İŞTE ATATÜRK

İŞTE ATATÜRK
Allah Kuran’da: “Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz ve gönlün hepsi bundan sorumlu tutulacaktır.” (17/İSRA/36) buyurmuştur. Atatürk de: “Türk Kuran'ın arkasında koşuyor; fakat onun ne dediğini anlamıyor, içinde neler var bilmiyor ve bilmeden tapınıyor. Benim maksadım; arkasında koştuğu kitapta neler olduğunu Türk anlasın” (Osman Ergin, Türk Maarif Tarihi 1-5, 1977 /A. Gürtaş, s. 41) demektedir.- "İŞTE ATATÜRK" PORTALINA GİRMEK İSTEDİĞİNİZDE YUKARIDAKİ RESMİ TIKLAYINIZ.

25 Şubat 2016 Perşembe

KUR'AN'A GÖRE, GÜZEL AHLAK ÇERÇEVESİNDE, SABIR VE ÜMİT

 
     


Sözlükte "dayanma, dayanıklılık" gibi anlamlara gelen sabır, ahlâkî bir kavram olarak, başa gelen musibetlerden dolayı Allah'tan başka kimseye şikâyetçi olmamak, yakınmamak, sızlanmamak; nefse ağır gelen ve hoşa gitmeyen şeyler karşısında dünya ve âhiret yararını düşünerek, ruhi dengeyi bozmamak için insanın kalbinde bulunmakta olan sükûnet ve dayanma gücü demektir.

 Sabır kavramı Kur'ân'da yetmişten fazla âyette geçmektedir. Diğer ahlâkî faziletlere de kaynaklık etmesi sebebiyledir ki Kur'ân'da müminlere ısrarla sabırlı olmaları emrolunmuştur (Kehf, 18/28).

 Mümin belâ ve musibetlere karşı sabırlı olduğu kadar dinin emirlerini yerine getirme ve yasaklarından kaçınma konusunda da sabırlı olmalıdır (Bakara, 2/249; Meryem, 19/65).

 Peygamberler çevresindekilere daima sabrı tavsiye etmişlerdir.

 Meselâ, Hz. Musa İsrailoğullarına, "Allah'tan yardım dileyin ve sabredin" (A'râf, 7/128.) tavsiyesinde bulunmuş, Hz. Lokman da oğluna; "Yavrucuğum! Namazı kıl, doğru ve yararlı olanı emret, kötü ve eğriden vazgeçir, başına gelebilecek her belaya sabırla katlan; bu azim ve kararlılık göstermeye değer bir şeydir." (Lokmân, 31/17) diye öğütte bulunmuştur.

Ayrıca Cenab-ı Hak, başına gelen belalara sabırla katlandığı için Hz. Eyyub'u, "O ne güzel kul." (Sâd, 28/44.) buyurarak övmüştür.

 Hz. Peygamber de müminlere başlarına gelen bela ve musibetlere karşı sabırlı olmaları tavsiyesinde bulunmuş, kendisi de "Sabret ve senin sabrın ancak Allah'ın yardımıyladır." (Nahl, 16/127). ilâhi buyruğuna uyarak hayatı boyunca sabır konusunda ümmetine örneklik etmiştir. “ ( Diyanet İşleri Başkanlığı, Dini kavramlar sözlüğü)


Sabır,  bir şeye çaresizlikten katlanmak değildir, zor koşullar altında cesaret ve metanetini yitirmeme duygusudur. Olumsuzluklar karşısında dayanıklı olma ve direnmektir. Sabırlı insan uzun süreli gecikmelere ve tahriklere, zorluklara rağmen moralini bozmadan, inanç ve ümidini kaybetmeden yoluna devam eder veya beklemesini uygun koşulların oluşmasına kadar sürdürür.

 Sabır İslam başta olmak üzere Hıristiyanlık, Yahudilik, Budizm ve Hinduizm dâhil bütün büyük dünya dinleri tarafından aranan bir niteliktir. "Acele işe şeytan karışır" atasözümüz de  sabrı öğütleyen en bilinen atasözlerinden biridir.

Sabırsızlık, aceleciliğe yol açar ve iyi düşünmeden verilmiş yanlış kararlara neden olabilir.

Sabretmek, kurtuluşa, başarıya sebep olan güzel bir huy, iyi ahlaki bir niteliktir. Sabır, Peygamberlerin hasletlerindendir. Bunun için atalarımız, (Sabır, acı ise de meyvesi tatlıdır), (Sabır selamettir), (Sabırla koruk helva olur) demişlerdir. Belalara sabretmek, kurtuluşa sebeptir.

Sabır, zahiren kötü bir görüntüyle yüzleşme zamanı geldiğinde gösterilen tevekküldür.

Sabır, tevazu, hoşgörü ve affetme, kin tutmamak,  tevekkül kavramları birbiriyle yakın ilişkisi olan ve biri olmadan diğerinin oluşması çok zor olan niteliklerdir.

 Sabrı güçlendiren duyguların başında tevekkül (Allaha dayanıp güvenmek) den kaynaklanan ve geleceğin iyi ve güzel olacağına duyulan “ümit”  gelir. Bu sebeple “Allah’tan ümit kesmek” insanın en büyük hüsran ve başarısızlık sebeplerinden biridir.

Bu  bağlamda Sabır, Kişinin olumsuzluklar karşısında yılmayarak ve bunları daha fazla dayanma, direnme,  çalışma ve Allah’ın yardımıyla aşabileceği inanancı (ümit) ile işin sonucunu Allah'a bırakmayı ve O’nun yaratacağı neticeyi güven ve rıza ile karşılayıp, doğru bildiği yolda çalışma çabalama azim ve iradesini sürdürmeyi  (tevekkül) de gerektirir.

 Kuranın deyişiyle:

“Sabredip bağışlayan bilsin ki bu, işlerin en zorlularındandır.” (42/Şura/43)

Şimdi Kuran’daki sabırla ilgili aşağıdaki ayetleri, sabırla okuyup, tefekkür edelim:

 Olumsuzluklara Karşı Dayanıklı Olma ve Direnme (Sabır)


1.                Kavram olarak, Ahlak, İnsanın Kendisine ve Çevresine Karşı Ahlaki Sorumlulukları, İyi ve Öğülen Tutum ve Davranışlar, Olumsuzluklara Karşı Dayanıklı Olma ve Direnme (Sabır)


Onların söylediklerine sabret! Ve güzelce ayrıl onlardan. 73. sure (MÜZZEMMİL) 10.

Yemin olsun zamana / çağa / gündüzün iki ucuna / sabah namazına / ikindi vaktine / Asr-ı saadet'e ki, İnsan, gerçekten tam bir hüsran içindedir! İnanıp hayra ve barışa yönelik işler yapanlar, birbirlerine hakkı önerenler, birbirlerine sabrı önerenler müstesnadır. 103. sure (ASR) 1-3. ayet
Sonra da iman eden ve birbirlerine sabrı öneren, merhameti öneren kişilerden olmaktır o. 90. sure (BELED) 17. ayet

İşte böylelerine ödülleri, sabrettikleri için iki kez verilir. Onlar, kötülüğü güzellikle karşılayıp savarlar. Ve onlar, kendilerine verdiğimiz rızıktan infak ederler. 28. sure (KASAS) 54. ayet

Sabredip hayra ve barışa yönelik amel sergileyenler böyle yapmazlar. Bunlar kendileri için bir yarlıgama ve büyük bir ödül öngörülen kişilerdir. 11. sure (HÛD) 11. ayet

Sabret! Allah, güzel düşünüp güzel davrananların ödülünü yitirmez. 11. sure (HÛD) 115. ayet

 "Yavrucuğum; namazı kıl, iyilik ve güzelliği belirlenene özendir, kötülük ve çirkinliği belirlenenden sakındır, başına gelene sabret. Çünkü bunu yapabilmek, zorlu / önemli işlerdendir." 31. sure (LOKMAN) 17. ayet

Ey iman sahipleri! Sabra ve namaza sarılarak yardım dileyin. Hiç kuşkunuz olmasın ki, Allah sabredenlerle beraberdir. 2. sure (BAKARA) 153. ayet 

Yemin olsun ki sizi korku, açlık; mallardan-canlardan-meyvalardan eksiltme türünden bir şeyle mutlaka imtihan edeceğiz. Sabredenlere müjdele. Onlara bir ıstırap gelip çattığında şöyle derler: "Biz Allah içiniz ve sonunda O'na dönüp gideceğiz." İşte böyleleri üzerine Rablerinden selamlar, bereketler var, bir rahmet var. İşte bunlardır iyiye ve güzele ermiş olanlar. 2. sure (BAKARA) 155-157. ayet

Sabra ve namaza sarılarak yardım dileyin. Hiç kuşkusuz bu, kalbi ürperti duyanlardan başkasına çok ağır gelir. 2. sure (BAKARA) 45. ayet

Nice peygamber, beraberinde kendisini Rabb'e adayan birçok kişi bulunduğu halde savaşmıştır. Onlar, Allah yolunda kendilerine gelip çatan zorluklar yüzünden gevşememiş, zayıflık göstermemiş, susup pusmamışlardır. Allah sabredenleri sever. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 146. ayet

 Ey iman sahipleri! Sabredin, sabır yarışı yapın, nöbet tutarak savaşa hazırlıklı bulunun ve Allah'tan korkun ki, kurtuluşa erebilesiniz. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 200. ayet

Allah'a ve resulüne itaat edin, birbirinizle çekişmeyin; yoksa korkuya kapılırsınız, rüzgârınız kesilir. Sabredin; Allah sabredenlerle beraberdir. 8. sure (ENFÂL) 46. ayet

2.                Sabır


a)               Sabır, sabredenin kendi hayrınadır / kendisinin iyiliği içindir


Eğer onlar, sen yanlarına çıkıncaya dek sabretmiş olsalardı, kendileri için elbette daha hayırlı olurdu. Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir. 49. sure (HUCURÂT) 5. ayet

b)               Sabır, Acele etmemek, çabuk istememektir


İnsan, hayra davet eder gibi şerri çağırıyor / insan, hayra duasıyla şerri davet ediyor. İnsan çok acelecidir. 17. sure (İSRÂ) 11. ayet  

 Onlar için acele etme. Biz onlar için günleri teker teker sayıyoruz. 19. sure (MERYEM) 84. ayet  

 İnsan, aceleden yaratılmıştır. Ayetlerimi size göstereceğim. Benden acele istemeyin! 21. sure (ENBİYÂ) 37. ayet  

Ey Peygamber! Allah'tan kork ve küfre batmışlarla münafıklara boyun eğme! Kuşkusuz, Allah Alîm ve Hakîm'dir. 33. sure (AHZÂB) 1. ayet  

c)                Sabredilmesi / acele edilmemesi gereken durumlar, haller


İnanmış hür kadınları nikâhlama genişliğine gücü yetmeyeniniz, ellerinizin altındaki genç, mümin köle kızlarından biriyle evlensin. Allah sizin imanınızı daha iyi bilir. Hep birbirinizdensiniz. O halde onları, ailelerinin izniyle nikâhlayın. Gizli dost edinmeyerek, zinadan uzak kalarak, iffetli hanımlar olmaları şartıyla onların mehirlerini örfe uygun bir biçimde verin. Evliliğe geçtikten sonra bir fuhuş yaparlarsa onlara, hür kadınlara uygulanan cezasının yarısı uygulanacaktır. Bu, köle ile evlenme yolu, günaha ve sıkıntıya girmekten korkanınız içindir. Sabretmeniz sizin için daha hayırlıdır. Allah çok affedici, çok merhametlidir. 4. sure (NİSA) 25. ayet  

Sana vahyedilene uy ve Allah hüküm verinceye kadar sabret. O, hâkimlerin en hayırlısıdır. 10. sure (YÛNUS) 109. ayet  

 İşte bunlar, sana vahyetmekte olduğumuz gayb haberlerindendir. Bundan önce onları sen de bilmiyordun, toplumun da... Artık sabırlı ol! Sonuç, takvaya sarılanlarındır. 11. sure (HÛD) 49. ayet  

Yûsuf'un gömleği üstüne sahte bir kan çalmışlardı, getirdiler. Babaları dedi ki: "İş, söylediğiniz gibi değil. Nefisleriniz sizi aldatıp bir işe itmiş. Artık bana düşen, güzelce sabretmek. Anlattıklarınıza karşı yalnız müsteân olan Allah'tan yardım istenir." 12. sure (YÛSUF) 18. ayet  

Yakub dedi ki: "Hayır, öyle değil, nefisleriniz sizi yine bir işe itmiş. Bana düşen yine güzel bir sabra sarılmak. Bakarsın Allah onların hepsini bana getirir. Çünkü Alîm olan O, Hakîm olan O'dur." 12. sure (YÛSUF) 83. ayet

Yemin olsun ki, biz Mûsa'yı, "Toplumunu karanlıklardan aydınlığa çıkar ve onlara Allah'ın günlerini hatırlatıp bellet!" diye ayetlerimizle gönderdik. Şu bir gerçek ki, bunda iyice sabreden, çokça şükreden herkes için sayısız ayetler vardır. 14. sure (İBRÂHİM) 5. ayet  

"O, bize yollarımızı göstermişken neden Allah'a tevekkül etmeyecekmişiz? Bize yaptığınız eziyetlere elbette sabredeceğiz. Tevekkül edenler yalnız Allah'a tevekkül etsinler." 14. sure (İBRÂHİM) 12. ayet  

Artık, onların söylediklerine sabret; Güneş'in doğuşundan önce de batışından önce de Rabbini överek tespih et! Gecenin bazı saatleriyle gündüzün iki ucunda da tespih et ki, hoşnutluğa erebilesin. 20. sure (TÂHÂ) 130. ayet  

İsmail, İdris, Zülkifl, hepsi sabredenlerdendi. 21. sure (ENBİYÂ) 85. ayet  

O halde, sabret! Kuşkun olmasın ki, Allah'ın vaadi haktır. İmanı kemale ermemişler seni hafifliğe sevk etmesinler / seni küçümseyemeyeceklerdir. 30. sure (RÛM) 60. ayet  

Çocuk onunla birlikte koşacak yaşa gelince, İbrahim dedi: "Yavrucuğum, uykuda / düşte görüyorum ki ben seni boğazlıyorum. Bak bakalım sen ne görürsün / sen ne dersin?" "Babacığım, dedi, emrolduğun şeyi yap! Allah dilerse beni sabredenlerden bulacaksın." 37. sure (SÂFFÂT) 102. ayet  
Onların dediklerine sabret! O kuvvet sahibi kulumuz Davûd'u an! O, tespih nağmeleri döktüren bir kul idi. 38. sure (SÂD) 17. ayet  

Öyleyse sabret! Kuşkun olmasın ki, Allah'ın vaadi haktır. Günahın için af dile. Akşam ve sabah, Rabbini överek tespih et! 40. sure (MÜ'MİN) 55. ayet  

Sen sabret! Çünkü Allah'ın vaadi haktır. Onları tehdit ettiğimiz şeyin bir kısmını belki sana gösteririz, belki de seni vefat ettiririz. Sonunda onlar bize döndürülecekler. 40. sure (MÜ'MİN) 77. ayet  

Artık, resullerin azim sahibi olanlarının sabrettiği gibi sabret! O inkârcılar için acele etme! Tehdit edildikleri azabı gördükleri gün, gündüzün sadece bir saati kadar yaşamış gibi olurlar. Bir duyurudur bu. Sapmışlar topluluğundan başka kim helâk edilir! 46. sure (AHKAF) 35. ayet  

Artık onların söylediklerine sabret ve Güneş'in doğuşundan önce de batışından önce de Rabbinin hamdiyle tespih et! 50. sure (KAF) 39. ayet  

Bir imtihan aracı olarak kendilerine dişi deveyi göndereceğiz. Artık gözetle onları ve sabret! 54. sure (KAMER) 27. ayet  

Artık güzel bir sabırla sabret! 70. sure (MEÂRİC) 5. ayet  

Onların söylediklerine sabret! Ve güzelce ayrıl onlardan. 73. sure (MÜZZEMMİL) 10. ayet  

d)               Sabreden müminlere Allah sabırlarının karşılığını verir


Ezilip itilmekte olan topluluğu da içine bereketler doldurduğumuz toprağın doğularına ve batılarına mirasçı kıldık. Rabbinin, İsrailoğullarına verdiği güzel söz, sabretmeleri yüzünden hedefine vardı. Firavun ve toplumunun sanayi olarak meydana getirdiklerini de dikip yükselttikleri sarayları da yere geçirdik. 7. sure (A'RAF) 137. ayet  

Bunun içindir ki, (tartışmada) zora başvurmanız gerekirse, ancak onların sizi zora koştukları kadar zora başvurun. Fakat eğer kendinizi tutarsanız, bilin ki, güçlüklere göğüs germesini bilen kimseler için bu daha iyi, daha hayırlıdır. Sabret! Senin sabrın da Allah'ın yardımıyladır. Onlar için tasalanma! Kurmakta oldukları tuzaklar yüzünden de telaşlanma! 16. sure (NAHL) 126-127. ayet  
Sabredip bağışlayan bilsin ki bu, işlerin en zorlularındandır. 42. sure (ŞÛRÂ) 43. ayet 

"Dalın ona! Artık ister sabredin ister sabretmeyin. Sizin için hepsi birdir. Siz ancak yapıp ettiğiniz şeylerin karşılığıyla yüz yüze geleceksiniz." 52. sure (TÛR) 16. ayet 

e)                İnsan acelecidir, çabuk ister, oysa yazılan olur ve insan Hakkı / gerçeği görür

İnsan, hayra davet eder gibi şerri çağırıyor / insan, hayra duasıyla şerri davet ediyor. İnsan çok acelecidir. 17. sure (İSRÂ) 11. ayet  

Onlar için acele etme. Biz onlar için günleri teker teker sayıyoruz. 19. sure (MERYEM) 84. ayet  

İnsan, aceleden yaratılmıştır. Ayetlerimi size göstereceğim. Benden acele istemeyin! 21. sure (ENBİYÂ) 37. ayet  

Hani, onlar, üst yanınızdan, alt tarafınızdan size saldırmıştı da gözler kaymış, yürekler gırtlaklara ulaşmıştı. Allah hakkında türlü zanlarda bulunuyordunuz. 33. sure (AHZÂB) 10. ayet



3.                Ümit


a)               Ümit, Allah'adır


"Rabbimizin bizi barışseverler arasına koymasını umup dururken, Allah'a ve Hak'tan bize gelene neden inanmayacakmışız?" 5. sure (MÂİDE) 84. ayet 

Yeryüzünde, orası barışa kavuştuktan sonra bozgun çıkarmayın. Ürpererek ve ümit ederek dua edin O'na. Hiç kuşkusuz, Allah'ın rahmeti, Güzel düşünüp güzel iş yapanlara çok yakındır. 7. sure (A'RAF) 56. ayet  

Yûsuf gerekli olgunluğa ulaşınca ona hükmetme yeteneği ve ilim verdik. Güzel düşünüp güzel davrananları biz işte böyle ödüllendiririz. 12. sure (YÛSUF) 22. ayet  

Size, hem korku hem ümit olsun diye şimşeği gösteren O'dur. Yüklü yüklü bulutları da O oluşturuyor. 13. sure (RA'D) 12. ayet  

b)               Ümit, sabrederek / tefekkür ederek dileyip ummak


Allah'a ve resulüne itaat edin, birbirinizle çekişmeyin; yoksa korkuya kapılırsınız, rüzgârınız kesilir. Sabredin; Allah sabredenlerle beraberdir. 8. sure (ENFÂL) 46. ayet 

Ümidimiz odur ki, Rabbimiz hatalarımızı bağışlar çünkü biz ilk inananlar olduk." 26. sure (ŞUARA) 51. ayet  

"Din gününde hatalarımı affetmesini umup durduğum da O'dur." 26. sure (ŞUARA) 82. ayet  

Yine O'nun ayetlerindendir ki O size, korku ve ümit olmak üzere şimşeği gösteriyor; gökten bir su indiriyor da ölümünden sonra toprağı onunla canlandırıyor. Bunda, aklını işleten bir topluluk için elbette mucizeler vardır. 30. sure (RÛM) 24. ayet  

Yanları yataklarından uzaklaşır; korku ve ümitle Rablerine dua ederler. Kendilerine verdiğimiz rızıklardan da dağıtırlar. 32. sure (SECDE) 16. ayet  


Seçim ve tercihlerimizle, Tutum ve davranışlarımızla, Olumsuzluklar karşısında yılmayarak ve bunları daha fazla dayanma, direnme, çalışma ve Allah’ın yardımıyla aşabilen, Allah’tan asla ümit kesmeyerek gerçek bir tevekkül ile gücümüz dâhilinde olan her şeyi azim ve kararlılıkla yaptıktan sonra işin sonucunu Allah'a bırakarak ve O’nun yaratacağı neticeyi güven ve rıza ile karşılayıp, doğru bildiği yolda çalışma çabalama azim ve iradesini sürdürebilen,  sabırlı ve kendimiz, ailemiz, milletimiz, insanlık ve tüm canlılar ile doğa için yararlı, iyi,  güzel işler üreten insanlardan oluruz inşallah.

“İnsanlardan bazısı şöyle der: "Ey Rabb'imiz, bize dünyada ver." Böylesi için ahirette bir nasip yoktur. Onlardan kimi de şöyle yakarır: "Ey Rabb'imiz, bize dünyada da güzellik ver, ahirette de güzellik ver. Ve bizi ateş azabından koru. İşte böyle diyenlere kazandıklarından bir nasip vardır. Allah, hesabı çok çabuk görür."(2 / Bakara / 200 – 202)

Allah, seçim ve tercihi size bırakmıştır.

Allah’ın Selam, Rahmet ve Bereketi ile Mağfiret ve Hidayeti, Dileyenin üzerine olsun.

"Kim güzel bir işe aracı olursa ondan ona bir pay vardır. Kim kötü bir şeye aracı olursa ondan da ona bir pay vardır. Allah her şeye, herkese gıda ulaştırır, Mukît'tir." 4. sure (NİSA) 85. ayet

Mustafa Kemal ADAL
İZMİR
7 Kasım 2012


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder