İŞTE ATATÜRK

İŞTE ATATÜRK
Allah Kuran’da: “Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz ve gönlün hepsi bundan sorumlu tutulacaktır.” (17/İSRA/36) buyurmuştur. Atatürk de: “Türk Kuran'ın arkasında koşuyor; fakat onun ne dediğini anlamıyor, içinde neler var bilmiyor ve bilmeden tapınıyor. Benim maksadım; arkasında koştuğu kitapta neler olduğunu Türk anlasın” (Osman Ergin, Türk Maarif Tarihi 1-5, 1977 /A. Gürtaş, s. 41) demektedir.- "İŞTE ATATÜRK" PORTALINA GİRMEK İSTEDİĞİNİZDE YUKARIDAKİ RESMİ TIKLAYINIZ.

2 Mart 2016 Çarşamba

İTAATSİZLİK MEŞRU MU?

KULA KULLUK EDENLER



İÇİMİZDEN SEÇTİĞİMİZ HÜKÜM VE YETKİ SAHİBİNE YAPILAN İTAATSİZLİK, KURANA GÖRE MEŞRU MUDUR?

Resule ve sizin içinizden olan / sizin seçtiğiniz hüküm ve yetki sahiplerine de itaat edin. Sonra bir şeyde tartışmaya girdiniz mi, eğer Allah'a ve âhiret gününe inanıyorsanız, onu Allah'a ve resule arz edin. Böyle yapmanız hem daha hayırlı hem de sonuç bakımından daha güzeldir.” (4 / NİSA / 59)

Bir önceki ayete bakalım:

 “Şu bir gerçek kiAllah size emanetleri, onlara ehil olanlara vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğinizde adaletle hükmetmenizi emrediyor. Allah size bu şekilde ne güzel öğüt veriyor. Allah Semî'dir, çok iyi duyar; Basîr'dir, çok iyi görür. Ey iman sahipleri! Allah'a itaat edin. “(4 / NİSA / 58)

4 / NİSA  / 58 ayette Allah’ın emri açık ve net: ” Şu bir gerçek kiAllah size emanetleri, onlara ehil olanlara vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğinizde adaletle hükmetmenizi emrediyor.” 


Öncelikle içimizden olan ve bizim seçeceğimiz “Hüküm ve yetki sahipleri”ne bu emanetleri verecek olan Müslümanların, işe ehil olanlarını seçmesi / atandırması ve seçilmiş / atanmış olanların da insanlar arasında hükmettiğinde adaletle hükmetmesi Allah tarafından emrediliyor.

Bundan hareketle 4 / NİSA /  59 ayetteki İTAAT EDİLMESİ GEREKEN “SİZİN İÇİNİZDEN OLAN / SİZİN SEÇTİĞİNİZ HÜKÜM VE YETKİ SAHİPLERİ” NİNEMANETE EHİL OLANLAR VE ADALETLE HÜKMEDENLER” OLDUĞU KESİNDİR.

Hüküm ve yetki sahibi, içimizden de olsa / bizim seçtiğimiz de olsa, “ehil değilse ve adaletle hükmetmese bile,  Allah’ın emri ve isteği budur diye bu ayete yorum getirmek, ayetin anlamını kaydırmak ve saptırmaktır. Allah’ın böyle bir uygulamaya rızasının olacağını Kuran’ın verdiği mesajda var olduğunu söylemek muhaldir. (Olamaz, olmaz, olmayacak, olması, gerçekleşmesi olanaksız) .

“Çünkü Allah Zalimleri / Zulme sapanları sevmez” (3 / 57, 140; 42 / 40)


 Prof. Dr. Sayın Yaşar Nuri Öztürk, KUR’AN’IN YARATTIĞI MUCİZ E DEVRİMLER kitabında, bu konuyla ilgili olarak aşağıdaki ayeti delil gösteriyor:

Ey Peygamber! İnanmış kadınlar sana gelip Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmamaları, hırsızlık etmemeleri, zina etmemeleri, çocuklarını öldürmemeleri, elleriyle ayakları arasında bir iftira uydurup ortaya sürmemeleri, iyilik ve güzelliği belirlenmiş bir işte sana isyan etmemeleri hususunda seninle bey'atleşmek isterlerse, onlarla bey'atleş ve onlar için Allah'tan af dile! Kuşkusuz, Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir. (60 / MÜMTEHİNE / 12)

 Ve şöyle diyor:

“ Seçilen “iyilik ve güzelliği belirlenmiş işler yapmak” yerine kötü, adalet ve hukuk dışı, zalimce işler yaparsa ne olacaktır?

Bu sorunun cevabı ayrı bir mucize sergilemektedir. Cevabın omurgası olan kelime, isyan kökünden bir fiildir ve şöyle bir cümlede kullanılmıştır: “iyilik ve güzelliği belirlenmiş bir işte isyan etmemek üzere biat.”  O halde “iyilik ve güzelliği belirlenmiş işler” yapmayan devlet başkanı veya yönetime isyan hakkının bu ayetten çıktığında en küçük bir tereddüt belirtmek Kur’an’a karşı çıkmak olur.”

Tereddüt şu noktada olabilir: Bu isyan şiddet de içeren bir isyan mı olacaktır yoksa şiddetsiz karşı çıkışlar sergileyen bir isyan mı ? 

Bu sorunun cevabı elbette ki söz konusu olan kişi veya ekibin icraatı, zamanın ve zeminin şartları, yönetilen toplumun çıkarları dikkate alınarak verilecektir.

Kur’an, olmazsa olmaz sınırı göstermiştir:

 “ Kötülük ve şer üzere yönetim dayatıldığında dayatmayı yapan, hâşâ peygamber de olsa karşı çıkılacaktır.” (Kur’an’ın Yarattığı mucize Devrimler, Yaşar Nuri Öztürk, 2010, İnkılâp kitapevi, Sayfa: 167)

MÜSLÜMANIM DİYEREK AKSİNİ SAVUNANLAR!

“…Şimdi siz Kitap'ın bir kısmına inanıp bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz?..” (2 / BAKARA / 85)

M. Kemal Adal


İtaat ama kime! Nebiye mi resule mi!

https://www.youtube.com/watch?v=C4anZDaODw4


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder