İŞTE ATATÜRK

İŞTE ATATÜRK
Allah Kuran’da: “Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz ve gönlün hepsi bundan sorumlu tutulacaktır.” (17/İSRA/36) buyurmuştur. Atatürk de: “Türk Kuran'ın arkasında koşuyor; fakat onun ne dediğini anlamıyor, içinde neler var bilmiyor ve bilmeden tapınıyor. Benim maksadım; arkasında koştuğu kitapta neler olduğunu Türk anlasın” (Osman Ergin, Türk Maarif Tarihi 1-5, 1977 /A. Gürtaş, s. 41) demektedir.- "İŞTE ATATÜRK" PORTALINA GİRMEK İSTEDİĞİNİZDE YUKARIDAKİ RESMİ TIKLAYINIZ.

20 Mart 2016 Pazar

MATEMATİK ŞAŞMAZ

Ahmet B. ERCİLASUN

20 Mart 2016 Pazar 00:00

                1. Bölücü terör örgütü asla hedefine ulaşamayacak, Türk milletinin birliğini, ülkenin bütünlüğünü bozamayacaktır. İşledikleri vahşi cinayetler, Türk milletinin her gün daha fazla lanetini çekecek ve sonunda bu lanet içinde boğulacaklardır.
                2. AKP'nin, ülkenin yönetimini devraldığı 2002 yılında şehit sayısı sıfırlanmış, terör bitme noktasına getirilmişti. 2002'den bugüne kadar terör olayları ve şehit sayısı, bir iki yıl hariç, durmadan artmıştır. Sonunda bir bölgemizin bazı şehir ve kasabaları isyancılar tarafından ele geçirilmiştir. Kendi vatanımıza ait toprakları geri alabilmek için güvenlik güçlerimiz yüzlerce şehit vermiştir. Son aylarda da büyük şehirlerimizde katliamlar yaşanmaktadır. 13 (yazıyla on üç) yıldır ülkeyi AKP yönetmektedir. Durum ortadadır. Terör olaylarının sayısı da, şehit olan, yaralanan, anasız, babasız, eşsiz, evlatsız kalan insanlarımızın sayısı da ortadadır. AKP iktidarı döneminde, 13 yılda yüzlerce olay, yüzlerce şehit. Matematik şaşmaz. İktidarın sorumluluğu matematik bir gerçekliktir.
                3. Lafı dolandırmaya gerek yoktur. Sosyal, ekonomik, kültürel... diye başlayan; açılım, çözüm diye başlayan; ret, inkâr, asimilasyon diye başlayan; Türk, Kürt, Laz, Çerkez diye başlayan nutukların ve politikaların Türkiye'yi getirdiği nokta bütün çıplaklığı ile, yakılıp yıkılmış mahallelerle, ortalığa saçılmış cansız bedenlerle apaçık meydandadır. Bütün bu söylem ve politikalar iflas etmiştir.
                4. Gerek politikacıların, gerek her gün televizyonlarda arzıendam eden âkillerin söylediklerinin tam tersi doğrudur. Güvenlik politikaları kurtarıcı, açılım ve çözüm politikaları öldürücüdür. Nitekim 2002'den önceki güvenlik politikaları terörü bitirmiş, ölümleri sıfırlamış; 2002'den sonraki açılım ve çözüm politikaları ise terörü azdırmış ve bugünkü noktaya getirmiştir.
                5. Hiçbir şey gizli değildir. Her şey gözlerimizin önündedir. İktidar sahiplerinin izlediği politikalar da, her gün ağızlarından çıkan sözler de bilgisayarların silinmez belleklerinde durmaktadır. O politikalar ve o sözler de ortada, alınan netice de ortada. Gizli kapaklı hiçbir şey yok. Bütün suçlar aleni olarak işlenmektedir (17.03.2016 tarihli yazısında Yılmaz Özdil bunları bir bir yazmıştır.).
                6. Ankara'daki canavarlıkların sahipleri de, büyük şehirlerde arabaları, otobüsleri ateşe verenler de, şehir ve kasabalarımızı işgal eden isyancılar da hep aynı bölücü örgütün adamlarıdır. PKK, PYD, YPG, KCK... Hepsi aynı bölücü örgüttür. Ve bu iktidarın görevlendirdiği insanlar... Bu bölücü örgütün liderleriyle Oslo'da, İmralı'da görüşmüşlerdir; İmralı'dan Kandil'e posta götürmüşlerdir. Bölücü başının mesajlarını Diyarbakır'da okutmuşlardır. Her şey gözler önündedir. Her şey bilgisayarların silinmez belleklerindedir. 
                7. Başka devletler... AB devletleri, ABD, Rusya... Hiçbiri Türkiye'nin güçlü olmasını istemez. Bir yandan PKK'yı terör örgütleri listesine alırlar, bir yandan da PKK temsilcileriyle görüşürler. Bu ülkelerin ve temsilcilerinin, şu veya bu gerekçeyle Türkiye'nin iç işlerine müdahale etmesi, örgüt temsilcileriyle görüşmesi, onları parlamentolarında konuşturmaları karşısında, nutuktan başka hiçbir ciddi tepki göstermeyenler de bir süreden beri Türkiye'yi idare edenlerdir.
                8. Üç milyona yakın Suriyeliyi vatan topraklarına sokup ülkenin demografik yapısının değişmesine yol açanlar da bunlardır. Bu konuda Avrupa ülkeleriyle pazarlık yapanlar, bugüne kadar insanlıktan, merhametten, medeniyetimizden dem vurup durmuşlardır. Şimdi ise o kavramları unutup pazarlığa oturmuşlardır. Hiçbir ilimizin adını kirletmeye gerek yok; bu, onursuzca bir pazarlıktır. Söylenecek tek şey var. Bizim sınırlarımızdan girdikleri gibi sizin sınırlarınızdan da girerler. Tek çare, geldikleri ülkede, Suriye'de onlar için bir yerleşim alanı oluşturmaktır. Koalisyon güçlerinin gözetim ve koruması altında bir yerleşim alanı oluşturmak. Bunun dışında hiçbir pazarlık söz konusu olamaz.
                9. Her şey gözler önünde, her şey meydanda olduğuna göre; matematiğin şaşmaz neticesi açıkça belli olduğuna göre yapılacak iş, Türk milletinin suçluları ve sorumluları meşru ve hukuki yollar içinde cezalandırmasıdır.   
http://www.yenicaggazetesi.com.tr/ sitesinden 20.03.2016 tarihinde yazdırılmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder