlasın. 48. sure (FETİH) 2. ayet (Resmi: 48/İniş:109/ Alfabetik:27)

Allah size, elde edeceğiniz birçok ganimetler vaat etti. Şunu da size aceleden verdi ve insanların ellerini de sizden uzak tuttu ki bu, inananlara bir ibret olsun ve Allah sizi dosdoğru yola kılavuzlasın. 48. sure (FETİH) 20. ayet (Resmi: 48/İniş:109/Alfabetik:27)

Peki, yüzüstü kapanarak yürüyen mi daha düzgün gider yoksa dosdoğru yol üzerinde dik ve düzgün yürüyen mi? 67. sure (MÜLK) 22. ayet (Resmi: 67/İniş:77/Alfabetik:68)

İçinizden, dosdoğru yürümek isteyen için.
81. sure (TEKVÎR) 28. ayet (Resmi: 81/İniş:7/Alfabetik:103)


2.                 Yoldaki Seçimlerine göre, insanları hidayete / kurtuluşa erdiren yalnız ve sadece Allah’tır. Küfre sapıp zulümde ısrarcı olanları, Peygamberler dahil başka hiçbir kimse, Allah dilemedikçe kurtaramaz


Şu bir gerçek ki, o küfre batmış olanları sen korkutsan da korkutmasan da onlar için aynıdır; iman etmezler. Allah onların kalpleri, kulakları üzerine mühür basmıştır. Onların kafa gözleri üstünde de bir perde vardır. Onlar için korkunç bir azap öngörülmüştür. 2. sure (BAKARA) 6-7. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)  

Onların iyiyi ve güzeli bulmaları, senin üzerine bir borç değildir. Tam aksine, dilediğini / dileyeni iyiye ve güzele kılavuzlayan Allah'tır. Nimet ve imkândan başkalarına bağışladığınız, esasında sizin öz benlikleriniz lehinedir. Allah'ın yüzünü arzulama dışında bir şey için infak etmiyorsunuz. İnfak ettiğiniz her nimet size tam bir biçimde geri verilir. Ve siz, asla zulme uğratılmazsınız. 2. sure (BAKARA) 272. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
İster af dile onlar için, ister dileme. Yetmiş kez af dilesen de onlar için, Allah onları affetmeyecektir. Çünkü onlar Allah'ı da resulünü de inkâr ettiler. Allah, yoldan çıkmış böyle bir topluluğa kılavuzluk etmez. 9. sure (TEVBE) 80. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)

Eğer Rabbin dileseydi, yeryüzündeki insanların hepsi toptan iman ederdi. Hal böyle iken, mümin olmaları için insanları sen mi zorlayacaksın! Allah'ın izni olmadıkça hiçbir benlik iman edemez. Allah, pisliği, aklını kullanmayanlar üzerine bırakır. 10. sure (YÛNUS) 99-100. ayet (Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik:109)

Kendisiyle, dağların yürütüldüğü yahut yerkürenin parçalandığı yahut ölülerin konuşturulduğu bir Kur'an mı olsaydı! Hayır, iş ve oluşun tümü Allah'ındır. İman edenler hâlâ ümidi kesip anlamadılar mı ki, Allah dileseydi elbette insanlara tümden hidayet verirdi. O küfre sapanlara gelince, sanayi olarak ürettiklerinin sonucu halinde başlarına gülle, tokmak türünden belalar inmeye devam edecek yahut o belalar onların yurtlarının yakınına konacak. Ta, Allah'ın vaadi gelinceye değin. Allah, vaadine asla ters düşmez. 13. sure (RA'D) 31. ayet (Resmi: 13/İniş:87/Alfabetik:85)

Sen onların iyiye ve doğruya ulaşmalarını tutkuyla istesen de Allah, saptırdığına yol göstermez. Hiçbir yardımcıları da olmaz onların. 16. sure (NAHL) 37. ayet (Resmi: 16/İniş:70/ Alfabetik:75)

Sen, ölülere işittiremezsin. Eğer dönüp giderlerse, sağırlara da çağrıyı duyuramazsın. Ve sen, düştükleri sapıklıktan körleri de çıkaramazsın. Teslim olmuş kişiler halinde ayetlerimize inananlardan başkasına sesini duyuramazsın. 27. sure (NEML) 80-81. ayet (Resmi: 27/İniş:48/ Alfabetik:81)

"Ve Kur'an okumakla emrolundum. Artık kim yola gelirse kendi nefsi için gelir. Sapmışa gelince, böylesine de ki: 'Ben uyarıcılardan biriyim. Hepsi bu!" 27. sure (NEML) 92. ayet (Resmi: 27/İniş:48/Alfabetik:81)

Şu bir gerçek ki, sen istediğin kişiyi doğru yola iletemezsin. Ama Allah, dilediğine kılavuzluk eder. Hidayete erecekleri O daha iyi bilir. 28. sure (KASAS) 56. ayet (Resmi: 28/İniş:49/ Alfabetik:53)

Artık sen ölülere işittiremezsin. Dönüp gittikleri takdirde sağırlara da çağrıyı duyuramazsın. Ve sen körleri de sapıklıklarından aydınlığa çıkaramazsın. Sen ancak, ayetlerimize iman edenlere dinletirsin de onlar müslüman oluverirler. 30. sure (RÛM) 52-53. ayet (Resmi: 30/İniş:84/ Alfabetik:87)

Hiçbir günahkâr, bir başkasının günahını yüklenmez. Yükü ağır gelen, onu taşımaya çağırsa bile, kendisinden hiçbir şey yüklenilmez. Akraba bile olsa... Sen ancak Rablerinden için için korkanları ve namaz kılanları uyarırsın. Arınıp temizlenen, kendi benliği için arınıp temizlenir. Dönüş Allah'adır. Körle, gören bir olmaz! Karanlıklarla ışık da bir olmaz! Gölge ile sıcaklık da aynı değildir. Diriler de eşit olmaz, ölüler de. Allah dilediğine / dileyene işittirir. Ama sen, kabirlerdekilere işittiremezsin! 35. sure (FATIR) 18-22. ayet (Resmi: 35/İniş:43/Alfabetik:24)

Yemin olsun ki, onların çoğuna söz hak olmuştur, artık onlar iman etmezler. Biz onların boyunlarına bukağılar geçirdik. Bukağılar çenelere dayanmıştır da bu yüzden onların kafaları yukarı kalkıktır. Önlerine bir set, arkalarına da başka bir set çektik. Böylece onları kuşatıp sardık; artık onlar görmezler. Sen ha uyarmışsın onları ha uyarmamışsın, fark etmez onlar için; inanmazlar. Sen ancak o zikire / Kur'an'a uyan ve görmediği halde Rahman'dan korkan kimseyi uyarırsın. Böylesini, bir bağışlanma ve seçkin bir ödülle müjdele! 36. sure (YÂSÎN) 7-11. ayet (Resmi: 36/İniş:41/ Alfabetik:108)

Üzerine azap sözü hak olanı, ateşe dalmış olanı sen mi kurtaracaksın? Hayır, kurtaramazsın! Rablerinden korkanlara gelince, onlar için üst üste bina edilmiş odalar var; altlarından ırmaklar akar. Allah'ın vaadidir bu, Allah vaadine ters düşmez. 39. sure (ZÜMER) 19-20. ayet (Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)
Kuşkusuz, bu Kitap'ı biz sana insanlar için hak olarak indirdik. Artık kim doğru yolu seçerse kendi lehinedir; kim de saparsa kendi aleyhine sapmış olur. Sen onlar üzerine vekil değilsin. 39. sure (ZÜMER) 41. ayet (Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)

Sen şimdi sağırlara söz mü duyuracaksın; yoksa körlere, apaçık sapıklığa dalmışlara kılavuzluk mu edeceksin?! 43. sure (ZUHRUF) 40. ayet (Resmi: 43/İniş:63/Alfabetik:113)

Biz onların neler söylediklerini çok iyi biliyoruz. Sen onların üstüne bir zorba değilsin. O halde, benim tehdidimden korkanlara sadece Kur'an'la öğüt ver. 50. sure (KAF) 45. ayet (Resmi: 50/İniş:34/Alfabetik:49)

Sen onlar için ha af dilemişsin ha dilememişsin. Aleyhlerindeki sonuç aynı kalacaktır. Allah onları asla affetmeyecektir. Çünkü Allah, sapıklar topluluğunu doğruya ve güzele iletmez. 63. sure (MÜNÂFİKÛN) 6. ayet (Resmi: 63/İniş:103/Alfabetik:72)

Nûh şöyle yakardı: "Ey Rabbim! Ben toplumumu gece ve gündüz davet ettim." "Fakat çağrım, onların kaçışlarını artırmaktan başka bir işe yaramadı." "Ben onları, sen kendilerini affedesin diye çağırdıkça, parmaklarını kulaklarına tıkadılar, elbiseleriyle sarılıp sarmalandılar, inat ve ısrar ettiler ve kibirlendikçe kibirlendiler." 71. sure (NÛH) 5-7. ayet (Resmi: 71/İniş:71/Alfabetik:83)
Yemin olsun, doğruya ve güzele kılavuzlamak sadece bizim işimizdir. 92. sure (LEYL) 12. ayet (Resmi: 92/İniş:9/Alfabetik:58)

B.                 ŞERİATTA SÜNNETULLAH



Sana da Kitap'ı hak olarak indirdik. Kitap'tan onun yanında bulunanı tasdikleyici ve onu denetleyip güvenilirliğini sağlayıcı olarak... O halde onlar arasında Allah'ın indirdiğiyle hükmet, Hak'tan sana gelenden uzaklaşıp onların keyiflerine uyma. Sizden her biri için bir yol / şerîat ve bir yöntem belirledik. Allah dileseydi sizi elbette bir tek ümmet yapardı. Ama size vermiş olduklarıyla sizi imtihana çeksin diye öyle yapmamıştır. O halde hayırlarda yarışın. Tümünüzün dönüşü Allah'adır. O size, tartışmış olduğunuz şeylerin esasını bildirecektir. 5. sure (MÂİDE) 48. ayet (Resmi: 5/İniş:110/ Alfabetik:60)

Her ümmet için biz, bir ibadet şekli / bir ibadet yeri belirledik; onlar, onu izlerler. Artık bu iş konusunda seninle çekişmesinler. Sen de Rabbine davet et / dua et. Sen, elbette ki şaşırtmadan yol aldıran bir kılavuzun ardındasın. 22. sure (HAC) 67. ayet (Resmi: 22/İniş:88/ Alfabetik:32)

Daha sonra seni, iş ve yönetimde bir şerîat / bir yol, yöntem üzerine koyduk. Artık ona uy! Bilmeyenlerin keyifleri ardınca gitme! 45. sure (CÂSİYE) 18. ayet (Resmi: 45/İniş:65/Alfabetik:15)


SÜNNETULLAH E KİTAP (MKA) DAN ALINTIDIR - M. Kemal Adal


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder