İŞTE ATATÜRK

İŞTE ATATÜRK
Allah Kuran’da: “Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz ve gönlün hepsi bundan sorumlu tutulacaktır.” (17/İSRA/36) buyurmuştur. Atatürk de: “Türk Kuran'ın arkasında koşuyor; fakat onun ne dediğini anlamıyor, içinde neler var bilmiyor ve bilmeden tapınıyor. Benim maksadım; arkasında koştuğu kitapta neler olduğunu Türk anlasın” (Osman Ergin, Türk Maarif Tarihi 1-5, 1977 /A. Gürtaş, s. 41) demektedir.- "İŞTE ATATÜRK" PORTALINA GİRMEK İSTEDİĞİNİZDE YUKARIDAKİ RESMİ TIKLAYINIZ.

23 Mart 2016 Çarşamba

VARLIĞIN YÖNETİMİ (MÜLK) DE SÜNNETULLAH:


YARATMA VE YÖNETMEDE SÜNNETULLAH-2


A.     EGEMENLİK, HÜKÜM ALLAH'INDIR:

1.       Her Alemde Mutlak Yönetim ve Egemenlik, Allah’ındır:
2.       Hüküm Yalnız Allah’ındır:
3.       Allah Hükmüne Kimseyi Ortak Etmez:

B.      EMİR ALLAH'INDIR:

1.       Emri Bir Tektir, Göz Açıp Yumma Gibidir:
2.       Emrinden Bir Ruh Vahyetti:
3.       Şöyle Söz Aldı ve Buyurdu:
4.     Korunup Sakınma, Takva İçin Emirleri:

C.      TÜM VARLIKLAR ALLAH'A TESLİM OLMUŞTUR:

1.       Allah’a Secde Eder:
2.       Allah’a Boyun Eğer:
3.       Allah’ı Tespih Eder (Müsebbihat):

D.     PUTLAR HİÇ BİR ŞEY YARATAMAZ:

1.       Kendileri Yaratılmıştır:
2.       Gösterin Neyi Yarattılar:

 

YARATMA VE YÖNETMEDE SÜNNETULLAH-2

I.                  VARLIĞIN YÖNETİMİ (MÜLK) DE SÜNNETULLAH:


A.                EGEMENLİK, HÜKÜM ALLAH’INDIR:



1.                Her Alemde Mutlak Yönetim ve Egemenlik, Allah’ındır:



Şöyle yakar: "Ey mülkün Mâlik'i, sahibi olan Allah’ım! Sen mülk ve saltanatı dilediğine verir, mülk ve saltanatı dilediğinden çekip alırsın. Dilediğini yüceltip aziz edersin, dilediğini alçaltıp zelil kılarsın. İmkân, mal ve nimet senin elindedir. Sen, her şeye kadirsin." 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 26. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)

Göklerin de yerin de mülk ve yönetimi Allah'ındır. Allah Kadîr'dir, her şeye gücü yeter. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 189. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
Ey iman edenler! Sarhoşken, ne söylediğinizi bilinceye kadar, cünüpken de -yolculuk halinde olmanız müstesna- boy abdesti alıncaya kadar namaza yaklaşmayın. Eğer hastalanırsanız yahut yolculuk halinde bulunursanız yahut biriniz tuvaletten gelmişse yahut kadınlara dokunmuşsanız, bütün bu durumlarda su da bulamamışsanız, temiz bir toprakla teyemmüm edin. Yani yüzlerinizi ve ellerinizi meshedin. Allah Afüvv'dür, günahları affeder, Gafûr'dur, hataları bağışlar. 4. sure (NİSA) 43. ayet (Resmi: 4/İniş: 98 / Alfabetik:82)
Yemin olsun ki, "Allah Meryem'in oğlu Mesih'tir" diyenler küfre batmışlardır. De ki: "Allah; Meryem'in oğlu Mesih'i, annesini ve yeryüzündeki insanların hepsini helâk etmek istese Allah'a karşı kimin elinde bir güç vardır!" Hem göklerin hem yerin hem de bunlar arasındakilerin mülk ve yönetimi Allah'ındır. Dilediğini yaratır. Allah her şeye Kadîr'dir5. sure (MÂİDE) 17. ayet (Resmi: 5/İniş:110 /Alfabetik:60)
Göklerin de yerin de mülk ve saltanatının Allah'ın olduğunu bilmedin mi? Dilediğine azap eder O, dilediğini affeder. Allah'ın gücü her şeye yeter. 5. sure (MÂİDE) 40. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
Göklerin, yerin ve bunlarda bulunanların mülkü/yönetimi Allah'ındır. O'nun her şeye gücü yeter. 5. sure (MÂİDE) 120. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)

Gökleri ve yeri hak olarak yaratan da O'dur. "Ol!" dediği gün, hemen oluverir. Sözü haktır O'nun. Sûra üfleneceği gün de mülk ve yönetim O'nundur. Âlim'dir, görünmeyeni de görüneni de bilen O'dur. O'dur Hakîm, O'dur Habîr. 6. sure (EN'ÂM) 73. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
De ki: "Ey insanlar! Ben sizin üstünüze Allah'ın resulüyüm. Göklerin ve yerin mülkü o Allah'ındır. İlah yoktur O'ndan başka. O diriltir, O öldürür. O halde Allah'a ve resulüne iman edin; Allah'a ve onun sözlerine inanan o ümmi peygambere iman edip uyun ki, doğruya ve güzele ulaşabilesiniz." 7. sure (A'RAF) 158.ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)

 Göklerin de yerin de mülk ve yönetimi Allah'ındır. Diriltir de öldürür de. Sizin için Allah dışında ne bir dost vardır ne de bir yardımcı. 9. sure (TEVBE) 116. ayet (Resmi: 9 İniş:113 /Alfabetik:104)
O gün mülk ve yönetim Allah'ındır. Aralarında O, hüküm verecektir. İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlar, nimetlerle dolu cennetlerde olacaklardır. 22. sure (HAC) 56. ayet (Resmi: 22/ İniş:88/Alfabetik:32)
Şunu da sor: "Eğer biliyorsanız söyleyin. Kimdir o, her şeyin melekûtu / aslı esası elinde olan? O koruyup gözeten ama korunup gözetilmeyen?" 23. sure (MÜ'MİNÛN) 88. ayet (Resmi: 23/İniş:74 /Alfabetik:70)
Yücelerden yücedir, o hak padişah olan Allah! İlah yok O'ndan başka. O şanlı arşın Rabbidir O! 23. sure (MÜ'MİNÛN) 116. ayet (Resmi: 23/İniş:74/Alfabetik:70)

Göklerin ve yerin mülkü/yönetimi Allah'ındır. Dönüş Allah'adır. 24. sure (NÛR) 42. ayet (Resmi: 24/İniş:102/Alfabetik:84)
Allah; sizin, iman edip hayra ve barışa yönelik iyilikler yapanlarınıza şu vaatte bulunmuştur: Onlardan öncekileri halef kıldığı gibi onları da yeryüzünde mutlaka halef kılacak. Onlar için beğenip seçtiği dinlerini yine onlar için güç kaynağı yapacak, onları korkularının arkasından mutlaka güvene ulaştıracak. Bana kulluk/ibadet edecekler, hiçbir şeyi bana ortak koşmayacaklar. Bundan sonra nankörlük edenlerse, yoldan sapanların ta kendileridir. 24. sure (NÛR) 55. ayet (Resmi: 24 İniş:102/ Alfabetik:84)

Göklerin ve yerin mülk ve saltanatı yalnız O'nundur. Çocuk edinmemiştir O. Mülk ve saltanatında ortak yoktur O'na. Her şeyi yaratmış ve her şeye bir ölçü ve oluş tarzı takdir etmiştir. 25. sure (FURKÂN) 2. ayet (Resmi: 25/İniş:42/Alfabetik:29)
O gün gerçek mülk ve yönetim Rahman'ındır. Ve o, kâfirler için çok zorlu bir gündür. 25. sure (FURKÂN) 26. ayet (Resmi: 25/İniş:42/Alfabetik:29)
Allah'ın yanında diğer bir tanrıya daha kulluk etme. İlah yok O'ndan başka. O'nun yüzü dışında her şey helâk olacaktır. Hüküm yalnız O'nundur ve O'na döndürüleceksiniz. 28. sure (KASAS) 88. ayet (Resmi: 28/İniş:49/Alfabetik:53)
Her şeyin kaynağı/egemenliği elinde olan o yaratıcının şanı çok yücedir! Sonunda O'na döndürüleceksiniz. 36. sure (YÂSÎN) 83. ayet (Resmi: 36/İniş:41/Alfabetik:108)
Yoksa göklerin, yerin ve bu ikisi arasında bulunanların mülk ve saltanatı onların mı? Eğer öyleyse sebepler içinde yükselsinler. 38. sure (SÂD) 10. ayet (Resmi: 38/İniş:38/Alfabetik:88)
Sizi bir tek canlıdan yarattı; sonra o canlıdan onun eşini vücuda getirdi. Ve sizin için davarlardan sekiz çift indirmiştir. Sizi annelerinizin karınlarında üç karanlık içinde, bir yaratıştan öbürüne geçirerek oluşturuyor. İşte Allah! Budur sizin Rabbiniz! Yalnız O'nundur mülk ve saltanat! İlah yoktur O'ndan başka! Hal böyle iken nasıl oluyor da gerçeğin tersine döndürülüyorsunuz?! 39. sure (ZÜMER) 6. ayet (Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)
De ki: "Şefaat, tümden ve sadece Allah'ındır. Göklerin ve yerin mülkü/yönetimi O'nundur. Sonunda O'na döndürüleceksiniz." 39. sure (ZÜMER) 44. ayet (Resmi: 39 İniş:59 /Alfabetik:114)

 O gün onlar ortaya çıkarlar. Hiçbir şeyleri Allah'a gizli kalmaz. Kimindir bugün mülk/saltanat? O Vâhid ve Kahhâr olan Allah'ın! 40. sure (MÜ'MİN) 16. ayet (Resmi: 40/İniş:60/Alfabetik:69)
Göklerin ve yerin mülkü/yönetimi Allah'ındır. Dilediğini yaratır. Dilediğine kız evlat bağışlar, dilediğine erkek evlatlar armağan eder. 42. sure (ŞÛRÂ) 49. ayet (Resmi: 42/İniş:62 /Alfabetik:95)
Bırak onları, kendilerine vaat edilen günlerine kavuşuncaya değin dalıp gitsinler; oynayıp oyalansınlar! 43. sure (ZUHRUF) 83. ayet (Resmi: 43/İniş:63/Alfabetik:113)
Göklerin ve yerin mülkü/saltanatı Allah'ındır. Kıyamet kopunca, işte o gün, gerçekleri hükümsüz kılanlar hüsrana uğrayacaklardır. 45. sure (CÂSİYE) 27. ayet (Resmi: 45/İniş:65/Alfabetik:15)

2.                Hüküm Yalnız Allah’ındır:



De ki: "Ben Rabbimden gelen bir beyyine üzerindeyim. Ama siz onu yalanladınız. Acele istediğiniz şey benim yanımda değil. Hüküm yalnız ve yalnız Allah'ındır. Hakkı o anlatır. Ayırt edip çözüm getirenlerin en hayırlısı O'dur." 6. sure (EN'ÂM) 57. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)

Nihayet onlar gerçek Mevlâ'ları olan Allah'a götürülürler. Gözünüzü açın! Hüküm yalnız O'nundur. Ve hesap görenlerin en süratlisi de O'dur. 6. sure (EN'ÂM) 62. ayet (Resmi:6/İniş:55/Alfabetik:20)
"O'nun yanında nelere kulluk ediyorsunuz? Sadece bir takım isimlere ki, adlarını siz ve atalarınız koymuştur. Onlar hakkında Allah, hiçbir kanıt indirmemiştir. Hüküm yalnız Allah'ındır. O, yalnız ve yalnız kendisine kulluk etmenizi emretti. Eskimez ve pörsümez din işte budur. Ama insanların çokları bilmiyorlar." 12. sure (YÛSUF) 40. ayet (Resmi: 12/İniş:53/Alfabetik:110)

Yakub şunu da söyledi: "Oğullarım, bir tek kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. Gerçi ben, Allah'ın takdir ettiği bir şeyi sizden savamam, hüküm yalnız Allah'ındır. Yalnız O'na dayandım ben, yalnız O'na güvenip dayansın tevekkül sahipleri." 12. sure (YÛSUF) 67. ayet (Resmi: 12/İniş:53/Alfabetik:110)

O, Allah'tır! Tanrı yoktur O'ndan başka. İlkte de sonda da hamt yalnız O'nadır. Hüküm de yalnız O'nundur / O'nun içindir. Ve siz yalnız O'na döndürüleceksiniz. 28. sure (KASAS) 70. ayet (Resmi: 28/İniş:49/Alfabetik:53)
Allah'ın yanında diğer bir tanrıya daha kulluk etme. İlah yok O'ndan başka. O'nun yüzü dışında her şey helâk olacaktır. Hüküm yalnız O'nundur ve O'na döndürüleceksiniz. 28. sure (KASAS) 88. ayet (Resmi: 28/İniş:49/Alfabetik:53)

Birkaç yıl içinde. İş / oluş / hüküm, önünde de sonunda da Allah'ındır. Onların galibiyet gününde müminler ferahlayacaklar, 30. sure (RÛM) 4. ayet (Resmi: 30/İniş:84/Alfabetik:87)

3.                Allah Hükmüne Kimseyi Ortak Etmez:



İş ve hüküm konusunda sana düşen bir şey yoktur. Allah ya tövbelerini kabul ederek onları bağışlar yahut da zalim oldukları için onlara azap eder. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 128. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)

De ki: "Onların ne kadar kaldıklarını Allah daha iyi bilir. O'nun elindedir göklerin ve yerin gaybı. Ne güzel görendir O, ne güzel işitendir. Onların, O'ndan başka bir dostları da yoktur. Ve O, hükmüne hiç kimseyi ortak etmez." 18. sure (KEHF) 26. ayet (Resmi: 18/İniş:69/Alfabetik:54)
De ki: "Ben size zarar verme gücüne de ışık ve aydınlık verme gücüne de sahip değilim." De ki: "Allah'tan beni hiç kimse kurtaramaz ve O'nun dışında bir sığınak da asla bulamam." "Ancak Allah'tan bir tebliğ ve O'nun mesajlarından bir şeyler sunabilirim." Allah'a ve O'nun resulüne isyan edenler için cehennem ateşi vardır. Sürekli içinde kalacaklardır. 72. sure (CİN) 21-23. ayet (Resmi: 72/ İniş:40/Alfabetik:16)

B.                EMİR ALAH’INDIR:



1.                Emri Bir Tektir, Göz Açıp Yumma Gibidir:


Emrimiz bir tektir, bir göz kırpma gibidir. 54. sure (KAMER) 50. ayet (Resmi: 54/İniş:37  /Alfabetik:52)


2.                Emrinden Bir Ruh Vahyetti:


İşte böylece sana da emrimizden bir ruh vahyettik. Sen, kitap nedir, iman nedir bilmezdin. Fakat biz onu, kullarımızdan dilediğimizi kendisiyle kılavuzladığımız bir nur yaptık. Hiç kuşkusuz, sen, dosdoğru bir yola kılavuzluk etmektesin. 42. sure (ŞÛRÂ) 52. ayet (Resmi: 42/İniş:62/Alfabetik:95)


3.                Şöyle Söz Aldı ve Buyurdu:

 
İsrailoğulları'ndan şöyle bir söz de almıştık: Allah'tan başkasına ibadet etmeyin, anne-babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara iyilik ve güzellikle davranın. İnsanlara güzeli ve güzelliği söyleyin. Namazı kılın, zekâtı verin. Bütün bunlardan sonra siz, pek azınız müstesna, sırt çevirdiniz. Hâlâ da yüz çevirip duruyorsunuz. Sizden şu sözü de almıştık: Birbirinizin kanını dökmeyeceksiniz. Birbirlerinizi yurtlarınızdan çıkarmayacaksınız. Bunu kabul etmiştiniz. Hâlâ da buna tanıklarsınız. 2. sure (BAKARA) 83-84. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Allah, kendisinden başka tanrı olmadığına tanıktır. Meleklerle ilim sahipleri de adalet ölçüsüne sarılarak tanıklık etmişlerdir ki, o Azîz ve Hakîm olandan başka hiçbir ilah yoktur. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 18. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
Allah'a kulluk edin. O'na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana-babaya, akrabaya, yetim ve öksüzlere, çaresizlere, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolda kalmışa, size bağımlı olanlara iyi ve güzel davranın. Allah, kasılıp böbürlenen şımarıkları sevmez. 4. sure (NİSA) 36. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
De ki onlara: "Hadi gelin, Rabbinizin size neleri haram kıldığını yüzünüze karşı okuyayım: Hiçbir şeyi O'na ortak koşmayın. Ana-babaya çok iyi davranın. Yoksulluk endişesiyle çocuklarınızı öldürmeyin; biz sizi de onları da rızıklandırırız. Kötülüklerin görünenine de gizli kalanına da yaklaşmayın. Allah'ın saygın ve aziz kıldığı cana, bir hakkı savunmak dışında kıymayın. Allah size bunları önerdi ki, aklınızı işletebilesiniz." 6. sure (EN'ÂM) 151. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)

"Yetimin malına yaklaşmayın! Ancak rüştüne erişinceye kadar en güzel yolla ilgilenme hali müstesna. Ölçme ve tartmayı tam bir dürüstlükle yerine getirin. Hiç kimseye yaratılış kapasitesinin üstünde yükümlülük getirmiyoruz. Konuştuğunuz zaman, yakınlarınız / aleyhine de olsa, adaleti gözetin. Ve Allah'a verdiğiniz söze sadık kalın. Düşünüp öğüt alasınız diye O size bunları önerdi. 6. sure (EN'ÂM) 152. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Allah'ın emri geldi. Onunla yüz yüze gelmekte acele etmeyin. Tüm varlığın tespih ettiğidir o Allah. Arınmıştır onların şirk koştuklarından. 16. sure (NAHL) 1. ayet (Resmi: 16 İniş:70/Alfabetik:75)
Kur'an'ı okuduğun zaman, o kovulup taşlanmış şeytandan Allah'a sığın! 16. sure (NAHL) 98. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)
Allah'ın yanına başka bir ilah koyma ki, yapayalnız ve horlanmış olarak oturup kalmayasın. Rabbin şöyle hükmetti: O'ndan başkasına kulluk / ibadet etmeyin, anaya babaya çok iyi davranın: Onlardan birisi yahut her ikisi senin yanında ihtiyarlık çağına gelirse sakın onlara "Öf!" bile deme; onları azarlama, onlara tatlı, iltifatlı söz söyle. Rahmetten yerlere eğilme kanadını onlar için indir ve de ki: "Rabbim, merhametli davran onlara, tıpkı küçüklüğümde beni koruyup büyüttükleri gibi." 17. sure (İSRÂ) 22-24. ayet (Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)

Akrabaya hakkını ver. Çaresize, yolda kalana da. Fakat saçıp savurma. Çünkü saçıp savuranlar şeytanların kardeşleri olurlar. Ve şeytan, kendi Rabbine nankörlük etmiştir. Eğer onlardan, Rabbinden ümit ettiğin bir rahmeti bekleme yüzünden yüz çevirecek olursan, o zaman onlara yumuşak / tatlı bir söz söyle. Elini bağlayıp boynuna asma. Ama onu büsbütün de salıverme. Sonra kınanır, hasret içinde bir köşede büzülür kalırsın. 17. sure (İSRÂ) 26-29. ayet (Resmi: 17/İniş:50/ Alfabetik:46)
Yoksulluk korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin. Onları da sizi de biz rızıklandırıyoruz. Kuşkusuz, onları öldürmek büyük bir günahtır. Zinaya yaklaşmayın. Çünkü o iğrenç bir iştir; yol olarak da çok kötüdür. Allah'ın saygıya layık kıldığı cana haklı bir sebep yokken kıymayın. Kim haksızlıkla öldürülürse, onun velisine yetki / söz hakkı vermişizdir. Ama o da öldürmede sınır tanımazlık etmesin. Çünkü kendisine yardım edilmiştir. Yetimin malına yaklaşmayın. Ancak rüştüne erişinceye kadar, güzel bir yolla ilgilenebilirsiniz. Ahdinize vefalı olun çünkü verilen söz sorumluluk gerektirir. Ölçtüğünüz zaman tam ve dürüst ölçün. Hilesiz teraziyle tartın. Bu, hem hayırlı hem de sonuç bakımından güzeldir. 17. sure (İSRÂ) 31-35. ayet (Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)
Hiçbir şey için, "Ben bunu yarın kesinlikle yapacağım." deme. "Allah dilerse" şeklinde söyleyebilirsin. Unuttuğunda, Rabbini an. Ve de: "Umarım ki Rabbim beni, bundan daha yakın bir zamanda başarıya / aydınlığa ulaştırır." 18. sure (KEHF) 23 24. ayet (Resmi: 18/İniş:69/Alfabetik:54)
 "Bağına girdiğinde, 'Mâşallah, kuvvet yalız Allah'tandır!' desen olmaz mıydı? Gerçi sen beni, malca ve evlatça senden basit görüyorsun ama, 18. sure (KEHF) 39. ayet (Resmi: 18/İniş:69/Alfabetik:54)
Rahman'ın kulları, yeryüzünde böbürlenmeden / rahatsız etmeden yürüyen kişilerdir. Cahiller onlara hitap edince, "selam" derler. Geceleri, Rableri huzurunda secde ederek, ayakta durarak geçirirler. Ve şöyle yakarırlar: "Rabbimiz, cehennem azabını bizden uzak tut. Doğrusu, onun azabı inatçı ve yapışkandır." Ne kötü bir durak yeridir o, ne kötü bir dinlenme yeri! Onlar harcadıkları zaman ne savurganlığa saparlar ne de cimrilik ederler. O ikisi arasında bir dengededir bu. Onlar Allah'ın yanında bir başka ilaha yakarmazlar / davet etmezler. Allah'ın saygıya layık kıldığı canı haksız yere almazlar. Zina etmezler. Bunları yapan cezaya çarpılır. Kıyamet günü azap kendisi için kat kat artırılır da hor ve ezik halde onun içinde sürekli kalır. Tövbe ederek inanan ve barışa yönelik iyi bir iş yapan müstesna. Allah, böylelerinin kötülüklerini güzelliğe dönüştürür. Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir. Kim tövbe edip hayra ve barışa yönelik iş yaparsa, hiç kuşkusuz tövbesi kabul edilmiş olarak Allah'a döner. Onlar yalana tanıklık etmezler / yalan söze kulak vermezler. Boş lakırdıya rastladıklarında soylu bir tavırla geçip giderler. Rablerinin ayetleri kendilerine hatırlatıldığında, kör ve sağırlar gibi onlar üzerine kapanmazlar. 25. sure (FURKÂN) 63-73. ayet (Resmi: 25/İniş:42/Alfabetik:29)
Onlar, kendilerine, "Allah'tan başka ilah yoktur" dendiğinde, kibirleniyorlardı. 37. sure (SÂFFÂT) 35. ayet (Resmi: 37/İniş:56/Alfabetik:90) 

De ki: "Bana, dini yalnız Allah'a özgüleyerek, O'na ibadet / kulluk etmem emredildi." "Ve bana, müslümanların ilki olmam emredildi." 39. sure (ZÜMER) 11-12. ayet (Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)
Allah'tan başka tanrı olmadığını kuşkusuzca bil! Hem kendi günahın için hem de mümin erkeklerle mümin kadınlar için af dile. Allah sizin, dönüp dolaşacağınız yeri de varıp ulaşacağınız yeri de bilir. 47. sure (MUHAMMED) 19. ayet (Resmi: 47/İniş:99/Alfabetik:64)


4.                Korunup Sakınma, Takva İçin Emirleri:


Sana, doğan aylardan sorarlar. De ki: "Onlar, insanların çeşitli yararları ve bir de hac için vakit ölçüleridir." Hayra ulaşmak evlere arkalarından girmeniz değildir. Hayra ulaşan o kişidir ki, takvaya sarılıp korunur. Evlere kapılarından girin. Allah'tan korkun ki kurtuluşa erebilesiniz. 2. sure (BAKARA) 189. ayet (Resmi: 2/İniş:92/ Alfabetik:11)
İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlara; bundan böyle korunup iman ederek iyi işler yaptıkları, sonra takvaya sarılıp imanda kemale erdikleri, sonra bir mertebe daha korunup güzellikler sergiledikleri takdirde, daha önce tatmış olduklarından ötürü hiçbir günah yoktur. Allah, güzel düşünüp güzel davrananları sever. 5. sure (MÂİDE) 93. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
Bu benim dosdoğru yolumdur, onu izleyin, başka yolları izlemeyin! Yoksa bu hal sizi O'nun yolundan uzaklaştırıp parçalara böler. Sakınıp korunasınız diye O bunu önermiştir size. 6. sure (EN'ÂM) 153. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
İnkâr edenler, kalplerine öfkeli taassubu, o cahiliye taassubunu yerleştirmişlerdi. Allah ise huzur ve mutluluğunu resulünün, inananların üstüne indirmişti. Onları, takva kelimesine bağlı tutmuştu. Zaten onlar buna layık ve ehil idiler. Allah her şeyi çok iyi bilmektedir. 48. sure (FETİH) 26. ayet (Resmi: 48/İniş:109/Alfabetik:27)

Sonra onların eserleri üzere, resullerimizi art arda gönderdik. Meryem'in oğlu İsa'yı da onların ardınca gönderdik. Ona İncil'i verdik; ona uyanların gönüllerine şefkat ve merhamet koyduk. Bir bid'at olarak ortaya çıkardıkları ruhbaniyeti, onlar üzerine biz yazmamıştık. Allah'ın rızasını kazanmak için ortaya çıkardılar. Ama ona gerektiği şekilde saygılı olmadılar. Onların, iman edenlerine ödüllerini verdik. Onlardan çoğu yoldan çıkmış olanlardır. 57. sure (HADÎD) 27. ayet (Resmi: 57/İniş:112/ Alfabetik:33)
O halde, Rabbinin hükmü karşısında sabret ve onların günahkârlarına da nankörlerine de boyun eğme. 76. sure (İNSÂN) 24. ayet (Resmi: 76/İniş:90/Alfabetik:43)
Hayır, hayır! O (Kahrolası insan, ne kadar da nankördür! 80/17-MKA), O'nun kendisine emrettiğini hiç yerine getirmedi. 80. sure (ABESE) 23. ayet (Resmi: 80/İniş:24/Alfabetik:1)

C.                TÜM VARLIKLAR ALLAH'A TESLİM OLMUŞTUR:


1.                Allah’a Secde Eder:


Göklerde ve yerde kim varsa gölgeleriyle birlikte ister istemez ve sabah-akşam Allah'a secde eder. 13. sure (RA'D) 15. ayet (Resmi: 13/İniş:87/Alfabetik:85)

2.                Allah’a Boyun Eğer:


"Allah çocuk edindi." dediler. Haşâ! Böyle bir şeyden arınmıştır O! Tam aksine, göklerdekiler de yerdekiler de O'na aittir. Bunların tümü O'nun önünde boyun bükmektedir. 2. sure (BAKARA) 116. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Hâlâ Allah'ın dininden gayrısını mı arıyorlar? Oysaki göklerdeki şuurlular da, yerdekiler de ister istemez O'na teslim olmuşlardır ve yalnız O'na döndürüleceklerdir. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 83. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)

Rabbiniz o Allah'tır ki, gökleri ve yeri altı günde yaratmış, sonra da arş üzerinde egemenlik kurmuştur. Geceyi gündüze bürüyüp örter. O bunu, bu da onu aralıksız ve titiz bir biçimde kovalar durur. Güneş, Ay, yıldızlar O'nun emrine boyun eğmiş. Gözünüzü açın; yaratış da O'nundur, emir veriş de / yaratış da O'nun içindir, emir veriş de. Âlemlerin Rabbi olan Allah çok yücedir. 7. sure (A'RAF) 54. ayet (Resmi: 7/İniş:39 /Alfabetik:9)
Gök gürültüsü O'nu hamd ile tespih eder; melekler de O'ndan ürpererek... Yıldırımlar gönderir de onlarla dilediğini çarpar. Allah, tuzak kuranların hilelerini başlarına geçirmede çok güçlü olduğu halde, onlar O'na karşı mücadele edip duruyorlar. 13. sure (RA'D) 13. ayet (Resmi: 13/İniş:87/Alfabetik:85)

Göklerde ve yerde kim varsa gölgeleriyle birlikte ister istemez ve sabah-akşam Allah'a secde eder. 13. sure (RA'D) 15. ayet (Resmi: 13/İniş:87/Alfabetik:85)
Allah'ın emri geldi. Onunla yüz yüze gelmekte acele etmeyin. Tüm varlığın tespih ettiğidir o Allah. Arınmıştır onların şirk koştuklarından. 16. sure (NAHL) 1. ayet (Resmi: 16 İniş:70/Alfabetik:75)
Yedi gök, yerküre ve bunların içindekiler O'nu tespih ederler. Hiçbir şey yoktur ki, O'nu överek tespih etmesin; fakat siz onların tespihlerini fark edemezsiniz. O Halîm'dir, Gafûr'dur. 17. sure (İSRÂ) 44. ayet (Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)
 Göklerde ve yerde kim varsa O'na aittir. Ve O'nun katındakiler, O'na ibadet etmekten ne çekinirler ne de yorulurlar. Gece ve gündüz tespih ederler, bıkıp usanmazlar. 21. sure (ENBİYÂ) 19-20. ayet (Resmi: 21/İniş:73/Alfabetik:21)
Her canlı, ölümü tadacaktır. Biz bir imtihan olarak sizi şer ile de hayır ile de deniyoruz. Sonunda bize döndürüleceksiniz. 21. sure (ENBİYÂ) 35. ayet (Resmi: 21/İniş:73/ Alfabetik:21)

Görmedin mi, göklerdeki ve yerdeki şuurlular da bölük bölük olmuş kuşlar da Allah'ı tespih etmektedir. Her biri kendine özgü duasını, kendine özgü tespihini bilmiştir. Allah, onların yapmakta olduklarını çok iyi bilmektedir. Göklerin ve yerin mülkü / yönetimi Allah'ındır. Dönüş Allah'adır. 24. sure (NÛR) 41-42. ayet (Resmi: 24/İniş:102 /Alfabetik:84)
Göklerde ve yerde kim varsa O'nundur. Hepsi O'na boyun eğmektedir. 30. sure (RÛM) 26. ayet (Resmi: 30/İniş:84/Alfabetik:87)
Görmedin mi, Allah geceyi gündüzün içine sokuyor, gündüzü de gecenin içine sokuyor. Güneş'i ve Ay'ı bir emre boyun eğdirmiş. Hepsi belirlenmiş bir süreye doğru akıp gidiyor. Kuşkusuz, Allah, yapmakta olduklarınızdan haberdardır. 31. sure (LOKMAN) 29. ayet (Resmi: 31/İniş:57/Alfabetik:59)

Sonra buhar/duman halindeki göğe yöneldi de ona ve yerküreye şöyle seslendi: "İsteyerek veya istemeyerek gelin!" Onlar şöyle dediler: "İsteyerek geldik!" 41. sure (FUSSİLET) 11. ayet (Resmi: 41/İniş:61/Alfabetik:30)

3.                Allah’ı Tespih Eder (Müsebbihat):



Göklerde ve yerdeki her şey Allah'ı tespih etmektedir. Azîz'dir O, Hakîm'dir. 57. sure (HADÎD) 1. ayet (Resmi: 57/İniş:112/Alfabetik:33)
Göklerde ne var, yerde ne varsa Allah'ı tespih etmiştir. Azîz'dir O, Hakîm'dir. 59. sure (HAŞR) 1. ayet (Resmi: 59/İniş:95/Alfabetik:35)
Göklerde ne var, yerde ne varsa Allah'ı tespih etmiştir. Azîz'dir O, Hakîm'dir. 61. sure (SAFF) 1. ayet (Resmi: 61/İniş:108/Alfabetik:89)
Göklerdekiler ve yerdekiler o Melik, o Kuddûs, o Azîz, o Hakîm Allah'ı tespih ediyor. 62. sure (CUMUA) 1. ayet (Resmi: 62/İniş:96/Alfabetik:17)
Göklerdekiler ve yerdekiler Allah'ı tespih ediyor. O'nundur mülk ve yönetim; O'nun içindir tüm övgüler. Her şeye gücü yetendir O. 64. sure (TEĞÂBÜN) 1. ayet (Resmi: 64/İniş:107/ Alfabetik:101)

Yedi gök, yerküre ve bunların içindekiler O'nu tespih ederler. Hiçbir şey yoktur ki, O'nu överek tespih etmesin; fakat siz onların tespihlerini fark edemezsiniz. O Halîm'dir, Gafûr'dur. 17. sure (İSRÂ) 44. ayet (Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)

D.               PUTLAR HİÇ BİR ŞEY YARATAMAZ:


1.                Kendileri Yaratılmıştır:



Hiçbir şey yaratmayan, bizzat kendileri yaratılmış olan şeyleri / kişileri mi ortak koşuyorlar? 7. sure (A'RAF) 191. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)

De ki: "Ortak tuttuklarınız içinde, yaratışa başlayan, sonra, yarattığını çevirip bir daha yaratan kim var?" De ki: "Allah! Yaratışı başlatır, sonra onu çevirip yeniden yaratır. O halde nasıl oluyor da başka bir yöne döndürülüyorsunuz?" 10. sure (YÛNUS) 34. ayet (Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik:109)
De ki: "Göklerin ve yerin Rabbi kim?" De ki: "Allah." De ki: "O'nun yanında başka evliya mı / destekçiler mi edindiniz? Bunlar kendilerine bile yarar sağlayıp zarar verme gücünde değiller." De ki: "Körle gören yahut karanlıklarla ışık bir olur mu? Yoksa Allah'a, tıpkı O'nun yarattığı gibi yaratan ortaklar buldular da yaratış / yaratılanlar kendileri için benzeşir hale mi geldi?" De ki: "Allah'tır her şeyi yaratan, O'dur Vâhid ve Kahhâr olan." 13. sure (RA'D) 16. ayet (Resmi: 13/İniş:87/Alfabetik:85)

O suyla sizin için ekin, zeytin, hurmalıklar, üzümler ve her çeşitten meyvalar bitirir. Hiç kuşkusuz, bunda, derin derin düşünen bir toplum için gerçek bir mucize vardır. Geceyi, gündüzü, Güneş'i ve Ay'ı sizin emrinize vermiştir. Yıldızlar da O'nun emriyle bir hizmete boyun eğmiştir. Bütün bunlarda, aklını çalıştıran bir topluluk için elbette ibretler vardır. Ve sizin için yeryüzünde, çeşit çeşit renklerde başka şeylere de vücut vermiştir. Bütün bunlarda, düşünüp ibret alacak bir toplum için elbette bir mucize vardır. Ve O'dur ki, içinden taze bir et yemeniz ve kuşanacağınız bir süs çıkarmanız için denizi emrinize vermiştir. Gemileri onda yara yara gider görürsün. Böyle yapmıştır ki, O'nun kereminden nasip arayasınız ve şükredebilesiniz. Sizi çalkayıp sarsar diye yerküreye ağır dağlar, ırmaklar, yollar koydu. İyiye ve doğruya ulaşmanız umulmaktadır. Ve nice işaretler! Yıldızla da onlar, yol ve yön doğrulturlar. Yaratan, yaratmayana benzer mi? Hiç düşünmüyor musunuz? Allah'ın nimetlerini saymaya kalkarsanız, onların sonunu getiremezsiniz. Allah, gerçekten Gafûr ve Rahîm'dir. Allah, sizin gizlediğinizi de açığa vurduğunuzu da bilir. Allah dışında yakardıklarınız hiçbir şey yaratamazlar; onların kendileri yaratılmaktadır. Yoksa yerden bazı ilahlar edindiler de topraktan çıkarıp diriltme işini onlar mı yapacak? 16. sure (NAHL) 11. ayet (Resmi: 16-21/İniş:70/Alfabetik:75)
Ey insanlar! Size bir örnek verildi; onu dinleyin. O Allah'ın yanında yakarıp durduklarınız var ya, hepsi bir araya toplansalar bir sinek bile yaratamazlar. Sinek onlardan bir şey kapacak olsa, bunu bile ondan geri alamazlar. İsteyen de âciz, istenen de... 22. sure (HAC) 73. ayet (Resmi: 22/İniş:88/Alfabetik:32)

 Allah, çocuk filan edinmemiştir. O'nunla beraber herhangi bir ilah da yoktur. Eğer böyle olsaydı, her ilah kendi yarattığını yok ederdi ve mutlaka biri ötekine üstün gelmeye çalışırdı. Allah'ın şanı onların nitelendirmelerinden yücedir, arınmıştır. 23. sure (MÜ'MİNÛN) 91. ayet (Resmi: 23/İniş:74/Alfabetik:70)
Ey insanlar, Allah'ın, üzerinizdeki nimetini anın! Allah'tan başka yaratıcı mı var? Sizi gökten ve yerden rızıklandırır. O'ndan başka ilah yoktur. Hal böyle iken nasıl oluyor da yüz geri çevriliyorsunuz? 35. sure (FATIR) 3. ayet (Resmi: 35/İniş:43/Alfabetik:24)

2.                Gösterin Neyi Yarattılar:



İşte Allah'ın yaratışı / yarattıkları! Hadi gösterin bana onun dışındakiler ne yaratmıştır? Hayır, hayır, zalimler açık bir sapıklık içindedirler. 31. sure (LOKMAN) 11. ayet (Resmi: 31/İniş:57/Alfabetik:59)
De ki: "Allah'ın berisinden yakardığınız şu ortaklarınızı gördünüz mü? Gösterin bana topraktan neyi yarattı onlar!" Yoksa göklerde bir ortaklıkları mı var? Yoksa onlara bir kitap verdik de kendileri o kitaptan bir kanıt üzerinde midirler? Hayır, zalimler birbirlerine aldanıştan / aldatıştan başka hiçbir şey vaat etmezler. 35. sure (FATIR) 40. ayet (Resmi: 35/İniş:43/Alfabetik:24)

De ki: "Allah dışında yakarmakta olduklarınızı gördünüz mü? Gösterin bana, yerden neyi yarattılar onlar? Yoksa göklerde bir ortaklıkları mı var? Eğer doğru sözlü kişiler iseniz bundan önceki bir kitap, yahut bir bilgi kalıntısı getirin bana!" 46. sure (AHKAF) 4. ayet (Resmi: 46/İniş:66/Alfabetik:3) 

SÜNNETULLAH E KİTAP (MKA) DAN ALINTIDIR - M. Kemal Adal

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder